Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI/YARGI KARARLARI VE MUKTEZALARDA PDF Yazdır e-Posta
17 Şubat 2010

YARGI KARARLARINDA
DEĞER ARTIŞ KAZANCI
Danıştay 4. Dairesi'nin E.2005/2259, K.2006/1893 sayı ve 12.10.2006 tarihli kararı:

"Davacının, 22.4.2002 tarihinde bir arsa satın aldığı, daha sonra arsa üzerinde mesken inşaatına başladığı ve inşaatı 29.7.2002 tarihinde tamamlayarak 6.1.2003 tarihinde sattığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, 193 sayılı GVK'nın mükerrer 80/6. maddesi uyarınca değer artış kazancından söz edilebilmesi için aynı vasıftaki taşınmazın Kanunda belirtilen sürede satılması gerektiği, davacı tarafından arsa olarak iktisap edilen taşınmazın üzerine bina inşa edilerek satışının yapıldığı, dolayısıyla taşınmazın vasfının değiştiği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiş ise de değer artış kazancına konu edilen taşınmazın vasfı değişmiş olmakla beraber, anılan maddede gayrimenkulün 4 yıllık süre içerisinde satılması koşulundan başka bir şarta yer verilmemiş olup, üzerinde yapılan meskenle birlikte değeri daha da artan arsanın iktisap edildiği tarihten itibaren 4 yıl içinde üzerindeki meskenle birlikte satıldığının ve safi kazanç elde edildiğinin tespit edilmesi halinde değer artış kazancı elde edildiğinin kabulü gerekmektedir."

Danıştay 3. Dairesi'nin E.2006/2441, K.2007/1761 sayı 4.6.2007 tarihli kararı:

"Davacının akaryakıt ticaretini terk etmesinden sonra gayrimenkulü ve üzerindeki tesisleri 14.9.1999 tarihinde sattığı, yapılan satış hakkında … Ltd. Şti. tarafından satıcı ve alıcıya karşı tapu iptali davası açıldığı, bu davada asliye hukuk mahkemesince, İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 277. ve devamı maddeleri uyarınca verilen satışın iptali kararı ile bu kararı onayan Yargıtay ilamı dosyaya sunularak gayrimenkul satışına ilişkin değer artış kazancında vergiyi doğuran olayın ortadan kalktığı ve adına yapılan vergilendirmenin hukuki dayanağının bulunmadığı iddia edilmekte ise de İİK'nın 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen iptal davası ile basiretli tüccardan beklenmeyecek tasarruflarla mevcudunu eksilten borçlulara karşı alacaklıların korunmasının amaçlandığı ve iptal davasının konusunun gayrimenkul olması halinde, tapu kaydının düzeltilmesinin istenmesine gerek kalmaksızın alacaklı tarafından gayrimenkulün satışının istenebilmesine olanak tanındığı, bu nedenle asliye hukuk mahkemesi kararı, satın alan üzerindeki tapu kaydının iptali veya satıştan önceki hale getirilmesini içermediğinden, bu kararın vergilendirmeye etkisi bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatı hukuka uygun bulan yerel mahkeme kararı vergi aslına ilişkin kısmı itibariyle hukuka uygundur."

Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun E.2004/51, K.2004/80 sayı ve 25.6.2004 tarihli kararı:
"GVK'nın mükerrer 80. maddesinde geçen ‘elden çıkarma' deyiminin mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulması, mal ve haklar üzerindeki tasarruf edebilme hakkının bir şekilde devredilmesini ifade ettiği, Borçlar Kanunu'nun 182. maddesi uyarınca, taşınır ve taşınmaz malların satışında, satıcının malını alıcıya bir semen karşılığında teslim ettiği, arsa karşılığında kat alımında ise taşınmazın para karşılığında satışının olmadığı, aynı kanunun 232. maddesinde, satım hükümlerinin trampada da tatbik olunacağının hükme bağlandığı, trampa sırasında mübadeleye konu malların niteliklerinde bir değişiklik olmadığı, oysa bir kişinin arsası karşılığında kat sahibi olması durumunda, müteahhitle yapılan sözleşme uyarınca ve Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre inşaata başlanırken arsa payları bölünerek, müşterek mülkiyete esas bu paylara inşaat yapma ve kat mülkiyeti tesis etme borcu bağlandığı, inşaat tamamlandıktan ve her kat bağımsız bölüm haline gelip, kişisel mülkiyete geçtikten sonra da o bağımsız bölümlere ait arsa paylarının, bağımsız bölümlere bağlı olarak devam ettiği, ana gayrimenkulün ortak sayılan yerlerinde, kat maliklerinin müştereken tasarrufta bulunabildiği, böylece, arsa sahibinin arsası üzerindeki mülkiyetinin kişisel olmaktan çıktığı, diğer kat malikleri ile paydaş durumuna girdiği, başka bir ifadeyle kişinin kat edinme karşılığında arsasını müteahhide vermesi ve kat sahibi olmasının, servetin değerlendirilmesi, biçim değiştirmesi olduğu, öte yandan, dava dilekçesi ekinde bulunan 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü yazısına göre arsa karşılığı daire alımına konu arsa davacı tarafından 1988'de iktisap edildiğinden, servetin değerlendirilmesi olan dairelerin, 1998'de, yani yasal sınır olan dört yıldan sonra satıldığının açık olduğu gerekçesiyle tarhiyatın terkini yönündeki yerel mahkeme ısrar kararı hukuka uygundur."

