İhracat Bedellerinin Yurda Getirilmesi Serbest Ancak Tahsili veya Kapatılması Belli Esaslara Bağlı |
23 Şubat 2010 | |
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ve bu karara ilişkin Tebliğ’ler, bu güne kadar bir çok değişikliğe uğramış olup en son değişiklik 8 Şubat 2008 tarih, 26781 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar) 2008/13186 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmiş ve yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
I.GİRİŞ Eski düzenlemede; her bir gümrük beyannamesi bazında 100.000 USD yi aşan ihracat bedellerinin yurda getirilmesi belli süre ve şartlara bağlanmış ve zamanında getirilmemesi halinde ise kambiyo suçu gereği ceza kesileceği öngörülmüş idi. Yeni düzenlemede ise; ticari amaçlarla ihraç edilen malların bedelinin ihracatçılar tarafından yurda getirilerek bankalara, Türk parası olması halinde tevsiki, döviz ise satılması zorunluluğu kaldırılarak, 8 Şubat 2008 tarihinden itibaren ihracat bedellerinin tasarrufu serbest bırakılmıştır. Ancak; ihracat bedellerinin tasarrufunun serbest bırakılması, bu bedellerin hiç getirilmeyeceği, kapatılmayacağı veya ihracatçının bunu dilediği gibi kapatacağı sonucunu doğurmayacaktır. Hazine Müsteşarlığı, Banka Kambiyo Genel Müdürlüğü ve Merkez Bankası’nın bu konuda sık sık değişikliklere uğrayan genelgeleri yürürlükte olup, iş bu yazımızda özellikle vergi ve muhasebe mevzuatı açısından konuyu tekrar gündeme getirmeyi amaçladık. II. KONU HAKKINDAKİ SON MEVZUAT A. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar: İhracat bedellerinin yurda getirilmesi, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 8’inci maddesinde aşağıdaki gibi düzenlenmiş bulunmaktadır. “İhracat bedellerinin tasarrufu serbesttir. Bakanlık ihtiyaç duyulması halinde ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir.” B. Hazine Müsteşarlığı, Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü’nün 23 Temmuz 2009 Tarihli 2009-1 Sayılı Genelgesi: İhracat bedellerinin tahsili 1.1. İhracat bedelleri, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar, bu Karara ilişkin 2008/32-34 sayılı Tebliğ ve Hazine Müsteşarlığı tarafından buna ek olarak yapılacak düzenlemeler çerçevesinde ihracatçı ile ithalatçı arasındaki sözleşmeye ve uluslararası kurallar ile bankacılık teamüllerine göre firmaların yazılı beyanına istinaden döviz veya Türk Lirası olarak tahsil edilir. Ödeme şekilleri 1.2. İhracat bedelleri, satış sözleşmesinde belirlenen kurallar ve uluslararası ticari uygulamalar çerçevesinde “Akreditifli Ödeme”, “Vesaik Mukabili Ödeme”, “Mal Mukabili Ödeme”, “Kabul Kredili Akreditifli Ödeme”, “Kabul Kredili Vesaik Mukabili Ödeme”, “Kabul Kredili Mal Mukabili Ödeme” ve “Peşin Ödeme” şekillerine göre tahsil edilir. Döviz Alım ve Satım Belgeleri 1.3. Bankalarca yapılan işlemler sırasında Merkez Bankasınca belirlenen esas ve usuller dikkate alınarak, döviz alım belgesi (DAB), döviz satım belgesi (DSB) ve Türk parası transfer belgesi (TPTB ) düzenlenir. İhracat bedellerinin tasarrufu 1.4.1. