Akif Akarca-Mehmet şafak / Vergi alacaklarının cebren tahsili, ödeme emri-mal bildirimi (22.11.07) |
22 Kasım 2007 | |
Ülkemizin devlet bütçe gelirlerinin büyük bir bölümünü vergi gelirleri oluşturur. Vergi gelirleri tüm modern vergi sistemlerinde olduğu gibi mükelleflerin gönüllü beyanları esas alınarak tarh ve tahakkuk ettirilerek kesinleşir. Kesinleşen vergiler (kamu alacağı) vergi kanunlarında belirtilen vadelerinde ödenir. Vadesinde ödenmeyen vergi ve diğer amme alacakları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da yer alan cebri takip ve tahsil esaslarına göre tahsil edilir. Takip ve tahsil şekilleri Kanunlarında belirtilen vadelerinde ödenmeyen kamu alacaklarının cebren tahsili aşağıdaki takip şekillerinden birinin uygulanması suretiyle yapılır. - Kamu borçlusu vergi dairesi veya (vergiden kaynaklanmıyorsa) ilgili tahsil dairesine teminat göstermişte teminatın paraya çevrilmesi, kefil gösterilmişse kefilin takibi, - Borçlunun mallarından borcuna yetecek miktardaki kısmının haczedilerek paraya çevrilmesi, - Gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının istenmesi. Borcu tecili ve taksitlendirme, cebri takibi önler Borcu nedeniyle cebri takime maruz kalmamak için mükellef ya da borçlu tarafından tecil talebinde bulunulabilir. 6183 sayılı kanunun 48. maddesine göre, amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haciz uygulanması veya hacz olunmuş malların paraya çevrilmesi borçluyu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile talepte bulunulmak ve teminat gösterilmek şartıyla alacaklı idarece vergi, resim, harç, ceza (vergi cezası ve diğer cezalar) gecikme zammı alacakları, mahkeme masrafları iki yıla, bu alacaklar dışında kalanlar beş yıla kadar tecil faizi alınmak suretiyle ertelenebilir, taksitler halinde ödenebilir. Cebri tahsilat ve ödeme emri Kamu alacağının cebren tahsiline başlanabilmesi için vade dolduğu halde alacağın ödenmemiş olması gerekir. Alacağın tahsili için öncelikle borçluya ödeme emri gönderilmelidir. Alacak teminatlı ise borcun 7 gün içinde ödenmemesi halinde teminatın paraya çevrileceği bir yazı ile borçluya bildirilmek durumundadır. Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir "ödeme emri" ile tebliğ olunur. Ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödenmediği veya mal bildiriminde bulunulmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur. Ayrıca, borçlunun 114. maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan ceza bu ödeme emrinde kendisine bildirilir (Borçlunun adres, nüfus ve devamlı mükellefiyetleri bulunan diğer tahsil dairelerine ilişkin bilgiler). Köylerde bulunan borçlulara ödeme emri Belediye hududu dışındaki köylerde bulunan borçlulara ödeme emirleri muhtarlıkça tebliğ olunur. Ödeme emirlerinin muhtarlığa teslimi tarihinden itibaren 15 gün içinde tebligat yapılmadığı takdirde ödeme emirleri tebliğ edilmemiş olan borçluların isimleri ödeme emri hüküm ve mahiyetindeki bir "ödeme cetveline" alınarak borçlular, borçlarını ödemeye ve mal bildiriminde bulunmaya çağrılırlar. Ödeme cetveli köy ihtiyar kurulu kapısına bir örneği de köyde herkesin görebileceği umumi bir mahalle 10 gün müddetle asılmak suretiyle tebliğ olunur. Cetvel asılırken ve indirilirken keyfiyet muhtarlıkça tutanakla tespit edilir. Cebren tahsil ve takip ödeme emrinin tebliği veya ödeme cetvelinin indirilmesi tarihinde başlamış olur. Borcunu vadesinde ödemeyenlere ait malları elinde bulunduran üçüncü şahıslardan bu malları 7 gün içinde bildirmeleri istenir. Teminatlı