Dünyada olduğu kadar ülkemizde de yaşanılan ekonomik kriz çalışma yaşamına yönelik bir takım önlemleri beraberinde getirmiştir.
I- GİRİŞ
Alınan tedbirlerin başında muaccel olmuş ancak ödenemeyen sigorta primleri ve vergi gibi borçların “prim alacaklarının yeniden yapılandırılması” adı altında veya kamuoyunda “prim affı” olarak bilinen kanunların uygulanması gelmektedir. Bu şekildeki yapılandırma çalışmaları, yasal yükümlüklerini zamanında yerine getirenlerde kırgınlığa neden olmakta, kendilerine hitap eden bir takım kolaylıkların da getirilmesi gerektiğini düşünmeye itmiştir.
Yapılan yasal düzenlemede, öncesinde de 18-29 yaş arası yeni işe girenlere, özürlü istihdam edenlere tanınan teşvike ilave olarak, 01.10.2008 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacak olan 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un([1]) 24. maddesiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun([2]) 81. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendine göre, muaccel boru bulunmayan özel sektör işverenlerinin Kanun’un 4. maddesinin (a) bendi uyarınca çalıştırdıkları sigortalıların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağı teşviki getirilmiştir.
Bu makalede, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinde düzenlenen işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağı teşvikinin genel esasları üzerinde durulduktan sonra, teşvik konusunda uygulamada yaşanılan tereddütler karşısında yapılacak işlemler ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
II- TEŞVİK UYGULAMASI
A- GENEL BAKIŞ
Bilindiği üzere 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 24. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinde; “Bu Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır.” hükmü getirilmiştir. Yasa’nın bu hükmünün 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmesi ile yükümlülerin primlerinin yasal süresi içerisinde ödenmesi teşvik edilmiştir.
Her uygulamada olduğu gibi teşvikten yararlanmalarda da haksız yere yararlanmaların önüne geçilmesi için bir takım önlemler ve yaptırımlar getirilmiştir. Şöyle ki, faaliyette bulunan işyerlerinin devredilmesi, birleşmesi veya bölünmesi gibi durumlar yeni işe başlama kabul edilmeyecek, mevcut işyerinin kapatılarak değişik bir isimle açılması ya da çalışan sigortalıların bütün olarak devredilmesi halinde bu işyerleri teşvikten yararlanamayacaktır. Ortaklık ilişkisi bulunan şirketlerdeki istihdam kaydırılması da teşvik kapsamı dışında tutulmuş, bu şekilde asıl amaç olan ek istihdamın yaratılması ve işverenlerin prim yüklerinin azaltılmasına yönelik uygulamaların önüne geçilmiş olacaktır. Ayrıca, asıl işverenlerin Kuruma olan borçlarından dolayı bu indirimden yararlanamaması nedeniyle, işyerlerinde çalışan kendi sigortalılarını borcu bulunmayan alt işverenler üzerinden bildirildiğinin anlaşılması halinde hem asıl işveren hem de bu duruma alet olan alt işveren beş puanlık prim indirimden yararlanamayacaktır.
Teşvikten yararlanmak isteyen işverenlerin ek istihdam sağladıklarını belirtir dilekçe ile SGK İl Müdürlüklerine veya merkez müdürlüklerine başvuru yapmaları gerekmektedir. İşveren işyerinde, beş puan indiriminden yararlanan sigortalı, özürlü sigortalı, 18-29 yaş arası sigortalı, sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalı ve vazife malullüğü aylığı alan sigortalı çalıştırması nedeniyle her birinin durumuna göre belge ve kanun türünü işaretleyerek bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne veya merkezlerine beş ayrı aylık prim ve hizmet belgesini e-sigorta ortamında verecektir.
B- TEŞVİKTEN YARARLANMA ŞARTLARI
İşverenlerin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranının işveren hissesine ait kısmından yapılması öngörülen beş puanlık indirimden yararlanabilmesi aşağıda belirtilen şartların birlikte sağlanmasına bağlıdır.
