Vasiyet, miras bırakanın tek taraflı bir irade beyanı ile mirasçı tayin etmesidir. Vasiyette bulunabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve on beş yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Ölüm halinde ortada bir vasiyetname varsa bu vasiyetnamenin kanunda belirlenmiş şekil şartlarına uygun olup olmadığına bakılır. Kanunda belirlenmiş şekil şartlarına uygun olmayan vasiyetname geçersizdir. Vasiyetname;
resmi vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve sözlü vasiyetname olmak üzere üç farklı biçimde düzenlenebilir. Biz bu yazıda resmi vasiyetnameyi ele alacağız.
Resmi vasiyetname resmi görevli memur tarafından düzenlenir. Resmi memurdan kasıt, noter, sulh hakimi veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevlidir (örneğin, yabancı ülkelerdeki Türk konsoloslukları). Uygulamada resmi vasiyetnameler, genellikle noterler tarafından düzenlenmektedir.
İKİ TANIK GEREKİYOR
Resmi vasiyetname için iki tanık bulunması gerekiyor. Vasiyetname hazırlanmasında bazı kişiler resmi görevli memur ve tanık olamıyor. Bunlar; fiil ehliyeti bulunmayanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, okur-yazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, alt ve üst soy kan hısımları, kardeşleri, bunların eşleridir. Bu durumdaki kişilerin resmi memur veya tanık olarak bulunmasıyla düzenlenen resmi vasiyetname geçersiz.
Resmi vasiyetname düzenlendiği durumlarda, resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura, tanıklara ve bunların alt ve üst soy hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine resmi vasiyetname ile bir kazandırmada bulunulamıyor.
OKUYUP YAZABİLENLER
Okuma yazma bilenlerin resmi vasiyetname yapması iki aşamalıdır. Birinci aşamada, miras bırakan isteklerini yazılı olarak veya sözlü olarak resmi memura beyan eder. Resmi memur anlaşılmayan noktalarla ilgili olarak miras bırakana sorular sorar. Miras bırakanın iradesi açığa çıktıktan sonra vasiyetname yazılır.
Yazılan vasiyetname okuması için miras bırakana verilir. Vasiyetname miras bırakan tarafından okunduktan sonra imzalanır. Miras bırakanın imzası el yazısıyla olmalıdır. Okuma yazma bilenlerde mühür kullanılması veya parmak basılması imza yerine geçmez.
İmzanın atılmasının ardından ikinci aşamaya geçilir. İkinci aşamada tanıklar çağrılır. Miras bırakan resmi memurun ve tanıkların önünde vasiyetnameyi okuduğunu ve vasiyetnamenin kendi iradesini yansıttığını beyan eder.
Daha sonra tanıklar resmi memur huzurunda miras bırakanın vasiyetnameyi okuduğunu ve hazırlanan metnin son arzularına uygun olduğunu kendilerine beyan ettiğini ve miras bırakanı ölüme bağlı tasarruf yapmaya ehil gördüklerini vasiyetnamenin altına şerh koyarak imzalarlar. Tanıklar tarafından yazılan şerhin el yazısıyla olması zorunluluğu bulunmuyor. Ancak, imzaları mutlaka el yazısıyla olmak zorunda.
Bu yolla hazırlanan vasiyetnamelerde tanıklar vasiyetnamenin içeriğini bilmezler. Bununla beraber, tanıkların vasiyetnamenin içeriğini bilmeleri, vasiyetnameyi geçersiz hale getirmez.
OKUYUP YAZAMAYANLAR
Bazı durumlarda vasiyetname yapmak isteyen kişinin okuyup yazması mümkün olmayabilir. Bu durumlara örnek olarak; kör olması, felçli olması, okuma yazma bilmemesi verilebilir.
Böyle durumlarda, miras bırakan iradesini resmi memura açıklar. Resmi memur vasiyetnameyi hazırlar ve hazırladığı vasiyetnameyi tanıkların huzurunda okur. Miras bırakan, tanıkların huzurunda vasiyetnamenin kendi iradesini yansıttığını beyan eder.
Bu aşamadan sonra resmi memur vasiyetnameye tarih atar ve imzalar. Tanıklar vasiyetname yapanı ehil gördüklerini, vasiyetnamenin resmi memur tarafından yüksek sesle okunduğunu, vasiyetçinin vasiyetname konusunda irade beyanında bulunduğunu şerh düşerler ve imzalarlar.
RESMİ VASİYETNAMENİN SAKLANMASI
Medeni Kanun'un 537. maddesine göre, resmi vasiyetnameyi düzenleyen memur vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür. Resmi vasiyetnameyi düzenleyen ve aslını saklamakla yükümlü olan resmi memur, elinde bir vasiyetname bulunduğunu vasiyetnameyi yapanın bağlı bulunduğu nüfus idaresine bildirir.
http://www.aksam.com.tr/2010/03/02/yazar/16508/metin_tas_sez... |