Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Bankacılıkta satın alma dönemi bitti birleşmeler gündemde (02.11.2007) PDF Yazdır e-Posta
02 Kasım 2007
Türkiye'de bankacılık sektöründe önümüzdeki süreçte birleşmelerin gündeme geleceğini belirten Finansbank CEO'su Ömer Aras, 'Rekabetin sonunda başarısız olan çıkacaktır. Yurt dışı uzantılı birleşmeler de gündeme gelebilir' dedi.

Finansbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Grup Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Aras, Türkiye'de bankacılık sektöründe satın alma döneminin bittiğini ve önümüzdeki süreçte birleşmelerin gündeme geleceğini söyledi. Türkiye'de de bankacılık sektöründe önümüzdeki dönemde başarısız olanların ya çıkacağını ya da birleşmelere yöneleceğini kaydeden Aras, Ağustos 2006'da Finansbank'ı satın alarak Türkiye pazarına giren NBG'nin ise her alanda yüzde 10'un üzerinde pay hedeflediğini kaydetti. Aras, NBG'nin hedeflere ulaşamaması olasılığıyla ilgili olaraksa "Ne yapılacağını ekonomik gelişmeler dikte ediyor" dedi.

Stratejiyi ekonomi dikte eder

Finansbank'ın 20. yıldönümü nedeniyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Aras, dünyada suprime kriziyle başlayan kredi risklerinin bankacılık sektörünü de etkileyeceğine dikkat çekti. Aras, “Önümüzdeki dönem için gelişmiş piyasalar için çok iyimser bir tablo çizmek pek mümkün görünmüyor. Bu durum, piyasaların kredi riskiyle karşı karşıya kalması nedeniyle uzun soluklu olabilir” dedi. Bankacılık sektöründe de rekabetin, ürün ve hizmet çeşitliliğinin artacağını dile getiren Aras, “Rekabetin sonunda başarılı ve başarılı olamayan bankalar olacaktır. Başarılı olanlar devam edecek, başarılı olamayanlar ise belki de satıp çıkacaktır. Ancak Türkiye'de sektörde satın alma dönemi bitti gibi, bundan sonra birleşmeler olabilir. Yurt dışı uzantılı birleşmeler de gündeme gelebilir” diye konuştu. Aras, NBG'nin koyduğu hedeflere ulaşamaması durumunda ne yapacağı ile ilgili olarak bir B planının oluşturulmadığını kaydederek, "Bir B planına da gerek yok. Ne yapılacağını ekonomik gelişmeler dikte ediyor. Sonuçta yurtdışında da bankalar el değiştiriyor" dedi.

Kur bankaların sorunu değil

İhracatçıların Merkez Bankası'na yaptığı faiz baskısını kendileri açısından haklı bulduğunu da kaydeden Aras, “Kendi açılarından haklılar. Yavaş yükselen bir kur ihracatçı için daha uygun bir ortam sağlar, ancak düşüş onlar için olumsuzluk yaratır. Haklı olarak kendi lobilerini yapacaklardır” dedi.

Finansbank Genel Müdürü Sinan Şahinbaş da “Kur inmiş, çıkmış bankaların çok umurlarında değil. Çünkü açık pozisyon taşımıyor. Ancak reel sektörde böyle bir pozisyon taşınıyor” dedi. Türkiye'de herkesin her şeyden para kazanmaya çalıştığını ifade eden Şahinbaş, “Reel sektörün bu pozisyonunun da bankalar kredi verirken elimine edilmesi, zorlanması lazım. Firmalar, sadece kendi işinden para kazanmalı. Biz kredi vereceğimiz bir firmanın riskini elimine etmesi için zorluyoruz" diye konuştu.

Reel sektörde bankaların verdiği ürünleri kullanmama eğilimi bulunduğunu ifade eden Şahinbaş, şirketlerin bankalara gelip risklerden arınması gerektiğini kaydetti. Şahinbaş, Merkez Bankası'nın bu yıl 0,50 ile 0,75 puan daha indirim yapabileceğini, önümüzdeki yıl toplam 1,5-2 puanlık inişle faizlerin 13,5-14 seviyelerine ineceğini tahmin ettiklerini bildirdi.