1- İşverenlerin Özel Sektör İşvereni Olması ve 5510 Sayılı Kanun’un 4/a Kapsamında Sigortalı Çalıştırması
Yasal düzenleme ile tanınan beş puanlık indirimden, 5510 sayılı Kanun’un 4/a bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işyeri işverenleri yararlanabileceklerdir. Dolayısıyla, resmi nitelikteki ve sermayesinin %50’den fazlası devlete ait olan işyerleri için söz konusu prim indiriminden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
5510 sayılı Kanun’un uzun vadeli sigorta kollarına tabi bulunan 4/a bendi kapsamındaki sigortalılar teşvik kapsamında yer aldığı buna karşın, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar ile aday çırak, çırak ve öğrencilerden, harp malulleri ile 3713 ve 2330 sayılı Kanunlara göre vazife malullüğü aylığı alanlardan yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olanlardan, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklulardan, Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerlerden dolayı ise uzun vadeli sigorta kollarına tabi bulunmamaları nedeniyle beş puanlık prim indiriminden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
İsteğe bağlı sigortalılar adına tahakkuk eden malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kollarına ait primlerin tamamı kendilerince ödendiğinden, sigortalılar sigorta prim indiriminden faydalanamayacaktır.
2- Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Kuruma Yasal Süresi İçinde Verilmesi
Özel sektör işyeri işverenleri, beş puanlık prim indirimin yapılacağı aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesini yasal süresi içerisinde Kuruma vermek zorundadır. Aylık prim ve hizmet belgesinin verilme süresi, 1 ila 30 arasında ücret alan sigortalılar için aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23’üne kadar, 15 ila takip eden ayın 14 arasında ücret alan sigortalılar için ise belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen ayın 7’sidir. Burada dikkat edilecek olursa, yasal verilme süresi ay veya dönemin sonundan itibaren 23 gün olarak belirlenmiştir. Belgenin yasal süresi dışında verilmesi halinde bu haktan yararlanma imkanı bulunmamaktadır.
Beş puanlık indirimden yararlanmak isteyen işveren mutlaka aylık prim ve hizmet belgesini verirken Kanun türünü 5510 olarak seçmesi gerekmektedir. Aksi durumda, kanun türü seçilmeden belgenin Kuruma gönderilmesi durumunda işverenler bu indirimden yararlanamaz.
3- Hazinece Karşılanan Tutar Hariç Olmak Üzere İşveren Hissesi İle Sigortalı Hissesine Düşen Sigorta Primlerinin Yasal Süresi İçinde Ödenmesi
İşveren hissesinin Hazinece karşılanan kısmı hariç tahakkuk etmiş prim borçlarının kısmen veya tamamen ödenmemesi veya yasal ödeme süresi geçtikten sonra ödenmesi halinde bu haktan yararlanılamayacaktır.
4- İşverenin, Kuruma Borcunun Bulunmaması veya Diğer Kanunlara Göre Yapılan Tecil ve Taksitlendirmelerinin Devam Etmesi
İşverenin, muaccel sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunması halinde beş puanlık prim indiriminden yararlanamayacaktır.
Muaccel sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçları bulunan işverenler, bahse konu borçlarının tamamını ödemeleri halinde, söz konusu sigorta prim indiriminden, yasal verilme süresi sona ermemiş ilk aylık prim ve hizmet belgesinden başlanılarak yararlanabileceklerdir.
III- TEŞVİK UYGULAMASINDA TEREDDÜTE DÜŞÜLEN HUSUSLAR
A- KURUMA BORCU OLMAMA DURUMUNUN HER İŞYERİ İÇİN AYRI AYRI DEĞERLENDİRİLMESİ
İşverenlerin muaccel borçlarının bulunup bulunmadı konusundaki değerlendirme, aynı işverenin Türkiye genelindeki tüm işyerleri bazında değil her bir işyeri için ayrı ayrı yapılacaktır. Örneğin, A işverenin Kadıköy Sosyal Güvenlik Merkezi kapsamındaki işyeriyle ilgili var olan muaccel bir borç, teşvikten yararlanılacak ve borcu bulunmayan Bakırköy Sosyal Güvenlik Merkezi kapsamındaki işyerini etkilememektedir. Bu şekildeki bir uygulama teşvikten yararlanacak işveren sayısını olumlu etkileyecektir.
