Garanti kapsamında ayrılan karşılıklar |
03 Haziran 2010 | |
Vergi Usul Kanunu’nun 288’nci maddesinde Hasıl olan veya husulü beklenen fakat miktarı katiyetle kestirilmeyen ve teşebbüs için bir borç mahiyetini arz eden belli bazı zararları karşılamak maksadiyle hesaben ayrılan meblağlara karşılık denir.düzenlemesine yer verilmiş olup bu düzenleme tamamen karşılığın tanımı yapmıştır. Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında bir karşılığın gider yazılabilmesi için özellikle düzenlemele yapılmış olması gerekmektedir.Bu nedenle garanti kapsamında yapılan satışlar nedeniyle üstlenilecek giderlerin, cari yıldan sonraya sarkması muhtemel kısımları için mali bilançoda karşılık ayrılarak kârdan indirilmesine olanak yoktur. Konuya ilişkin Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 17.01.2000 tarihli kararının özeti aşağıdaki gibidir. Karar : Uyuşmazlık, garantili olarak yapılan satışlarla ilgili olarak, garanti nedeniyle yapılan giderlerin ileriki yıllara sarkan kısımları için karşılık ayrılıp ayrılamayacağına ilişkindir. Karşılıklar, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 28. maddesinde “ Hasıl olan veya husulü beklenen fakat miktarı katiyetle kestirilemeyen ve teşebbüs için bir borç mahiyetini arz eden belli bazı zararları karşılamak maksadıyla hesaben ayrılan meblağlara karşılık denir.” şeklinde tanımlanmış olup, maddede karşılıkların mukayyet değerleriyle pasifleştirilmek suretiyle değerleneceği belirtilmiştir. Maddede karşılıkların genel olarak tanımı yapılmış olup, sadece bu maddeye dayanarak karşılık ayrılmasına olanak bulunmamaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 465 ve 466. maddelerinde belirtilen yedek akçeler karşılıklara benzemekle birlikte, tam anlamıyla karşılık değildirler. Yedek akçeler Türk Ticaret Kanununa göre safi kârdan ayrılmakta olup, karşılıklar ise mali bilançoda gösterilen ve kârdan indirilebilen türde bilançonun pasifinde yeralan hesaplardır. Dolayısıyla, doğması muhtemel herhangi bir zarar nedeniyle karşılık ayrılabilmesi için, mutlaka bir Kanun hükmüne ihtiyaç vardır. Kaldı ki, kanun maddesinde hasıl olan veya husulü beklenen “zarar” lardan bahsedilmiş olup, garanti kapsamında yapılacak tamir, bakım ve değiştirme giderleri zarar kapsamına girmemektedir. Ayrıca garantili olarak satılan mallar içine ileride ne tür ve ne miktarda bir gider yapılacağı belli olmadığı gibi, henüz tahakkuk etmiş bir giderden de bahsetmek mümkün değildir. Bu durumda, garanti kapsamında yapılan satışlar nedeniyle üstlenilecek giderlerin, cari yıldan sonraya sarkması muhtemel kısımları için mali bilançoda karşılık ayrılarak kârdan indirilmesine olanak bulunmadığından bu kapsamda yapacağı giderler nedeniyle garanti süresini izleyen yıllara taşan kısmı için “garanti gider karşılığı” ayrılması gerektiği görüşüyle ihtilaflı dönem kurumlar vergisi beyannamesini ihtirazi kayıtla vererek tahakkuk ettirilen vergi ve fon payının iptali istemine ilişkin davanın reddi gerekirken aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, vergi mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi. (Danıştay Dördüncü Daire : 17.01.2000 Tarih Esas No: 1999/1518 Karar No : 2000/23) Nexia |