I- GİRİŞ
Bilindiği üzere kamu çalışanlarına ödenen maaş ve ücretlerden dolayı bankalar tarafından verilen promosyonun kullanımı uzunca bir süre tartışma konusu olmuştur. Bu kapsamda bazı idareler promosyonun çalışanların hakkı olduğunu ileri sürerek tamamının çalışanlara dağıtılması gerektiğini ileri sürerken; promosyonu dağıtmak istemeyen idareler ise, promosyonun daire ihtiyaçları için kullanabileceklerini savunmuşlardır. Bu çerçevede uygulamada bazı idareler promosyonun tamamını çalışanlara dağıtmış, bazı idarelerde de sendikaların baskısı ile promosyonun tamamını veya büyük kısmını çalışanlara bonus olarak ödenmişlerdir. Uygulamada yaşanan bu kargaşaya Başbakanlık Genelgesiyle son verilmeye çalışılmıştır. Ancak promosyonun kullanımıyla ilgili olarak yargı organları da verdikleri kararlarla uygulamada yeni bir tartışmanın yaşanmasına zemin hazırlamışlardır.
II- BAŞBAKANLIK GENELGESİ’NİN GETİRDİĞİ ESASLAR
Başbakanlığın 2007/21 sayılı Genelgesi’ne göre, kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar arasında aylık ve ücret ödemelerine ilişkin yapılan protokoller uyarınca verilecek bankacılık hizmetlerinin yanı sıra “promosyon” adı altında ayni ve/veya nakdi ek mali imkânların kullanımıyla ilgili olarak bazı esaslar belirlenmiştir:
Yapılan protokoller uyarınca, banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamının personele dağıtılması genel ilke olarak benimsenmekle birlikte, toplam miktarın üçte birini geçmemek üzere Komisyon’ca belirlenecek tutar, birim personelinin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak üzere ayrılabilecektir. Bu tutarlar, merkez teşkilatında üst yönetici, taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde kullanılacaktır.
Yapılacak harcamaların birimin faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli ve zaruri harcamaları ihtiva etmesi; çalışma ortamlarının iyileştirilmesi, işyerlerinde verim ve çalışanların memnuniyeti ile sunulan hizmetin kalitesini artırıcı amaçlarla ortak kullanım alanları için sarf edilmesi zorunludur. Bu tutarların belirlenen amaçlar dışında kullanılmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek ve yıl içinde yapılan harcamalar merkez teşkilatında üst yönetici, taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından denetlettirilecektir. Dağıtılacak promosyonlar, ilgili banka tarafından personel adına açılan hesaba her personel için eşit tutarlarda aktarılmak suretiyle altı aylık periyotlarla ödenecektir.
III- YARGI ORGANLARININ KONUYA BAKIŞI
Maaş ödenmesi karşılığında bankalar tarafından idarelere verilen promosyonlar konusunda Danıştay’ın bakış açısı tartışmaları alevlendirecek cinstendir. Banka promosyonlarının daire ihtiyaçlarında kullanılıp kullanılamayacağı yönünde yapılan bir başvuruyla ilgili olarak Danıştay, bu şekilde alınan promosyonların bir kamu geliri olduğunu ve öncelikle idarelerin bütçesine gelir olarak kaydedilerek, etkili, ekonomik ve verimli şekilde kullanılması gerektiğini belirtmiştir(1). Dolayısıyla promosyon olarak alınan paraların personele dağıtılması mümkün değildir.
IV- DEĞERLENDİRME
Yasal düzenlemelerle kamu kurum ve kuruluşlarının aybaşı itibariyle çalışanlarının maaşlarını ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Aybaşına kadar olan paraların kullanımı ve bundan elde edilen getirilerin kamu kurum ve kuruluşları tarafından kullanılması ve bütçeye gelir olarak kaydedilmesi anılan tutarlar üzerinde idarelerin tasarruf sahibi olduğu müddetçe doğaldır. Burada kanaatimizce önemli olan husus; maaş tutarlarının muhasebe birimince banka hesabına aktarılmasından sonra ay başına kadar geçecek olan süre zarfında bu paralar üzerinde tasarruf sahibinin kim olduğunun belirlenmesidir. Eğer bu paralar üzerinde kamu idarelerinin tasarruf yapma imkanının kalmadığı düşünülüyorsa promosyonun çalışanlara dağıtılmasında problem kalmamaktadır. Dolayısıyla bir iki gün banka hesaplarında bekletilen ve bankalar tarafından kullanılan nakitlerle ilgili sağlanacak menfaatler konusunda da kamu idareleri yerine çalışanların hak sahibi olması sonucu çıkmaktadır. Eğer bankalarla anlaşılarak maaşların ödeme günü aktarılması mümkün olabiliyorsa -ki bu şekilde protokol yapılan bankalar söz konusudur- bu takdirde bankalar tarafından promosyon olarak verilecek tutarları -eğer vereceklerse- çalışanların kullanması tartışmasız olarak mümkün olabilecektir. Tabi burada şu hususu göz ardı etmemek gerekmektedir. Bankaların maaş ödemeleri karşılığı promosyon vermelerinin nedeni aktarılan bu tutarlardan faiz geliri elde etmekten ziyade sağlanacak bir takım imkanlarla çalışanlara sunduğu kredi, kredi kartı gibi enstrümanlardan birtakım menfaatler sağlayacaklarını düşünmeleridir.
V- SONUÇ
Sonuç olarak çalışanların promosyonlarını kullanabilmelerinde, ödemenin ay başında yapılması hususunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır. Bu takdirde bankaların verdikleri promosyonların kamu idarelerinin bütçelerine gelir yazılabilmesi mümkün değildir. Ancak maaş ödeme gününden önce maaşların banka hesabına aktarılmasında aktarılan paralarda, tasarruf sahibinin kamu idaresi olmadığı değerlendirildiğinde promosyonların çalışanlara dağıtılması gerektiği de düşünülebilir. Anlaşılan bu konuda tartışmaların devam etmekte olması promosyonun dağıtılmasında da farklı değerlendirmelerin yapılmasına zemin hazırlamaktadır. Son olarak Danıştay’ın vermiş olduğu kararın yeni tartışma ve değerlendirmelere zemin hazırlayacağı ise sıcak bir gündem olarak karşımızda durmaktadır.
H. Bayram ÇOLAK*
Yaklaşım
* Türk Telekom Genel Müdürlüğü, İç Denetim Başkan Yrd.
(1) Dn. 1. D.’nin, 03.12.2008 tarih ve E. 2008/1222, K. 2008/1319 sayılı Kararı.
|