Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Mükellefler yatırım indirimi için dava açmaya zorlanıyor PDF Yazdır e-Posta
03 Şubat 2010

Image

Biliyorsunuz bu ay 2009 4. geçici vergi beyanları verilecek. Dün bugün bir çok şirketten geçici vergi beyanlarını elektronik ortamda düzenlemeye çalışırken bir uyarı ile karşılaştıkları yolunda bilgiler aldım. Bu nedenle 22.01.2009 tarihli yazımda paylaştığım görüşlerimi tekrar seslendirme ihtiyacı hissettim.

Ne oluyor?

Mali İdare özetle, yatırım indirimi konusundaki Anayasa Mahkemesi Kararı Resmi Gazete'de 08.01.2010 tarihinde yayınlandığı için, bu kararın olumlu sonuçlarından 2009 kurumlar vergisi / geçici vergi beyanlarında doğrudan yararlanılamayacağı görüşünde. Diğer bir ifade ile 2009 4. geçici vergi ve 2009 kurumlar vergisi beyanlarının ihtirazi kayıtla verilip dava açılması gerektiğini, aksi takdirde cezalı tarhiyat yoluna gideceğini ifade ediyor.

Bu yaklaşımını da Anayasa'nın 153. maddesinde yer alan "iptal kararları Resmi Gazete'de yayınlandığı tarihte yürürlükten kalkar ve geriye yürümez." ifadelerine dayandırıyor.

Ne öneriyorum?


Belki önerim "sivil itaatsizlik" olarak algılanacak ama bir hukukçu olarak Mali İdarenin bu yaklaşımı kabul edebilmenin mümkün olmayacağı görüşündeyim. Bu nedenle de ihtirazi kayıtla değil doğrudan yatırım indiriminden yararlanacak şekilde beyanda bulunulmasını tavsiye ediyorum. Tarhiyatla hiçbir şekilde karşılaşmak istemiyoruz diyorsanız ihtirazi kayıtla beyanda bulunup dava açabilirsiniz.

Mali İdare'nin uyarısını dikkate alan 2009 haklarını kaybedebilir

Şayet Mali İdare'nin 4. geçici vergi beyanına dönük elektronik ortamda yaptığı uyarıyı dikkate alır ve bu haktan 2009 beyanlarında yararlanmazsanız, asıl o zaman hak kaybına uğrar ve bir daha 2009 yılında kullanılabilecekken kullanmadığınız yatırım indirimi tutarından bir daha yararlanamazsınız.

153. madde yanlış yorumlanıyor


Bahse konu Anayasa maddesinin yanlış yorumlandığı inancındayım. Belki 08.01.2010 öncesinde verilecek beyanlar için halen ihtirazi kayıtla beyanda bulunup dava açma gereğinden bahsedilebilir. Ki bu görüşe de katılmıyorum. Ancak 08.01.2010 tarihinden sonra verilecek beyanlar için halen 153. maddeyi gerekçe gösterebilmek hiç mümkün değildir.

08.01.2010 Öncesi Mahkeme Kararı


Daha karar Resmi Gazete'de yayınlanmadan önce mahkemelerde verilen kararlarda, Anayasa Mahkemesi'nce basın açıklaması ile kamuoyuna duyurulan kararı gerekçe gösterilerek, "hukuk aleminde var olmayan bir düzenleme" dayanak yapılmaz şeklinde kararlar verilmiştir.

Bu nedenle 2009 yılı geçici vergi dönemleri ve yıllık beyanlarda yatırım indirimlerinden yararlanmak için ihtirazi kayda, dava açılmasına gerek olmadığı düşüncesindeyiz. Lütfen şirketleri gereksiz yere dava açmak zorunda bırakmayın.

Aşağıda bahse konu bir Mahkeme kararını tartışmaya yardımcı olması için tekrar yayınlamakta yarar görüyorum.

Mali İdare'ye önerimiz

Lütfen şirketleri gereksiz yere dava açmaya zorlamayın. İsterseniz Türkiye'deki bütün Anayasa hukukçularından veya Anayasa Mahkemesinden konuya ilişkin görüş alabilirsiniz.

Bir diğer yol Danıştay'dan hukuki mütalaa almaktır.

Göreceksiniz ki ağız birliği ile bizim görüşümüz teyit edilecek.

T.C. KOCAELİ

1. VERGİ MAHKEMESİ


ESAS NO: ����..

KARAR NO: ���..



DAVACI :
�����..

VEKİLİ :
�����

DAVALI : �����.

