Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ücretsiz İzin Döneminde Sağlık Yardımlarından Yararlanılır mı? PDF Yazdır e-Posta
28 Şubat 2010

I- GİRİŞ
Dünyada yaşanan global ekonomik krizin etkilerini bu günlerde ülkemizde de yaşamaktayız. Genel olarak ekonomik krizin olduğu dönemlerde mali kriz içersindeki işverenler tarafından ücretsiz izin uygulaması sıkça kullanılan bir yöntemdir. İş hayatını düzenleyen İş Kanunu ve diğer yasal mevzuatta ücretsiz iznin tanımı yapılmamıştır. Sadece 4857 sayılı İş Kanunu’nda ücretsiz izin kullanılabileceği durumlar belirtilmiştir. İşçinin ücretsiz izin talebinde bulunması için bu istemin işveren tarafından kabul edilmesi veya işverenin böyle bir talepte bulunması halinde, bu talebin işçi tarafından kabul edilmesi şarttır. Ücretsiz izine ayrılan işçinin sağlık yardımlarından yararlanabilme koşulları ve süresinin yanı sıra hangi durumda sağlık yardımından yararlanamayacağı makalemizin konusunu oluşturmaktadır.

II- ÜCRETSİZ İZİN KULLANILABİLECEK DURUMLAR
İşçinin yasal olarak kullanabileceği ücretsiz izinler 4857 sayılı İş Kanunu’nda belirtilmiştir. Buna göre doğum yapan kadın işçi doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık ücretli izin hakkı vardır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Şayet doğum yapan kadın işçi isteği halinde, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin kullanabilmektedir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmamaktadır.

Yine İş Kanunu’nun başka bir maddesine göre yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olan işçilere istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır.

Dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanunu bayan işçilerin doğum izninin bitiminden sonra talepte bulunmaları halinde altı aya kadar ücretsiz izine çıkabileceklerini işverenin de bu talebi geri çevirmeksizin kabul edileceğini, yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olan işçilere istemde bulunmaları işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorunda olduğunu düzenlemiş, diğer durumlarda ise herhangi bir zamanda yasal bir zorunluluk olmaksızın karşılıklı anlaşma şartına bağlanmıştır.

III- SAĞLIK YARDIMLARINDAN YARALANMA HAKKI VE SÜRESİ

Genel sağlık sigortası kapsamında;

• 18 yaşını doldurmamış olan kişiler,
• Tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler,
• Acil haller,
• İş kazası ile meslek hastalığı halleri,
• Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar,
• Kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile insan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.
• Analık sebebiyle ayakta veya yatarak gerekli tedavisi
• Afet ve savaş ile grev ve lokavt hali

durumlarında herhangi bir prim ödeme şartı aranmaksızın sağlık yardımlarından yararlanabilmektedirler.

5510 sayılı Kanun’a göre 4/a kapsamında (eski adıyla SSK’lı) yer alan sigortalılar(1) sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek için; genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması şarttır.

Yine 5510 sayılı Kanun’a göre 4/a kapsamında yer alan işçilerden genel sağlık sigortalısı sayılanlar, zorunlu sigortalıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle zorunlu sigortalılıklarından sonraki genel sağlık sigortalılıklarından dolayı prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar.

IV- ÜCRETSİZ İZİN SÜRELERİNDE SAĞLIK YARDIMLARI
İşçinin, İş Kanunu’nda sayılan hallerde veya karşılıklı anlaşma sonucu kullandığı ücretsiz izinde hizmet akdinin askıda kaldığı kabul edilmektedir(2). Hizmet akdinin askıda olması nedeni ile akit feshedilmiş sayılmamakta ve bu süre içerisinde hak ve yükümlülükler de askıda kalmaktadır.

İşçinin ücretsiz izinli olduğu dönemlerde sağlık yardımlarından yararlanabilmesi konusu, bu dönemde hizmet akdinin askıda olması nedeniyle belirsizlikler ihtiva etmektedir. Bu doğrultuda konunun açılığa kavuşturulması için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bir Genelge(3) yayımlanmıştır. Buna göre;

İş Kanunu’nda sayılan ücretsiz izin hallerini ihtiva eden ve bu durumu belgelenen ücretsiz izin sürelerinde “0” gün ve kazanç bildirilen ve işten çıkış kaydı verilmemiş olan sigortalılardan, sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde 30 gün prim ödeme şartını yerine getirenler sağlık yardımlarından yararlanabilecektir.

