Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 08.03.2010
Sayı : B.07.1.GİB.0.03.50/017743
GVK Mük. Md. 80
5811 s. K. Md. 3
Şirket ortağı adına kayıtlı olup, 5811 sayılı Kanun kapsamında anılan şirket adına beyan edilmiş bulunan taşınmazın, anılan şirket ortağınca bu tarihten geriye doğru beş yıl içinde iktisap edilmiş olması halinde, sermaye olarak konulan taşınmaz nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80 ve müteakip maddeleri uyarınca değer artış kazancı hesaplanması gerektiği hk.
Yazınızda Başkanlığınız (...) Vergi Dairesinin (...) vergi kimlik numaralı mükellefi (...) A.Ş.’nin ortağına ait taşınmazın 5811 sayılı Kanun kapsamında şirket adına beyan edilmesi halinde, şirkete devredilen taşınmaz dolayısıyla değer artış kazancı oluşup oluşmayacağı hususunda görüşümüzün açıklanması istenilmektedir.
5811 sayılı Kanun’un 5917 sayılı Kanun ile değişik 3. maddesinin ikinci fıkrasında, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak 01.06.2009 tarihi itibariyle kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 30.09.2009 tarihine kadar Yeni Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edileceği hüküm altına alınmış olup; 2009/15456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de anılan Kanun’un 3. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen bildirim ve beyan süreleri, 31.12.2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmış bulunmaktadır.
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin taşınmazlar dışındaki varlıklarını öncelikle banka ve aracı kurumlardaki hesaplarına yatırmaları gerekmektedir. Bu şekilde banka veya aracı kurumlara yatırılarak varlığı ispatlanan varlıkların, bu tutarlar üzerinden yasal defterlere kaydedilmesi mümkün olacaktır. Vergi dairelerine beyan edilen taşınmazlar ise yasal defterlere, vergi dairelerine beyan edilen değerleriyle kayıt edilecektir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin anılan Kanun hükümlerine göre yasal defterlerine kaydettikleri varlıklar için pasifte önce bir fon hesabı açmaları gerekir. Bu fon hesabının sermayenin cüzü addolunarak beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye eklenmesi zorunludur.
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının 6. bendinde, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70. maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artışı kazancı olduğu belirtilmiştir.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “Bu madde de geçen elden çıkarma deyimi, yukarıdaki yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, ortağı adına kayıtlı olup, 5811 sayılı Kanun kapsamında anılan şirket adına beyan edilmiş bulunan taşınmazın, anılan şirket ortağınca bu tarihten geriye doğru beş yıl içinde iktisap edilmiş olması halinde, sermaye olarak konulan taşınmaz nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80 ve müteakip maddeleri uyarınca değer artış kazancı hesaplanması gerekmektedir.
Yaklaşım |