Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergi İncelemesi Sırasında Mükellef Hakları (●) PDF Yazdır e-Posta
02 Nisan 2010

Vergiyi Halklaştıran Saygıdeğer Hocam Prof. Dr. Şükrü KIZILOT’a…


I- GİRİŞ

Vergilemenin pasif süjesi olarak mükelleflerin, aktif vergi süjesi olan Devlet karşısındaki hakları, en az yükümlülükleri (ödevleri) kadar kutsal ve önemlidir. Çağdaş hukuk ölçütlerini benimsemiş bir hukuk devletinde mükelleflerin (vergi veren kutsalların) haklarına ve hukukuna çok büyük özen gösterilmesi gerekir. Özen de yeterli değildir, bu hakların çağın gereklerine koşut biçimde geliştirilmesi gerekir. Mükellef haklarının geliştirilmesinden amaç; mükellefin vergi alan organlar karşısında tüm haklarına özen gösterilmesi ve bu hakların uygulamada çiğnenmemesidir. Bu haklara özen göstermeyen, mükellefin herhangi bir biçimde hukukunu sınırlayan veya sınırlama çabasına girişen, mükellefin hukuki küçük dünyasına hukuk normları dışında el atmaya çalışan veya buna kalkışan, mükellefleri hukuk dışı biçimde herhangi bir yolla tehdit ve icbar edenler hakkında çok ağır hukuki yaptırımların getirilmesi ve bunların da etkin şekilde uygulanması gerekir.

Mükellef hakları ve hukuku esas olarak 1215 Magna Carta ile başlar. İnsanların Magna Carta’ya ulaşma süreçleri kolay olmamıştır. Anglosakson coğrafyasında yaşayan insanlar, canlarını ve kanlarını vererek Magna Carta ile sağlanan hakları elde etmişlerdir. Bir anlamda, bu hakları söke söke almışlardır. Onun için, haktır ve kutsaldır. Çünkü bedeli canla ve kanla ödenmiştir. İşte, vergi mükellefi olan yurttaşın hak ve hukukunun başlangıcı bu nedenle Magna Carta’dır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasaları vergi konusunu özel bir madde ile düzenlemiştir. Bu madde, hem Devletin vergi alma hukukunun dayanağını, hem de yurttaşın Devlete vergi vermesi hukukunun dayanağını oluşturmaktadır. Madde, mükellefler bakımından hem yükümlülükleri (ödevleri), hem de hakları (vergi verme karşılığı elde edeceklerini) hükme bağlamaktadır. Ayrıca, vergi salarken ve alırken Devletin uyması gereken ilkeleri (verginin yasallığı ilkesi) düzenlemektedir.

Çalışmamızın bu bölümünde vergi incelemesi karşısında mükelleflerin haklarının ne olduğu irdelenecektir.

II- KONUNUN ANALİZİ

Mükellef hakları yukarıda da belirtildiği şekilde 1215 Magna Carta’dan başlayarak gelişen ve 1789 Fransız İhtilali ve İnsan Hakları Sözleşmesi ile zirveye çıkan bir süreç izlemiştir. Bu süreç bilgi çağı olan 21. yüzyılda da gelişerek devam edecektir. Ancak, hiç unutulmamalıdır ki, bir hak kullanıldıkça güçlenir. Hiç unutulmamalıdır ki, bir hak uğrunda tüm özveride bulunacak insanlar olduğu sürece güçlenir. Bir hak çeşitli güdü ve denelerle kullanılmıyorsa; bir hakkı korumak ve güçlü kılmak için uğrunda canıyla, malıyla, kanıyla savaşacak insan yoksa o hak yitirilmeye ve ölmeye mahkumdur.

1215’ten bu yana elde edilmiş, pek çoğu da yasalarla güvenceye alınmış ve düzenlenmiş mükellef haklarından özellikle vergi incelemesini ilgilendiren bir bölümü aşağıda maddeler halinde irdelenecektir.