alacaklarda bildirim Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya bildirilir. Asıl borçlular dışında ilgililere ödeme emri Asıl borçlulardan tahsilat yapılamaması halinde, kanuni temsilci, limited şirket ortağı, yabancı şahıs veya kurum mümessilleri gibi borçtan sorumlu olanlara da ödeme emri tebliğ edilerek borcun ödenmesi veya mal bildiriminde bulunması istenilir. Miktarda mal bildirimi Mal bildirimi, borçlunun borcuna yetecek tutarda mal varlığını ve geçim kaynaklarını vergi dairesine (tahsil dairesine) yazılı veya sözlü olarak bildirmesidir. Borçlunun borcuna karşılık kendisinde veya kendisine ait olup üçüncü kişiler elinde bulunan mal, alacak ve hakları da tahsil idaresine bildirilir. Mal bildiriminin borçlunun borcuna yetecek tutarda olması esastır. Tüm mal varlığını bildirmesine gerek yoktur. Mal bildiriminde borçlu, her türlü gelirlerini, mallarını malı yoksa kendisine ait malı bulunmadığını, geçim kaynaklarını bildirmelidir. Mal bildiriminde malın miktarı, cinsi, vasfı ve değeri belirtilmelidir. Bildirim yazılı yada sözlü olarak yapılabilir. Mal bildirimi servet beyanı olmadığından borçlunun borcunu karşılayacak tutarda mal bildiriminde bulunması esastır. Borçlunun daha fazla mal bildiriminde bulunmaya zorlanması söz konusu değildir. Malı olmadığın bildiren borçlu bu bildirimle beraber, ikamet ve iş adreslerini kamu idareleri ve vergi daireleri bilgilerini ve hesap numaralarını bildirilmelidir. Ayrıca nufüs kayıt örneği de bildirime eklenmelidir. Mal bildiriminde bulunmama halinde zorlayıcı hapis Kendine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 7 günlük süre içinde borcunu ödemez ve mal bildiriminde bulunmazsa, mal bildiriminde bulununcaya kadar bir defaya mahsus olmak ve üç ayı geçmemek üzere hapis cezasıyla cezalandırılır. Ödeme emrine karşı dava açılan hallerde, vergi mahkemesinin ret kararının tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde borçlu mal bildiriminde bulunmalıdır. Aksi halde icra tetkik mercii kararı ile hapsedilir. Borçlu mal bildiriminde bulunduğu anda hapis kararı alınmış olsa dahi infaz edilemez. Borçlu hapsedilmişse derhal tahliye edilir. Ellerinde borçluya ait mal bulunan kişilerin durumu Borcunu vadesinde ödemeyen borçlulara ait malları ellerinde bulunduran üçüncü şahısların bu malları vergi dairesi yazısının kendilerine tebliğinden itibaren 7 gün içinde vergi dairesine bildirmeleri gerekir. Bu gereklilik, üçüncü şahıslardan yazı ile talep edilir. Talebe rağmen bildirimde bulunmayanlar ilgili mahkemelerce 15 günden 6 aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır. Malı olmadığını bildiren borçlunun mal edinmesi Mal bildiriminde malı olmadığını gösteren veya borca yetecek kadar mal göstermemiş olan borçlu, sonradan edindiği malları ve gelirlerindeki artmaları edinme ve artma tarihinden başlayarak 15 gün içinde alacaklı idareye bildirmeye mecburdur. Sonradan edinilen mallarını ve gelirlerindeki artmaları anılan sürede bildirmeyerek kamu alacağının tahsiline engel olanlar veya tahsilini zorlaştıranlar bir aydan bir yıla kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılır. Mal bildirimi ve sonucları Borçlunun, mal bildiriminde gösterdiği veya vergi dairesince tespit edilen mallarla borçluya ait olup üçüncü şahıslar ve bankalarda bulunan mal, alacak ve mevduattan borcuna yetecek miktarı hacz olunur. Yapılan takip sonucunda borçlu borcunu rızaen ödemediği takdirde vergi dairesince haciz olunan mallar satışa çıkarılarak alacak tahsil edilir. Bankada mevduat haczedilmişse