B- SİGORTASIZ İŞÇİ ÇALIŞTIRILMASI HALİNDE BEŞ PUANLIK İNDİRİMİN UYGULANMAMASI
5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinin birinci fıkrasına, (ı) bendinde “…Bu Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu fıkrayla sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz…” denilmek suretiyle, tescilsiz işçi çalıştırıldığı tespit edilen işverenler, denetim elemanlarınca düzenlenen tutanak tarihi, kurum ve kuruluşlardan alınan yazıların Kuruma intikal tarihi ve mahkemenin kesinleşmiş karar tarihini izleyen aybaşından itibaren bir yıllık süre için beş puanlık işveren hissesi sigorta primi indiriminden yararlanamayacaklardır.
C- HAZİNECE KARŞILANAN 5 PUANLIK PRİM TUTARLARININ MALİ AÇIDAN DURUMU
Hazinece karşılanan prim tutarları, işverenin işçilik maliyet giderlerini oluşturmadığı, işverenin kasasından çıkan bir ödeme niteliği taşımadığından gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacaktır.
D- AR-GE FAALİYETLERİNDE GÖREVLİ PERSONELE, BU FAALİYETLERİN DIŞINDAKİ ÇALIŞMALARI İÇİN ÖDENEN ÜCRETLERDEKİ TEŞVİK DURUMU
5746 sayılı Kanun gereği, Araştırma-Geliştirme faaliyetlerinde görevli çalışanlara ödenen ücretler için sigorta primi işveren payında Hazine desteği uygulanmaktadır. Ayrıca, Ar-Ge teşvikinden yararlanan işverenler SGK’ya bildirge verirken, Ar-Ge kapsamındaki ödemeler için 5746 sayılı Kanunu, aynı çalışana yapılan diğer ödemeler için 5510 sayılı Kanunu seçerek aynı çalışan için iki ayrı Kanun’un teşvikinden yararlanabilecektir.
E- DİĞER TEŞVİK UNSURLARINDAN HAKSIZ YERE YARARLANAN İŞVERENLERİN DURUMU
İşverenin aynı işyerinde çalışan sigortalıların bazıları için farklı kanunlarda öngörülen teşviklerden, diğerleri için de 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinin (ı) bendinde öngörülen beş puanlık prim indiriminden yararlanılması mümkün bulunmaktadır. Ancak, hak etmediği halde bir teşvik paketini suiistimal eden işverenler sadece suiistimal ettikleri teşvikler geri alınırken diğer teşviklerden yararlanmaya devam edebilecektir.
F- ALT İŞVERENİN BORCU HALİNDE ASIL İŞVERENİN TEŞVİK KARŞISINDAKİ DURUMU
5 puanlık prim indiriminden yararlanmak isteyen asıl işverenlerin aylık prim ve hizmet belgelerini 5510 sayılı Kanun numarasını seçerek Kuruma gönderebilmeleri için, gerek kendisinden gerekse de kendisinden iş alan alt işverenlerden kaynaklanan yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması gerekmektedir. Alt işverenler açısından baktığımızda, alt işverenler (taşeron) yalnızca kendi çalıştırmış oldukları sigortalılara ilişkin borçlardan sorumlu tutulacaktır. Dolayısıyla, asıl işverenin veya diğer bir alt işverenin Kuruma var olan muaccel borcu, borcu bulunmayan alt işverenin söz konusu indirimden yararlanmasına engel teşkil etmemektedir([3]).