A- DEFTER VE BELGELERİN USULÜNE UYGUN OLARAK İSTENMESİNİ İSTEME HAKKI

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) yasal ve yönetsel süreleri düzenleyen 14. maddesi uyarınca inceleme elemanlarının vergi incelemesi çerçevesinde isteyecekleri her türlü bilgi ve belgeyi yazılı olarak istemeleri ve bunun için de mükellefe en az 15 gün süre tanımaları gerekir. Gerek defter ve belge isteminde ve gerekse bilgi isteminde bu süre 15 günden aşağı olamaz. Mükellefler, gerekçelerini açık olarak ortaya koymak suretiyle ek süre isteminde bulunabilirler (VUK md. 17). Mücbir sebep (zorunlu durumlar) halinde mücbir sebep ortana kalkana kadar (VUK md. 13 ve 15), ölüm halinde ise mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesi için süreler 3 ay uzar (VUK md. 12 ve 16).

Mükelleflerin defter ve belgelerinin yazılı istenmesi hukuki haklarının tespiti anlamında yaşamsal önemdedir. Bu anlamda, telefonla veya sözlü olarak defter, belge ve bilgi isteme eylemine öncelikle vergi inceleme elemanlarının başvurmaması gerekir. Böyle bir yola başvurulduğu takdirde, mükelleflerin nezaketli biçimde inceleme elemanından bu istemlerini yazılı yapmalarının istenmesi hukuken önemlidir.

Maliye Bakanlığı’nın özellikle defter, belge ve bilgi isteme işlemlerindeki mükelleflerin yüz yüze kaldıkları sorunları ortadan kaldırmak için bu konuya yönelik vergi inceleme elemanlarına katı düzenlemeler getirmesinde hukuk ve hak açısından büyük yarar bulunmaktadır.

B- VERGİ İNCELENMESİNE A-LINMANIN HUKUKİ DAYANAĞININ İSTENMESİ HAKKI


Vergi mükelleflerinin, kendilerinden defter, belge ve bilgi isteyen vergi inceleme elemanlarının bu konuya ilişkin kendilerine yazdıkları resmi yazıdan hangi nedenle defter ve belgelerin inceleme amaçlı istendiğinin yer alıp almadığını araştırmaları gerekir. Ayrıca, vergi inceleme elemanının kendilerinden vergi incelemesi yapmakla görevlendirildiğine ilişkin Bakanlık veya Başkanlık yazısının ilgi tutulup, tutulmadığına dikkate etmeleri gerekir. İnceleme elemanlarının da, mükelleflere bilgi, belge ve defter istem yazılarında bu hususlara özen göstermeleri gerekir. Bu konulardaki eksikliklerde mükelleflerin bunu istemeleri durumunda da, vergi inceleme elemanlarının alınganlık göstermemeleri mükellef hukuku açısından önemlidir.

Mükellefin hangi nedenle incelemeye alındığını bilmek en doğal hakkıdır. Bu hak ancak bir koşulla eksik yerine getirilebilir. O da, aramalı vergi incelemesi halinde bir muhbir söz konusu ise, incelemenin hukuki dayanağında muhbirin adına yer verilmez. Ancak, inceleme tamamlandığında muhbirin iddia ettiği hususlar gerçek çıkmadığı takdirde, hesapları incelenen mükellefin muhbirin adını isteme hakkı vardır (VUK md. 142/son fıkra).

C- KİMLİK GÖSTERİLMESİNİ İSTEME HAKKI


Mükellefler, kendileri nezdinde yoklama ya da vergi incelemesi yapmak isteyen yetkili elemanlardan resmi kimliklerinin gösterilmesini isteme hakkına sahiptirler. Bu hak VUK’un 129 ve 136. maddelerinden kaynaklanmaktadır. Vergi incelemesi yapanlar, yanlarında memuriyet sıfatlarını ve inceleme yetkisini gösteren fotoğraflı resmi bir vesika bulundurlar ve gittikleri yerde işe başlamadan önce bu vesikayı ilgililere gösterirler.