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ve anılan Karar’a ilişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğ çerçevesinde ihracat bedeli dövizler ilgililerce serbestçe tasarruf edilebilir. Bu bedellerin döviz tevdiat hesaplarına alınması veya Türk Lirasına çevrilerek kullanılması mümkün bulunmaktadır. İhracat bedelinin Türk Lirasına dönüştürülmesi halinde bankalarca DAB düzenlenir. Bankalarca ihracat alışı talep eden ihracatçı firmalardan başka bir belge aramaya gerek kalmaksızın sadece firma beyanı ile gümrük beyannamesine (GB) ilişkin bilgilerin DAB'a yazılması mümkün bulunmaktadır. Türk Lirası üzerinden yapılan ihracatta firmanın talep etmesi halinde DAB düzenlenebilir. Ancak, özel fatura ile yapılan ihracatta Maliye Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın görüş ve talimatlarına göre hareket edilmesi gerekmektedir. 1.4.2. Döviz alışının ihracat bedeli olarak yapılmasının talep edildiği hallerde bankalarca dövizin yurtdışı kaynaklı olması şartı aranır. 1.4.3. Yabancı taşıtlar ile yabancı ülkelere sefer yapan yerli taşıtlara ihracat rejimine göre verilen yağ, yakıt, temizlik maddeleri ve kumanyaya ilişkin mal bedelinin, Türkiye’de yerleşik alıcı firmalar tarafından yurt içinden yapılan havalelerle ödenmesi halinde bu ödemenin ihracat bedeli olarak kabul edilmek suretiyle aracı bankalarca alışının yapılması mümkündür. 1.4.4. Serbest bölgelerden gelen ihracat bedeli ile ilgili DAB istenilmesi halinde bu dövizlere ilişkin ihracatın serbest bölgelere yapıldığına ilişkin firmaların yazılı beyanı aranır. İhracat bedelinin tahsili 1.5.1. İhracat bedeli; - Bankalar aracılığıyla havale şeklinde, - İthalatçı, ihracatçı veya bunlar adına hareket ettiğini beyan eden Türkiye’de veya dışarıda yerleşik üçüncü kişilerce efektif olarak, - İthalatçı, ihracatçı veya bunlar adına hareket ettiğini beyan eden Türkiye’de veya dışarıda yerleşik üçüncü kişilerce çek olarak, - Kredi kartı ile tahsil edilebilir. 1.5.2. İhracat bedeli Türkiye’deki bankalarca yurt dışındaki bankalar ile gerçek veya tüzel kişilere açılan kredilerden karşılanabilir. 1.5.3. İhracat bedelinin, ihracatçı adına açılacak DTH'ye alınması ve bu hesaptan kısmen veya tamamen ihracat bedeli olarak alışının yapılması mümkündür. 1.5.4. İhracatçı firmanın vekili bulunan kişi veya firma adına yurt dışından gelen dövizlerle açılan DTH'lerden, vekaletnamenin ihraçtan önce düzenlenmesi şartıyla vekili bulunulan ihracatçı firma adına veya imalatçı/tedarikçi firma adına ihracat bedeli alışı yapılabilir. İhracat bedelinin efektif olarak tahsili 1.6.1. Efektif olarak getirilen ihracat bedelinin yurt dışından getirildiğinin tespiti gümrük müdürlüklerince onaylı Döviz Beyan Tutanağı (DBT) ile yapılır. 1.6.2. DBT konusu efektifin ihracat bedeli olarak alışının yapılabilmesi için; - DBT’nin “Geliş Sebebi” bölümünde efektiflerin getirilme sebebinin “Ticari” olduğunun kayıtlı olması, - DBT’yi ibraz eden şahsın kimlik tespitinin yapılması, - ihracatçının yazılı beyanının aranılması gerekir. 1.6.3. Bankalara tevdi edilen efektifler, ilgililerce bankaya satılabilir veya yurt dışındaki alıcı veya Türkiye’deki ihracatçı firma adına açılan DTH’ye alınabilir. DTH’ye alınan bu dövizlerin daha sonra ihracatçı firma adına alışı yapılabilir. 1.6.4. Bankalarca; - Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel fatura ile yapılan satış bedeli, - Yabancı taşıtlar ile yabancı ülkelere sefer yapan yerli taşıtlara verilen yağ, yakıt ve temizlik maddeleri ile kumanya bedeli efektiflerin alışında DBT ibrazı aranmaz. 