KAMULAŞTIRMA BEDELİ VERGİDEN İSTİSNA EDİLEBİLİR Mİ |
|
|
|
09 Haziran 2010 |
İşletmemizin aktifinde bulunan arazi, liman yapımı nedeniyle kamulaştırılmış bulunmaktadır. Sözü edilen arazi yaklaşık altı yıldır şirketimiz aktifinde yer almaktadır. Söz konusu arazinin kamulaştırılması için tarafımıza ödenecek miktarla, arazinin işletme aktifinde kayıtlı bedeli arasındaki farkı istisna kapsamında değerlendirebilir miyiz? Kamulaştırma bedeli Katma Değer Vergisi'ne tabi midir? Kurumlar Vergisi Yasası'nın 5'inci maddesinin (e) fıkrası uyarınca "kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı" kurumlar vergisinden bağışık tutulmuştur. Yasal düzenleme gereği bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında her hangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Diğer yandan Katma Değer Vergisi Yasası'nın 17'nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının (r) bendi uyarınca "kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle" bulunan taşınmazların satışı halinde, bu tür işlemler katma değer vergisinden bağışık tutulmuştur. Ticari işletmelerin aktifinde kayıtlı taşınmazların kamulaştırılması işlemleri teslim hükmünde olup, bu işlemler ile ilgili elde edilen kazançlarında Kurumlar Vergisi Yasası'nın 5'inci maddesinde yer alan istisnadan yararlandırılması mümkün bulunmaktadır. Bu tür işlemlerde önemli olan kamulaştırma bedelinin iki yıl içinde tahsil edilebilir olmasıdır. Kurumlar Vergisi ile ilgili olarak yayımlanan (1) sayılı kurumlar vergisi genel tebliğinin "5.6.2.4.1 Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması" bölümünde yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere bu tür işlemlerde istisna uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemlerden bir kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir." Ayrıca "Bu tür kıymetlerin mevcut borçlar karşılığında rıza en veya icra yoluyla devredilmesi işlemleri ile kamulaştırma işlemleri ise kurumların finansman olanaklarını arttıracağından istisna uygulaması kapsamında değerlendirilmesi" öngörülmüştür. Ancak, "İstisna uygulamasında, her şeyden önce satış bedelinin nakit olarak tahsil edilmesi gerekmektedir. Nakit olarak tahsil edilmese de her an nakde dönüştürülmesi kolay altın, Devlet Tahvili, Hazine Bonosu, Toplu Konut İdaresince çıkarılan veya İMKB'de işlem gören hisse senetleri, tahvil ve bonolar ile tahsil edilmesi mümkündür." Bu kıymetlerin de en geç iki yıl içersinde nakde dönüştürülmesi zorunludur. (V. Seviğ) http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=140680&am... |