G- YAPILANDIRILMIŞ OLAN PRİM BORÇLARININ YAPILANDIRMASININ BOZULMASI DURUMU
5 puanlık prim indiriminden yararlanabilmek için işverenlerin SGK’ya prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması ya da borçları varsa da yapılandırılmış, tecil veya taksitlendirilmiş olması gerekiyor. Ancak işverenlerin, SGK’ya olan borçları yapılandırıldığı, tecil ya da taksitlendirildiği halde, bu borcu ödemekte aksamalar yaşanırsa, bu süre zarfında 5 puanlık prim indirimi uygulanmayacak. Fakat işverenler, bu borçlarına dair yeniden tecil ya da taksitlendirme yaptırırlarsa, 5 puanlık indirimden yararlanmaya başlayacaklar.
H- SERMAYESİNİN %50’DEN FAZLASI DEVLETE AİT OLAN İŞYERLERİ, PRİM İNDİRİMİNDEN YARARLANABİLECEK Mİ?
Yasal düzenlemede açıkça da belirtildiği üzere, 5 puanlık prim indirimi sadece özel sektör işverenleri için getirildiğinden, sermayesinin %50’den fazlası devlete ait olan işyerlerinin bu indirimden yararlanması mümkün değildir.
İ- İŞVERENLERİN AFETE UĞRAMASI HALİNDE BEŞ PUANLIK İNDİRİMİN UYGULANMASI
5510 sayılı Kanun’un 91. maddesi ile, aylık prim ve hizmet belgelerinin afetin meydana geldiği ayı takip eden üç ay içerisinde sosyal güvenlik müdürlüklerine veya merkezlerine verilebileceği, afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç aylık prim borçlarının ise olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar ertelenebileceği belirtilmiştir. Böylece, afet nedeniyle zor durumda olan işverenler için belgelerin verilme süresi ve doğan prim borçlarının ödenmesi hususunda kolaylık sağlanmıştır. Bu şekilde, afet nedeniyle sigorta prim borcu ertelenen işverenler, prim borçlarını erteleme süresi içerisinde ödemeleri halinde malullük yaşlılık ve ölüm sigortaları işveren hissesi sigorta priminin beş puanlık kısmı hazinece karşılanacaktır.
IV- SONUÇ
Dünya genelinde oluşan kriz ortamı tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de çalışma yaşamına ilişkin özellikle de istihdama dönük birtakım önlemlerin alınmasını zorunlu hale getirmiştir. Genel olarak ekonomik krizin etkilerine baktığımızda ilk etkisinin, hizmet akdine tabi çalışan sigortalıların işsiz kalması veya ücretlerinin önemli ölçüde düşürülmesi şeklinde ortaya çıktığını görmekteyiz. İşsiz kalanların tekrar çalışma hayatına kazandırılması, sıkıntıda bulunan işyerlerinin maliyetlerinin azaltılması amacıyla ülkemizde resmi kurumlarca yürütülen vergi indirimleri, bürokrasinin en aza indirilmesi uygulamalarının yanında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işverenlerin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranının işveren hissesine ait kısmından beş puanlık indirimine yönelik teşvik uygulamasına getirilmiştir.
Özel nitelikteki işyerlerince 4/a kapsamındaki sigortalıların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinin işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutar Hazine tarafından karşılanacağına dair teşvik uygulaması 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren uygulanacak, işverenlere, asgari ücretle çalıştırdıkları işçilerin her biri için sağlanan avantaj ilk bakışta küçük bir avantaj gibi görünse de işçi sayısının fazla olduğu işyerlerinin maliyetini önemli ölçüde düşürmenin yanında Sosyal Güvenlik Kurumu’na yasal yükümlülüklerini yerine getiren işverenler ödüllendirilmiş olacaktır.
Cengiz BÜYÜKBİRER*
Yaklaşım
(*) Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Bilirkişisi
([1]) 26.05.2008 tarih ve 26887 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
([2]) 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
([3]) MESS İşveren Gazetesi, Aralık 2008
|