Vergi inceleme elemanlarının ve yoklama memurlarının kendilerinden kimlik gösterilmesini isteyen mükellefe karşı saygılı ve özenli davranmaları gerekir. Hiç unutmamalıdırlar ki, kimlik gösterilmesini isteme yasal hüküm gereğidir. Bu tür konularda kişisel kaprislere ve alınganlıklara gerek bulunmamaktadır.

D- İNCELEMENİN KENDİ İŞYERİNDE YAPILMASINI İSTEME HAKKI


Vergi mükellefleri, VUK’un 139. maddesi uyarınca, vergi incelemesinin kendi işyerinde yapılmasını isteme hakkına sahiptir. İşyerinin uygun olması koşuluyla vergi inceleme elemanının buna karşı çıkma hak ve yetkisi söz konusu değildir. Zaten hukuken vergi incelemesi, esas olarak mükellefin işyerinde yapılır. İşyerinin uygun olmaması, ölüm, işi terk gibi zorunlu nedenlerin varlığı durumunda vergi incelemesi vergi inceleme elemanının dairesinde yapılır. İşyerinin uygun olmaması ölçütünü büyük ölçüde değerlendirme hakkının mükellefte olduğunu düşünmek gerekir. Vergi incelemesi işyerinde yapılacak ise, bu durumda mükellefe defter ve belgelerini teslim için yazı yazmaya ve süre vermeye gerek bulunmamaktadır. Ancak, incelemenin işyerinde yapılmaması durumu ortaya çıktığı takdirde mükellefe resmi yazı yazılarak defter ve belgelerin istenmesi ve süre verilmesi gerekir.

E- VERGİ İNCELEMESİNİN KONUSUNUN BİLDİRİLMESİNİ İSTEME HAKKI

Hesap ve işlemleri vergi incelemesine alınmış olan mükellef incelemenin konusunun kendisine bildirilmesini isteme hakkına sahiptir. İncelemenin konusunun mükellefe incelemeye başlamadan önce açık olarak izah edilmesi gerekir (VUK md. 140/1). Bu hem VUK’un hükmü gereğidir, hem de Bilgi Edinme Kanunu’nun doğal bir uzantısıdır. Felsefi olarak da, demokratik hukuk devleti olmanın doğası gereğidir.

İncelemenin konusunu bildirmenin kapsamına şu konular girer:

- İncelemenin dayanağı (İnceleme ile ilgili görev yazısını yazan makam, yazının tarihi ve sayısı),

- İncelemenin neden yapıldığı (Olağana vergi incelemesi, ihbara dayalı vergi incelemesi, karşıt inceleme vb.),

- İnceleme kapsamına giren vergiler (GV, KV, KDV, Damga Vergisi, ÖTV, Gider Vergileri vb.).

- İncelemenin yapılacağı yıllar (01.01.2007 - 31.12.2009 arası dönem gibi).

F- RESMİ ÇALIŞMA SAATLERİ DIŞINDA VERGİ İNCELEMESİ YAPILMAMASINI İSTEME HAKKI

VUK’un 140/2. maddesi uyarınca, nezdinde inceleme yapılanın oluru olmadıkça resmi çalışma saatleri dışında inceleme yapılamaz. Mükelleflerin inceleme elemanın buna uygun davranmasını isteme hakkı vardır. Ancak, özellikle aramalı vergi incelemesi gibi çok özel durumlarda aramanın kesilememesi, tutanak düzenleme işlemlerinin sürüyor olması ve inceleme ile ilgili güvenlik önlemlerinin alınması gibi durumlarda resmi çalışma saatleri dışına çıkılabilir. Bu durumlarda, mükellefin ısrarlı olması iyi niyet karinesi ile açıklanamaz.

