Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
TERK EDİLEN İŞİN ZARARI YENİ İŞİN KÂRINDAN DÜŞÜLEBİLİR Mİ PDF Yazdır e-Posta
17 Mart 2010

SORU: 2006 yılında faaliyet gösterdiğim işyerimi kapattım. Bu işyerinin faaliyet sonucu zarardır. 2009 yılında yeni bir işyeri açtım. Bu işyerimin faaliyet sonucu ise kârdır. Şimdi söz konusu işyerimin 2009 yılı beyannamesini vereceğim. 2006 yılındaki işyerimin zararını bu yılki kârımdan mahsup edebilir miyim?

YANIT: Gelir Vergisi Yasası'nın 88'inci maddesi hükmü gereği olarak "Gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından hasıl olan zararlar diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilir. Ancak sözü edilen yasa maddesinin parantez içi hükmü uyarınca "Diğer Kazanç ve İratlar" kapsamındaki gelir unsurları ile ilgili ortaya çıkan zararların, diğer gelir unsurlarından oluşan kazanç ve iratlardan mahsup edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle de diğer kazanç ve iratlara konu işlemlerden birinden doğan zararın diğerinden doğan kâra mahsubu söz konusu olamaz.

Diğer yandan Gelir Vergisi Yasası'nın 88'inci maddesi uyarınca ilgili yılda mahsup edilmeyen zarar kısmı, müteakip yılların gelirlerinden indirilir. Arka arkaya beş yıl içinde mahsup edilmeyen zarar bakiyesi müteakip yıllara nakledilemez.

Faaliyeti sona eren ticari işletmelerin geçmiş yıl zararlarının bilahare faaliyetin sona erdiği yıldan sonra mahsubu mümkün değildir. Gelir Vergisi uygulamasında, sermayede meydana gelen kayıpların zarar olarak kabul edilerek diğer gelir unsurlarından indirilmesi de söz konusu olamamaktadır.

Zarar mahsubu, yasal düzenleme gereği faaliyetin devam etmesi halinde söz konusu olup, bu nedenle ticari faaliyette ortaya çıkan zararın beş yıl içinde mahsup edilebilmesi olanağı tanınmıştır.

Bir başka anlatımla ticari faaliyet gibi sermayeye dayalı bir organizasyonda kesin sonuç vergilendirme dönemini teşkil eden takvim yılından daha uzun süre içinde alınır. Bu nedenle daha uzun süre içinde ortaya çıkacak gerçek ve kesin sonuç belli olmadan, sermayedeki kayıp faaliyetin normal icabı olarak kabul edilmektedir.

Ticari faaliyete son verildiğinde, sermaye kaybının kesinliği daha açık bir şekilde ortaya çıkmış olmaktadır. Böyle bir durumda da faaliyetin terk edilmesinden sonra geçmiş yıllardaki faaliyet sırasında doğmuş olan zararların, gelecek yıllarda yapılacak işlerden mahsubu olanağı ortadan kalkmış olmaktadır. Bu bağlamda da geçmiş yıllarda elde edilen zararların ticari faaliyete son verilmesi halinde gelecek yıllarda elde edilen ticari kazanç dahil diğer gelir unsurlarından da indirilmesi mümkün olmamaktadır. (V. Seviğ)

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=158&H...