I- SİGORTA PRİMİNE ESAS KAZANÇ KAVRAMI
Sosyal Sigortalar Kurumu, sigortalı sayılan işçilere ve bu işçilerin geçindirmekle yükümlü oldukları aile bireylerine, yasada belirtilen koşullarla; iş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm risklerine karşı sigorta hizmeti sağlamaktadır. Kurum bu hizmetler karşılığında sigortalılardan ve bunların işverenlerinden, sigortalının kazancının belli bir yüzdesi oranında prim almaktadır. Yani “sigorta primlerinin matrahını sigortalının kazancı oluşturmaktadır” (1) ve bu kazanca Sigorta Primine Esas Kazanç (SPEK) denilmektedir.
Sigortalılara yapılan ödemelerin tümü sigorta primine tabi tutulmamaktadır. Sigorta primine esas kazancın belirlenmesinde iki etken söz konusudur. Bunlardan ilki kazancın türüdür. Kanun koyucu çeşitli nedenlerle sigortalılara yapılan ödemelerin bir kısmını sigorta primine esas kazancın dışında bırakmıştır.
Sigorta primine tabi olan kazancın belirlenmesindeki ikinci etkense 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 78. maddesinde belirtilen günlük kazanç sınırlarıdır. Buna göre sigorta primine esas tutulacak kazancın alt ve üst sınırı Kanunla belirlenmektedir. Sigortalının kazancı belirlenen günlük kazanç sınırı içerisinde ise prim sigortalının kazancı üzerinden hesaplanmaktadır. Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanmaktadır. Sigortalının kazancı alt sınırın altında ise, bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primlerini işveren üstlenmek zorundadır.
Uygulamada sigortalılara yapılan ödemelerden hangilerinin sigorta primine esas kazanca dahil edilip hangilerinin dahil edilmeyeceği konusunda çeşitli tereddütler oluşmaktadır. Bu yazımızın amacı sigorta primine tabi olan ve olmayan kazançlar ayırımını yaparak, uygulamada karşılaşılan tereddütleri gidermektir.
II- SİGORTA PRİMİNE ESAS KAZANÇLAR
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 77. maddesinin birinci fıkrasında aynen “sigortalılarla işverenlerin bir ay içinde ödeyecekleri primlerin hesabında:
a) Sigortalıların o ay için hak ettikleri ücretlerin,
b) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan sigortalılara o ay içinde ödenenlerin,
c) İdare ve kaza mercilerince verilen karar gereğince (a) ve (b) fıkralarında yazılı kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,
Brüt toplamı esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Burada; (a) fıkrasında belirtilen kazançların tahakkuk ettiği ayda prime esas kazanç olarak alınmasına, (b) ve (c) fıkralarında belirtilen kazançların ise sigortalılara ödendiği ayda prime esas kazanç olarak alınmasına dikkat edilmelidir.
Prime esas bazı kazançların nitelikleri ve çeşitleri aşağıda açıklanmıştır.
A- ASIL ÜCRETLER
Genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve nakden ödenen meblağı kapsar.
Hizmetin karşılığı olan ücret, para veya ayin (şey) olarak sağlanan menfaatlerdir. Ücretin ayin olarak verilmesi halinde bunun para ile temsil edilebilir bir menfaat olması ve akitten veya kanundan doğması gerekir.
Fazla mesai ücreti, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri, ek görev ücreti de asıl ücrete dahildir. Ek ücretler için de sigorta primi ödenmesi zorunludur. Yalnız yıllık ücretli izin süresi içinde ödenecek ücretler üzerinden iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi kesilmez (İş Kanunu Md. 59). Bunun nedeni, izinde çalışma yapılmayacağından doğal olarak bu süre içinde iş kazası ve meslek hastalığı da meydana gelmeyeceğidir (2)
Geçmişe dönük toplu sözleşme ücret farkları, ait oldukları ay kazancı ile birleştirilerek primlendirilir (3). Bu durumda işverenin, toplu sözleşmenin imzalanmasından itibaren bir ay içinde ek bildirge ve bordro vermesi halinde, gecikme cezası söz konusu olmayacaktır (4)
B- ÜCRETİN EKLENTİLERİ
1- Primler
Bir çok işyerlerinde üretimi arttırmak ve çalışanları teşvik etmek amacıyla çeşitli isim ve şekillerde primler ödenmiştir. Bunlar ferdi veya toplu iş sözleşmesinden doğduğu gibi işveren tarafından sözleşme dışı bir şekilde de ödenmiş olabilir. Uygulamada çalışma, satış, devamlılık, istihsal primi, idareci primi adıyla çeşitli primlerin ödendiği gözlemlenmektedir.