G- VERGİ İNCELEMESİNİN İŞYERİ ETKİNLİKLERİNİ AKSATMAMASINI İSTEME HAKKI

Vergi incelemesinin işyerinde yapılması kararı verildiği takdirde, inceleme faaliyetlerinin işyerinin etkinliğini, kurumsal ve kişisel kredibilite ve güveni olumsuz etkilememesi için elden gelen tüm çaba ve özenin inceleme elemanlarınca gösterilmesi VUK’un 140/2. maddesi hükmü gereğidir.

H- VERGİ İNCELEME TUTANAKLARINA KENDİ GÖRÜŞLERİNİN YAZILMASINI İSTEME HAKKI


VUK’un 141. maddesi uyarınca, incelemenin aşamaları tutanaklarla tespit edilebilir. Tutanak, bir tarafın resmi memur, diğer tarafın özel kişi (gerçek veya tüzel) olduğu durumlarda kullanılan bir kavramdır. Tutanakların yorum ve görüş içermemesi esastır. Tutanak, sadece ve sadece tespit edilmesi gerek hususların yansız, tartışmasız, yalın, açık, yorumsuz fotoğrafının çekilmesinden ibarettir. Tutanaklarda tespiti yapılan hususlara yönelik olarak mükelleflerin karşı görüş ve savları olduğu takdirde bunlar da olduğu gibi tutanağa konulur. Bu konuda uygulamada inceleme elemanları genel anlamda mükelleflere sıkıntı çıkarmaktadır. Oysa, tutanak iki taraflı bir işlemdir. Her iki tarafın da tespitlerinin ya da tespit karşısında mükellefin görüşlerinin tutanakta yer alması hukukun gereğidir (VUK md. 141).

I- TUTANAKLARIN BİR ÖRNEĞİNİ İSTEME HAKKI

İmzaladığı vergi inceleme tutanağının bir örneği mükellefe veya vekiline verilir. Bu VUK’un 141. maddesi gereği zorunludur. Mükellef altına imza koyduğu belgenin ne olduğunu her zaman kanıtlayabilir durumda olmalıdır. Bu da, ancak elinde o belgenin bulunması ile olanaklıdır. İnceleme elemanı, VUK’un bu hükmüne uygun davranmadığı takdirde mükellef kendisine tutanağın bir örneğinin verilmesini sözlü olarak ister. Buna rağmen tutanak örneği verilmediği takdirde, mükellef bunu yazılı olarak ister. Buna da olumlu yanıt verilmediği veya suskun kalındığı takdirde, inceleme elemanı hakkında görevi savsama ve hatta görevi kötüye kullanmaktan Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulabilir. Bu durum aslında tüm mükellef hakları ihlalinde kullanılabilecek bir hukuk yoludur. En son ve zorunlu kalındığında başvurulması gereken bir yoldur. Ancak, gerektiğinde de, hakların Magna Carta ruhuna uygun olarak yaşatılması için bu yollardan da kaçınmamak gerekir. Çünkü hukuk, herkes içindir.

İ- TUTANAKLARI İMZALADIKTAN SONRA EL KONULAN DEFTER VE BELGELERİ İSTEME HAKKI


İlgililer tutanakları imzalamaktan çekindikleri takdirde tutanakta söz konusu edilen olaylar ve hesap durumlarını kapsayana defter ve belgeler, nezdinde inceleme yapılandan rızasına bakılmaksızın alınır ve inceleme sonucunda tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar kesinleşinceye kadar geri verilmez. İlgililer her zaman bu tutanakları imzalayarak defter ve belgelerini geri alabilirler. Tutanakları imzaladıktan sonra, vergi inceleme elemanı defter ve belgeleri elinde tutma konusunda ısrarlı davranamaz. Ancak, VUK’un 359. maddesi kapsamında bir suç söz konusu olduğu takdirde suç delili olan defter ve belgeler hiçbir koşulda teslim edilmez. Konusu suç oluşturan defter ve belgelerin Vergi Suçu Raporu ile birlikte Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmesi gerekir.