DAVANIN ÖZETİ: Davacı şirketin; 24.07.2009 tarihinde e-beyanname yoluyla ihtirazi kayıtla beyan ettiği 2009 dönemi kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden yapılan 24.07.2009 tarih ve 58 no'lu tahakkuk işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacı şirket vekilince, müvekkil firmanın Nisan-Mart özel hesap dönemine tabi olduğu, Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimini düzenleyen hükümlerinin, 5479 sayılı Kanun ile 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırıldığı, 5479 sayılı Kanunla yapılan düzenleme neticesinde özel hesap dönemine sahip müvekkilinin 2008-2009 mali yılı için kazanılmış olan haklarının geri alındığı, bunun Anayasa ile güvence altına alınan vergilendirme ilkelerine aykırı olduğu, 5479 sayılı Kanunun 3. maddesiyle eklenen geçici 69. madde ile yatırım indirimi istisna tutarlarının en son 2008 yılı kazancından indirilebileceği, bu süre sonunda yararlanılmamış yatırım indirimi tutarı bulunsa dahi bu tutarlardan 2008 yılından sonra yararlanılamayacağının hükme bağlandığı, yapılan bu düzenlemenin ilgili dönemdeki mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde müvekkili şirketin hak kazandığı �������. TL yatırım indiriminin Mart 2008 dönemi itibariyle kullanım hakkını ortadan kaldırdığı, söz konusu uygulama ile hesap yılı takvim yılı olan mükelleflerle, müvekkili şirket gibi özel hesap dönemine tabi olanlar arasında ayrım oluşturulduğunu, anılan nedenlerden dolayı 5479 sayılı Kanunun 3. maddesiyle eklenen Gelir Vergisi Kanununun Geçici 69. maddesinin Anayasa ile güvence altına alınmış olan hukuki güvenlik, vergilendirmede belirlilik ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğu, bu nedenle konunun Anayasa Mahkemesine sevki ile dava konusu tahakkuk işleminin iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Geçici 69. maddesi gereğince yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, öte yandan davacı tarafından anılan hükmün Anayasa'ya aykırı olduğu iddia edilmekte ise de; usulüne uygun olarak yürürlüğe giren Kanun hükmüne uygun olarak işlem tesis edildiği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA


Karar veren Kocaeli 1. Vergi Mahkemesince dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık; özel hesap dönemi tayin edilen davacı şirketin, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 69. maddesi uyarınca yatırım indirimi uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağına ilişkindir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 5479 sayılı Kanunun 3. maddesiyle eklenen ve 08.04.2006 gün ve 26133 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 69. maddesinde;

Gelir ve Kurumlar vergisi mükelleflerinin 31.12.2005 tarihi itibariyle mevcut olup, 2005 yılı kazançlarından indiremedikleri yatırım indirimi istisna tutarları ile

a) 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 09.04.2003 tarihli ve 4842 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1,2,3,4,5 ve 6. maddeleri çerçevesinde başlanılmış yatırımları için belge kapsamında 01.01.2006 tarihinden sonra yapacakları yatırımları.

b) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun mülga 19 uncu maddesi kapsamında 01.01.2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip, bu tarihten sonra yapılan yatırımları nedeniyle 31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını yine bu tarihteki mevzuat hükümleri (vergi oranına ilişkin hükümler dahil) çerçevesinde sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait kazançlarından indirebilecekleri, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, önceki yıllardan devreden �������. TL yatırım indirimi tutarının 2009 yılında kullandırılmaması üzerine 2008 yılında kullanılamayan yatırım indirimlerinin 2009 yılında kullanılması gerektiğinden bahisle ihtirazi kayıtla verdiği 2009 dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini verdiği, bundan ise söz konusu tahakkuk işleminin iptali istemiyle işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Anayasa'nın 153. maddesinin son fıkrasında, Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmi Gazete'de hemen yayınlanacağı ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hükme bağlanmıştır.

Anayasa Mahkemesinin 15.10.2009 tarih ve E:2006/95 sayılı kararı ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun Geçici 69. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait" ibaresinin iptaline karar verilmiştir. Anayasaya aykırı olduğuna karar verilerek iptal edilen ve bunun sonucunda hukuk alemindeki varlığı ortadan kalkan yasa hükmüne göre karar verilmesi Anayasanın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gibi yukarıda anılan 153. maddesi gereğince de hukuken mümkün değildir. Bu nedenle, yatırım indirimi hakkını 2006, 2007 ve 2008 yılları ile sınırlandıran yasa hükmünün ortadan kalkması karşısında, yatırım indirimi istisnasının artık süre ile sınırlı olmaksızın kullandırılması zorunludur.

Bu durumda, davacının 31.12.2008 tarihinde mevcut olan yatırım indirimi hakkını 2009 vergilendirme döneminde de kullanması icap ettiğinden ihtirazi kayıtla verilen beyanname ile yapılan tahakkuk işleminin iptali gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, dava konusu tahakkukun iptaline, aşağıda dökümü yapılan 53,10 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davacı vekili lehine 500,00 TL vekalet ücreti takdirine, posta avansından artan kısmın istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 08.12.2009 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/zeki-gunduz_50_0_yazar.html