Talha Apak - SAHTE FATURA ALIMLARI NEDENİYLE SAKINCALI MÜKELLEFLER LİSTESİNE ALINAN VEYA ALINACAK MÜKELLEFLERİN BU SIKINTILARINDAN KURTULMA YOLLARI VE VARLIK BARIŞI İLİŞKİSİ (27.11.09) |
27 Kasım 2009 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
I. GİRİŞ
Bu yazımızda; mükelleflerin vergi mevzuatı bakımından herhangi bir sorun yaşamamaları için satın aldıkları mal ve hizmet karşılığında fatura vb. belge alırken dikkat etmeleri gereken hususlar ile kayıtlarına intikal ettirmiş oldukları bu fatura vb. belgelerin arasında vergi mevzuatı bakımından geçerli kabul edilmeme ihtimali olan fatura vb. belge bulunduğunu sonradan fark ettiklerinde başvurabilecekleri yolları kısaca açıklamakta fayda görmekteyiz. Öte yandan, süresi 31.12.2009 tarihine kadar uzatılan ve halen gündemde olan “Varlık Barışı” uygulamasının bu konu ile ilişkisini izah etmeye çalışacağız.
Bir çok mükelleflin, satın aldıkları mal ve hizmet karşılığında kendilerine verilen fatura vb. belgelerin vergi mevzuatı bakımından geçerli kabul edilemeyebileceğini çoğu zaman bilmeden veya fark etmeden almakta ve defter kayıtlarına intikal ettirdikten sonra beyanlarına da dahil etmektedirler. Bu nedenle de bir çok mükellefin, dolaylı veya dolaysız incelemeler sonucu ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldıkları, sakıncalı mükellefler listesi olarak adlandırılan KOD’lara alındıkları, KOD’lara girmenin sonucu olarak da mükellef ile idare sık sık olumsuz bir şekilde karşı karşıya gelmektedirler. Bu durum, uzun yıllardır hukuken tartışmalı olmakla beraber, idare açısından da önemli bir otokontrol aracı haline gelmiş bulunmaktadır.
Uygulamada, KOD’lara girmenin çok kolay, ancak bu KOD’lardan çıkmanın ise çok zor olduğunu bu durumu yaşayanlar çok iyi bilmektedirler. Ayrıca, olumsuz sayılabilecek fatura alımı nedeniyle KOD’a alınan veya bu konuda sıkıntı yaşayan mükelleflerin bu sıkıntılardan kurtulmaları için mükelleflerin nasıl bir yol izlemeleri gerektiği konusunda fazla bilgileri bulunmamaktadır.
Son günlerde vergi dairelerince mükelleflere, kullandıkları olumsuz faturalar nedeniyle yazılar gönderilmekte ve bu olumsuzluklardan kurtulmaları için yapmaları gereken işlemler (Varlık Barışı Bağlantılı) anlatılmaktadır.
Bilindiği gibi, 10 Temmuz 2009 Tarih ve 27284 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5917 Sayılı Kanun ile Bütçe Kanunlarında ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapan "Torba Kanun" ile daha önce yürürlükte olan ve süresi dolan 5811 sayılı "Varlık Barışı Kanunu’nun” süresi uzatılarak kapsamı da genişletilmiş bulunmaktadır.
Yapılan yeni düzenleme ile;
Varlık Barışı Kanunu ile mükelleflere, 1 Haziran 2009 tarihi itibariyle yurtdışındaki varlıklarını veya aynı tarih itibariyle kayıt dışı kalmış yurtiçi varlıklarını 30 Eylül 2009 tarihine kadar beyan etmeleri halinde beyan ettikleri yurtdışı varlıkları üzerinden yüzde 2, yurtiçi varlıkları üzerinden de yüzde 5 vergi ödeyerek kayıt dışında kalmış bu varlıklarını kayıt altına alma olanağı getirilmiştir.
Ancak, 30 Eylül 2009 Tarih ve 27362 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15456 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen bildirim ve beyan süreleri, 31/12/2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.
