Şahıs gayrimenkullerinin satışında vergileme |
|
|
|
14 Mayıs 2010 |
Şahısların gayrimenkullerinin satışından bir kazanç doğuyorsa bu kazanç değer artış kazancı olarak adlandırılıyor.
Prensip olarak değer artış kazançları gelir vergisine tabi olmakla birlikte gayrimenkulleri elde bulundurma süresine yönelik olarak belli istisnalar tanınmış durumda.
Gayrimenkuller, ister konut olsun ister işyeri olsun, ister bina olsun ister arsa arazi olsun belli bir süre elde tutulduysa satıştan doğan kazançtan gelir vergisi yok.
Bu süre 01.01.2007 tarihinden önce satın alınmış gayrimenkuller için 4; sonrasında alınmış gayrimenkuller için ise 5 yıl.
Bu süre dolmuş ise taraflar satış bedeli üzerinden sadece tapu harcı ödüyorlar bunun oranı da bugün için alıcıdan ve satıcıdan ayrı ayrı alınmak üzere yüzde 1,65.
Ayrıca miras yoluyla, vasiyet yoluyla ya da bağış yoluyla edinilmiş gayrimenkullerde de hiçbir süre sınırı olmaksızın satış gelir vergisine tabi değil.
Kooperatif üyeliği yoluyla elde edinilmiş konutlarda bu süre konutun kooperatif tarafından tahsisinden başlıyor.
Burada gözden kaçmaması gereken bir nokta var. Kanunda gayrimenkulün trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını da satış olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla bu durumlarda da bir vergi söz konusu olabileceği unutulmamalı.
*****
Gayrimenkulün elde tutulması bu sürelerden az ise satıştan doğan kazanç vergiye tabi ancak burada da bazı indirimler yapabilmek mümkün.
Sembolikte olsa kazancın belli bir kısmı vergi dışı bırakılmış durumda. Bu tutar bugün için 7.700 TL. Yani satıştan doğan kazancın 7.700 lirası vergiye tabi değil.
Ayrıca bir de enflasyon indirimi yapılabiliyor.
Enflasyon indirimi gayrimenkulün maliyetinin enflasyon oranında artırılması anlamına geliyor. Buna göre maliyet değeri gayrimenkulün satıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılıyor.
Örneğin 2007 yılının Mart ayında 100.000 liraya satın alınmış olan bir konut 2010 yılının Nisan ayında 175.000 liraya satılmış olsun.
Görüldüğü gibi bu satış işleminden 75.000 lira kazanç doğmuş durumda.
Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenmiş olan Mart 2007 dönemi toptan eşya fiyatı endeksi 9.986,64 Mart 2010 dönemi (satışın yapıldığı aydan bir önceki ay) endeksi ise 12.397,44. (Bu değerlere DİE web sayfasından ulaşılabilir) Bu durumda anılan dönemde endeksteki artış oranı (12.937,44/9,986,64=) 1,29547olmaktadır.
Bu değerlere göre maliyet bedelinin 100.000 değil (100.000 x1,29547=) 129.547 TL olarak dikkate alınması mümkün. Bu durumda satış kazancı satış bedelinden bu yeni maliyet düşüldüğünde 45.453 lira olarak hesaplanacak vergiye tabi olmayan kısım yani 7.700 lirada indirildiğinde vergi matrahı 44.753 lira olarak bulunacaktır.
Görüldüğü gibi bu gelir vergisi kanundaki indirime yönelik bu düzenlemeler nedeniyle vergi matrahı azalıyor. Örneğimizde 75.000 lira değil 44.753 lira üzerinden vergi ödenmesi mümkün hale geldi.
*****
Eğer gayrimenkul satışlarından vergi tabi bir kazanç doğarsa bu kazanç için satışın yapıldığı yıl için (izleyen Mart ayında) yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekiyor. Vergi ise normal gelir vergisi tarifesi üzerinden hesaplanıyor ve iki taksitte ödenmesi mümkün.
Atilla Dölarslan
http://www.gozlemgazetesi.com.tr/yazar/18338-sahis-gayrimenk... |