1.6.5. İlgililerce havale olarak gelen ihracat bedelinin, bankadan efektif olarak alınması halinde bu efektifin başka bir banka tarafından ihracat bedeli olarak alışı, bu efektiflerin yurt dışından geldiğine ilişkin aracı banka yazısının ibrazı veya alış işlemini yapacak bankaca efektif konusu dövizlerin havale olarak geldiğinin bankadan teyidinin alınması kaydıyla yapılır. İmalatçı/tedarikçi adına DAB düzenlenmesi 1.7.1. İmalatçı ya da tedarikçi tarafından yazılı olarak talep edilmesi durumunda imalatçı ve/veya tedarikçi adına gelen dövizin alışı yapılarak ihracat bedelinin TL karşılıkları imalatçı ve/veya tedarikçi firmalara ödenirken DAB aracı ihracatçı adına da düzenlenebilir. 1.7.2. Aracı ihracatçı tarafından gerçekleştirilen ihracata ilişkin bedelin imalatçı ve/veya tedarikçiye döviz olarak temlikinden sonra tahsil edilmesi halinde, imalatçı veya tedarikçi tarafından söz konusu bedelin ihracat bedeli olarak alışının yapılmasının talep edilmesi halinde bu dövizlerin ihracat bedeli açıklaması ile imalatçı ve/veya tedarikçi firma adına alışı yapılabilir. İhracat alacağının ıskonto edilmesi 1.8. İhracat alacağının iskonto edilmesine ilişkin talepler uluslararası bankacılık uygulamaları çerçevesinde poliçe, bono, vadeli akreditif vb karşılığında yerine getirilir. İhracatçı tarafından döviz veya TL olarak düzenlenen poliçe, bono, vadeli akreditif iskonto tarihindeki uluslararası para piyasasında geçerli faiz oranları dikkate alınarak yurt içindeki veya dışındaki bankalara iskonto ettirilebilir. Vadeli ihracat alacağının yurt içi bankalarca iskonto edilmesi işlemlerinde fon kaynağının yurt içi bankalardan sağlanması nedeniyle ödemenin yabancı para (YP) değil, Türk Lirası (TL) üzerinden yapılması gereklidir. Faktoring işlemi 1.9.1. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara ilişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğ’in 11 inci maddesinin 11 inci fıkrasına göre, bankalar ve faktoring şirketleri tarafından ihracatçıların doğmuş veya doğacak alacaklarının devralınması suretiyle ihracatçılara döviz üzerinden fon kullandırılması mümkün bulunmaktadır. Buna göre, bankalar ve faktoring şirketlerince faktoring sözleşmesine istinaden ihracatçılara yabancı para veya Türk Lirası üzerinden ödeme yapılabilir. 1.9.2. İhracat bedelinin faktör kuruluşun yurt içi kaynaklarından ödenmesi halinde faktoring sözleşmesinin bankaya ibrazı üzerine, ihracat bedeli dövizler yurda getirildiğinde, faktör kuruluşun GB’nin tarih ve sayısı ile üzerinde temlik notu bulunan faturanın tarih ve sayısını içeren yazılı talimatına istinaden DAB ihracatçı firma adına veya imalatçı/tedarikçi adına düzenlenebilir. Mahsup 1.10.1. İhracatçının, ithalat bedelleri ve görünmeyen işlemlere ilişkin giderleri ile yurt dışından sağladıkları döviz kredilerinin (faizi dahil) kısmen veya tamamen mal ve/veya hizmet ihracı bedeli dövizlerle mahsuben ödenmesi (ihracat bedelinin TL’ye çevrilmeden) herhangi bir süre kısıtlaması olmadan bankalarca gerçekleştirilebilir. Aracı ihracatçı tarafından yapılan ihracatta ihracat bedeli ihracatçının onayıyla imalatçının veya tedarikçinin döviz ödemelerinde kullanılabilir. 1.10.2. Firmalarca talep edilmesi halinde DAB/DSB düzenlenebilir. Bu durumda işlem yapan bankanın döviz alış kuru uygulanabilir. 