Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Varlık barışında gayrimenkul beyan edenlere vergi sürprizi PDF Yazdır e-Posta
15 Nisan 2010

Varlık barışının hesapta olmayan ve beyanda bulunanlar aleyhine işletilen yönleri bir bir ortaya çıkmaya devam ediyor.

2008 öncesinde elde edipte beyan etmediği veya eksik beyan ettiği kira gelirlerine ceza kalkanı oluşturmak için varlık barışı kapsamında beyanda bulunanlara atılan kazığı 13 Nisan Salı günü AKŞAM'da yazdık.

Hafta geçmedi yeni bir durum daha ortaya çıktı.

Yeni durum varlık barışı kapsamında taşınmaz beyanında bulunanlarla ilgili.

Konuyla ilgili olanların da bildiği gibi, varlık barışı kapsamında para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yanı sıra taşınmaz beyanı da yapılabiliyordu.

SERMAYEYE İLAVE ŞARTI
Türkiye'de bulunan söz konusu varlıkların, bilanço usulüne göre defter tutan mükelleflerce yasal deftere kaydedilerek pasifte özel bir fon hesabı açılması gerekiyordu. Bu fon hesabı, sermayenin cüz'ü sayılıyor ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave edilmesi gerekiyor.

Bu bağlamda, varlık barışı kapsamında beyan edilen taşınmazların da vergi dairesine beyan edilen değerleriyle yasal defterlere kaydedilmiş olması, bu kayıt karşılığında oluşan fon hesabının da altı ay içinde sermayeye eklenmesi gerekiyor.

Sorun da tam bu noktada, yani beyan edilen taşınmazın beyan değeri karşılığının sermayeye ilave edilmesinde ortaya çıkıyor.

Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80. maddesine göre, ivazsız olarak iktisap edilenler hariç olmak üzere iktisap şekli ne olursa olsun gayrimenkullerin iktisap tarihinden başlayarak beş yıl (1.1.2007'den önce iktisap edilenlerin dört yıl) içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı sayılıyor.

ELDEN ÇIKARMA SAYILIYOR
Gayrimenkullerin ticaret şirketlerine sermaye olarak konulması da 'elden çıkarma' olarak kabul ediliyor.
Maliyeye göre, şirket ortağı adına kayıtlı taşınmazın, şirket adına beyan edilmiş olması, taşınmazın şirkete sermaye olarak konulması olarak değerlendiriliyor.

Gelir İdaresi Başkanlığı'nın verdiği özelgeye göre, şirket ortağı adına kayıtlı olup, varlık barışı kapsamında şirket adına beyan edilmiş olan taşınmazın, şirket ortağınca bu tarihten geriye doğru beş yıl içinde iktisap edilmiş olması halinde, sermaye olarak konulan taşınmaz nedeniyle Gelir Vergisi Kanunun mükerrer 80 ve müteakip maddeleri uyarınca değer artış kazancı hesaplanması gerekiyor. (Özelgenin tam metni için bkz.
www.yaklasim.com)

SÖZÜN ÖZÜ
Yani Gelir İdaresi diyor ki;


Ey vatandaş, sahip olduğun taşınmazı varlık barışı kapsamında şirket adına beyan ettiysen, şirkete sermaye olarak koymuş sayılırsın.

Taşınmazı beyan tarihinden geriye doğru beş yıl (1.1.2007 den önce iktisap ettiysen dört yıl) içinde iktisap ettiysen, değer artış kazancı hesaplayacaksın. Hesapladığın değer artış kazancı istisna tutarını aşıyor ise beyan edeceksin ve istisna tutarını aşan kısım üzerinden vergi ödeyeceksin.

Önce, beyan etmediği kira geliri için varlık barışı sigortası yaptıranların, beyan etmedikleri matrahlar takdir komisyonu marifetiyle takdir edilerek, varlık barışının mahsup kapsamından çıkarılıp sigortaları geçersiz sayıldı.

Şimdi, ortak adına kayıtlı olup, şirket adına beyan edilen taşınmazlar, şirkete koyulan sermaye olarak değerlendirilip, değer artış kazancı vergisi isteniyor.

Bakalım sıra da ne var?

Metin Taş/Sezgin Özcan