Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Merkez'den faiz indirimlerine yumuşak geçişle ara sinyali (16.11.2007) PDF Yazdır e-Posta
16 Kasım 2007
Merkez Bankası'nın 0.50 puanlık faiz indirimi kararı verdiği kasım ayı toplantısına ilişkin yaptığı açıklama geçmiş açıklamalara benzese de ifadelerde küçük değişiklikler var. Satır aralarından gelecek toplantılara yönelik faiz indirimi beklentilerinin törpülenmeye çalışıldığı anlaşılıyor.

Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu (PPK) kasım ayı toplantısında da ekimde olduğu gibi borçlanma faizini 0.50 puan, borç verme faizini de 0.75 puan düşürme kararını aldı. PPK’nın faiz indirimi kararını duyururken yaptığı bir sayfalık kısa açıklama, ilk bakışta kaba hatlarıyla ekim toplantısından sonra yapılan açıklama ile aynı gözüküyor.

Ancak kasım açıklaması ile ekim ve daha önceki aylardaki açıklamalar daha dikkatli karşılaştırıldığında, Merkez Bankası’nın kullandığı ifadelerdeki küçük değişikliklerle, çeşitli noktalardaki vurgularında bazı değişikliklere gittiği görülüyor. Merkez Bankası’nın araya serpiştirdiği anlatım farklılıklarıyla, ekonomi aktörlerinin gelecek toplantılara yönelik faiz indirimi beklentilerini törpülemeyi amaçladığı anlaşılıyor.

Merkez Bankası bunu, faiz indirimi politikasında ani ve keskin bir dönüş mesajı vermeden yapıyor. Çünkü Merkez Bankası, böylesi ani ve keskin bir dönüş mesajının, ekonomi çevrelerinde tedirginliklere ve piyasalarda istenmeyen dalgalanmalara yol açabileceği değerlendirmesini yapıyor olmalı. Ancak Merkez Bankası, faiz indirimine böylesi keskin bir dönüşle son vermek yerine, yumuşak bir geçişle ara verebilmek için ilk işaretlerini kasım açıklamasının içine serpiştirmeye başlamış gözüküyor. Bu işaretler, faiz indirimi beklentilerini artık aşağı çekme mesajı veriyor.

Hangi ifadeler değişti?

ZAMLAR BULAŞICI OLABİLİR: Merkez Bankası, önceki açıklamalarında olduğu gibi “enflasyonun orta vadeli hedefe yakın gerçekleşme olasılığının yüksek olduğu” değerlendirmesini tekrarlıyor. Ancak bunun hemen ardından, daha önceki açıklamalarda yer almayan bir riske dikkat çekerek “Bununla birlikte gıda ve enerji fiyatlarındaki artışların genel fiyatlama davranışlarına yansımaları yakından izlenecektir” diyor. Merkez Bankası, enerji zamlarının ve gıda fiyatlarındaki artışların zincirleme bir biçimde diğer alanlara da yayılma, hatta “fiyatlama davranışlarını değiştirme”  potansiyeli olduğuna ilk kez işaret ediyor. Hatırlanacağı gibi Merkez Bankası, ekim ayı enflasyon verilerini değerlendirirken, gıda fiyatlarındaki artışların, hizmet fiyatlarındaki düşüş eğilimini frenlediği tesbitini yapmıştı.

İÇ TALEP BASKI YAPMAYA ADAY: Para Politikası Kurulu, iç taleple ilgili olarak yaptığı değerlendirmede küçük bir farklılaşmaya gitmiş. Para Politikası Kurulu daha önceki toplantıların ardından yaptığı açıklamalarda özel kesim yatırım ve tüketim talebinde “toparlanma işaretleri var” derken, bu kez doğrudan doğruya “toparlanma var” ifadesini tercih etmiş. Merkez Bankası, özel kesim iç talebinde bir toparlanma olduğunu kesin bir tesbit haline yükselterek, iç talepte enflasyon üzerinde baskı yaratabilecek bir gelişmeyi dikkatlere sunmuş oluyor.

MORTGAGE KRİZİNE YER YOK: Merkez Bankası, dış talebin büyümeye katkısının azaldığı tesbitini aylardır olduğu gibi bu kez de tekrarlamasına karşın, global piyasalardaki dalgalanmanın etkilerini mesajlarına yansıtma biçiminde dikkat çeken bir değişikliğe gitmiş. Merkez Bankası, ABD’deki mortgage ve kredi piyasalarındaki krize bağlı olarak global piyasalarda yaşanan dalgalanmanın doruk noktasına çıktığı ağustos ayında yaptığı toplantıda, global dalgalanmanın “enflasyonu yükseltici” bir etki yaratmayacağı tesbitini yapmıştı. Eylül ayında global dalganın “iç ve dış talebi sınırlayarak enflasyonda aşağı yönlü bir sapma” yaratabileceğini vurgulayarak, tam tersi bir etki ihtimaline dikkat çekmişti. Ekim ayındaki açıklamada ise Merkez Bankası faiz indirimine erken başlayarak, global dalgalanmanın enflasyonda aşağı yönlü bir sapma yaratma ihtimalini azalttığını vurgulamıştı. Son iki açıklamasında global dalgalanmanın enflasyonun istenenden de hızlı düşmesine yol açabileceğine dikkat çeken Merkez Bankası, son açıklamasında global dalgalanmaya ve etkisine hiç yer vermemeyi tercih etti.

DÜŞÜŞ İFADESİ YUMUŞADI: Bir küçük farklılık da enflasyonun yönüne ilişkin ifadedeki yumuşama oldu. Önceki açaklamalarda “güçlü parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle enflasyonun düşmeye devam etmesi beklenmektedir” ifadesi yer alıyordu. Son açıklamada “düşme” gibi kesin bir ifade, yerini “enflasyonun aşağı yönlü eğilimini devam ettirmesi beklenmektedir” gibi vurgusu daha zayıf bir ifadeye bırakıyor.

Merkez Bankası açıklamasında kamu fiyat ayarlamalarının kısa vadede enflasyondaki düşüşü geciktireceği tesbitine yer veriyor. Ayrıca enerji ve gıda fiyatlarının orta vadede risk olmaya devam ettiği tesbiti de tekrarlanıyor.

Öte yandan Merkez Bankası, faiz seviyesinin indirim sonrasında da enflasyondaki düşüşü desteklemeye devam edeceği kanısını, enflasyonun orta vadeli hedefe yakın gerçekleşme olasılığının yüksek olduğu tesbitini, faizlerde olası indirimin miktar ve zamanlamasının iç ve dış koşullara bağlı olduğu görüşünü de tekrarlıyor.

Merkez’in açıklamasında neler değişti

1- Merkez Bankası ilk kez enerji ve gıda zamlarının genel fiyatlama davranışlarını etkileyerek diğer alanlara da yayılma riski olduğuna dikkat çekti.

2- İç talepte “toparlanma işareti var” ifadesinin yerini “toparlanma var” aldı.

3  Mortgage krizinin enflasyonu düşürücü etki yaratabileceği ifadesi açıklamadan çıktı.

4- Enflasyonda “düşüş sürecek” ifadesi, “aşağı yönlü eğilimin sürmesi bekleniyor” şeklinde yumuşatıldı.

 

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=83706&ForArsiv=1