ÖZELGELERDE
DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 16.6.2006 Tarih ve 11909 Sayılı Muktezası:

"Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80/1. maddesinde; ivazsız olarak iktisap edilenler ve tam mükellef bir kuruma ait olan ve iki yıldan fazla süredir elde bulundurulan hisse senetleri hariç olmak üzere sahip olunan menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkartılmasından ede edilen kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirileceği düzenlenmiştir. Bu konudaki vergilendirme usul ve esasları 232 Sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde izah edilmiştir. Aynı tebliğin son bölümünde, anonim şirketlerde hisse senetleri düzenlenip ortaklara teslim edileceği tarihe kadar sahibine genel kurula katılma, oy kullanma, kâr payı elde etme gibi haklar sağlayan ve hisse senedinin çıkartılması ve ortağa teslimi ile ortadan kalkan geçici ilmühaberlerinin elden çıkartılmasından sağlanan kazancın vergilendirilmesinin, hisse senetlerinin elden çıkartılmasından sağlanan değer artış kazançlarının vergilendirilmesi ile aynı usul ve esaslara tabi olduğu belirtilmiştir. İlmühaber ile hisse senedinin değiştirilmesi sonrasında hisse senedi elden çıkartılacağı zaman, vergilendirilme kriterlerinde önemli bir belirleyici olan iktisap tarihi olarak ilgili hisse senedi yerine daha önce verilmiş olan ilmühaberin iktisap tarihi esas alınır."

2. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 31.5.2006 tarih ve 10513 sayılı muktezası:

"Şirketler tarafından sermaye artırıma gidildiği zaman, ortaklar mevcut hisse senetleri sayesinde sahip oldukları rüçhan haklarını kullanarak itibari değer üzerinden yeni hisse senetlerini alabilmektedirler. Alınan bu yeni hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak daha öncesinde sahip olunan ve zaten rüçhan hakkı ile yeni hisse senetlerinin alınmasına dayanak sağlayan eski hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınır.

3. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 22.5.2008 tarih ve 10446 sayılı özelgesi:

"GVK'nın mükerrer 80. maddesinde yer alan ‘elden çıkarma' deyimi; maddede geçen mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulması hallerini ifade etmektedir. Değer artış kazançlarının vergilendirilmesinde son yapılan değişiklikle 5 yıllık iktisap süresi, öngörülmüş ise de GVK'nın Geçici 71. maddesinde, mükerrer 80/1-6. maddesinin uygulamasına ilişkin olarak, 70. maddenin 1.,2.,4. ve 7. bentlerinde sayılan ve 1.1.2007 tarihinden önce iktisap edilmiş olan mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde 4 yıllık süre esas alınır hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalar gereğince, 1974 yılında iktisap edilen arsanın belediye tarafından istimlak edilmesi neticesinde mülk sahibine ödenecek istimlak bedeli, el değiştirmenin iktisap tarihinden itibaren 4 yıllık süre geçtikten sonra yapılmış olması sebebiyle değer artış kazancı olarak vergilendirilmeyecektir. Bununla beraber, söz konusu istimlak bedeli beraberinde ayrıca faiz ödenmesi durumunda bahsedilen faiz tutarı alacak faizi niteliğinde menkul sermaye iradı olarak değerlendirileceğinden, söz konusu sermaye iradının elde edildiği yılda GVK'nın 86/1-d maddesinde belirtilen istisna haddini aşması halinde tamamının mart ayının 25. günü akşamına kadar beyan edilmesi, tahakkuk eden verginin de mart ve temmuz ayları içerisinde iki taksit halinde ödenmesi gerekir."

4. Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 16.1.2009 tarih ve 139 sayılı özelgesi:

"8.7.1998 tarihinde ortaklığın giderilmesi suretiyle iktisap edilen arsanın, 13.12.2005 tarihinde gayrimenkul satış vaadi suretiyle daire karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak aynı tarihte müteahhide teslim edildiği, yapılan dairelerden arsa sahiplerine ait olanlarının fiilen 27.10.2008 tarihinde teslim edildiği belirtilerek, söz konusu dairlerin satış yoluyla devrinin değer artış kazancına tabi olup olmadığı sorulmuştur. GVK'nın mükerrer 80. madde ve 81. maddelerine göre, arsa sahiplerince müteahhitten 27.10.2008 tarihinde fiilen teslim alınan dairelerin, bu tarihten itibaren 5 yıl içinde tarafınıza bir defada satışı halinde, GVK'nın mükerrer 81. maddesine göre hesaplanacak safi değer artışının, istisna haddi aşan kısmının arsa sahiplerince beyan edilerek vergilendirilmesi gerekir."




http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=158&H...