Kanun ile, gerçek ve tüzel kişilere, bu şekilde kayda alınan ve üzerinden vergi ödenen değerler veya varlıklar dolayısıyla bir vergi incelemesi yapılmayacağı ve bir tarhiyata konu edilmeyeceği güvencesi verilmektedir. Bu güvence, hem nereden buldukları sorgulanmayacak varlıklarını hem de bu güne kadarki beyan edilmemiş gelirlerini kapsamaktadır.
II. VERGİ MEVZUATI YÖNÜNDEN GEÇERLİ SAYILMAYAN FATURALAR, BU FATURALARI KULLANANLAR İLE KULLANANLARIN TESPİTİ VE SONUCUNDA YAPILACAK İŞLEMLER [ * ]
A – Vergi Mevzuatı Bakımından Hangi Faturalar Geçerlidir?
Bir Faturanın vergi mevzuatı bakımından geçerli olabilmesi için;
1- Faturanın anlaşmalı matbaaya bastırılmış olması (Maliye Bakanlığı amblemi olmalı) veya Noter tasdikli olması gerekir. 2- Düzenlenen fatura malı satan firmaya ait olmalıdır. Yani, faturanın üzerinde satıcı kim ise onun isim, unvan, vergi dairesi ve numarası basılı olmalıdır. 3- Fatura malı satın alan firmanın adına düzenlenmiş olmalıdır. 4- Fatura, gerçek bir alış veriş sonucu düzenlenmiş olmalıdır. 5- Malın veya hizmetin cinsi, miktarı ve fiyatı faturada doğru gösterilmiş olmalıdır. 6- Vergi mevzuatında belirtilen diğer şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş olmalıdır.
B – Hangi Faturalar Vergi Mevzuatı Yönünden Geçerli Sayılmaz?
I. bölümde belirtilen şartlardan herhangi birini taşımayan faturalar vergi mevzuatı yönünden geçerli sayılmaz. Mesela; anlaşmalı matbaaya bastırılmış, alıcı firma adına, bizzat satıcı firma tarafından düzenlenmiş olsa bile gerçek bir alış-verişe dayanmayan faturaların vergi mevzuatı uyarınca gider belgesi olarak kabul edilmesi ve faturada yer alan KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün değildir.
C – Vergi Mevzuatı Yönünden Geçerli Sayılmayabilecek Fatura Örnekleri
1- Hiçbir mal veya hizmet satın alınmadığı, böyle bir gider, masraf olmadığı halde, ödenecek vergi tutarını düşürmek için başkalarından alınarak gider yazılan faturalar (İşyeri asansörü tamir ettirilmediği halde asansör tamir ettirilmiş gibi tamirciden alınıp gider yazılan fatura gibi.)
2 – Mal veya hizmet gerçekten satın alındığı halde, mal veya hizmetin satın alındığı satıcıdan fatura alınamadığı için, başkasından temin edilen faturalar. (İşyeri asansörü gerçekten tamir ettirildiği halde, tamiri yapan tamirci yerine başka birinden temin eden tamir faturası gibi.)
3 - Mal veya hizmet gerçekten satın alındığı halde, satın alınan mal veya hizmetin cins, miktar veya fiyatının farklı gösterildiği faturalar (10 TL.’ye alınan malın, 100 TL.’ye alınmış gösterildiği faturalar gibi)
D – Vergi Mevzuatınca Geçerli Sayılmayan Faturaları Kullananların Tespiti
Teknolojinin ve e-devlet uygulamalarının gelişmesiyle birlikte, düzenledikleri faturaların vergi mevzuatı yönünden kabulüne imkan bulunmayan firmalar ile bu firmalarca düzenlenerek verilen faturaları kullanan mükelleflerin izlenip tespit edilmesi daha kolay hale gelmiştir.
Bir başka ifadeyle, mükelleflerimizin kayıtlarına intikal ettirdikleri fatura vb. belgelerin tamamı ile bunların arasında yer alan ve vergi mevzuatı yönünden geçerli sayılmayan faturalar kolayca tespit edilebilmektedir.