2- İkramiye
İşçilere geçmiş hizmetlerini mükâfatlandırmak ve gelecekteki hizmetlerini teşvik etmek maksadıyla çeşitli zaman ve vesilelerle ikramiye adı altında yapılan ödemeler ücret niteliği taşıdığından prime esas tutulacaktır. Uygulamada; bayram ikramiyesi, yılbaşı ikramiyesi, temettü ikramiyesi gibi adlarla çeşitli ikramiye ödemelerine rastlanılmaktadır.
Ödenmesi Kanundan veya sözleşmelerden doğan ikramiyeler, sigortalının hizmet akdinin son bulmasından evvel ödenmesi şartıyla prime tabi tutulacaktır.
C- İDARE VEYA KAZA MERCİLERİNCE VERİLEN KARAR GEREĞİNCE YAPILAN ÖDEMELER
506 Sayılı Kanun’un 77. maddesinin (c) fıkrası uyarınca, idare veya kaza mercilerince geçmiş sürelere ait olup, ücret ve benzeri nitelikte (fazla mesai, prim, ikramiyeler) kazançların ödenmesi hususunda verilen kararlar üzerine yapılan ödemeler geçmiş süredeki aylar nazarı itibara alınmaksızın ödemenin yapıldığı ay itibariyle prime esas tutulacaktır.
Kendisine 506 Sayılı Kanun’un 77. maddesinin (b) fıkrasında belirtilen prim, ikramiye ve bu nitelikte bir istihkak ödenen sigortalının ödemenin yapıldığı ayda fiilen çalıştığı ve ücret aldığı gün sayısının çeşitli nedenlerle 30 günden az olması halinde, o ay içindeki toplam kazancı, ücret aldığı gün sayısına bölünerek, Kanun’un değişik 78. maddesine göre tespit edilmiş alan asgari ve azami kazanç hadleri de göz önüne alınmak suretiyle prime tabi tutulacaktır.
III- SİGORTA PRİMİNE TABİ OLAN BAŞLICA ÖDEMELER
Sigorta primine tabi olan başlıca ödemeler aşağıda belirtilmiştir (5)
1- Asıl ücret (süreye bağlı, parça başı, götürü, kardan hisse, komisyon ve sair şekillerde belirlenen ve hizmet karşılığı olarak ödenen ve hizmet karşılığı olarak ödenen ana ücret),
2- Hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri için hesaplanan ücret,
3- Fazla mesai ücreti,
4- Ek görev ücreti, çalışma ödeneği, hizmet zammı, meslek tazminatı gibi isimler altında iş karşılığı ödenen ücret unsurları (mutad olsun almasın),
5- SSK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alanlara, istirahatte bulundukları süre için işverenler tarafından rızaen veya toplu sözleşme gereği olarak yapılan ödemeler,
6- Yıllık izin ve mazeret izni,
7- İş Kanunu’nda belirtilen yıllık iznin kullandırılmamış olması nedeniyle, bu kanuna göre ödenen ve kullandırılmayan izin gün sayısına göre hesaplanan izin ücretleri,
8- Her türlü ikramiyeler (temettü ikramiyeleri, yılbaşı, bayram ikramiyesi dahil),
9- Her türlü primler (teminde güçlük zammı, kıdem zammı, jestiyon, seyahat primi dahil),
10- Gece zammı ve vardiya primleri,
11- Yol parası (personelin evinden işe gelip gitmesi için),
12- Tabii afet yardımı,
13- Bayram harçlığı,
14- Sakatlık ve hastalık nedeniyle verilen tazminatlar,
15- Yıpranma tazminatı,
16- Kira, giyecek, yakacak vs. yardımı (nakit),
17- Askerlik yardımı,
18- Sünnet yardımı,
19- Yılbaşı parası,
20- Belli bir hizmet yılını doldurup işten ayrılanlara (sigortalılığı sona erenlere) ödenen jübile ikramiyesi ve buna benzer sair ödemeler,
21- Huzur hakları,
22- İzin harçları,
23- Makam tazminatı (veya temsil ödeneği),
24- Öğrenim ve dinlenme yardımı,
25- Seyyar görev tazminatı,
26- Mali sorumluluk ödeneği,
27- Özel hizmet tazminatı,
28- İmza sorumluluğu tazminatı,
29- Kreş ücreti,
30- İş riski zammı.
