Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergi Muafiyeti Tanınmış Vakıfların Yükümlülükleri, Mal Varlığı ve Yıllık Gelir Şartı PDF Yazdır e-Posta
10 Haziran 2010

Image

Vakıfları Yeni ve Eski Vakıflar olarak sınıflandırabiliriz.

Yeni Vakıflar, Cumhuriyet sonrası kurulan vakıfları ifade eder.

Eski Vakıflar, Cumhuriyet öncesi kurulan vakıflardır.

Cumhuriyet öncesi kurulan eski vakıfları ise,

Mazbut Vakıflar (Kurucuları ve mütevellileri ölmüş, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen vakıflar)

Mülhak Vakıflar (Kurucularının çocukları ve mütevellileri tarafından yönetilen fakat Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gözetilip ve denetimi yapılan vakıflar)

Azınlık Vakıfları (Her biri ayrı tüzel kişiliğe sahip, ülkemizde yerleşik gayrimüslim vatandaşlar tarafından seçilen yöneticilerce idare ve temsil edilmekte olup, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve ilgili kurumlar tarafından denetlenen vakıflar) 

şeklinde tasnif edebiliriz.

Maliye Bakanlığı’nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan veya kurulmuş yeni ve eski vakıflara vergi muafiyeti tanınabilmektedir.

Yazımız, vergi muafiyeti tanınmış vakıfların olağan ve özel denetiminde vakıf tarafından uyulması gereken kurallar denetlenirken vakıfların vergi muafiyeti için başvurdukları tarihte taşıması gereken şartların muafiyetin devamı sırasında da aranması ve yasalarla konulmuş kuralların dışında bir zorlama oluşturulması üzerine ele alınmıştır.

 

II- KONU HAKKINDAKİ YASAL MEVZUAT

4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanun Madde 0020 hükmü aşağıdaki gibidir.

“Gelirlerinin en az üçte ikisini nev’i itibarıyla genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Maliye Bakanlığı’nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınabilir.

Bunların vergi muafiyetinden yararlanması ve muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlar, usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.

Olağan denetimler sırasında veya yaptırılacak özel denetimler sonucunda vergi muafiyeti tanınmasına ilişkin şartları kaybettikleri tespit edilen “vakıfların vergi muafiyetleri, birinci fıkrada öngörülen yöntemle kaldırılabilir.”

Yasa hükmü incelendiğinde vergi muafiyetleri birinci fıkrada öngörülen yöntemle kaldırılabilir denmekte ve bu fıkrada ise sadece gelirin 2/3 sinin amaca yönelik harcanma şartı olduğu ve bu şarta uymayanların muafiyetin tanındığı yöntemle (Bakanlar Kurulu Kararı ile) muafiyetinin kaldırılabileceği görülmektedir.

03.04.2007 tarihinde yürürlüğe giren 1 Seri No.lu Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliğ’de; “vergi muafiyeti tanınması talebinde bulunacak vakıfların başvuru tarihi itibarıyla aşağıda belirtilen şartların hepsini bir arada taşıması gerekmektedir”. denmektedir.  Bu şartlar ise aşağıdaki gibi sıralanmıştır.

● Faaliyet konusu

Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınacak vakfın; sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma konularında faaliyette bulunmayı amaç edinmiş olması gerekir. Vakfın faaliyet konusu bu sayılanlardan birisi veya birden fazlası ile ilgili olabilir. Ancak, vergi muafiyeti talebinde bulunacak vakfın bu faaliyetlerinin kamuya açık ve Devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki yapacak düzeyde olması gerekir. Belli bir yöre veya belli bir kitleye hizmeti amaçlayan vakıflara vergi muafiyeti tanınması mümkün değildir.

 

● Faaliyet süresi

Vakıfların, vergi muafiyeti talebinde bulunmadan önce kuruldukları tarihten itibaren en az bir yıl süre ile faaliyette bulunuyor olması ve bu süre içindeki faaliyetleri ile Devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki sağlamış olmaları gerekmektedir.

 

● Defter tutma

Bilanço esasına göre defter tutmaları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre birinci sınıf tüccarlarca tutulması gereken defterleri aynı Kanun’da belirtilen süreler içinde tasdik ettirerek kullanmaları gerekir. Vakfa ait veya bağlı iktisadi işletme bulunması halinde iktisadi işletmeler için ayrıca defter tasdik ettirilecektir.