J- İNCELEME NEDENİYLE ALINAN DEFTER VE BELGELERDEN YARARLANMA HAKKI

İnceleme nedeniyle alınan veya işyerinde inceleme elemanının kullanımında olan yasal defter ve belgelerden gerek duyulması halinde mükellefler tarafından inceleme elemanının gözetim ve denetimi altında yararlanılabilir. İnceleme elemanı, mükellefin işlerini, ticari yaşamını, ticari itibarını ve onurunu korumaya yönelik olarak her türlü kolaylaştırıcı yaklaşımlara hukuk içinde açık olmalıdır. Bu kapsamda, mükellefin işini kesintiye uğratmadan yürütmesinin doğal bir sonucu olarak incelemedeki defter ve belgelerinden yararlanması gerekir.

K- TUTANAK TUTULMASI SIRASINDA YASAL HAKLARININ ANIMSATILMASINI İSTEME HAKKI

Nezdinde inceleme yapılan mükellefe son tutanak alınması sırasında Tarhiyat Önce Uzlaşma kurumundan yararlanıp, yararlanmayacağı hususunun sorulması gerekir. Bu VUK’un uzlaşmaya yönelik maddelerinin zorunlu bir sonucudur. Bu çerçevede mükellefe Uzlaşma ve Tarhiyat Öncesi Uzlaşma kurumlarının anlatılması gerekir. Bu anlatım sırasında mükellefin olumlu ya da olumsuz etki altında kalmaması için yansızlığı özen gösterilmesi ve olabildiğince yorum ve güdülemeden kaçınılması gerekir.

L- VERGİ İNCELEMESİNİN BİTTİĞİNE İLİŞKİN RESMİ BİR YAZIYI İSTEME HAKKI


Vergi incelemesi bittiğinde, bunun yapıldığını gösteren bir resmi yazı mükellefe verilir (VUK md. 140/3).

M- VERGİ İNCELEME RAPORLARININ HUKUKA UYGUN YOLLA TEBLİĞİNİ İSTEME HAKKI


Mükellefler, vergi incelemesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporlarının kendilerine VUK hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesini isteme hakkına sahiptirler. Vergi idaresinin vergi inceleme raporlarını VUK hükümlerine uygun biçimde ve meratip içinde vergi mükellefine tebliği esastır. Bu süreçte mükellefe raporun tebellüğünden itibaren izlemesi gereken hukuki süreçlerin resmi yazıyla tebliği edilmesi ve bu konularda mükellefin bilgilendirilmesi gerekir. Bu hukuk devleti olmanın gereğidir. Mükellefler, vergi incelemesi soncunda ne gibi haklara sahip olduklarını bilmeyebilirler. Bu noktada Devletin “Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz.” Ceza hukuk ilkesine sığınmaması gerekir. Unutulmamalıdır ki, Devlet yurttaşlarının verdiği vergilerle ayakta kalmaktadır. Dolayısıyla, bu ilişki de Devletin ve Devlet organlarının yurttaşlara haklarını, hukuklarını anımsatmaları konusunda katıcıl davranmamaları; tam tersine mükelleflerin her konuda haklarını kullanmalarına vergi idaresinin yardımcı olması gerekir.

N- ARAMA KARARININ BİR ÖRNEĞİNİ İSTEME HAKKI

Aramalı vergi incelemesi, Sulh Ceza Mahkemesi yargıçlığından arama kararı alınmasını zorunlu kılmaktadır. Arama kararı olmadıkça mükellefin veya mükellefle ilgili bulunan kişi, kurum ve kuruluşlarda, mükellefin evinde ve üzerinde arama yapılamaz. Aramaya başlamadan önce, arama kararının arama yapılacak adreslere ulaşıldığında mükellefe veya vekillerine bir örneğinin verilmesi gerekir. Aramaya başlama tutanağında da bu hususa yer verilmesi gerekir. Arama kararının bir örneğinin mükellefe verilmesi, mükellefin söz konusu arama kararına karşı hukuk yollarına baş vurması için gereklidir.

