Anayasa Mahkemesi'nin 2009/144 sayılı Kararı ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 103'üncü maddesinde yer alan vergi tarifesindeki "

… fazlası yüzde 35 oranında.." ibaresi ücret gelirleri yönünden iptal edilmiş ve iptal kararının da Resmi Gazetede yayımından 6 ay sonra yürürlüğe girmesi öngörülmüştü. Anayasa Mahkemesi'nin uzun bir süreden beri beklenen gerekçeli kararı 08.01.2010 Tarih ve 27456 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştı.

Kamuoyunda, haklı olarak ücretlerden alına yüzde 35 oranındaki gelir vergisinin iptal edileceği yönünde bir beklenti doğmuştu.

Halen TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bulunan Torba Kanun Tasarısı ile 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, "Ücretliler için ayrı bir vergi tarifesi" belirleniyor.

Tasarı yasalaştığı takdirde Gelir Vergisi Kanunu'nun 103'üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife, aşağıdaki şekilde belirlenecek;

8.800 TL'ye kadar                                                                      % 15

22.000 TL'nin 8.800 TL'si için 1.320 TL, fazlası                                 % 20

50.000 TL'nin 22.000 TL'si için 3.960 TL,

(ücret gelirlerinde 76.250 TL'nin 22.000 TL'si için 3.960 TL), fazlası      % 27

50.000 TL'den fazlasının 50.000 TL'si için 11.520 TL,

(ücret gelirlerinde 76.250 TL'den fazlasının 76.250 TL'si için

18.607 TL), fazlası                                                                     % 35

Oranında vergilendirilecek.

Gurbetçi işçi emekli olunca çalışabilecek

Sosyal güvenlik reformunun en çok mağdur ettiği kesimlerden birisi de, yurtdışı borçlanması yaparak emekli olan kişilerdi. Yurt dışı borçlanmasıyla emekli olanlar, yeniden çalışmaya başladıklarında emekli maaşları kesiliyordu. Yani, yurt dışı borçlanmasıyla emekli olanlar sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışamamaktaydılar.

Bu şekilde emekli olanlar da emekli maaşlarının kesilmemesi için kayıt dışı çalışmakta ve devletin önemli miktarda vergi ve sigorta primi kaybı olmaktaydı.

Halen TBMM'de görüşülmeyi bekleyen torba kanunla bu yönde değişiklik yapılıyor.

Buna göre; 3201 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilecektir.

Ancak, torba kanun yasalaştığında yurt dışı borçlanmasıyla emekli olanlar Türkiye'de sigortalı olarak emekli aylıkları kesilmeden sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışabilecekler.

Bu durumda da bugüne kadar 2 yıldır uygulanan yanlış ve haksız bir düzenlemeden geri adım atılmış olacak.

Darısı SGK'nın diğer hukuksuz ve yanlış uygulamalarının başına diyelim...

3600 günle emeklilik?

01.12.1953 doğumlu olan ilk SSK girişi 01.11.1986 tarihinde yapılan ve bugüne kadar 2903 SSK prim günü olan babam 630 gün askerlik yapmış. Babamın askerlik borçlanmasını yatırırsam ne zaman emekli olabilir. Fazıl Karakaş

Okurumuzun babasının ilk SSK giriş tarihi 01.11.1986 olduğundan dolayı 15 yıl sigortalılık süresi, 55 yaş ve 3600 günle emeklilik için ayrıca bu koşulların üçünün de tamamlandığı tarihe bakmak gerekiyor. Şu an için 3533 prim gün sayısı yeterli olmayıp, 67 gün daha prim ödenmesi ve en az 3600 güne tamamlanması gerekiyor.

Bu durumda 15 yıllık sigortalılık süresini, 55 yaşını ve 3600 günü 24.5.2008 ile 23.5.2011 tarihleri arasında yerine getirmiş olacağından dolayı ayrıca 58 yaşını da doldurması gerekecektir.

Resul Kurt

http://www.dunyagazetesi.com.tr/resul-kurt_22_0_yazar.html