Denetim, vergi ve danışmanlık şirketlerinden KPMG tarafından dünya çapında gerçekleştirilen ve Türkiye'nin de dahil olduğu yıllık vergi oranları araştırmasına göre Türkiye, dolaylı vergilerin toplam gelir vergileri içindeki payı en yüksek olan iki ülkeden biri.
KPMG Türkiye, “Türkiye'de ve Dünyada Kurumlar Vergisi ve Dolaylı Vergiler Araştırması” sonuçlarını düzenlenen basın toplantısı ile açıkladı. 2007 yılı başında, aralarında Türkiye'nin de dahil olduğu 92 ülkede kurumlar vergisi oranları üzerinde yapılan incelemede, Avrupa, kurumlar vergisinin en düşük fakat katma değer vergisi ile mal ve hizmetler vergilerinin en yüksek olduğu bölge. Kurumlar vergisinde OECD ülkelerindeki ortalama oran yüzde 27,8, Latin Amerika ülkelerinde yüzde 28 ve Asya pasifik ülkelerinde yüzde 30,1 iken, AB'deki ortalama oran yüzde 24,2 düzeyinde. Türkiye, 2006 yılında yaptığı indirim sonrası sahip olduğu yüzde 20 oranındaki kurumlar vergisi ile Avrupa ülkeleri ortalamasının da altında. KDV veya mal ve hizmet vergisi oranları ise OECD'de yüzde 17,7, Latin Amerika'da yüzde 14,2 ve Asya Pasifik'te sadece yüzde 10,8 olmasına karşın, Avrupa ülkelerindeki ortalama oran yüzde 19,5. Yüzde 18 KDV oranı ile OECD ülkeleri KDV oranları ortalamasına çok yakın olan Türkiye, dolaylı vergilerin toplam gelir vergileri içindeki payı en yüksek olan iki ülkeden biri. Türkiye'nin dışındaki en yüksek paya sahip olan ülke ise Meksika. KPMG Türkiye vergi ortaklarından Ferruh Tunç basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye'nin Meksika ile birlikte vergi gelirleri içinde dolaylı vergileri en yüksek olan ülke. Meksika'da yüzde 50 olan oran Türkiye'de yüzde 70” dedi. Kurumlar vergisindeki düşüşün vergi rekabetine işaret ettiğini söyleyen Tunç, dünyada 1997 yılında yüzde 33 olan kurumlar vergisi oranı ortalamasının 10 yılda yüzde 26,8'e düştüğünü, AB'de yüzde 35,5'ten yüzde 24,2'ye Latin Amerika'da yüzde 29,8'den yüzde 28'e, OECD ülkelerinde yüzde 36'dan yüzde 27,8'e düştüğüne dikkat çekti. Tunç, “Türkiye'de ise son 10 yılda kurumlar vergisi oranı yüzde 44'ten yüzde 20'ye düştü. Dünyada son 10 yılda kurumlar vergisi oranı en hızlı düşen ülke Türkiye” dedi. Ferruh Tunç, rakamların dolaylı vergilerin azalan kurumlar vergisi oranlarını telafi etmek için bir yükselme eğiliminde olduğunu doğrular nitelik taşıdığını, ancak dolaylı vergilerle ilgili sadece bir yıllık rakamlara sahip oldukları için böyle bir ilişki olduğunu kesin olarak söyleyebilmek için henüz çok erken olduğunu vurguladı. KESİNTİ YOLUYLA ALINAN VERGİLER... KDV oranlarının OECD ülkeleri arasında geçen 6 yıl boyunca yüzde 18 civarında sabit kalırken ortalama kurumlar vergisi oranının yüzde 10'dan fazla düştüğüne, KDV ve KDV türü vergilerin ulusal hükümetler için gittikçe daha önemli hale geldiğine işaret eden Tunç, bunun nedeninin vergi rekabetine karşı bir cevap olduğunu kaydetti. Türkiye'de 2006 yılındaki 194 milyar YTL'lik bütçe gelirlerinin 150 milyar YTL'sini vergi gelirlerinin oluşturduğuna, vergi gelirlerinin de yüzde 70'inin dolaylı vergilerden oluştuğuna işaret eden Tunç, “Gelir ve kurumlar vergisi beyanname ve kesinti yoluyla anılıyor. Kesinti yoluyla alınan vergiler de çıkınca kazanç yoluyla alınan vergiler yüzde 10'a düşüyor. Kesinti yolu ile vergilendirmede en büyük grubu kamu ve özel sektörde çalışan ücretliler oluşturuyor. Ayrıca küçük çiftçi, avukatlık gibi serbest meslek erbabı da var. Bilerek mi bunu yapıyoruz, bu vakayı iyi değerlendirmek lazım” dedi. Başka bir soruya karşılık da Tunç, “Kazanç üzerinden alınan vergiler oranı yüzde 30 ama stopaj yolu ile alınan vergileri de bir kenara bırakınca kazanç üzerinden beyanname vererek ödenen vergiler yüzde 10'larda kalıyor. Dolayısıyla toplumun yüzde 90'ı fiyat mekanizması yoluyla harcamaları üzerinden ya da gelirleri üzerinden yapılan zorunlu kesintiler yoluyla vergilendiriliyor. Bu durum büyük ölçüde vergi yükünü geniş halk kesimlerinin çektiğini göstermektedir” dedi. “ORANIN DÜŞÜRÜLMESİ VERGİNİN YAYGINLAŞTIRILMASINA SEBEP OLMAZ” Ferruh Tunç, “Türkiye'de trafik canavarı gibi vergi canavarı var da biz onları yakalıyoruz gibi bir durum yok. Bu yapısal bir sorun. Vergi sadece oran meselesi değil, idari etkinlik gibi diğer boyutlarını hayata geçirmek lazım. Birbirimizi suçlu ilan ederek bir şeyler yapamayız. Kimse bilerek vergi kaçakçısı olmak istemez” dedi. Türkiye'deki dolaylı vergi oranlarının çok yüksek olduğunu, bunun daha da yukarıya gidebileceğini belirtti. Kurumlar vergisi oranlarındaki düşüşün işe yarayıp yaramadığına ilişkin başka bir soruya karşılık da Tunç, “Yatırım rekabeti açısından işe yarar, mevcudu muhafaza etmek açısından da önemli. Vergiyi yaygınlaştırmak açısından baktığımızda oranın düşürülmesi verginin yaygınlaştırılmasına sebep olmaz. Oran şart ama yeterli değil siz onu idari tedbirlerle desteklemezseniz oran düşüşü, gelir düşüşüne neden olur” dedi. 1993 yılından bu yana her yıl yapılan Kurumlar Vergisi Oranları Araştırması 92 ülkeyi kapsıyor. İlk kez olmak üzere bu yılki araştırma Türkiye'nin de dahil olduğu 84 ülkedeki KDV ya da mal ve hizmet vergileri hakkındaki bilgileri de içeriyor. http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/7635365.asp?gid=196&sz=94695 |