İşyerinde herkes sizden yardım istiyor. Hayır diyemediğiniz için kendi işinizi yetiştiremiyorsunuz. İşte “Hayır” demenin incelikleri...
Gerçekliğin, kurumsal diplomasi ile kendine ait farklı bir boyut kazandığı iş yaşamında “Hayır” diyebilmek o kadar da kolay değil. İşyerinde herkes sizden yardım istiyor. Hayır diyemediğiniz için de kendi işinizi yetiştiremiyor, çoğu zaman en geç siz çıkmak zorunda kalıyorsunuz. Peki hangi durumda, ne zaman, kime ve nasıl “Hayır” dersiniz?
Ani patlamalar yaşamamak için
Mesai bitimine bir saat kala, yöneticiniz “Bunları da bugün bitirmen gerekiyor, altından kalkabilirsin değil mi?” diyerek masanıza bir yığın dosya bıraktı. Ekip arkadaşınız da gün içerisinde yetiştiremediği işleri ağlamaklı bir tavırla size devretti!.. Hayır diyemiyorsunuz. İçinizden kendinize kızıyorsunuz. Belki bir gün bir anda patlıyorsunuz: “Yeter artık! Bütün işi ben yapıyorum burada!” Bu patlamanın ardından ekip arkadaşlarınız sizi iyi bir takım oyuncusu olmamakla suçluyor.
Tanıdık geliyor mu bir yerlerden?
Susmak bilmeyen iş arkadaşları
Bir iş arkadaşınız, günün zamansız saatlerinde sık sık masanıza geliyor ve sizinle muhabbet etmek istiyor. “Vaktin var mı” diye başlıyor söze ve hiç susmuyor. Arkadaşınızı seviyorsunuz, fakat sizi bu kadar çok rahatsız etmesini de istemiyorsunuz. Birkaç kez işiniz olduğunu ima etmeye çalıştınız, saate baktınız, o konuşurken siz ekranınızdan bir şeyler okudunuz ama bir türlü anlamadı. Giderek daha da çok siniriniz bozuluyor ve arkadaşınıza kırıcı davranmaktan korkuyorsunuz.
Bu veya benzeri durumlarla hangimiz karşılaşmadık ki?
"Hayır" demek neden gerekli?
Bize sıkıntı yaşatan bir durumu ne kadar uzun süreyle içimizde yaşarsak bize o kadar zarar verir. Bu sıkıntıyı sonlandırmak adına yaşanan ani patlamalar ise işyerinde kişisel imajımızı zedeler. Bu nedenle, zamanında ve net bir şekilde “Hayır” diyebilmek hem içte hem de dışta konforumuzu artıracaktır.
Hayır demek hangi durumda gerekli?
Öncelikle “Hayır” demeye hakkımız var. Hayır dememizi gerektiren durumları düşünürsek de zaman zaman kendinizi ön planda tutma hakkımızın olduğunu ve her zaman diğer insanların iyiliğini düşünme zorunluluğumuzun olmadığını bilmeliyiz. Bunların yanında, fikrimizi ve kararlarımızı değiştirme, adil olmayan davranışlara karşı gelme, diğer insanların önerilerini zaman zaman dikkate almama hakkımız vardır.
Bu tür haklarımıza dokunan herhangi bir durumda, nedenlerini de belirterek “Hayır” diyebilmek hem duygusal hem de sosyal uyumumuz için gereklidir.
Ne zaman hayır demeli?
En uygun zaman “hemen”dir. Yani sizden yapamayacağınız, yapmak istemediğiniz bir şey istendiği an. Bazen de etrafımızda başka insanlar varken birine “Hayır” demek zor olabileceğinden, bunu daha özel konuşabileceğimiz toplantı odası gibi bir yere taşıyabiliriz.
Hemen “Hayır” diyemiyorum derseniz, sizden talepte bulunan kişiden süre isteyin. “Bunda bu kadar düşünecek ne var ki” gibi tepkilerle karşılaşmaya da hazır olun. “Sana bu konuda geri döneceğim, bana biraz zaman verebilir misin” diyerek süre isteyebilirsiniz.