 

● Mal varlığı ve yıllık gelir

Vergi muafiyeti talebinde bulunan vakıfların vergi muafiyeti talebinde bulundukları tarihte en az 505.000 YTL (beşyüz beşbin Yeni Türk Lirası) gelir getirici mal varlığına ve en az 49.000 YTL (kırkdokuz bin Yeni Türk Lirası) yıllık gelire sahip olmaları gerekir. Yıllık gelirin tespitinde; genel ve özel bütçeli idareler bütçelerinden yapılan yardımlar ile bağış niteliğindeki gelirler dikkate alınmaz. Bu tutarlar, her yıl Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artar ve izleyen yılda bu miktarlar esas alınır. Bu miktarların hesabında, bin YTL’ye kadar olan tutarlar dikkate alınmaz.

 

● Gelirin harcanma şekli

4962 sayılı Kanun’un 20. maddesi hükmüne uygun olarak yıl içinde elde edilen brüt gelirlerin en az üçte ikisinin sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma faaliyetlerinden oluşan amaçlara harcanacağının vakıf resmi senedinde yazılı olması ve son bir yılda bu koşulu fiilen yerine getirmiş olması ve vergi muafiyetinin devamı süresince de bu şarta uyulması gerekir.

 

● İlgili kuruluşların görüşünün alınması

Vakfın vergi muafiyeti talebinin Maliye Bakanlığı’nca ilk değerlendirmesi yapıldıktan sonra vakfa vergi muafiyeti tanınıp tanınamayacağı konusunda Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ve vakıf resmi senedinde amaç edinen konulara göre ilgili kuruluşların görüşleri alınır. Bu kuruluşlardan olumlu görüş gelmesi halinde vakfın kurulduğu tarihten bugüne kadarki faaliyet ve çalışmaları Bakanlık merkezi denetim elemanlarınca incelenerek Devletin kamu hizmeti yükünü ne ölçüde azalttığı ve adı geçen Genel Tebliğdeki şartları taşıyıp taşımadığı tespit edilir.

 

Aynı tebliğin Vergi Muafiyeti Tanınan Vakıfların Yükümlülükleri ile ilgili 3. bölümünde ise aşağıdaki şartlar aranmaktadır.  

 

● Resmi senet değişikliklerinde izin alınması

Vergi muafiyeti tanınan vakıfların yönetimlerince resmi senette değişiklik yapılmasının düşünülmesi halinde, değişiklik gerçekleştirilmeden önce bu konuda Maliye Bakanlığı’ndan izin alınması zorunludur. İzin alınmaksızın yapılan değişikliğin bu Genel Tebliğ ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine aykırı olması halinde Bakanlıkça tanınan süre içinde resmi senet vakıf yönetimince eski haline getirilmez ya da değişiklik Bakanlıkça öngörülen şekilde düzeltilmez ise vakfın vergi muafiyetinin kaldırılmasına ilişkin hükümler uygulamaya konulur.

 

● Gönderilecek mali tablolar ve raporlar

Bakanlar Kurulu Kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıflarca, dönem sonunda düzenlenecek bilanço ve gelir gider tablosu ile bir yıllık faaliyetlerinin sonuçlarını gösteren kesin bütçelerin birer örneği, yıllık faaliyet raporu ve yeminli mali müşavirce düzenlenmiş tasdik raporu ile birlikte yılın ilk üç ayı içinde Bakanlığa gönderilir. Ancak, yıllık faaliyet raporu dışındaki belgelerin 3568 sayılı Kanun ve ilgili Genel Tebliğ esaslarına uygun olarak yeminli mali müşavire onaylattırılmış olması gerekir. Yeminli mali müşavire onaylattırılmadan gönderilen belgeler hiç gönderilmemiş sayılır.

