Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
TBMM Başkanlığı’na sunulan Kanun Tasarısı’nın gider vergileri ile ilgili hükümleri. PDF Yazdır e-Posta
28 Mayıs 2010
“Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” 25 Mayıs 2010 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Sözü geçen Kanun Tasarısı’nda, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları, Gider Vergileri Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Damga Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanunu ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır.

Bu sirkülerimizde, söz konusu tasarısının Gider Vergileri Kanunu’na ilişkin hükümleri hakkında açıklamalar yapılmaktadır.


1. Banker ve banker sayılan kurumlar dışındaki kurumların gerçekleştirdiği ödünç para verme işlemlerinin tabi olduğu işlem vergisi

Bilindiği üzere, Türkiye’de faaliyette bulunan ancak faaliyet konusu itibariyle ödünç para verme işiyle uğraşmayan kurumlarca verilen kredilere ilişkin faizlerin KDV’ye mi yoksa BSMV’ye mi tabi olacağı tartşma konusuydu.

Konuya ilişkin olarak son dönemlerde Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından birbirine paralel birçok görüş verilmiştir. Başkanlık bu görüşlerinde Gider Vergileri Kanunu’nun 28’nci maddesinin üçünü fıkrasına atıfta bulunularak 2279 Sayılı Kanuna göre ikraz işleriyle uğraşanlarla, aynı maddenin ikinci fıkrasında belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini devamlı olarak yapanların Gider Vergileri Kanunu uygulaması bakımından banker sayılacaklarının ifade etmiştir. İlgili maddeden anlaşılması gerekenin borç para verme işi ile devamlı uğraşanların banker sayılacağı olduğunu belirtmiş ve kanunda belirtilen borç verme işinin devamlı olarak yapılmasından anlaşılması gerekenin, aynı takvim yılı içinde birden fazla kişiye yada birden fazla olmak üzere bir kişiye veya birbirini izleyen yıllarda bir ya da birden çok kişiye ödünç para verilmesi olduğunu ifade etmiştir.

Başkanlığın bu görüşlerinden borç verme işinin devamlılık arz etmesi durumunda borç veren kurumun banker sayılacağı ve bu işlemler dolayısıyla lehe alınan paraların % 5 BSMV’ye tabi tutulması gerektiği anlaşılmaktaydı.

Ancak; TBMM onayına sunulan Kanun Tasarısı’nın 1’nci maddesi ile yukarıda açıklamasına yer verdiğimiz Gider Vergileri Kanunu’nun 28’nci maddesinin üçünü fıkrası aşağıda yer aldığı şekilde değiştirilmektedir.

“90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre ikraz işleriyle uğraşanlarla ikinci fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini esas iştigal konusu olarak yapanlar bu Kanun uygulamasında banker sayılırlar.”

İlgili maddenin gerekçesinde;

- işlemlerin devamlılık arz edecek şeklinde yapılmasından ne anlaşılması gerektiği konusunda muğlâklık bulunduğundan, bankerlik ile ilgili olmayanların banker olarak nitelendirebildiği,

- yapılması öngörülen bu değişiklikle, anılan maddenin ikinci fıkrasında belirilen işlemleri esas faaliyet konusu olarak fiilen yürütenlerin banker sayılarak banka ve sigorta muameleleri vergisi mükellefi olmalarının amaçlandığı,

belirtilmektedir.

Gerekçede ayrıca ödünç para verme işlemini esas iştigal konusu olarak yapmayanlara uygulanacak işlem vergisi hakkında açıklama yapılmakta, bu kurumların ticari icaplar gereği yaptıkları işlemlerin finansman hizmeti kapsamında değerlendirilerek katma değer vergisine tabi tutulması gerektiği ifade edilmektedir

Bu kapsamda Tasarının aynen yasallaşması durumunda; ödünç para verme işlemini esas iştigal konusu olarak yapmayanların borç verme işlemlerinin finansman hizmeti olarak değerlendirilerek katma değer vergisine tabi tutulacağı anlaşılmaktadır.

2. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin BSMV istisnası

Tasarının 2’nci maddesi ile Gider Vergileri Kanunu’nun 29’ncu maddesinin “p” bendine değişiklik yapılmakta ve bu değişiklik ile Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri nedeniyle lehlerine kalan paralara BSMV istisnası getirilmektedir.

İlgili maddenin gerekçesinde, getirilen bu istisna ile Türkiye’de vadeli işlem ve opsiyon borsalarının gelişmesi ve işlem hacminin genişlemesinin amaçlandığı belirtilmektedir.

İstisnanın sadece Türkiye’de Kurulu vadeli işlem borsalarında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olduğunu, vadeli işlemler borsası dışında gerçekleşecek işlemler nedeniyle lehe kalan paraların BSMV’ye tabi olacağını hatırlatmak isteriz.

3. Yürürlük

Kanun tasarısının 50. maddesi (yürürlük) uyarınca yukarıda yer verilen her iki hüküm de, kanunun yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. E&Y