Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yargı Kararları ve Özelgelerde Gelir Vergisi PDF Yazdır e-Posta
17 Mart 2010

YARGI KARARLARINDA GELİR VERGİSİ

1. Danıştay 4. Dairesi'nin E.2004/1429, K.2005/498 sayı ve 29.3.2005 tarihli kararı

"GVK'nın 85. maddesinin 3. fıkrasının 1 ve 2 numaralı bentlerinde, yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratların, yükümlünün bunları Türkiye'deki hesaplarına intikal ettirdiği yılda, Türkiye'de hesaplara intikal ettirilmemesinin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda elde edilmiş sayılacağı açıklanmıştır. Bu düzenlemeyle kanun koyucu, kazanç ve iratların Türkiye'de hesaplara intikal ettirilmemesinin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda elde edilmiş sayılacağını kabul ettiğinden kazançların, elde edildiği tarihte Türkiye'ye getirilerek vergilendirileceği kuralının asıl kural olduğu, ancak mükellefin iradesi dışında gelişen istisnai durumlarda Türkiye'ye getirilemeyen gelirin tasarruf edilebildiği yılda vergilendirilmesi gerektiği açıktır. Davacının, ABD'de aracı kuruluşlardan elde ettiği, ancak Türkiye'deki hesaplarına intikal ettirmediği faiz ve değer artış kazançları üzerinden hukuki ve ekonomik yönden tasarruf edebileceği konusunda uyuşmazlık bulunmadığından, yurtdışında elde ettiği geliri kendi iradesiyle Türkiye'ye getirmemesi nedeniyle adına yapılan tahakkuk işleminde yasaya aykırılık yoktur."

2. Danıştay 4. Dairesi'nin E.1997/1069, K.1998/563 sayı ve 17.2.1998 tarihli kararı

"GVK'nın 88. maddesinde istisna kapsamındaki ticari faaliyetlerden doğan zararların diğer kazanç unsurlarından mahsubunu engelleyen bir düzenlemeye yer verilmediğinden davacının kreş işletmeciliği faaliyetinden kaynaklanan zararı diğer kazanç unsurlarında dikkate alarak beyanda bulunmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Aksi yöndeki gerekçelerle davayı kısmen reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir."

3. Danıştay 4. Dairesi'nin E.2004/659, K.2004/1439 sayı ve 9.6.2004 tarihli kararı
"3.6.2001 tarihinde vefat eden muris adına mirasçıları tarafından 1.10.2001 tarihinde gelir vergisi beyannamesi verilmiş ve tahakkuk eden vergileri 2002 yılı taksitlendirme dönemlerinde ödemek istedikleri bildirilmiştir. Ölüm halinde vergilerin ödenmesinde asıl kural beyanname verme süresi olmakla birlikte teminat gösterilmesi halinde tahsil süresi Vergi Kanunu ile belli taksit zamanına kadar uzayacağına göre olayda 2001 yılı geliri için taksit süresinin 2002 mart ayında başlayacağı ve henüz taksit süresinin geçmediği dikkate alındığında tahsil süresinin 2002 mart olarak belirlenmesi, ancak taksitlendirme yapılmaksızın defaten ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda ödeme süresinin 1.10.2001 tarihi olarak belirleyip daha sonra teminat nedeniyle 3.1.2002 gününü tahsil süresi kabul eden davalı idare istemini yasal bulan mahkeme kararında isabet görülmemiştir."

4. Danıştay 4. Dairesi'nin E.1998/4684, K.1999/3838 sayı ve 8.11.1999 tarihli kararı
"2. grup eski eser kapsamındaki gayrimenkulden elde edilen kira gelirinin beyan edilmemiş olması gerekçesiyle yapılan tarhiyat aleyhine açılan davada, 2863 sayılı Kanunu'nun 21. maddesinde yer alan istisna ve muafiyet düzenlemesinin, sadece emlak vergisi, tapu harcı gibi vergi ve harçları kapsadığı, söz konusu gayrimenkulün kiraya verilmesinden elde edilen gayrimenkul sermaye iradının bu hüküm kapsamında olmadığı ve gelir olarak beyan edilmesi gerektiği gerekçesiyle, yapılan tarhiyatı tasdik eden mahkeme kararı, dayandığı gerekçeler karşısında hukuka uygundur."


