Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Şimşek: "Kayıt dışılık yarına taşınılamaz bir yük haline geldi" PDF Yazdır e-Posta
21 Nisan 2010

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışılığın Türkiye açısından artık yarınlara taşınması imkansız bir yük haline geldiğini söyledi.

Dünya Bankası'nın Türkiye'ye ilişkin “Kayıt dışılık: Nedenler, Sonuçlar, Politikalar” başlıklı raporunun tanıtım toplantısının açılışında konuşan Şimşek, kayıt dışı ekonomisinin Türkiye'nin kalkınmasının en büyük engellerden biri olduğunu belirtti.

Kayıt dışılığın kanıksanarak, Türkiye ekonomisinin parçası haline gelen bir olgu gibi kabul edilmeye başladığına dikkat çeken Şimşek, verimliliği de olumsuz etkileyen kayıt dışı ile mücadelenin hiç de kolay olmadığının altını çizdi.

Bunun uzun soluklu tedbirler paketi, toplumsal mutabakat ve çok boyutlu yaklaşımları gerektirdiğini anlatan Maliye Bakanı, şöyle konuştu:

“Kayıt dışılık kurumsallaşma, fikri mülkiyet, toplumsal ahlak, büyüme gibi pek çok alanı da etkilemektedir. Haksız rekabete neden olmakta ve gelir adaletini bozmaktadır. Kayıt dışılığın yaygınlaşması toplum tarafından meşru bir olgu gibi algılanmasına yol açmaktadır. Kayıt dışılığın yarattığı kayıplar da geçmişte yaşanmıştır. Vergi oranlarında artışa neden olmaktadır.

Türkiye'de vergiler çok yüksek, vergi yükü çok fazla. (İşletmelerin kayıt dışında seçeneği yok) argümanı doğmuştur, bu da doğru değildir. Türkiye yüzde 24,5'luk vergi yüküyle 30 OECD ülkesi arasında 29'uncu sıradadır. En düşük vergi yüküne sahip bir ülkedir. Kurumlar ve gelir vergisinde de OECD'nin en düşük ülkelerinden birisiyiz.”

İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ VERGİLER

Kayıt dışılığın istihdam üzerindeki etkilerine de değinen Maliye Bakanı, kayıt dışılığın vergi boyutuyla ilgili tedbirler aldıklarını ve vergi yükünü aşağı çektiklerini belirtti.

İstihdam üzerindeki vergi yükü bakımından Türkiye'nin 2002'de OECD'de 2'inci sırada yer aldığını kaydeden Mehmet Şimşek, “Biz hükümet olarak bazı iyileştirmeler yaptık. Şimdi 9'uncu sıradayız. Yükün daha da aşağı çekilmesi gerekiyor. Ama bu mali imkanlarla sınırlı” dedi.

Bakan Şimşek, vergi tabanının genişletilmesi ve kayıt dışının azaltılmasıyla sağlanacak gelir artışının ileride bu alanlarda kullanılmasının mümkün olacağını dile getirdi.

Konuşmasında Türkiye'de iş gücü piyasasının katılığından da yakınan Şimşek, iş gücü piyasasının bir bölümünde hiçbir kural olmadan kayıt dışı istihdam sağlandığını, bir tarafında da dünyanın en katı rejimine sahip olduğunu vurguladı. Bakan Şimşek, şöyle devam etti:

“Bu ülkede hem İşsizlik Fonu var, oraya kesinti yapılıyor. Ama aynı zamandı kıdem tazminatı var. Bu esnekliği ciddi şekilde azaltıyor. Türkiye'de istihdam artışının önündeki en büyük engellerden birisi kıdem tazminatının bu kadar yüksek ve ağır olmasıdır. Hem İşsizlik Fonu olacak, hem kıdem tazminatı olacak.

Türkiye'de olmazsa olmazlardan bir tanesi iş gücü piyasasının esnekliğidir. İş gücü piyasası esnek olmadan istihdam artışı olmaz. Bu esnekliğin yokluğu bu işi zorlaştırıyor.”

Kayıt dışılıkla mücadele için bunların da tek başına yeterli olmadığını anlatan Maliye Bakanı Şimşek, idarenin ve denetimlerin de etkin hale getirilmesinin gereğine işaret etti.

Kayıt dışılıkla ilgili Gelir İdaresinin koordinatörlüğünde 10 kamu kuruluşunun işbirliği yaparak Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı hazırladığını hatırlatan Şimşek, bu mücadele için kurumlar arası işbirliğinin gerektiğini kaydetti.

Maliye Bakanlığının temel amaçlarından birisinin kayıtlı ekonomiye geçişi sağlamak olduğunu ifade eden Şimşek, bu çerçevede vergi sistemi, denetimler ve cezalarla ilgili adımlar attıklarını, atmaya da devam edeceklerini bildirdi.

Kayıt dışılıkla mücadelenin sadece Maliye Bakanlığınca gerçekleştirilemeyeceğini de vurgulayan Şimşek, bu mücadele için toplumsal mutabakat ve herkesin desteğine ihtiyaç bulunduğunu sözlerine ekledi.

"KAYITLI İSTİHDAMIN ARTIRILMASI ZORUNLU BİR SÜREÇ"

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, ekonominin kayıt altına alınmasının vatandaşların hükümete ve devlete olan güvenlerini artıran bir süreç olduğunu söyledi.

Ulrich Zachau, Dünya Bankası Türkiye Ülke Ekonomik Raporu çerçevesinde, “Kayıt dışılık: Nedenler, Sonuçlar, Politikalar” konu başlığı altındaki raporun tanıtım sunuşunu yaptı.

Zachau, Swissotel'de düzenlenen raporun sunumunda kayıt dışılığın çok önemli bir konu olduğunun altını çizerek, kayıt dışıyla mücadele ve kayıtlı istihdamın artırılmasının zorlu bir süreç olduğunu söyledi.

Dünya Bankası tarafından hazırlanan bu raporun Türkiye'nin kayıt dışılığın üstesinden nasıl gelebileceğine ilişkin öneriler olduğunu belirten Zachau, raporun, Türkiye'nin kayıt dışılığın üstesinden gelmesiyle büyük bir fayda sağlayacağını da gösterdiğini bildirdi.

Ekonominin ve işgücünün kayıt altına alınmasının potansiyel kazanımları olduğunu vurgulayan Zachau, istihdamın kayıt altına alınmasının hem işçinin hem de işverenin yararına olduğunu ifade etti.

Zachau, istihdamın kayıt altına alınmasıyla işyerinin verimliliğinin de yükseleceğini, kayıt altına alma sürecinin özellikle kadınların işgücüne katılımını artıracağını, ekonominin kayıt altına alınmasının, toplumdaki daha savunmasız ve kırılgan kesimlerin korunmasını belirterek, Türkiye'de geçen yıl krizden en çok etkilenen kesimin de kırılgan gruplardan oluştuğunu hatırlattı.

Ulrich Zachau, kayıt dışının azaltılmasıyla, vergi gelirlerinin de arttığına dikkati çekti. Kadınların istihdama katılmasının önemini vurgulayan Zachau, bunun Türkiye açısından önemli bir konu olduğunu belirterek, kadınların işgücüne katılması ve istihda mın artırılmasının ulusal tasarruf düzeyini de yükselteceğini kaydetti. Zachau, raporun kapağındaki resmin de istihdamdaki dışlanmayı simgelediğini ifade etti. Zachau, Türkiye'nin canlı ekonomisini kayıt altına alarak çok daha fazla kazanç sağlayabileceğini de vurguladı.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/14477245.asp?mnID=14477245