O- ARAMADA EL KONULAN DEFTER VE BELGELERİN AYRINTILI TESPİTİNİ VE BİLGİSAYARIN HARD DİSKLERİNİN YEDEKLEMESİNİN KURALLARA UYGUN YAPILMASINI İSTEME HAKKI

Arama çok özel ve hukuken çok ağır bir durumdur. Kişinin küçük dünyasına devletin el atma hareketidir. Bu yönüyle birey özgürlüklerini zedeleyici bir yanı vardır. Bu bakımdan aramada el konulan her türlü defter ve belgenin ayrıntılı olarak tutanaklara geçirilmesine dikkat etmek gerekir. Bilgisayarların veri depolarının (hard disklerinin) teknolojik ve hukuk kurallarına uygun biçimde ve mutlaka mükellefin teknik ekibinin de bulunduğu bir ortamda yedeklenmesi ve bu yedeklerin delil niteliğinin mahkeme aşamasında kabul için güvenlik altına alınması gerekir. Mükellefin tüm bu süreçlerde hukukun tüm unsurlarına uygun davranılmasını isteme hakkı vardır. İnceleme elemanlarının da, mükellefin bu hakkına saygı göstermesi beklenir.

Ö- ARAMA YOLUYLA EL KONULAN DEFTER VE BELGELERİN AYRIŞTIRMASININ KENDİ GÖZETİMİ VE KATILIMI ALTINDA YAPILMASINI İSTEME HAKKI


Arama yoluyla el konulan defter ve belgelerin konulduğu mühürlü torbaların açılması ve ayrıştırılması sırasında mutlaka mükellefin veya vekilinin hazır bulunması gerekir. Torba mühürlerinin bozulmasının (fekkinin) mükellefin veya vekilinin kontrollünden sonra yapılması önemlidir. Tüm bu işlemlerin de tutanağa kaydedilmesi gerekir.

El konulan bilgisayar veya yedeklenmiş veri depolarının (hard disklerini) açılması, şifrelerinin kırılması ve hard disklerdeki verilerin kağıt ortamına aktarılması sırasında mükellef veya vekili hazır bulunur. Yazıcıdan çıkan tüm belgelerin her bir sayfası mükellef veya vekili tarafından imzalanır ve kaşelenir. Böylelikle, somutlanan bilgilere mükellefin dışında hiç kimsenin bir bilgi eklemesinde bulunmadığı hukuken saptanmış olur (VUK md. 143).

El konulan defter, belge ve bilgisayar ortamlarının açılması, ayrıştırılması ve kağıt ortamına basılması sırasında mükellefin veya vekilinin ve teknik adamlarının da hazır bulundurulması; tüm yapılan işlemlerin tutanaklara yazılması ileride ortaya çıkması olası boş ve gereksiz hukuki tartışmaları en başından ortadan kaldırır. Ayrıca, mükellefin hukukunu korur.

P- ARAMA EL KONULAN BELGELERDEN VERGİ İLE İLGİLİ OLMAYANLARINI İSTEME HAK-KI

İncelenmek üzere arama yoluyla el konulan belgelerden vergi ile ilgili olmayan kişisel ve özel mektup ve diğer belgeler tutanak karşılığında ayrıştırma sırasında mükellefe veya vekiline iade edilir (VUK md. 144).

R- ARAMA İLE EL KONULAN DEFTER, BELGE VE BİLGİSAYARLARIN İYİ KORUNMASINI İSTEME HAKKI


Arama sonucu el konulan defter ve belgeler ile bilgisayarların iyi saklanması gerekir. Bunların iyi saklanmamasından dolayı mükellefin uğrayacağı zararların vergi idaresi tarafından karşılanması gerekir (VUK md. 143).