Kaldı ki, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen firmalar, düzenledikleri faturaları sadece bir firmaya değil, yüzlerce ve hatta binlerce firmaya vermektedir. Bu nedenle, Örneğin A firmasının hukuken geçerli olmayan faturayı B’den aldığı tespit edilmişse, B’nin bu tür fatura kestiği diğer yüzlerce firma da tespit edilmektedir.
Bu itibarla, vergi mevzuatı yönünden geçerli sayılmayan faturaları kullanan mükelleflerin incelemeye alınma ihtimali, normal bir mükellefin incelemeye alınma oranına göre en az 5-10 kat daha yüksek olmaktadır.
E – Geçerli Sayılması Mümkün Olmayan Faturaları Kullanmanın Sonuçları
Mal veya hizmeti gerçekten satın aldıkları halde faturasının geçerli olamayacağını fark edemeyen mükelleflerimiz, hem vergi mevzuatı uyarınca geçerli sayılması mümkün olmayan faturayı aldıkları kişiye KDV ödemiş olmakta, hem de bu faturaların vergi idaresince tespiti halinde, aynı KDV’yi gecikme faizi ve cezasıyla birlikte vergi dairesine ödemek durumunda kalmaktadırlar.
Bazı mükelleflerimiz ise, aldıkları faturanın, faturayı düzenleyen kişi veya firmanın KDV beyannamesinde beyan edilmesinin, faturanın geçerli olması için yeterli olduğuna inanmaktadırlar. Halbuki, faturayı düzenleyen kişi veya firmanın, kestiği faturayı KDV beyannamesinde göstermesi, faturanın geçerli olduğu anlamına gelmez. Çünkü bazen komisyon karşılığı naylon fatura ticareti yapanlar bile; vergi dairesine kayıt yaptırıp, verdikleri faturayı da beyan etmekte, ancak çıkan vergiyi ödememektedirler.
F – Vergi Mevzuatına Göre Geçerli Sayılmayan Faturadan Nasıl Korunulur?
1 - Faturanın, hukuken geçerli olması için gerekli 6 şartın tamamını taşımasına dikkat edilmelidir. 2 - Ödemeler banka kanalıyla hesaptan hesaba yapılmalıdır. 3 - Çek düzenlenmesi halinde, çekin mutlaka nama yazılı olmasına dikkat edilmelidir. 4 - Hesap sahibi ile adına çek düzenlenen firma, faturada yazılı firmayla aynı olmalıdır. 5 - Alınan mal ve hizmetle ilgili tüm belgeler (fatura, serbest meslek makbuzu, gider pusulası vb.) titizlikle saklanmalıdır.
Ancak ödemelerin çekle veya banka kanalıyla yapılması veya evrakların muhafaza edilmesi, bir faturanın vergi mevzuatı yönünden geçerli olduğu anlamına gelmez. Kullanılan faturanın gerçek bir alış verişe dayanması ve malın veya hizmetin cins, miktar ve fiyatının da mutlaka doğru gösterilmesi gerekir.
G – Faturaların Vergi Mevzuatı Yönünden Geçerli Sayılmayabileceğinin Sonradan Farkedilmesi Halinde Yapılabilecek İşlemler
1. Mükelleflerimiz, Vergi Mevzuatı Yönünden Geçerli Sayılmadığını Sonradan Fark Ettikleri Faturaları İsterlerse Kendiliklerinden Kayıtlardan Çıkartarak Düzeltme Beyannamesi Verebilirler.
Bu durumda, indirim konusu KDV tutarının, kayıtlardan çıkarılan faturada gösterilen tutar kadar azalması sonucu, ödenmesi gereken KDV’de artış meydana gelebilecektir. Bu durumda, daha önce ödenmemiş olan KDV tutarının gecikme faizi ve cezasıyla birlikte ödenmesi gerekmektedir. Örneğin; Ocak 2007 döneminde mükellefin alınan faturalarının 1.000 TL.lik kısmının vergi mevzuatı yönünden geçerli olmadığı anlaşılmışsa, mükellefin karşılaşacağı mali külfet aşağıdaki gibi olacaktır.
2. Mükelleflerimiz, Vergi Mevzuatı Yönünden Geçerli Olmadığını Sonradan Fark Ettikleri Faturaları İsterlerse Kendiliklerinden Kayıtlardan Çıkartarak Pişmanlıkla beyanname verebilirler.