IV- PRİME TABİ OLMAYAN KAZANÇLAR
506 Sayılı Kanun’un 77. maddesinin ikinci fıkrası ile yollukların, çocuk ve aile zamlarının, ölüm, doğum ve evlenme yardımlarının, ayni yardımların prime esas kazançların hesabında nazara alınmayacağı hükme bağlanmıştır. Madde metninde sigorta primine esas kazancın hesabında dikkate alınmayacak kazanç türleri sayılı ve sınırlı biçimde belirlendiğinden bunların dışında yapılan tüm nakit ödemelerin sigorta primine tabi tutulması gerekmektedir.
Sayıştay Genel Kurulunca, sigortalılara nakden ödenen ayakkabı bedelleri ile elbise dikiş bedellerinden, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca da, sigortalılara nakden ödenen yemek paralarından sigorta primi kesilmeyeceğine karar verilmiştir. Bu nedenle sigortalılara ödenen ayakkabı bedelleri, elbise dikiş paraları ve nakden ödenen yemek bedelleri sigorta primine esas kazancın tespitinde dikkate alınmamalıdır (6)
Sigorta primine tabi olmayan ödemelerin mahiyetleri aşağıda belirtilmiştir.
A- YOLLUKLAR
İşverenlerin sigortalılar için ödediği yollukların neleri kapsadığı konusunda 6245 Sayılı Harcırah Kanunu ile memurlara tanınan haklar esas alınacaktır. Adı geçen Kanun’da harcırah kavramının; yo1 parasını, yevmiyeyi, memurun ve aile fertlerinin yer değiştirme masraflarını kapsadığı ifade edilmiştir. Bu itibarla sigortalılar için bu konuda yapılan ödemelerle ve aynı nitelikte olanlar yolluktan sayılacaktır.
Bu durumda sigortalılara ferdi hizmet sözleşmesine veya toplu sözleşmeye dayanılarak ve işveren tarafından sigortalının geçici bir görevle başka yere gönderilmesi veya görev yerini değiştirmesi dolayısıyla verilen ve yolluk kavramına giren her türlü ödemeler, miktarı ne olursa olsun, prime esas kazançlar dışında tutulacaktır.
B- ÇOCUK VE AİLE ZAMLARI
Ferdi veya toplu sözleşmelerle sigortalılara çocuk başına ödenen zamlar ile ayrıca evli olan işçilere verilen aile zamları Kanunda açık bir şekilde primden muaf tutulmuştur.
C- ÖLÜM, DOĞUM VE EVLENME YARDIMLARI
Ölüm, doğum ve evlenme hallerinde yapılan yardımlar kanunda primden isistisna edilmiştir. Ayrıca, sözleşmeler ile evli işçilere her ay "evlenme zammı" adı altında yapılan ödemelerin aile zammı niteliğinde olması dolayısıyla bunlar da prime tabi kazançlardan sayılmayacaktır.
D- AYNİ YARDIMLAR
Sosyal Sigortalar Kanun’unun 77. maddesinde, sigortalılara yapılan ayni yardımlar sigorta primine esas tutulmayan istisnalar arasında sayılmıştır. Uygulamada ayni yardımlar konusunda çok tereddüte düşüldüğü görülmektedir. Literatürde “ayni” sözcüğü eşya, nesne, mal olarak, “ayni ödeme” ise mal olarak yapılan ödeme biçiminde tanımlanmaktadır. 506 Sayılı Yasa’nın 77. maddesinde prime tabi tutulmayacağı hükme bağlanan ayni yardımların da bu çerçevede değerlendirildiğinde, ayni yardım adı atında yapılan tüm nakit ödemelerin (kesinleşmiş yargı kararları ile istisna kapsamına alınanlar dışındakilerin) prime tabi tutulması gerekmektedir (7). Örneğin yakacak yardımının nakdi olarak sigortalıya ödenmesi halinde yakacak yardımı da prime tabi kazancın tespitinde dikkate alınacaktır.
