Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergi mahremiyeti PDF Yazdır e-Posta
29 Nisan 2010

Güvenli bir iş ortamının varlığı ticari ve mesleki faaliyetleri bulunan vergi mükellefleri için büyük önem taşır.Mesleki ve ticari sırların korunabilmesi de kamu idarelerine yasalar gereği verilen bilgilerin gizli tutulmasını gerektirir.Belirtilen bu ve benzeri gerekçelerle Vergi Usul Kanunu'nun 5'inci maddesinde vergi mahremiyetine ilişkin hüküm yer almıştır

.Buna göre aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısıyla mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine ilişkin olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması gereken diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların yararına kullanamazlar;

1- Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar;

2- Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay'da görevli olanlar;

3- Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler;

4- Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler

Bu yasak, yukarıda yazılı kimseler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder.

Mahremiyet hükmü ve istisnalar

Vergi mahremiyetinin sağlanması olmakla birlikte devletin vergiyi kayba uğramadan toplayabilmesi de önemlidir. Bu nedenle anılan 5'inci maddede bazı bilgilerin açıklanabilmesine imkan tanınmıştır.

Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla Gelir Vergisi mükelleflerinin yıllık Gelir Vergisi, sermaye şirketlerinin Kurumlar Vergisi beyannamelerinde gösterdikleri matrahları (zarar dahil) ve beyanları üzerinden tarh olunan Gelir ve Kurumlar Vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları, bağlı oldukları vergi dairelerince beyannamelerinin verildiği yıl içinde dairenin münasip yerlerine asılacak cetvellerle ilan olunur. Mükellefin bağlı bulunduğu teşekkül varsa, bu ilan orada da yapılır.

Gelir Vergisi mükellefleri (Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketleri her yıl mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar.

Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığı'nca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir.

Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş meslek kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanun'la kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.

Açıklanan bu bilgiler ele alınarak mükelleflerin haysiyeti, şeref ve haklarına tecavüz edilemez.

Vergi mahremiyetinin istisnalarından vergi levhası tasdik ettirme ve işyerlerine asma ile ilgili düzenlemeler geniş bir kesimi ilgilendirmektedir.Normal olarak her yılın mayıs ayında vergi levhası tasdik ettirilmeli ve gerekli yerlere asılmalıdır.

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK

http://www.dunyagazetesi.com.tr/akif-akarca--drmehmet-safak_...