Beyannamelerin pişmanlıkla verilmiş olması dolayısıyla çıkabilecek ödenmesi gereken KDV için mükellefler adına Vergi Ziyaı Cezası kesilmez. Vergi aslının pişmanlık zammı ile birlikte ödenmesi yeterlidir.
3. Kullandıkları Geçerli Kabul Edilemeyen Faturaları Kendiliklerinden Kayıtlarından Çıkartmayan Mükelleflerimiz Hakkında Vergi İncelemesi Yapılır.
Rapor sonucuna göre mükelleflerimiz, KDV, gecikme faizi ve ceza ile muhatap kalabilir. Kayıtlara intikal ettirilen faturanın naylon olduğu ve bilerek kullanıldığı tespit edilirse üç kat ceza kesilir. Örneğin; Ocak 2007 döneminde alınan 1.000 TL.lik faturanın naylon olduğu ve bilerek kasten kullanıldığı anlaşılmışsa, karşılaşılacak mali külfet aşağıdaki gibi olacaktır.
Bilerek naylon fatura kullanan mükelleflerin uzlaşma hakkı da bulunmadığı gibi haklarında Cumhuriyet Savcılığına vergi kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla suç duyurusunda da bulunulur.
H – Varlık Barışı Uygulaması
1. Vergi Mevzuatı Yönünden Geçerli Sayılmayan Faturaları Kayıtlarına İntikal Ettirdikleri İçin Haklarında 19 Haziran 2009 Tarihinden Sonra Vergi İncelemesine Başlanmış Olan Mükelleflerimizin Varlık Barışından Yararlanmaları Mümkündür.
Varlık barışından yararlanma hakkı bulunan mükelleflerimiz, beyan ettiği varlığın %5’i oranında (varlık yurt dışından getiriliyorsa % 2) vergi ödemekle yükümlüdür. Yapılan incelemede, beyan edilmiş olan varlık tutarı, indirimi reddedilen tutardan mahsup edilir. Mükellef varlık barışı kapsamından ödediği vergi dışında, KDV, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile karşılaşmaz. Örneğin, mükellefin yapılan denetimler sonucunda 2007 Ocak döneminde 1000.- TL’lik indirimi reddedilmesi gereken KDV’si bulunmaktadır. KDV açısından mükellefin varlık barışından yararlanması durumunda karşılaşacağı tablo şöyle olacaktır.
2. Vergi Mevzuatı Yönünden Geçerli Sayılmayan Faturaları Kayıtlarına İntikal Ettirdikleri Halde Haklarında Henüz Vergi İncelemesine Başlanılmayan Mükellefler De Varlık Barışından Yararlanabilir.
Herhangi bir nedenle farkında olmadan vergi mevzuatı yönünden geçerli sayılması mümkün olmayan fatura vb. belgeleri kayıtlarına intikal ettirmiş olduklarını sonradan farkeden mükelleflerimizin, kullanmış oldukları bu tür faturalar için herhangi bir işlem yapmadan bağlı oldukları vergi dairesine başvurarak Varlık Barışından yararlanma taleplerini yazılı olarak iletmeleri gerekmektedir.
SORU / CEVAP İLE VARLIK BARIŞI
III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Son günlerde vergi dairelerince mükelleflere, kullandıkları olumsuz faturalar nedeniyle yazılar gönderilmekte ve bu olumsuzluklardan kurtulmaları için yapmaları gereken işlemler (Varlık Barışı Bağlantılı) anlatılmaktadır. İlgili yazılardan da anlaşılacağı gibi, dolaylı veya dolaysız tespitler tamamen KDV ‘ye yönelik olup, KDV indirimlerinin düzeltilmesi amaçlanmıştır. Mükelleflerin ise, bu düzeltmelerini varlık barışı ile ilişkilendirerek yapmalarında ekonomik anlamda büyük yararlar sağlayacaktır.
