Tezkere ve sınır ötesi operasyon olasılığı gündemi öylesine teslim aldı ki ekonomiyle ilgili kritik kararlar, yapısal reformlar, IMF ile ilişkiler gözden düştü. Oysa ekonomi yönetimi, birbiri ile bağlantılı bir dizi hassas kararı şekillendirdi bile. Madalyonun bir yüzünde 2008'e de sarkan zamlar ve sürpriz vergi düzenlemeleri var, diğer yüzünde ise Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in koordine ettiği, Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik özel önlemler ile sınır ötesi operasyonun ekonomiyi olumsuz etkilememesi için atılacak adımlar... Hemen belirtelim ÖTV ayarlamasıyla sigara, benzin ve tüpgaza gelen zamdan sonra elektrik de zamlanacak. Bu konuda Enerji Bakanı Hilmi Güler'in inadı kırıldı. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Kötü adam olmayı" seçti. Enerji KİT'lerindeki sorunun sadece nakit akışı çıkmazı olmadığını, sübvansiyonlu fiyatlar yüzünden sistemin tıkandığını anlatmayı başardı. Ancak IMF'nin, "Tek başına zam yetmez. Otomatik fiyatlandırma mekanizması kurun" talebi kısa sürede karşılanacak gibi değil. Bilinen gerçek 2008'de yine ÖTV eksenli ek zamlar planlandığı. Tüm bunların ötesinde belki de en ilginç karar Gelir Vergisi'nde gerçekleşebilir. Eğer tahsilat beklentisi karşılanamazsa vergiye tabi gelir dilimlerindeki artış sınırlanabilir. Bir başka ifade ile her yıl yeniden değerleme oranı kadar artırılan (2008 için yüzde 7.2) gelir vergisi dilimleri, bu kez daha az artırılıp herkesin bir üst gelir dilimine daha hızlı ulaşması sağlanarak geliri artırma düşünülüyor. Bunun ekonomi yönetimine gelir vergisinden 500 milyon YTL'den az olmayacak ilave kaynak sağlaması bekleniyor. Bunun anlamı şu; avukat, doktor, mühendis gibi serbest çalışanlar ile esnaf daha fazla vergi ödeyecek.

Köşk'ün iş dünyasıyla büyük buluşması

"Herkesin bir tarzı var. Benimki de böyle" Bu sözler, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ait. Gül, geçtiğimiz hafta işadamları heyeti ile gerçekleştirdiği ilk resmi gezi olan Azerbaycan yolunda, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in tarzını eleştirmemeye, O'nu incitmemeye özen göstererek konuştu. Gözlemlerimize gelince:

* Gül'ün, gerek gidiş gerekse dönüşte uçağı baştan başa gezip, iş adamlarıyla tokalaşıp hal hatır sorması etkileyiciydi.

* İş dünyası, devleti yanında gördüğünü hissetti. Cumhurbaşkanı, "erişilebilir, dokunulabilir" profil çizdi.

* Türk Cumhuriyetleri ile son yıllarda "kardeşlik edebiyatı"na sıkışan ilişkilerde yeni bir sayfa açtı. "Bir yanda heyecan ve duygu diğer yanda realite var. Artık heyecanla rasyonaliteyi birleştireceğiz" dedi.

* Ciddi imaj sorunu olan Türkiye'yi, gerçek yüzüyle dünyaya tanıtma misyonunu üstleneceğini hissettirdi.

* AB dosyasını ihmal etmedi. "Konjonktür değişebiliyor. Avantajlı iken avantajsız duruma geçebiliyorsunuz. Son 5 yılda gerçekleştirdiğimiz reformları daha önce yapabilseydik, müzakerelere daha önce başlayabilseydik, bugün başka noktada olurduk" hatırlatmasını yaptı.

* İç siyasete girmemeye dikkat etti. Köşk'e ve yeni rolüne alışmış görüntü verdi. Ancak, fazla protokoler çizgide bazen tutuktu, doğallığını arzu ettiği kadar yansıtamadı. Belki de bunun için zamana ihtiyacı vardı