S- VERGİ İNCELEMESİNİN ÖNCELİKLE BİTİRİLMESİNİ İSTEME HAKKI


Aramalı yapılan vergi incelemesi, çabukça ve her işten öncelikle bitirilir. Mükellef aramalı yapılan vergi incelemesinin bir an önce bitirilmesini inceleme elemanından isteyebilir. Çünkü aramalı vergi incelemesi gerçekten çok ağır ve özel bir hukuki eylemdir. Bu eylemin ağırlığının bir an önce ortadan kalkmasını istemek mükellef açısından son derece doğaldır. Aramalı vergi incelemesi mükellefi her bakımdan olumsuz etkiler. Bu etkilerden kurtulmak mükellef bakımından önemli bir haktır.

Ş- MÜKELLEFİN EL KONULAN DEFTER, BELGE VE KAYITLARDAN YARARLANIM HAKKI


Mükellef, ilgili memurun huzuruyla, el konulan defter ve belgeler üzerinde incelmeler yapmaya ve bunlardan suret ve kayıtlar çıkarmaya yetkilidir. Defter ve belgelerin muhafaza altına alınmış olması, süresi gelen vergi beyannamelerinin verilmesi ödevini kaldırmaz. Mükellef beyannamesini düzenlemek için gerekli bilgileri defter ve belgelerden yukarıdaki fıkra hükmü dairesinde çıkarılabilir. Mükellefin bu husustaki yazılı isteği yetkililerce derhal yerine getirilir (VUK md. 144).

T- KAYITLARIN İŞLENMESİ İÇİN EK SÜRE İSTEME HAKKI


Arama neticesinde bulunan defter ve vesikaların muhafaza altına alınması sebebiyle 219. madde gereğince yapılamayan kayıtlar defterlerin geri verilmesinden sonra idare ile mükellef arasında kararlaştırılan münasip bir süre içinde ikmal edilir. Bu süre bir aydan az olamaz. Mükellef dilerse defterlerinin muhafaza altına alındığında işlemlerini yeniden tasdik ettireceği defterlere kayıt ve iadesi halinde iade edilen defterlere intikal ettirebilir (VUK md. 146).

U- İHBARIN DOĞRU ÇIKMAMASI SONUCUNDA MUHBİRİN ADINI İSTEME HAKKI


İhbar üzerine yapılan aramada ihbar sabit olmazsa nezdinde arama yapılan kimse muhbirin adının bildirilmesini isteyebilir, bu takdirde, vergi dairesi muhbirin ismini bildirmeye mecburdur (VUK md. 142).

Ü- VERGİSİNİN DOĞRU HESAPLANMASINI İSTEME HAKKI


VUK’un gerek 3. maddesi uyarınca ve gerekse 134. maddesi uyarınca vergisinin vergiyi doğuran olaydan başlayarak doğru hesaplanmasını istemek hakkına sahiptir. VUK’un 134. maddesi uyarınca, vergi incelemesinden amaç; ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

V- İNCELEME SIRASINDA MESLEK MENSUBUNU (YMM, SMMM, SM) YANINDA BULUNDURMAYI İSTEME HAKKI

3568 sayılı Yasa kapsamında faaliyet gösteren YMM, SMMM ve SM mensuplarının yapılan incelemenin mükellefin bulunması gereken her aşamasında mükellef istediği takdirde bulunmaları olanaklıdır. Bu mükellefin hukukunun korunması bakımından önemlidir. Meslek mensupları deneyim ve bilgi birikimleri ile mükellefin hukuki süreçlerini daha etkin, daha kaliteli yönetmesini sağlarlar. İnceleme elemanlarının mükelleflerin bu istemlerine olumsuz yaklaşma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Uygulamada bu konuda alınganlık gösteren inceleme elemanları olabilmektedir. Ancak, bu mükellefin yasal bir hakkıdır. Hukuki bilgiden vergi incelemesi gibi ağır bir süreçte yararlanmasından daha doğal bir durum olamaz.