Varlık Barışı’nda, zamanında eleştiri konusu olan bir çok hususun yanı sıra en önemli eleştiri KDV konusu idi. Şöyleki; önceki düzenlemede “Matrah Farkları” kapsama alındığı halde yeni düzenlemede “Matrah Farkları” yanında “Vergi Farkları” da kapsama alınmıştır. Dolayısı ile, KDV incelemesi ile karşı karşıya kalacak bir mükellefin inceleme sonucu reddedilen KDV indirimleri de bundan böyle “Varlık Barışı” kapsamında dikkate alınacaktır. Bilindiği gibi, en yaygın vergi incelemesi KDV incelemesi olarak mükelleflere yansımaktadır. Bu tür incelemelerde ise, en yaygın ve yoğun olanı “Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyen” ile “Sahte ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullanan” mükelleflerin incelemesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Birincisinde; “Düzenleyen” mükellef açısından “Tahsil Edilen KDV” nin hazineye intikal etmemesidir. İkincisinde ise; “Kullanan” mükellef açısından “İndirilecek KDV” nin haksız yere indirilmesi sonucunu doğurmaktadır. “Varlık Barışı” açısından olaya bakıldığında, Birincisinde; “Matrah Farkı” , İkincisinde ise; “Vergi Farkı” diğer bir ifade ile “İndirilecek KDV”nin reddi söz konusu olmaktadır. “Varlık Barışı” kapsamında getirilen yeni düzenleme ile yasadan yararlanacak mükellefler için çok önemli olan “Vergi Farkları” diğer bir ifade ile “Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullanan” mükelleflerin incelenmeleri neticesinde reddedilen KDV’leri ve KOD’a girmemeleri açısından bir avantaj doğmuş ve varsa mağduriyetleri de giderilmiş olacaktır. [ ** ]
Bize göre; yeni düzenleme ile, daha önce bazı bölümleri eleştiri konusu olan “Varlık Barışı” nda, bazı sıkıntılar devam etmekle birlikte, bir çok sıkıntının giderilmesi de olumlu bir gelişmedir. Özellikle, olumsuz alım faturaları nedeniyle haksız bir şekilde indirim konusu yapılan KDV’lerin ekonomik bir şekilde telafisi imkanı getirilmiş bulunulmaktadır.
Sonuç olarak; gelinen noktada varlık barışının bazı eksik veya tereddütlü yanına rağmen, olumlu yanları da küçümsenmeyecek kadar önemlidir. Yaşanan global ekonomik krizin mükellefler üzerindeki olumsuz etkisi ve ileride olası 2004-2005-2006-2007 yıllarına ilişkin vergi incelemeleri dikkatte alınarak, mükelleflerin kendilerine son günlerde gönderilen yazıları dikkatte alarak vergi daireleri ile irtibata geçmelerinde fayda bulunmaktadır. Varlık Barışı”nın avantajlarını da dikkate alarak vergi mükelleflerinin önceki dönemlere ilişkin bildirim veya beyan dışındaki varlıkları haricinde kayıtlarında yer alan olumsuz faturalarından dolayı ileride yüksek vergi veya cezalarla karşı karşıya kalmamaları için 31 Aralık 2009 tarihini beklemeden durumlarına uygun bir şekilde beyanda bulunmaları ve beyan edilen vergiyi takip eden ayın son gününe kadar ödemeleri halinde, ileride olası (1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak) vergi incelemesi sonucu ortaya çıkacak matrah veya vergi farkları dolayısı ile kendilerine çok ekonomik olarak “Vergi Sigortası Poliçesi” düzenlemiş sayılacakları gibi, KOD’a girmelerini de önlemiş olacaklardır. ________________________
[ * ] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Vergi Dairesi Başkanı Sn. Mehmet KOÇ imzasıyla yayımlanan “VERGİ MEVZUATI YÖNÜNDEN GEÇERLİ SAYILMAYAN FATURALAR, BU FATURALARI KULLANANLARIN TESPİTİ ve SONUCUNDA YAPILACAK İŞLEMLER” isimli BROŞÜR’den derlenmiştir. (Değerli çalışmaları için, İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Sn.Mehmet KOÇ’a teşekkür ederiz.)
http://www.apakymm.com/2009/makaleler/talha_apak_varlik_sahte_fatura.htm |