 

● Fon oluşturulması

Bakanlar Kurulu Kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıfların, yıllık gelirlerinin en az üçte ikisini elde edildiği yıl içinde amaçlarına harcamaları esastır. Elde edildiği yıl içinde amaçlara harcanması gerektiği halde vakıf yönetiminin iradesi dışında harcanamayan gelirler, sonraki yılın tahmini bütçesine konulur ve bu miktardan yönetim ve idame giderleri ile ihtiyata ve vakıf malvarlığını artırıcı yatırımlara pay ayrılmadan, tamamı o yıl içinde vakfın amaçlarına harcanır. Bu durumun geçerli bir nedene dayanmaksızın süreklilik göstermesi (üst üste iki yıl gibi) vergi muafiyeti şartlarının ihlali anlamına gelir. Ancak, sözü edilen gelir fazlaları, vakıf resmi senedinde yazılı sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma faaliyetleriyle ilgili amaçların gerçekleştirilmesine yönelik yatırımlar için üç yıl süre ile bir fon hesabında tutulabilir. Bunun için ilgili vakıfça, yatırıma ilişkin yönetim kurulu kararıyla yatırım projesinin ana hatlarını (maliyetini, finansman kaynaklarını, gerçekleştirme süresini vb.) içeren bir yazı ile Maliye Bakanlığına başvurularak izin alınması gerekir. Bu suretle finansmanı için fon oluşturulmasına izin alınan yatırımın üç yıllık süre içinde tamamlanamaması halinde, gecikme gerekçeleri Bakanlıkça uygun görülürse sözü edilen süre iki yıl daha uzatılabilir.

 

III- VERGİ MUAFİYETİ TANINMIŞ VAKIFLARIN UYMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUKLARI HUSUSLAR VE MAL VARLIĞI İLE YILLIK GELİR ŞARTI

 

03.04.2007 tarihinde yürürlüğe giren 1 Seri No.lu Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliğ’de;

vergi muafiyeti tanınması,

muafiyet tanınan vakıfların yükümlülükleri,

vakıfların vergi muafiyetinin kaldırılması

ayrı başlıklar altında düzenlenmiş ve farklılık göstermektedir.

Vakıfların asgari mal varlığı ve yıllık gelir şartı, vergi muafiyeti talebinde bulunan vakıfların muafiyet talebinde bulundukları tarihte taşıması gereken şart olup, söz konusu tebliğde faaliyet süresince bu hususun tespit edilmesi ile ilgili bir şart yoktur. Dikkat edileceği üzere sadece gelirin harcanma şekli ile ilgili kısımda vergi muafiyetinin devamı süresince de bu şarta uyulması gerekir denmektedir. Muafiyet talebinde bulunacak vakıfların yıllık gelir yükümlülüğünün hesabında vergi muafiyeti talebinde bulundukları tarihte ki genel ve özel bütçeli idareler bütçelerinden yapılan yardımlar ile bağış niteliğindeki gelirlerin dikkate alınmayacağı hükmü, vakıfların süreklilik arz etmeyebilecek gelirlerinin az olması halinde mevcudiyetinin ve varlığını sürdürülebilirliğinin, vakfın amaçları doğrultusunda verilecek hizmetlerdeki sürekliğin ve etkinliğin sağlanması amacıyla yer almıştır.

Vakfın kuruluşunda esas rolü oynayan mal varlığı, işleyişinde de etkisini sürdürür. Muafiyet talebinde bulunan vakıfların daha talepte bulundukları tarihte dahi asgari mal varlığı ve yıllık gelir şartını sağlayamaması halinde mevcudiyetini uzun süre koruması güçleşecektir. Yıllık gelirin hesaplanmasındaki yardım ve bağış niteliğindeki gelirlerle ilgili sınırlama muafiyet talebinde bulunacak vakıfların muafiyet talebinde bulundukları tarihte elde ettikleri gelirin hesaplanması ile ilgilidir. Muafiyet talebinde bulundukları tarihte gerekli şartları sağlamış vakıfların yıllık gelirin hesabında vakıf tüzüğünde yer alan tüm gelirler dikkate alınarak vakıf amaçları doğrultusunda 2/3 harcanma şartı aranacaktır.

 

IV- SONUÇ

Maliye Bakanlığı vakıflara vergi muafiyeti tanınması ile ilgili şartları belirlemiştir.

Kanun , tebliğ ve vakıflarla ilgili diğer hiçbir yazılı mevzuatta Maliye Bakanlığı’nca daha önce vergi muafiyeti tanınan vakıflara ait ;

1- Gelirin 2/3 sinin amaca yönelik harcanması

2- Resmi senet değişikliklerinde izin alınması

3- Gönderilecek mali tablolar ve raporlar

4- Fon oluşturulması

kuralları dışında bir zorunluluk öngörülmemiştir.

 

Sezai MANDAL *

Yaklaşım

 

________________________

(*)        YMM