Y- İNCELEME SIRASINDA VE SONRASINDA VERGİ MAHREMİYETİNİ İSTEME HAKKI


İnceleme nedeniyle defter, belge ve her türlü bilgisayar ortamı verilerine el konulan vergi mükellefinin işine, kazancına, hesaplarına, üretim yöntem ve tekniklerine, müşterilerine, fiyat bilgilerine, satışlarına, pazarlama yöntemlerine, kendisine ve ailesine özel bilgilerin sonsuza kadar gizli tutulmasını isteme hakkı vardır (VUK md. 5).

Z- KENDİSİNE, KURUMUNA VE KURUM ÇALIŞANLARINA ÖZEN-Lİ DAVRANILMASINI İSTEME HAKKI


Vergi incelemesi, VUK’da hükme bağlanmış ve sınırları yasa hükümleri ile çizilmiş hukuki bir durumdur. Dolayısıyla, ne mükellefin ne de inceleme elemanın bu süreci kişiselleştirmesi ve özel alınganlık alanları yaratması söz konusudur. Yansız, nesnel ve hukuki bir incelemede her iki tarafında bu süreci hukuki v etkin biçimde yönetmesi esastır. İletişim ve yönetişim tek yanlı bir işlem değildir. Ancak, incelenen mükellefin belirli biçimde huzursuz olması, kaygılı olması ve bunların sonucu olarak gergin ilişki yaratması olağandır. Ancak, bu süreçte olağan olmayan Devlet gücünü kullanarak inceleme yapanın gerginlik yaratmasıdır. Bu süreçte güçlü olan incelemeyi yapandır ve dolayısıyla süreci özenle, zarafet içinde yönetmesi gereken de odur. Mükellefin, inceleme elemanında kendisine, kurumuna ve kurumunda görev yapanlara özenli ve nazik davranılmasını isteme hakkı vardı. Buna uygun davranmayan inceleme elemanı hakkında mükellef, bağlı olduğu birime şikayet dilekçesi ile başvuruda bulunabilir.

III- SONUÇ

Mükellef hakları kolay elde edilmiş kazanımlar değildir. Özellikle Anglosakson coğrafyasında yaşayan insanlara borçlu olduğumuz bu haklar, büyük bedeller ödenerek elde edilmiştir. 21. yüzyılda bu haklardan geriye düşmek bireyler için söz konusu olamaz. Çağdaş hukuk normlarını benimsemiş demokratik bir ülkede Devletin, vergi veren yurttaşlarının evrensel ve hukuki mükellef haklarına çok saygılı, özenli ve bu hakları daha da geliştirici davranması beklenir. Devlet böyle olmasına karşın, bu hakları eylemli olarak uygulayan vergi idaresi yönetici ve çalışanları ile inceleme elemanları bunlara uygun davranış ve eylem sergilemiyor olabilirler. İşte burada da yine görev Devlete düşmektedir. Mükellef haklarına özenli ve saygılı davranmayan memurlar hakkında titizlikle v etkin biçimde işlem yapılması beklenir. Esas olan, vergi incelemesi gibi tatsız hukuki süreçlerin gerek mükellef ve gerekse (esas olara) inceleme elemanları tarafından özenli, saygılı ve zarif biçimde yönetilmesidir. Hukuki bir süreçte gereksiz gerginlik ve sürtüşmenin kimseye bir yararı olmaz. Bu anlamda, vergi inceleme sürecinin hukuki özen içinde yönetilmesi en ideal olanıdır.

Ahmet EROL*
Yaklaşım

* Doç. Dr., Yeditepe Üniversitesi, Hukuk Fakültesi ve Kadir Has Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Öğretim Üyesi, CPA, CFE

(●) Bu yazıda yer alan görüşler tümüyle yazarına ait olup, hiçbir biçimde yazarın görev yaptığı kurumların, T.C. Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve T.C. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.
(G) Yazının I. Bölümü İçin Bkz. Yaklaşım, Sayı: 207, Mart 2010, s. 17-20