Yeni sosyal güvenlik hakları |
24 Mayıs 2010 | |
Sosyal güvenlik ve sağlık hakkı, anayasal haklarımızdandır. Çoğunlukla da kanuni düzenlemelerle bu haklardan yararlanırız. Bazen de yargı kararlarından dolayı veya idarenin lehe yaptığı düzenlemelerden dolayı yeni haklar verilebilir. İşte, bunlardan birkaçına bu yazımızda yer veriyoruz...Ağır özürlülere belediye otobüsleri ve metro bedava Esasen, 2002’den beri neredeyse hiçbir kamu hizmeti ücretsiz ya da indirimli verilemiyor. Hatta, maddi gücü olmayanlara tedavi hizmeti sağlayan hastane yetkililerine zimmet suçu çıkarılırken, diyelim indirimli su sağlayan belediye başkanları yargılanıyor bile... Ama, hangi durumlarda kamu hizmetlerinin ücretsiz olacağına Bakanlar Kurulu karar veriyor. Bakanlar Kurulu, 2010/404 sayılı kararı ile ağır özürlülere yeni bir hak tesis etmiştir. Buna göre; ilgili mevzuat uyarınca ağır özürlü olarak kabul edilen ve refakatçı yardımına muhtaç olanların bir kişi ile sınırlı olmak üzere refakatçısı, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelerce yürütülen toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli yararlanabilecektir. Ağır özürlü kime denir Bu hak sadece ağır özürlü grubunda olanlara verilmiştir. Tüm özürlülere değil... Ağır özürlü ise; özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı % 50’nin üzerinde olduğu tespit edilen özürlülerden; beslenme, giyinme, yıkanma ve tuvalet ihtiyacını giderme gibi öz bakım becerilerini yerine getirmede, kendi başına hareket etmede veya iletişim kurmada zorluk ya da yoksunluk yaşadığına ve bu becerileri başkalarının yardımı olmaksızın gerçekleştiremeyeceğine tıbbi olarak karar verilen kişileri kapsamaktadır. Aile hekiminde katılım payı kalktı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 69. maddesinde, aile hekimi muayenelerinde katılım payı alınmayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun 5. maddesine göre de aile hekimliği hizmetleri ücretsizdir. Açık kanun hükümlerine rağmen, SGK tarafından hazırlanan Sağlık Uygulama Tebliğlerinde aile hekimi muayenesinde katılım payı ödenmesi kararlaştırılmaktadır. SGK, hem 2008 yılı hem de 2010 yılı Sağlık Uygulama Tebliğlerinde, aile hekimi muayenesinde 2 TL katılım payı ödenmesini istemekteydi. Ancak, Türk Tabipleri Birliği’nce açılan dava neticesinde Danıştay 10. Dairesi 22.03.2010 tarihli ve 2009/13940 E. Sayılı Kararı ile, 2008 yılı Tebliğindeki “,,, aile hekimliği muayenelerinden alınacak katılım payı tutarının 2 TL olarak belirlenmesine ve bu tutarın ilgililerden tahsil edilmesine ilişkin kısmının yürütülmesinin durdurulmasına” karar vermiştir. Türk Eczacılar Birliği’nce açılan dava dolayısıyla da Danıştay 10. Dairesi 20.04.2010 tarihli, 2010/1063 E. Sayılı Kararında aynı hükmü vermiştir. 2010 yılı tebliğinde de aynı düzenleme bulunduğundan, söz konusu Danıştay Kararını da dikkate alan SGK, 13 Mayıs 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aile hekimi muayenesinden 2 TL katılım payı tahsil edilmemesini kararlaştırmıştır. Yeşil kartlılar da 2 TL ödemeyecek! Yeşil kartlılar henüz GSS kapsamına alınmadılar. Herhangi bir erteleme olmaz ise, onlar da 1 Ekim 2010 itibariyle GSS’li olacaklar... Halihazırda tedavi giderleri Maliye Bakanlığı’nca karşılanan yeşil kartlılar da 13 Mayıs 2010’dan itibaren aile hekimi muayenelerinde 2 TL katılım payı ödemeyecekler. SGK kontrol memurları denetmen olmalı SGK kontrol memurları neredeyse her ilde bulunuyorlar ve sosyal sigorta ve GSS denetimi yapma görev ve yetkisine sahipler. Yaptıkları işler, her türlü sigorta olayını denetlemekten kayıtdışılıkla mücadeleye yönelik oldukça geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Sosyal güvenlik kontrol memuru olarak denetim görevini yürütenler, üniversitelerimizin iktisat, işletme, ÇEKO gibi bölümlerinden mezunlar. Ancak, ortada bir sorun var. Yaptıkları iş tanımıyla unvanları ve dolayısıyla özlük hakları örtüşmüyor. Doğrusu “sosyal güvenlik denetmeni” unvanının verilmesidir. Böylece, hem özlük haklarında iyileşme sağlanmış olacak hem de yaptıkları işlerin, düzenledikleri tutanakların geçerliliği tartışmalı olmaktan çıkacaktır. Keza, İstanbul idare mahkemelerinde olduğu üzere, “kontrol memuru” oldukları için düzenledikleri tutanakların geçersizliğine hükmeden kararlar yanı sıra, Aydın İdare Mahkemesi’nde olduğu üzere özlük haklarının iyileştirilmesine dönük kararlar da çıkmaya devam edecektir. Öte yandan, bilinen sorunlar motivasyonu azaltmakta ve bu kadrolardan kaçışlar başlamaktadır. Bu konuda zaman geçirmeden gereken düzenlemeleri yapmak hem çalışanlar hem de SGK lehine olacaktır. Memet Eser http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14816663.asp?yazarid=284 |