ÖZELGELERDE GELİR VERGİSİ

1. Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 18.3.2009 tarih ve 864 sayılı özelgesi

"Yıllık Gelir Vergisi beyannamesinin kira gelirini elde eden tarafından verilmesi gerekir. Beyannamenin tarha yetkili olan ikamet adresinin bağlı olduğu vergi dairesine kâğıt ortamında veya yine tarha yetkili vergi dairesinden alınacak kullanıcı kodu, parola ve şifre kullanılmak suretiyle elektronik ortamda gönderilmesi veyahut da elektronik ortamda beyanname göndermeye yetkili meslek mensubu aracılığıyla yine elektronik ortamda gönderilmesi mümkündür. Mükellefin kendisi ve eşi için bireysel emeklilik sistemine ödediği katkı payları ile 18 yaşından küçük çocuk için ödediği hayat sigortası, kendisi, eşi ve 18 yaşından küçük çocuk için ödediği sağlık sigortası primlerini, 18 yaşından küçük çocuk için ödediği servis ücretini, GVK'nın 89. maddesinde belirtilen şartlara riayetle, gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirerek indirim konusu yapması mümkündür."

2. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 10.9.2009 tarih ve 7538 sayılı özelgesi
"Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinde kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak yazılamayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre gerek 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi gerekse GVK'nın serbest meslek kazancında mesleki giderlere ilişkin 68. maddesinin. 2. bendi uyarınca, işveren ve işçi hisselerine ait sigorta primlerinin gider olarak indirim konusu yapılabilmesi için fiilen ödenmiş olması gerekir. Ödenmeyen prim tutarlarından sadece işveren hissesine tekabül edenlerin kanunen kabul edilmeyen gider yazılması gibi bir uygulama söz konusu değildir."

3. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 1.10.2009 tarih ve 8231 sayılı özelgesi

"Çalışmayan ve başka bir geliri bulunmayan eşe ait ilgili yıl içinde bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının söz konusu yıl için yıllık gelir vergisi beyannamesinden mahsubu mümkündür. Ancak, GVK'nın 89/1. maddesi uyarınca bireysel emeklilik sistemine öden katkı paylarının beyan edilecek gelirin % 10'una kadar olan kısmının gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün olup, aşan kısmın indirim konusu yapılması mümkün değildir."

4. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 13.3.2009 tarih ve 5787 sayılı özelgesi

"Özel üniversitede okuyan 22 yaşındaki çocuk için yapılan (yabancı dil kursu harcamaları) eğitim harcamalarının, çocuk 18 yaşını doldurmuş olduğundan ve dolayısıyla GVK'nın 89/2. maddesi kapsamında çocuk sayılmadığından, yıllık gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir."

5. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 24.3.2009 tarih ve 6800 sayılı özelgesi

"GVK'nın 86. maddesinin 1/c bendi uyarınca, vergiye tabi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103'üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez. Diğer taraftan yine GVK'nın "vergi tevkifatı" başlıklı 94/7 fıkrasında uyarınca, GVK'nın 75/2-5. bendi uyarınca, eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri, GVK'nın 94/7-a bendine göre % 0 (Sıfır) oranında tevkifata tabi tutulmakta olup, vergi uygulamasında tevkifat oranı sıfır olarak belirlenmiş kazançlar tevkifatlı kabul edilmektedir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, mesken kira gelirlerinden GVK'nın 21. maddesindeki istisnanın indirilmesinden sonra kalan mesken kira gelirleri ile işyeri kira gelirleri ve tevkifata tabi tutulmuş eurobond faiz gelirleri toplamı 2008 yılı için 19.800 TL'sini aştığı (bu tutar 2009 yılı için 22.000 TL'dir) için gelirlerin tamamının beyan edilmesi gerekir."

DEĞERSİZ ALACAK YAZMANIN KOŞULLARI SORU: Ticari alacağımız nedeniyle takipte bulunduğumuz şahıs "aciz vesikası" almıştır. Bu vesika üzerinde, bize ola...

Referans