İşten çıkış kaydı verilmemiş olmasına rağmen, ücretsiz izin sürelerinin İş Kanunu’nda sayılan halleri kapsamaması durumunda ise “0” gün ve kazanç bildirilen sigortalılar sağlık yardımlarından yararlanamayacaktır.

4857 sayılı Kanun’da belirtilen ücretsiz izin halleri dışında aylık prim ve hizmet belgelerinde “0” gün ve kazanç bildirilen sigortalılar. 5510 sayılı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortası kapsamına girmektedirler. 01.10.2010 tarihine kadar iki yıllık geçiş sürecinde talebe bağlı olarak, bu tarihten itibaren ise zorunlu olarak genel sağlık sigortalısı olacak bu durumdaki kişilerin gelir testi talebinde bulunarak 60/c-l kapsamında veya gelir seviyelerine bağlı olarak genel sağlık sigortalısı olma imkanları bulunmaktadır.

Diğer taraftan genelgede 4857 sayılı İş Kanunu’nda sayılan haller haricindeki ücretsiz izin süreleri geçerli sayılmadığından 5510 sayılı Kanun uyarınca sigortalılık niteliği yitirilmiş olacağından bahsetmektedir. Ne var ki genel hukuk kuralları ve Yargıtay kararları çerçevesinde ücretsiz izin döneminde hizmet akdinin yitirildiğini söylemek zordur. Konuya genel olarak bakıldığında genelge ile amaçlanan suiistimalleri önlemektir. Örneğin bir işveren işçisini 30 gün çalıştırarak karşılıklı anlaşma neticesinde 6 ay ücretsiz izne ayırdığında, işçi 6 ay sağlık yardımlarından yararlanması, 6 ay sonra tekrar 30 gün çalıştırıldıktan sonra yine aynı yolun izlenmesi durumunda 60 günlük primle 12 ay sağlık hizmetlerinden yararlanabilme durumu ortaya çıkacaktır. Ancak suiistimalleri önlemek adına ücretsiz izin döneminde hizmet akdinin biteceğini söylemek ihbar öneli, kıdem tazminatı ve daha birçok sorunu beraberinde getirecektir.

V- SONUÇ

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 23.12.2009 tarihinde yayınlanan genelge ile 5510 sayılı Kanun’un 4/a kapsamındaki çalışanlar İş Kanunu’nda belirtilen doğum sonrası 6 aylık ücretsiz izin ve yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçireceklerin 4 günlük ücretsiz izinlerinin haricinde ücretsiz izne ayrılmaları halinde sağlık yardımlarından yararlanamayacaktır. Doğum ve yol için kullanılacak ücretsiz izinlerinin haricinde işverenle karşılıklı anlaşarak ücretsiz izne ayrılacak sigortalılar sağlık yardımlarından izin boyunca yararlanamayacaklardır.

Diğer taraftan genelge ile ücretsiz izin uygulamasında suiistimalleri önlemek adına hizmet akdinin sadece İş Kanunu’ndaki ücretsiz izinlerde devam edeceğini, diğer ücretsiz izinlerde sona ereceğini söylemek sosyal güvenlik ve iş hukuku genel kuralları ile Yargıtay kararlarına aykırı olacağı açıktır. Konunun ilgili kanunlarda gerekli değişikliklerle düzenlenmesinin gerektiği, böyle düzenlemenin bir genelge ile yapılamayacağı kanaatindeyiz.


Mehmet KARA*
Yaklaşım


* Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi

(1) Ayrıca 5510 sayılı Kanun’un 4/b (eski adıyla Bağ-Kurlular) ve 4/c (eski adıyla Emekli Sandığı iştirakçileri) kapsamında yer alan sigortalılar için de 30 gün şartı aranmakla birlikte konumuz itibariyle değinilmemiştir.
(2) Yrg. 9. HD.’nin, 30.09.1998 tarih ve E. 1998/11114, K. 1998/13801 sayılı Kararı.
(3) 23.12.2009 tarih ve 2009-155 sayılı Genelge.