Öte yandan subrime kriziyle başgösteren dünya piyasalarının girdiği üsreci de değerlendiren Ömer Aras, "Dünyanın büyümesinde, motorunda değişiklikler oluyor. Bu tempoda giderse Çin'in, 2035'te ABD ekonomisini geçeceği tahmin ediliyor" diye konuştu. ABD'den Avrupa'ya kadar kartopu etkisiyle büyüyen suprime krizinin faturasının 152 milyar dolar olarak tahmin edildiğini ve ABD ekonomisinde bir resesyon yaşanabileceği endişelerinin devam ettiğini vurgulayan Aras, "Dünyada zenginlik dengesinde ciddi değişiklikler yaşanıyor. Çin, Rusya, Hindistan gibi ülkelerde ortaya çıkan zengin şirketler artık Batı'dan aktif satın almak istiyor. Ama petrol kaynaklı olarak artan bu fonun politik mi yoksa ekonomik mi kullanılacağı tartışılıyor" diye konuştu. Aras, geriye bakarak "Geçmişte böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak" demenin yanlış olduğunu ifade ederek, "Dikiz aynasına bakarak araba kullanamayız. Önümüze bakmamız lazım. Ekonomik çatışma, Batı'daki aktiflerin Doğu'daki, gelişmekte olan ülkelerdeki şirketlere satılması gibi sorunlar var” dedi. (FİNANS SERVİSİ)

Sermayeyi çantada taşıdım

Finansbank'ın 20 yılda kaydettiği gelişme ve büyümeyi anlatan Aras, “20  yıldır bu bankada çalışıyorum. Bu, sanırım sektörde bir rekor. Bankayı  1987'de Hüsnü Bey (Özyeğin) ile birlikte kurduk. Sermayesini çanta içinde taşıyıp, Harbiye'deki Koç Amerikan Bank'a yatırıp dekontu almıştık. Kuruluşunda Hüsnü Bey, ben ve sekreter vardı” diye konuştu. Aras, bankanın 20 yaşında Türkiye'nin en büyük 5. özel bankası olduğunu vurguladı.

Rakamlarla Finansbank

* Bilançoda yıllık yüzde 34 reel büyüme.

* Bu yıl sonunda 411 olan şube sayısı iki yıl içinde ise 550'ye çıkacak.

* Kredi kartı sayısının 2.9 milyon adede ulaşan Finansbank, konut kredilerindeki pazar payını da 2007 Eylül sonu itibarıyla yüzde 10,2'ye çıkardı.

* KOBİ kredilerinde şu anda yüzde 12 pazar payı bulunuyor. Yılsonuna kadar 4.5 milyar YTL kredi hacmine ulaşılacak.

Finansbank'ın iki yıllık hedefi

* Bireysel bankacılıkta yüzde 10'u aşan pazar payı.

* Mortgage kredi pazarının yüzde 14'ü.

* KOBİ'lere verilen kredilerden alınacak pay yüzde 15.

* Kredi kartı pazar payı yüzde 11.

* Türkiye'nin dış ticaret finansmanında yüzde 10 pay hedefi.

Finansbank efektif olarak halka kapalı

Yunanlı NBG'ye satışından sonra Finansbank'ın İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören halka açıklık payının çok az düzeye inmesiyle, aslında efektif olarak halka kapandığını kaydeden Ömer Aras, "Ancak hala borsada duruyor. Türkiye'de halka kapanmanın regülasyonu yok. Gelişmiş piyasalarda belirli yüzdenin altına düşülürse kapanma regülasyonu işliyor. Türkiye'de de bunun mutlaka çıkması, az halka açıklıkla ilgili düzenleme yapılması lazım” diye konuştu. Finansbank'ın şu andaki halka açıklık oranının yüzde 1'in altında olduğuna dikkat çeken Aras, “Sermaye Piyasası Kurulu ile temaslar oldu. Regülasyon çıkacak diye bekliyoruz” dedi.

 

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=82519&ForArsiv=1