V- SİGORTA PRİMİNE TABİ OLMAYAN BAŞLICA ÖDEMELER
Sigorta primine tabi olmayan başlıca ödemeler aşağıda belirtilmiştir (Karizmatik
1- Personelin toplu olarak işe gidip gelmesinin sağlanması (servis),
2- Çocuk parası,
3- Aile yardımı,
4- Sair ayni yardımlar (yiyecek, yemek bedeli),
5- Harcırahlar,
6- Evlenme ve doğum yardımı,
7- Ölüm yardımı (Personelin anası veya babasının, eşinin veya çocuğunun ölümünde verilen),
8- Kıdem tazminatı,
9- İhbar tazminatı (Peşin ödenmesi durumunda, iş arama için izin verilirse tabidir.),
10- Havlu, sabun vs. yardımı (İşyerinde kullanılmak için),
11- Konut tahsisi (ayni),
12- İşyerinde yedirilen yemek, yoğurt, meşrubat vs.,
13- Kasa tazminatları,
14- Ücret avansları,
15- Elbise dikiş parası,
16- 6772 Sayılı Yasa gereğince Bakanlar Kurulu kararına dayanılarak ödenen ikramiyeler,
17- Ayakkabı parası.
VI- SONUÇ
Sigorta primine tabi olan ve olmayan kazançların ayırımı uygulamada oldukça tereddüt yaratan bir konudur. Aslında kural olarak sigortalının hak kazandığı tüm ücretlerin, sigorta primine esas kazancın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Ancak sosyal nedenlerle “yolluklar, çocuk ve aile zamları, ölüm doğum ve evlenme yardımları ile ayni yardımlar” sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların tespitinde nazara alınmamaktadır. Ancak bunlardan “ayni yardım” kavramının anlamını açık bir biçimde ortaya koyabilmek olanağı yoktur. Konu Yargıtay kararlarında da tam açıklığa kavuşmuş değildir (9). Uygulamada en çok tereddüte düşülen konuda ayni yardımlar konusudur. Bu konuda çeşitli yargı kararı, genel tebliğler, iç emirler ve genelgeler bulunmaktadır. Bu dağınık mevzuatın güncellenerek uygulamada karşılaşılan tereddütlerin giderilmesi yerinde olacaktır (10)
Cahit EVCİL *
* SSK Genel Müdürlüğü, Sigorta Müfettişi
(1) Ali GÜZEL-Ali Rıza OKUR, Sosyal Güvenlik Hukuku, 5. Baskı, İstanbul 1996, s. 132
(2) A. Can TUNCAY, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, 4. Baskı, İstanbul 1988, s.117
(3) Yarg. HGK’nın, 17.5.1989 tarih ve E. 10-250, K.361 Sayılı Kararı (aynı Karar için bkz. Yargıtay Kararları Dergisi, Şubat 1990, 171
(4) Müjdat ŞAKAR, Sosyal Sigortalar Uygulaması, İstanbul 1994, s. 80
(5) SSK Genel Müdürlüğü, Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 1995/4 Sayılı İçemri.
(6) SSK Genel Müdürlüğü, Sigorta Primleri Takip ve Tahsilat Dairesi Başkanlığı, 16-104 Ek Sayılı Genelgesi
(7) SSK Genel Müdürlüğü, Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 1995/4 sayılı içemri
(Karizmatik SSK Genel Müdürlüğü, Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 1995/4 sayılı içemri.
(9) GÜZEL-OKUR, a.g.e., s. 135
(10) 20 Temmuz 1994 tarih ve 21996 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan SSK Genel Müdürlüğü, Sigorta Primleri Takip ve Tahsilatı, 7 Seri No.lu Genel Tebliği///
|