Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), 2010 yılının ocak ve şubat aylarında vergi gelirlerindeki artışın gerekçesinin açıklanmasını istedi. Yılın ilk iki ayında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ile Katma Değer Vergisi'ndeki (KDV) artışın beklentilerin oldukça üzerinde olduğuna dikkat çeken TEPAV, özellikle ithalden alınan KDV'de hem tahakkuk bazında hem de tahsilat bazındaki artışların yüzde 50'nin üzerinde bulunduğunu bildirdi.

İthalde alınan KDV'deki artışın açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurgulayan TEPAV, "Vergileme sisteminde bir değişiklik olmadığı varsayımı altında, bu düzeydeki bir artışı özel durumlar dışında açıklamak pek mümkün görünmemektedir. Bunun açıklamasının ise Maliye Bakanlığı tarafından yapılması gerekmektedir" görüşünü savundu. TEPAV Uzmanı ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Görevlisi Hakan Yılmaz, vergi gelirlerindeki bu artışı makul görmediğini söyledi. Yılmaz, mayıs ayında gelecek 3 yıllık orta vadeli programın açıklanacağını hatırlatarak, programın kredibilitesi için vergi gelirlerinin nasıl arttığına açıklık getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Bazı vergi kalemlerinde artış yüzde 100'ü buldu

TEPAV yeni açıkladığı ocak ve şubat aylarına ilişkin mali izleme raporunda, son dönemde artış gösteren vergi gelirlerine dikkat çekti. 2010 yılında vergi tahsilatındaki artışın ağırlıklı olarak dolaylı vergilerden olduğuna dikkat çekilen raporda, şubat sonu itibariyle dolaylı vergilerin payının yüzde 63.7'ye ulaştığı kaydedildi. Özellikle ÖTV ve ithalde alınan KDV kalemlerindeki reel artışın ithalde alınan KDV tahsilatında yüzde 50'yi, bazı ÖTV alt kalemlerinde yüzde 100'ü aşan oranlarda gerçekleşmesinin durumun sadece ekonomideki genişleme ve vergi idaresinin performansındaki artış gibi nedenlerle açıklanmasının soru işareti yarattığına dikkat çekildi.

ÖTV tahsilatının şubat ayı sonunda reel olarak yüzde 25.6 oranında arttığını, tahahhuktaki artışın ise tahsilatın gerisinde kalarak yüzde 21.8 oranında gerçekleştiğine dikkat çekilen raporda, "Tahsilattaki artışın tahakkunun üzerinde olması geçen yıl vergisini finansman problemleri yüzünden yatırmayan mükelleflerin sayısındaki artışın yarattığı baz etkisiyle bir ölçüde açıklanabilir. Buna rağmen bu artışa yol açan başka nedenler olup olmadığı izaha muhtaç bulunmaktadır" denildi. İthalde alınan KDV tahsilatı ve tahakkukunda ise artışların yüzde 50'nin üzerinde olduğuna dikkat çekilen raporda, "Artışın bu düzeyde olmasını, baz etkisi ve durgunluktan göreli çıkış gibi hususlara bir ölçüde bağlamak mümkün görünse de, ithalde alınan KDV tahsilatındaki artışta açıklığa kavuşturulması gereken noktalar bulunduğuna dikkat çekmek gerekmektedir" görüşü ortaya konuldu.

Vergi böyleyse büyüme yüzde 8-12 olması gerek

TEPAV Uzmanı Yılmaz, vergi gelirlerindeki artış böyleyse reel büyümenin yüzde 8-12 arasında olması gerektiğini belirterek, Maliye'nin vergi gelirlerindeki performansın gerekçelerini açıklaması gerektiğini söyledi. Vergi gelirlerindeki artışın ‘geçen sene ödeme yapamayan mükelleflerin bu yıl ödeme yapması, bazı kurumların ertelenmiş yükümlülüklerini yerine getirmesi' gibi bazı gerekçeleri olabileceğini vurgulayan Yılmaz, "Vergideki artış eğer Gelir İdaresi'nin performansından dolayı artıyorsa, ya da baz etkisinden dolayı artıyorsa, bunun açık bir şekilde anlatılması gerekir. Mayıs ayında orta vadeli program açıklanacak. Ama daha önce vergi gelirlerindeki artışın gerekçeleri açıklanmalı. Bu, yeni açıklanacak programın kredibilitesi için şart" dedi.

İthal KDV'de 2006'da benzer bir trend yaşandığını hatırlatan Yılmaz, TÜİK'in daha sonra ithalat rakamlarını revize ettiğini ve ithal KDV'de düşüş olduğunu hatırlattı. Yılmaz, mart ayı vergi gelirlerindeki artışın şubat ayından yaklaşık 5 milyarlık bir tahsilatın kaymasından kaynaklandığını belirterek, ancak bu durumun ‘mart ayında aslında vergi gelirleri artmadı' tezini çok doğrulamadığını, sonuçta 3 aylık gerçekleşmelerin artış trendini gösterdiğini söyledi.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=139070&am...