Kariyerimizin akıbeti seçtiğimiz patronunuzla konuşurken sözcüklere bağlı. Peki, siz iş yerinde söylememeniz gereken “ yasaklı sözcükleri” biliyor musunuz?

İş yerinde kullandığımız sözcüklere dikkat etmemiz gerektiği herkes tarafından biliniyor. Peki, bu sözcüklerin patronunuza nasıl mesajlar yolladığını biliyor musunuz? İK portalı HotJobs’ta yayımlanan bir habere göre seçilen sözcükler iş yaşamımızın kaderini belirliyor. Hatta durum öyle kritik ki bazı sözcükleri hayatımızdan çıkartmazsanız hiç olmadığınız halde “uyuşuk, beceriksiz, yeteneksiz hatta iş bilmez” biri olarak algılanabilirsiniz. İşte size HotJobs’ın düzenlediği yasaklı sözcüklerin listesi…

Denerim: Star Wars serisinde Yoda’nın Luke Skywalker’a da dediği gibi “Denemek yoktur, yapmak ya da yapamamak vardır!” Bu söz özel hayatınızda ne kadar işe yarar bilinmez ama iş hayatında bu prensibi benimsemenin kariyerinizi uzatacağı kesin. Çünkü patronların nefret ettiği sözcüklerin başında “denerim” geliyor. Bu sözü duyan yönetici çalışanının öz güven sorunu olduğunu düşünüyor.

Her neyse: Bu sözcük sizi işten çıkartmak isteyen birinin eline geçtiğinde tam bir altın değerini taşır. Söylemek istediğiniz şeyin değerini azaltacağı gibi karşı taraf açısından genellikle sözlü tokat gibi algılanır. Eğer iletişimde olduğunuz yönetici ya da mesai arkadaşınızla aranıza duvar koymak istemiyorsanız asla bu sözcüğü kullanmayın.

“Belki” ve “bilmiyorum”: İnsanlar verdikleri karardan emin olmadıklarında bu iki sözcüğün ardına saklanır. Bir nevi koruma kalkanı olarak da algılanan bu sözcükler, bir şeyi bilmemenin özrü olarak kullanılmamalı. Eğer bahsi geçen konu hakkında gerçekten bilginiz yoksa “belki” ve “bilmiyorum”u kullanmak yerine, konuyu daha detaylı araştıracağınıza dair karşı tarafa güven verecek sözcükler seçin.

Ben sana döneceğim: İnsanlar genellikle bu cümleyi zamana ihtiyaçları olduklarında ya da kendi durumlarıyla ilgili bir açıklama yapmak istediklerinde kullanırlar. Ancak karşı taraf için bu cümle “sana geri dönmeyeceğim” mesajı içerir. İş arkadaşınız tarafından böyle yanlış anlaşılmak istemiyorsanız ona, şu an zamanınızın olmadığını ve konu hakkında ne zaman konuşabileceğinizi açıkça söyleyin.

Eğer: Olasılık anlatmak için seçilebilecek en iyi bir sözcüklerden biri gibi gözükse de herkes için farklı ihtimaller olabileceğini göze almalısınız. Bu nedenle yaptığınız sunumları veya önerileri olasılıklar üzerine değil gerçekler üzerine kurun. Ve bu sözcüğü çok sık kullanmamaya çalışın…

“Evet, ama…”: Mazeret kalıpları arasında yer alan “Evet, ama…”, özellikle takım çalışmasının yapıldığı durumlarda kötü izlenim yaratan bir kalıp. Bir problemin çözümüne yönelik yaptığınız toplantıda mesai arkadaşlarınızın önerilerine “Evet, ama…” ile başlayan cümlelerle karşı çıktığınız zaman ‘çözüme yönelik bir şey yapmak istemiyor’ imajı yaratabilirsiniz.

Sanırım: En zayıf sözcüklerden biri olan “sanırım”, kaytarma mesajı verir. Çok emin almadığımız durumlarda kullandığımız bu sözcük, karşımızdaki kişiye o konuya karşı uzak olduğumuzu hissettirecektir.

“Göreceğiz” ya da “bakarız”: Bu sözcüğü pek çok kez ebeveynlerimizden duymuşuzdur. O halde direkt olarak ‘hayır’ demek istemediğimiz durumlarda zaman kazanmak için kullanıldığını hepimiz biliyoruz. Bu yüzden bir konuyu ‘bakarız’ diye kestirip atmadan önce konuyla ilgili daha çok bilgiye yahut düşünmek için zamana ihtiyacınız olduğunu karşı tarafa açıklamalısınız…

işteinsan