Ülkelerin gelişmişlik düzeyi artık araştırma-geliştirme (Ar-Ge) harcamalarına ayırdıkları kaynakların büyüklüğü ile ölçülüyor. Ar-Ge kalkınmanın sihirli anahtarı olarak nitelendiriliyor. Tüm ülkeler arasında amansız yarış ve çekişme yaşanıyor.

Fakat ülkemiz; kaynak yetersizliği, yetişmiş personel eksikliği ve hazıra konma alışkanlığı gibi sebeplerle bu yarışın çok gerisinde kaldı. Halbuki sürdürülebilir büyümenin ardındaki gerçek itici güç, Ar-Ge'ye ayrılan kaynaktır.

Ar-Ge'ye dayalı olarak büyüyen ülkelerin gelişmişliği ve verimlilik, bu hususun en büyük ispatı. Gelişmiş tekniklerle üretim yapmak, yeni ürünler geliştirmek firmalarımızın rekabet edebilmeleri için en önemli araç. Bu yönde meydana gelen değişmeler şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla kaynak ayırmalarına sebep oldu. Ar-Ge harcamalarının şirketler için önemli bir gider kalemi olması ve Ar-Ge faaliyetleriyle sağlanan gelişmelerin ülkemiz ekonomisine de önemli ölçüde katkıda bulunacak olması bu konuda devletin teşvik kapsamında önemli görevler yüklenmesini gerektiriyor. Artık iş çevrelerinde Ar-Ge bilinci, eskisi ile kıyaslanmayacak ölçüde gelişti. Bu bilinç, son zamanlarda devletin de yaklaşımını değiştirip geliştirerek oldukça önemli teşvikler getirilmesini sağladı. Ar-Ge çalışmalarının katkıları kavrandıktan sonra birçok düzenleme yapıldı. En önemlisi Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve serbest bölgelerde şirketlerin yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları ile bu bölgelerde çalışan araştırmacı, yazılımcı ve personelin bu görevleri ile ilgili ücretlerinin 31 Aralık 2013'e kadar Gelir ve Kurumlar Vergisi'nden istisna tutulması. Aynı şekilde bu süre içinde münhasıran bu bölgelerde üretilen ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetler KDV'den de müstesna. Ar-Ge çalışmaları gerekli yerlerden onay almak kayıt ve şartıyla Tübitak, bazı kamu kurumları ve uluslararası kurumlardan hibe gibi yardımlar da alabiliyor. Mevzuata göre mükellefler Gelir İdaresi'ne tasdik ettirmek şartıyla ilgili dönemde yapılan Ar-Ge harcamalarının tamamı üzerinden yüzde 40 oranında indirim ayrıca hesaplanıyor. Dolayısıyla tamamı gider kaydedilen harcamalar için her 100 birimlik harcamada 140 birim matrah avantajı sağlanıyor. Matrahın yetersiz olması sebebiyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki hesap dönemde indirilebiliyor. Ar-Ge'de kullanılan amortismana tabi iktisadi kıymetler için yatırım indiriminden faydalanılmış olsa bile Ar-Ge indiriminden faydalanılabiliyor. Harcamaların, Tübitak, diğer kamu kurumları veya uluslararası kurumlardan alınan her türlü destek veya hibelerle karşılanması; Ar-Ge faaliyetlerini bilfiil gerçekleştiren işletme tarafından kurum kazancının tespitinde indirimden yararlanmaya engel teşkil etmiyor. Projeden, daha sonraki yıllarda vazgeçilmesi, projenin tamamlanmasına imkân kalmaması veya projenin başarısızlıkla sonuçlanması halinde kurumun Ar-Ge faaliyeti kapsamında yapmış olduğu ve önceki yıllarda aktifleştirmiş olduğu tutarlar doğrudan gider yazılabiliyor. Hükümet bütün teşvik ve uygulamaların Ar-Ge çalışmalarını yeterli derecede artırmadığını görerek Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile yeni teşvikler getirmeyi planlıyor.

Yeni kanun tasarısında hangi teşvikler var?

- Ar-Ge harcamaları kurum kazancından yüzde 200 oranında indirilebilecek.

- İstihdam edilen Araştırma-Geliştirme personeline Gelir Vergisi ve sigorta primi teşviki sağlanacak.

-Damga Vergisi alınmayacak.

-Projenin çeşidi ve kapasitesine göre 100-250 bin YTL arasında tekno girişim sermayesi desteği sağlanacak.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=615066