DEĞERSİZ ALACAK YAZMANIN KOŞULLARI |
|
|
|
17 Mart 2010 |
SORU: Ticari alacağımız nedeniyle takipte bulunduğumuz şahıs "aciz vesikası" almıştır. Bu vesika üzerinde, bize olan ve ödenmeyen borç miktarı yazılıdır. Bu şahıstan olan alacağımızı yıllık beyannamemizi düzenlerken Vergi Usul Kanunu'nda yer alan "Değersiz Alacaklar" içinde değerlendirebilir miyiz?
YANIT: İcra-İflas Yasası'nın 251'inci maddesi uyarınca, müflisin alacaklılarına iflas idaresi dağıtım yaparken, alacağının tamamını almamış olanlara "ödenmemiş" olan miktar için aciz vesikası vermektedir. Bu vesikaya müflisin alacağı kabul veya reddettiği de yazılır. Aciz vesikası aynı yasanın 68'inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca da borç ikrarını içeren bir senet niteliğindedir.
Bir başka anlatımla aciz vesikası, alacağını tamamen alamamış olan alacaklıya, ödenmeyen alacak miktarı için verilen bir belgedir. Bu belgenin verilmesi ile alacaklının alacağı son bulmamaktadır. Bu belge aslında alacaklının durumunu kısmen kuvvetlendirmektedir. Örneğin alacağın zamanaşımını süresini belgenin düzenlenmesinden itibaren yirmi yıla çıkarmaktadır.
İcra-İflas Yasası'nın 143'üncü maddesi gereği olarak "borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar". Böyle bir durumda eğer borçlu vefat ederse alacaklılar bir yıl içinde mirasçılara başvurarak alacaklarının ödenmesini talep edebilirler.
Bu açıklamalar çerçevesinde aciz belgesi, İcra-İflas Yasası'nın 68'inci maddesi anlamında borç ikrarını içeren bir belge olup, alacağın değersiz olmadığını gösteren bir belge niteliğindedir.
Yasal düzenleme gereği olarak aciz vesikasının bir örneği alacaklıya, bir örneği de borçluya verilir. Bu belgeler hiçbir harç ve vergiye tabi değildir. Ayrıca aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet Bakanlığı'nca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir. Aciz vesikası sicili alenidir.
Gerçekte aciz vesikası, takip alacaklısı için ileride borçlunun mali durumunun düzelmesi halinde alacaklıya alacağını tahsil edebilmesi için imkân sağlayan resmi nitelikte bir belgedir. Bu bağlamda da alacaklı aciz vesikasını aldığı tarihten bir yıl içinde takibe teşebbüs ederse yeniden ödeme emri düzenlenmesine de gerek bulunmamaktadır.
Borçlu da aciz vesikasını düzenlemiş olan icra dairesine borcunu işlemiş faizleriyle her zaman ödeyebilir.
Maliye Bakanlığı tarafından konuya ilişkin verilen özelgelerden de anlaşılacağı üzere, icra daireleri tarafından verilmiş bulunan ve borçlunun da kabullendiği ödenmemiş borçlara ait aciz vesikaları ile alacağın değersiz alacak olarak kabul edilmesi mümkün değildir. (V. Seviğ)
http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=158&H... |