Sonradan yüksek olasılıkla “Hayır” diyeceğiniz bir talep için süre isterken “evet” imajı vermemeye çalışın. “Olabilir belki”, “bakarız” gibi sözlerin “evet” olarak anlaşılma ihtimali yüksektir.
Kimlere hayır demeli?
“Hayır” diyemediğiniz insanlar var mı? Eğer bazı insanlara, onların belli yaklaşımları yüzünden “Hayır” demekte zorlanıyorsanız bunları öncelikle belirleyin. Bu örneklerden biri veya birkaçı size yol gösterecektir:
Aşırı kibar ve diplomatik yaklaşanlar
Öylesine kibardırlar ki onlara “Hayır” demek sizi kaba gösterecek gibi gelir. Onlar da bunu çok iyi bilirler.
Aşırı hassaslar
Sanki reddedilirlerse kırılacak bir ağaç dalı gibi öylesine hassastırlar ki onları kırmaktan çekindiğiniz için “Hayır” diyemezsiniz.
Ağlayanlar, yalvaranlar
Ağlamaklı, titrek ses tonlarıyla, hafif buğulu gözleriyle, yağmur altında kalmış bir kedi gibi öylesine muhtaç görünürler ki onlara “Hayır” demek merhametsizlik gibi gelir.
Emrivaki yapanlar
Bir şey isterken soru sormazlar, yapacağınız için teşekkür ederler, siz “Hayır” demeye kalmadan gözden kaybolurlar. Onları ofiste aramaktan veya peşlerinde koşmaktansa işi yapmak o an daha kolay gibi gelir.
Baskınlar
“Bunları yapacaksın dedim mi yapacaksın” gibi agresif ifade edilen talepler karşısında kilitlenebilirsiniz. “Hayır”ınız sanki çok cılız kalacaktır bu baskın tavır karşısında...
"Hayır" diyebilmek için öneriler
Şimdi başlarken verdiğimiz örnekleri birer birer ele alalım.
Mesai bitimine bir saat kala, yöneticiniz “Bunları da bugün bitirmen gerekiyor, altından kalkabilirsin değil mi” diyerek masanıza bir yığın dosya bırakmıştı ya… Nasıl “Hayır” diyeceksiniz?
Zamanında harekete geçin, direkt olun ve nedenini belirtin
Masanızdan uzaklaşmadan yöneticiniz ile göz teması kurun ve “Bugünkü programım oldukça yoğun, bu işi araya alırsam elimdeki mevcut işler gecikiyor olacak. Bu yüzden bu işi bugün bitirmeyip yarın yapmam daha uygun olacak. Size de uygun mu? Eğer değil ise öncelikli olmayanı yarına bırakmayı tercih ederim” deyin.
Agresif davranışla karşılaşırsanız fikrinizi değiştirmeyin
“Sanırım ben yanlış düşündüm”, “Hmmm, şimdi bilemedim, zamanım olursa belki...” diyerek fikrinizi değiştirmeyin.
Özür dilemeyin, sizin yetersizliğinizmiş gibi davranmayın
“Üzgünüm ama yapamayacağım, yetiştiremeyeceğim.”
İkinci örnekte masanıza “Zamanın var mı” sorusuyla gelip de bir türlü gitmek bilmeyen iş arkadaşınız vardı. Onu kırmadan nasıl “Hayır” diyeceksiniz?
Hiç vakit kaybetmeden nedenini açıklayın
Hiç zamanınız yoksa eğer bunu en başta söylemek en iyisidir. Dakikalar ilerledikçe saate bakmak, oflamak, iç çekmek, direkt mesajı iletmek bir kenara yanlış anlaşılmalara yol açarak daha da kırıcı olabilir.
“Şu anda zamanım yok, çünkü çok yoğunum, öncelikle işlerimi bitirmem gerekiyor” demeniz yeterli.
Uzun açıklamalar, dolaylı konuşmalar hem size zaman kaybettirecek, hem de mesajınızın direkt iletilmesini engelleyecektir. Arkadaşınızın sizin haklarınıza saygı gösterebilmesi için kendinizi net ortaya koymanız önemlidir.
işteinsan |