Oğuz Büktel - Ekim enflasyonu, benzin fiyatları, KDV gelirleri üzerine kısa kısa... (06.11.2007) |
06 Kasım 2007 | |
Ekim enflasyonu ve faiz indirimi senaryoları Enflasyon rakamları ekim ayında beklenenin oldukça üzerinde geldi. Bundan yaklaşık bir hafta önce Merkez Bankası 2007 ve 2008 tahminlerini yukarı revize etmiş ve piyasa beklentilerinin üzerine çekmişti. Özellikle kısa vadede piyasanın Merkez Bankası'nın tahminlerine, elindeki veri setinin genişliğini de göz önünde tutarak daha fazla dikkat etmesi gerekliliği ortaya çıkıyor. Ekim enflasyonun gelmesinin ardından piyasada faiz indirim beklentileri de aşağı çekildi. CNBC-e anketine bakıldığında yıl sonuna kadar beklentiler önceki ankette 75-100 baz puan aralığında yoğunlaşırken, pazartesi günü yapılan ankette beklentiler 50-100 aralığına dağılmış durumda. Beklentilere bakıldığında ekonomistlerin tahminlerinin ortalaması 15 baz puan aşağı kayarken, bu miktar Hazine uzmanlarında 25 baz puan düzeyinde. Enflasyon beklentilerine bakılırsa ekim enflasyonu açıklanmadan önce % 6.9 olan enflasyon tahminleri, 0.9 puan artarak % 7.8'e yukseldi. Bu yeni tahmin düzeyi Merkez Bankası tahmin aralığının (% 6.7-7.9) üst sınırına yakın ve orta noktasının yarım puan üzerinde. Geçen aya göre yaşanan artış, ekim ayı tahminindeki sapmanın (0.7 puan) üzerinde. Bu da piyasanın yılın son iki ayında, özellikle son günlerde gelen ÖTV artışlarını beklentilerine yansıtmasından kaynaklanıyor olabilir. Merkez Bankası enflasyon için geçici bir artışa girebileceği ve sonrasında düşüş eğiliminin süreceği tahminini yapıyor. Bunun faiz indirimlerine nasıl yansıyacağı merak konusu. Ama enflasyon raporunu açıklarken yaptığı konuşmada Durmuş Yılmaz'ın indirim sürecine ilişkin açık kapı bırakması, hem içerideki, belki de daha önemlisi dünyadaki gelişmeleri takip ederek tutumunu belirleyeceği izlenimini yaratıyor. Kurşunsuz benzin cinsinden milli gelir hesabı Benzin fiyatları tekrar 3 YTL'nin üzerine çıktı. Bunun üzerine hafif eğlenceli bir çalışma yapayım dedim. Her yıl milli gelir rakamlarını, o yıl kurşunsuz benzinin litre fiyatına bölerek bir yılda üretilen milli gelir ile kaç litre benzin alınabilir, halkın benzin satın alma gücü nasıl değişmiş onu hesapladım. Örneğin 2001 yılında milli gelirimiz 176 milyar YTL iken, benzin fiyatı 0.58 YTL imiş, yani toplam milli gelirle 304 milyar litre benzin satın alınabiliyormuş. Bu yıl sonu tahmini milli gelirimiz 650 milyar YTL olacak. Benzinin litresi ise 3.04 YTL. Aynı hesabı yaptığımızda 2007 yılında milli gelirimizle 214 milyar litre benzin satın alabiliyoruz. Ne kadar basit ve insanı yanlış yoruma götürebilecek bir analiz oldu değil mi? Ama yanlış olduğunu da kimse iddia edemez. Peki neden yaptık bu analizi, dolar bazında milli gelirimizin 3 katına çıkması ne kadar doğruysa, bu analiz de o kadar doğru. Bu ekmek fiyatı cinsinden, hatta LCD ekran fiyatı cinsinden bile yapılabilir. Ama en temel ve doğru analiz, reel milli gelir hesabı cinsinden, ya da satın alma gücü paritesine göre yapılan hesaplamalarla bulunan milli gelir artışıdır. Orada da başarılı olduğumuz kesin ama konuyu da rakamları kullanarak abartmamak gerekiyor. Önce alışveriş, sonra fiş, sonra vergi geliri Yıllardır uygulanan fiş toplama ve vergi iadesi uygulamasının sona ermesi KDV gelirlerine ciddi bir darbe vurmuş gibi gözüküyor. Basında yer alan kimi hesaplamalara göre 4 milyar YTL bir gelir kaybı oluşmuş. Bunu herkesin kendi gündelik hayatından gözlemlemesi de gayet mümkün. Sakıncaları olsa bile, vergi iadesi almak amaçlı fiş toplamanın faydaları bunun üzerindeydi kuşkusuz. Sakıncaları düzeltmek ve kontrol etmek yerine sistemi ortadan kaldırmanın sonucu oluşan vergi kaybını kim ödüyor, tabii ki tüketiciler. ÖTV artışlarıyla oluşan açık kapatılmaya çalışılıyor. Vergi sisteminde açıklar kapatılmadan vergi iadesi uygulamasının kaldırılması daha fazla benzin ve tütün zamlarıyla kapatılmaya çalışılacak. Haydi hayırlısı. http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=333069&dept_id=80 |