Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Resul Kurt - Emekli esnafın destek primi (22.11.07) PDF Yazdır e-Posta
22 Kasım 2007

1983 senesinde babam Bağ-Kur'dan emekli oldu. 1983 senesinden sonra hiçbir ticari faaliyette bulunmadı. 1990 senesinde Maliye ile ilişiğini kesti. 1996 senesinde İstanbul Ticaret Borsası kaydı silindi. Kanunları bilmediğinden dolayı Maliye ile ilişiğini kesince bir yükümlülüğü kalmadığını düşündü. 2005 senesinde vefatı üzerine annem maaş bağlatmak için Bağ-Kur'a gittiğinde Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nda kaydının hâlâ göründüğünü ve ilişik kesmesi gerektiği söylendi. 2005 senesinde Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile ilişiği kesildi. Bu süreçten sonra maaş bağlanmaya başlandı, fakat 1479 sayılı kanunun 24. maddesi gereğince her ay 100,69 Ykr SGDP kesintisi kesilmiş. Biz de bunu bu sene ölen sigortalının emekli sicil bilgileri dökümünde öğrendik ve daha 1.617 YTL SGDP cezası kesilecekmiş. Kanun çıktığında Bağ-Kur'dan herhangi bir yazı gelmedi. Onun için de bu konuyla ilgili bir bilgimiz olmadı. 2005 senesine kadar da böyle bir kesinti yapılmadığı için bilinçsizdik. Babam emekli olduktan sonra çalışma hayatına son verdi ve hiçbir ticari faaliyette bulunmadı. 2005 senesinde Esnaf ve Sanatkarlar Odası kaydı silindiği için annemin maaşını da bu kanun kapsamında değerlendiriyorlar. Biz elimizdeki bu bilgiler ışığında babamın 1983 senesinden sonra çalışmadığını ve SGDP cezasının haksız olarak kesildiğini nasıl ispat ederiz. Bu konuda bizi aydınlatırsanız çok sevinirim. Gönül İKİZ

Sayın İkiz, 4447 sayılı yasa değişikliğinden önce Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı alan ve çalışmasına devam edenlerden herhangi bir sosyal güvenlik destek primi alınmamaktaydı. 1479 sayılı kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24'üncü maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil yüzde 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilmektedir.

4447 sayılı kanunun yayımlandığı 08.09.1999 tarihinden önce aylık bağlananlar bu tarihten, daha sonra tekrar çalışmaya başlayanlar ise çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde kuruma yazılı bildirimde bulunmak zorunda tutulmuştu. Bu süre içinde kuruma yazılı bildirimde bulunmayanlardan sosyal güvenlik destek primi, gecikmeli bildirimde bulunulan veya kurumca tespit edilen tarihe kadar hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir. Birikmiş sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zamlarının ödenmemesi halinde aylıklardan yapılacak kesintiler aylık tutarının yüzde 25'ini geçemeyecektir.

Ancak, arzu ederseniz herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı ve dolayısıyla da SGDP primlerinin yersiz alındığına ilişkin olarak iş mahkemesinde dava açabilirsiniz.

İki kuruma prim ödeme

Ben SSK'lı olarak çalışmaktayım. Kendi adıma da işyerim var. Bu işyerimi işte olduğum zamanlar eşim veya çocuğum, işte olmadığım zamanlar ben işletmekteyim. Bazıları benim Bağ-Kur'lu olmam gerektiğini, yatan SSK'mın işe yaramayacağını söylemekte. İlerde işyerimden dolayı sorun çıkar mı? Mehmet KAYA

Ülkemizde sosyal güvenliğin tekliği ilkesi geçerli olup, bir kişinin aynı anda iki farklı sosyal güvenlik kuruluşu kapsamında sigortalı olması olanaksızdır. Bağ-Kur sigortalısı sayılanların Bağ-Kur sigortalılığını iptal ettirmeden SSK'ya tabi sigortalı olmaları durumunda veya SSK sigortalılarının bu sigortalılıkları devam ederken Bağ-Kur sigortalısı sayılmayı gerektiren bir faaliyette bulunmaları durumunda mevzuatın bilinmemesinden dolayı hizmetlerin çakışması ve her iki kuruma prim ödenebilmesi söz konusu olmaktadır. Bu konuda Bağ-Kur ile SSK arasında yapılan protokol uyarınca Bağ-Kur Kanunu'na göre sigortalılığı devam etmekte iken Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına giren bir işte çalışmaya başlayanlar, Bağ-Kur sigortalılığı kesintiye uğrayıncaya kadar 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi tutulmayacaklardır. Geçici iş göremezlik dolayısıyla geçen süreler ile hafta sonu ve resmi tatil süreleri sigortalılığın kesintisi olarak değerlendirilmeyecektir.

Dolayısıyla, Bağ-Kur'a prim ödeyen bir kimsenin aynı zamanda iş sözleşmesi ile başka bir işyerinde çalışması mümkün olup, bu durumda Bağ-Kur sigortalılığı devam ettiği sürece işyerinden aldığı ücretlerden SSK primi kesintisi yapılmayacak, sadece vergi kesintisi yapılarak net ücreti ödenecektir. Ancak, herhangi bir denetim de ibraz edilmek üzere, Bağ-Kur ödemelerine ilişkin belgeler personelin özlük dosyasında saklanacaktır.

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=335087&dept_id=80