1.10.3. Peşin dövizler mahsuben ödemede kullanılamaz. III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Kambiyo mevzuatına göre, ihracat bedellerinin 8 Şubat 2008 tarihinden itibaren ihracatçının tasarrufunun serbest bırakılması ile, ihracatçılar adına kambiyo dosyalarının düzenlenmesi, ihracat bedellerinin takibi ve ceza uygulamasına son verilmesi ile, diğer mevzuatımıza (vergi ve muhasebe) göre ihracat bedellerinin hiç getirilmeyeceği, getirilen dövizlerin Döviz Alım Belgesine (DAB) bağlanamayacağı veya Vergi Usul Kanununa (VUK) göre değerlemeye tabi tutulamayacağı anlamı taşımamalıdır. Bu konudaki en net açıklama; konu içerisinde anlatıldığı gibi, Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü’nün 23 Temmuz 2009 Tarihli 2009-1 Sayılı Genelgesi ile aşağıdaki gibi düzenleme bulunmaktadır. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ve anılan Karar’a ilişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğ çerçevesinde ihracat bedeli dövizler ilgililerce serbestçe tasarruf edilebilir. Bu bedellerin döviz tevdiat hesaplarına alınması veya Türk Lirasına çevrilerek kullanılması mümkün bulunmaktadır. İhracat bedelinin Türk Lirasına dönüştürülmesi halinde bankalarca DAB düzenlenir. Bankalarca ihracat alışı talep eden ihracatçı firmalardan başka bir belge aramaya gerek kalmaksızın sadece firma beyanı ile gümrük beyannamesine (GB) ilişkin bilgilerin DAB'a yazılması mümkün bulunmaktadır. Türk Lirası üzerinden yapılan ihracatta firmanın talep etmesi halinde DAB düzenlenebilir. Ancak, özel fatura ile yapılan ihracatta Maliye Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın görüş ve talimatlarına göre hareket edilmesi gerekmektedir. Konu hakkında; uygulama farklılıkları bulunmakta, ciddi muhasebe ve vergi hataları ile karşılaşılmakta olduğu, bundan hareketle mükelleflerin olası mali incelemelerde sıkıntılarla karşılaşmamaları için ilgili genelge kapsamında işlem yapmalarında fayda görülmektedir. (Konunun, sadece kambiyo mevzuatına göre serbest bırakılarak herhangi bir cezai müeyyidesi bulunmamaktadır) Bize göre: İhracat bedelleri serbestçe tasarruf edilebilir olsa dahi, ihracatçıların ihracat bedellerini yurda getirirken veya hesaplarını kapatırken aşağıdaki prosedüre uymaları gerekmektedir.
Uygulamada, işletmelerin ihracat bedellerini yukarıdaki yolları izlemek yerine;
Efektif olarak aldıklarını, efektifleri de TL ye çevirirken,
Gibi, mevzuata uymayan işlemler yapıldığı görülmektedir. Özellikle, ihracatçıların KDV iade mevzuatında “özel faturalı ihracat” ve “hizmet ihracatı” dışındaki ihracatlarda DAB (Döviz Alım Belgesi) aranılmamasından sonra, konunun daha da belirsiz, hatalı ve farklı uygulamalar ile karşı karşıya kaldığı da bir gerçek. Durum böyle olmakla beraber, 34 Seri Nolu mesleki tebliğ ile ihracattan doğan tüm iadeler için YMM (Yeminli Mali Müşavir) raporlarında DAB lar ile ilgili izahat istenmekte ve DAB ların gerçeği yansıttığı ifadesi istenmektedir. Buradaki çelişki veya sıkıntı ise, DAB istenme mecburiyeti olmayan ihracatların iade işlemlerinde YMM raporlarında DAB izahatı istenmesidir. 32 Sayılı Kararın değişen 8’inci maddesinin son paragrafına göre; “Bakanlık ihtiyaç duyulması halinde ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir." denilmektedir. Yapılan son düzenleme ile, ihracatçılar kambiyo mevzuatına göre bir çok sıkıntılı ve bürokratik işlemden kurtulmuş olmalarına rağmen, ihracat bedellerinin serbest bırakılması sonucu vergi ve muhasebeleştirme işlemlerine, özellikle KDV iade işlemlerine yönelik uygulamada sıkıntı yaşanmaması için Hazine Müsteşarlığından sorumlu Bakanlık ve Maliye Bakanlığı’nca çıkarılacak yeni bir tebliğe ihtiyaç duyulmaktadır.
Talha Apak
http://www.apakymm.com/2010/makaleler/talha_apak_ihracat_bedellerinin.htm |