Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Veysi Seviğ - Amortisman ayrımında bazı özellikler (09.11.2007) PDF Yazdır e-Posta
09 Kasım 2007
Vergi Usul Yasası'nın 315'inci maddesi uyarınca amortisman oranları iktisadi kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınarak Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmekte ve bu bağlamda da söz konusu iktisadi kıymetlerin kullanıldıkları yerler itibariyle iktisadi ömürleri ve amortisman oranları Vergi Usul Yasası genel tebliğleri ile açıklanmaktadır.

Yasal düzenleme gereği "işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya düşmeye maruz" iktisadi kıymetler için amortisman ayrılabilmektedir.

İşletmede kullanma deyimi iktisadi kıymetin işletmenin aktifinde kayıtlı olması ve bilfiil kullanılması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bir iktisadi kıymet için amortisman ancak söz konusu iktisadi kıymetin envantere alınması ile söz konusu olabilir. Bu bağlamda da iktisadi kıymetin envantere kayıtlı olma koşulu iktisadi kıymetin işletmenin tasarrufunda bulunma koşulu ile birlikte değerlendirilmektedir.

Buna göre mükellefler tarafından iktisap edilerek defter kayıtlarına geçirilen, değerleme gününde envantere dahil olan ve kullanılma şartı aranmaksızın kullanılmaya hazır halde bulunan iktisadi kıymetler için de amortisman ayrılabilmektedir.

Hesap Uzmanları Kurulu'nun konuya ilişkin danışma komisyonu kararına göre amortismana tabi iktisadi kıymetlerin aktife girme koşulu;

* İktisadi kıymetin dönem sonu itibariyle işletme envanterine dahil olması,

* İktisadi kıymetin kayıtlara intikal ettirilmiş bulunması,

* İktisadi kıymetin kullanılmakta olan veya kullanılmaya hazır halde olması,

hallerinin birlikte oluşması ile belirlenmektedir. (Daha fazla bilgi için Hesap Uzmanları Danışma Kurulu'nun 18.4.1988 gün ve 276/2 sayılı kararına bakınız.)

Amortisman ayrımında özellik arz eden bir husus da kayıt ve tescile tabi olan iktisadi kıymetlerdir. Söz konusu iktisadi kıymetlerle ilgili olarak Vergi Usul Yasası 365 sıra numaralı Genel Tebliğ ile yapılan açıklamaya göre, mükellefler tarafından iktisap edilerek defter kayıtlarına geçirilen, değerleme gününde envantere dahil olan ancak kayıt ve tescile tabi taşıtların, ilgili sicillerine yasal süresi içinde kayıt ve tescil işlemi yapılmak koşuluyla aktife alındıkları dönemden itibaren amortismana tabi tutulması mümkün bulunmaktadır. Ayrıca işletme aktifinde kayıtlı iktisadi kıymetin kiralanması durumunda kiraya veren; mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda, satın alan iktisadi kıymeti amortismana tabi tutar.

Mükellefler amortismana tabi iktisadi kıymetlerini Maliye Bakanlığı'nca tespit ve ilan edilen oranlar üzerinden itfa ederler. Buna karşılık uygulamada sıkça rastlanan bir soruya göre acaba mükellefler Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen oranlardan daha düşük bir oran uygulamak suretiyle amortisman ayıramazlar mı?

Öncelikle şunu belirtelim ki Maliye Bakanlığı'nın belirlemiş olduğu oranlardan daha düşük oranda amortisman ayrılması halinde bir yandan amortisman süresi uzarken diğer yandan düşük amortisman uygulanması nedeniyle dönem matrahları da yükselmiş olacaktır.

Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı tarafından verilen bir özelgeye göre "Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri'nde belirtilen amortisman oranlarından daha düşük amortisman oranını tercih etmek mümkün olmakla birlikte, düşük amortisman oranının kullanılması halinde amortisman süresinin (faydalı ömrün) uzatılması mümkün değildir. Vergi Usul Kanunu genel tebliğleri ile tespit ve ilan edilen faydalı ömür ve amortisman oranlarının, yeni (daha önce hiç kullanılmamış) iktisadi kıymetler ile kullanılmış olarak iktisap edilmiş iktisadi kıymetler açısından farklılık gözetilmeksizin uygulanması gerekmektedir." (Maliye Bakanlığı'nın 04.4.2006 sayılı özelgesi, bakınız: Öztürk, Bünyamin "Dönem Sonu Değerleme İşlemleri" Maliye ve Hukuk Yayınları 4. Baskı, sf.: 421)

İktisadi kıymetlerin faydalı ömürleri Maliye Bakanlığı tarafından duruma göre değiştirilebilmektedir. Yapılan değişikliklerle iktisadi kıymetlerin faydalı ömür sürelerinin artırılması halinde mükelleflerin ayırabileceği amortisman tutarı düşeceği için ileride mükellefler nezdinde tarhiyat yapılmasına neden olabilecek; faydalı ömür sürelerinin düşürülmesi durumunda ise iktisadi kıymetin bir anda itfa edilmesi imkânından mükellef yararlanamayacaktır. Dolayısıyla uygulamanın bu bağlamda da sağlıklı bir şekilde yürütülmesi açısından Vergi Usul Yasası'nın konuya ilişkin tebliğlerinin izlenmesi gerekmektedir.

Mükellefler dönem sonunda amortismana tabi iktisadi kıymetleri üzerinden ayırdıkları amortismanları yasal defterlerinde ayrıca göstermek zorundadırlar. Bu zorunluluk mükelleflerin iktisadi kıymetlerinin gerçek durumlarını yansıtması bakımından da ayrıca kolaylık sağlamaktadır.

 

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=83092&YZR_KOD=157&ForArsiv=1