Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Prim Borçları nedeniyle Müteselsil Sorumluluk PDF Yazdır e-Posta
02 Nisan 2010

I- GİRİŞ

5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği üzere işverenler, bir ay içinde 4 ve 5. maddeye tâbi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların; ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, 80. maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını, gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurum’ca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurum’ca belirlenecek günün sonuna kadar(1) Kurum’a vermekle yükümlü tutulmuştur.

Ayni Kanun’un 88. maddesinde, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalıları çalıştıran işverenlerin, bir ay içinde çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazançları üzerinden hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını sigortalıların ücretlerinden keserek, kendi hissesine isabet eden prim tutarlarını da bu tutarlara ekleyerek en geç takip eden ay/dönemin sonuna kadar Kurum’a ödeyecekleri hüküm altına alınmıştır.

Kanun’un açık hükmüne karşın prim borçlarının bazen süresi içinde ödenmediği görülmektedir. Bu durumda -Kurum tarafından- işveren ile birlikte borçlardan müteselsilen sorumlu olanlara başvurularak prim borçlarının tahsili yoluna gidilmektedir.

Yazımızda sigorta primlerinin süresinde ödenmemesi halinde prim borçları nedeniyle işveren ile birlikte Kurum’a karşı kimlerin sorumlu olduğu hususu ele alınmıştır.

II- GENEL OLARAK SORUMLULUK

5510 sayılı Kanun’un 12. maddesi birinci fıkrasında, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak belirtilmiştir.

Söz konusu maddenin ikinci fıkrasında, işveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekili sayılmış olup, Kanun’da geçen işveren deyiminin, işveren vekilini de kapsadığı, işveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanunu’nda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işverenin, Kanun’da belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu hususu düzenlenmiştir.

Maddenin altıncı fıkrasında ise, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denildiği, sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işverenin, Kanun’un işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır.

Kanun’un 89. maddesinde ise, sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınması veya intikal etmesi ya da başka bir işyerine katılması veya birleşmesi halinde eski işverenin Kurum’a olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işvereninde de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, anılan hükme aykırı sözleşme hükümlerinin Kurum’a karşı geçersiz olduğu hususu düzenlenmiştir.

III- ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİNİN SORUMLULUĞU


Kurum’un prim ve diğer alacaklarını haklı bir sebep olmaksızın 5510 sayılı Kanun ve bu Kanun’a istinaden Kurum’ca belirlenen sürelerde ödemeyen kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri, Kanun’un 88. maddesi uyarınca Kurum’a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Bunlar hakkında, ödenmeyen primlerin ve diğer alacakların tahsilini teminen 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre doğrudan takip yapılmaktadır.

Özel kanunları ile Kurum’a takip ve tahsil görevi verilen diğer alacakların kanunlarında belirtilen sürelerde işverenlerince ödenmemesi hâlinde, tüzel kişiliği haiz işverenlerin üst düzey yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri hakkında, 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi(2) hükümlerine göre işlem yapılmaktadır.

Kurum alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin farklı şahıslar olmaları hâlinde bu şahıslar, Kurum alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumludurlar.

Kurum uygulamasında da, primlerin ödenmesinde kamu kurum ve kuruluşlarında genel müdür, yönetim kurulu üyeleri, belediye başkanlığı ile tahakkuk ve tediye ile görevli muhasip-muhasebe ve hesap işleri müdürleri, saymanları, tüzel kişiliğe haiz işyerlerinde ise, en üst düzeydeki yetkililerinin (genel müdür ve yönetim kurulu üyeler vb.) sorumlu olduğu belirtilmiştir(3).

Konuya ilgili olarak Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce, Sosyal Sigortalar Kurumu’na olan prim borçlarından dolayı işveren şirket ile birlikte şirketin karar ve işlemlerinin yürütülmesinde görevli ve yetkili olan şirket üst düzey yöneticilerinin de sorumlu olduğuna karar verilmiştir(4).

Anonim Şirketlerde yönetim kurulu üyeliği bulunmayan ortakların Kurum’a karşı sorumluluğu bulunmamaktadır. Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu ile ilgili olarak Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nce verilen kararda, kişinin Anonim Şirketin yönetim kurulu üyesi olmasına karşın 506 sayılı Kanun’un 80. maddesi kapsamında kurum alacağından işvereni ile birlikte müteselsilen sorumluluğu için, sadece yönetim kurulu üyesi olmasının yeterli olmadığı, prim ya da diğer kurum alacağının tahakkuk ettiği, ödenmesi gereken dönemde, üst düzey yönetici sıfatıyla işveren Anonim Şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunması gerektiği belirtilmiştir(5).

IV- SONUÇ

5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinde belirtildiği üzere, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalıları çalıştıran işverenlerin, bir ay içinde çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazançları üzerinden hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını sigortalıların ücretlerinden keserek, kendi hissesine isabet eden prim tutarlarını da bu tutarlara ekleyerek en geç takip eden ay/dönemin sonuna kadar Kurum’a ödemesi gerekmektedir.

Kanun’un açık hükmüne karşın prim borçlarının süresi içinde ödenmemesi halinde -Kurum tarafından- işveren ile birlikte borçlardan müteselsilen sorumlu olanlara başvurularak borçlarının tahsili yoluna gidilmek suretiyle, Kurum alacakları güvence altına alınmıştır.


Gündoğan Güngör DANACI*
Yaklaşım

* Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi, Sosyal Sigortacılık Uzmanı

(1) 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanları çalıştıran;

- Özel nitelikteki işyeri işverenleri, cari aya ilişkin olarak düzenleyecekleri asıl, ek veya iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerini, en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23’ünde,

- Resmi nitelikteki işyeri işverenleri ise, cari aya ilişkin olarak düzenleyecekleri asıl, ek veya iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerini, en geç belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen takvim ayının 7’sinde, saat 23.59’a kadar e-Sigorta kanalıyla Kurum’a göndermek zorundadırlar. Belgenin gönderilmesi gereken sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, aylık prim ve hizmet belgesi, son günü izleyen ilk iş günü saat 23:59’a kadar, Kurum’a, e-Sigorta kanalıyla gönderilebilecektir.

Diğer taraftan, bazı özel nitelikteki işyeri işverenleri ayın 15’i ila müteakip ayın 14’ü arasında; bazı resmi nitelikteki işyeri işverenleri ise ayın 1’i ila 30’u arasında ücret alan sigortalılar çalıştırdığından, bu nitelikteki işyeri işverenlerince;

- Ayın 1’i ila 30’u arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalılar için düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri, en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23’ünde,

- Ayın 15’i ila müteakip ayın 14’ü arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalılar için düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri, en geç belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen takvim ayının 7’sinde

Kurum’a gönderilecektir.
(2) Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmektedir. Belirtilen madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanmaktadır. Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmamaktadır. Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilmektedir.
(3) SSK Genel Müdürlüğü’nün, 11.08.1997 tarih ve 16-145 ek sayılı Genelgesi.
(4) Yrg. 21. HD.’nin, 26.09.2000 tarih ve E. 5121, K. 6113 sayılı Kararı.
(5) Yrg. 21. HD.’nin, 09.11.2005 tarih ve E. 9155, K. 11377 sayılı Kararı.