tahsil yoluna gidilir. Ödeme emrine karşı dava yolu Borcunu vadesinde ödemediği gerekçesiyle kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, ödeme emrinde söz konusu edilen borcunun olmadığı, borcunu kısmen ödediği, borcun zamanaşımına uğradığı iddiasıyla tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi mahkemesinde dava açabilir. Borcun tamamına ya da bir kısmına dava açılabilir. Dava borcun bir kısmı için açılacaksa dava açılacak kısmın türü ve miktarının açıkça gösterilmesi gerekir. Dilekçede dava açılan vergi veya cezanın türü ve miktarının açıkça belirtilmemesi halinde dava açılmamış kabul edilir. Dava açılması borcun takibini durdurmaz. Borçlunun talebi üzerine mahkemenin yürütmeyi durma kararı alınırsa takip işlemi durur. Mahkemenin borçlu aleyhine karar vermesi ve sonuçları Açmış olduğu davayı tamamen veya kısmen kaybeden borçludan haksız çıkılan borç tutarı yüzde 10 fazlasıyla tahsil edilir. Ayrıca, açılan davanın tamamen veya kısmen reddi halinde borçlunun ret kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mal bildiriminde bulunulması gerekir. Borcun bir kısmına karşı yapılan itirazlar mal bildirimi süresini uzatmaz. Cebren tahsil ve ödeme emri uygulamalarında sorunlar Büyük bir bölümü vergi, ceza ve gecikme zamlarından oluşan ve zamanında ödenmeyen kamu alacaklarının cebren tahsili ile ilgili bazı düzenleme ve uygulamalar nedeniyle sorunlar ortaya çıkmaktadır. Öncelikle ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren ödeme yapılması veya mal bildiriminde bulunulması için öngörülen 7 günlük süre yetersizdir. Bu süre borçlunun ödeme, mal bildirimi ya da dava açma hakkını kullanmada hazırlık ve araştırma yapması için yetersiz kalmakta ve kişileri zor durumda bırakmaktadır. Vergi davaları için kabul edilen 30 günlük süre ödeme emri konusunda da kabul edilmelidir. Bir diğer önemli sorun da borcunu vadesinde ödemediği için ödeme emri tebliğ edilen borçlunun birçok halde aynı bakanlık yada farklı bakanlıklar, bağlı ya da ilgili kuruluşlardan alacaklı olmaları halidir. Borcunun çok üstünde kamudan alacağı olsa dahi mükellef borcu nedeniyle takibata uğrayabilmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde de yayınlanan 2007-2009 yılı stratejik planında bu soruna ve çözüm arayışlarına yer verilmiştir. Stratejide yer alan açıklamalara göre, vergisini zamanında ödemeyenleri tespit edecek, süresinde ödenmeyen vergi ve cezaların cebren tahsilini sağlayacak sistemler oluşturulacaktır. Bu amaçla borç takip ve değerlendirme sistemi kurulacak ve gerekli teknolojik yatırımlar tamamlanacaktır. Cebren tahsilatın etkinliğinin artırılması için diğer kurumlar işbirliği genişletilerek sürdürülecektir. Ayrıca cari hesap sistemi kurulacak mükelleflere, vergi borçlarını zamanında ödeyebilmeleri için vergiyle ilgili tüm işlemlerini içeren aylık hesap özeti gönderilecektir. Mükelleflerin borç ve alacaklarına ilişkin kayıtlarını güncel olarak tutmak için bir mükellef cari hesabı oluşturulacak ve bu hesap mükelleflerin ve ödeme yapacakları kurumların bilgisine açılacaktır. Böylece mükelleflerin alacak ve borçlarını net olarak görebilmeleri sağlanacak ve borçlar gecikmesizin takip edilebilecektir. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın hazırladığı plan uygulamaya geçtiğinde kamudan alacaklı oldukları halde cebri takibe maruz kalarak borçlarını ödemek durumunda kalmalarından kaynaklanan sorunlar büyük ölçüde giderilmiş olaçaktır. http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=335091&dept_id=80 |