Konuya ilişkin Danıştay 9’ncu Dairesinin 16.09.2003 Tarihli kararı aşağıdaki gibidir.
‘Ticari bir ihtilafta, iki firma arasında Yargıtay aşamasında anlaşma sağlanarak, davadan feragat edilmesi olayında, firmalardan biri kendilerine sağlanan hakların, kolaylıkların ve lehlerine yapılan feragatların karşılığı 570 bin ABD Doları ödemeyi taahhüt etmiştir. Bu anlaşma gereği ödenen paralar, işletmenin faaliyeti ve ticari kazancın elde edilmesi ile ilgili bulunduğundan, karşı tarafça da gelir yazıldığından, GVK’nın 40/3. madde kapsamında gider yazılması yasaya uygundur.
İstemin Özeti: 1996 yılı işlemleri incelenen yükümlü şirketin, sulh anlaşması yoluyla ödediği bedelin gider olarak kabulünün mümkün olmadığı belirtilerek düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak aynı yılın Mart dönemi için ikmalen tarh edilen ağır kusur cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; 193 sayılı Kanun’un 40/3. maddesinde, işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların gider olarak ticari kazançtan indirilebileceğinin belirtildiği, olayda yükümlü şirketin, (...) Anonim Şirketi adına Bakanlık tarafından tescil edilmiş (..) markası mamullerinin pazarlamasını yapmakta iken marka tescil kaydının iptaline karar verildiği, bu davanın Yargıtay aşamasında taraflar arasında anlaşma sağlanarak davadan feragat edildiği ve dosyada bulunan 09.03.1994 tarihli anlaşmaya göre de, (...) veya (...) firmaları tarafından kendilerine sağlanan hakların, kolaylıkların ve lehlerine yapılan feragatların karşılığı olarak toplam 570.000 Amerikan Doları ödeme yapılmasının taahhüt edildiği, inceleme elemanınca bu ödemenin 193 sayılı Kanun’un 41/5. maddesinde açıklanan, teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar kapsamında değerlendirildiği, yükümlü şirketin (...) markasını Bakanlık izniyle adına yapılan tescil üzerine kullandığından ortada suç olarak nitelendirilecek bir eylemin söz konusu olmadığı, anlaşma içeriğinden ise yapılan ödemelerin para cezası ve tazminat niteliğinde bulunmadığı, markanın satış ve devri ile sağlanan hakların kolaylıkların ve feragatin karşılığı olduğunun anlaşıldığı, böyle bir anlaşma gereği ödenen paraların şirketin faaliyeti ve ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili bulunduğu sonucuna varıldığı, ayrıca gider kaydedilen bedelin karşı firma (...Anonim Şirketi) tarafından gelir kaydedildiği hususunun bu konuda düzenlenen Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporu ile tespit edildiği, yapılan ödemelerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/3. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin icap ettiği gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden (...) Vergi Mahkemesi Kararı’nın; sulh akdine dayalı ödemenin gider yazılamayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığı gibi aynı inceleme raporuna dayanılarak yükümlü şirket adına salınan kurumlar, gelir (stopaj) ve geçici vergi ile kesilen ağır kusur cezasına karşı açılan davada Vergi Mahkemesi’nce davanın kabulü ile cezalı tarhiyatın terkini yönünde verilen kararın, Danıştay Dördüncü Dairesinin Kararıyla onandığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliği ile karar verildi. (Danıştay Dokuzuncu Daire 16.09.2003 Tarih, Esas No:2000/5095, Karar No.2003/4379 )
Nexia |