Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergi İndirimi Dışında Diğer Yatırım Teşvikleri PDF Yazdır e-Posta
08 Temmuz 2010

Image

Bundan önceki iki sayıda yer alan makalemizde vergi indirimi yoluyla yatırımların teşvik edilmesine ilişkin genel açıklamalar yapmıştı. 

Meri uygulamada yatırımların teşviki sadece kazanç vergilerinden yapılacak indirimlerle sınırlı değildir. Kamu gücü ile alınan diğer vergi ve benzerlerinde yapılacak muafiyet ve indirimler ile kamusal alanların kullanım kolaylığı ve finansman desteği gibi diğer doğrudan desteklerle de yatırımlar teşvik edilmektedir. Yatırımların çok yönlü olarak desteklenmesi, yatırım yoluyla bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, istihdamın artırılması, yatırımların katma değeri yüksek alanlara yönlendirilmesi, ülkenin uluslararası rekabet gücünün artırılması ve diğer fiskal olmayan sosyal amaçların geçekleştirilmesine matuftur.

Ülkemizde yatırım teşvikleri yasal düzenlemeler, Bakanlar Kurulu Kararları ve bu Kararların uygulamasına ilişkin tebliğlerle düzenlenmektedir. Halihazırdaki teşvik mevzuatı, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı(1) (izleyen bölümlerde BKK olarak anılacaktır) ve bu Karar’ın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin 2009/1 No.lu Hazine Müsteşarlığı Tebliği’nden(2) (izleyen bölümlerde Tebliğ olarak anılacaktır) oluşmaktadır. Konuya ilişkin Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanmış herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

Uygulamada Türkiye 4 bölgeye ayrılmış(3) ve bu bölgelerde yer alan illerde yapılacak yatırımların sektörel sınıflandırmalar itibariyle devlet yardımlarından yararlanması esası benimsenmiştir. Diğer taraftan büyük ölçekli yatırımlar, AR-GE ve çevre yatırımları sektörler itibariyle bölge ayrımı yapılmaksızın ayrıca desteklenmektedir. Yaşanmakta olan küresel finansal krizin etkisinin azaltılması amacıyla, 31.12.2010 tarihine kadar başlanılan yatırımlara daha yoğun bir teşvik uygulanması söz konusudur.

II- YATIRIM BAZLI SAĞLANAN DESTEKLER

Yatırım bazlı sağlanan destekler genel olarak aşağıdaki gibi özetlenebilecektir.

A- BÖLGESEL YATIRIMLARA SAĞLANAN DESTEKLER

Meri sisteminde, bölgesel gelişmişlik ve ekonomik farklılıkları birbirine yaklaştırmak amacıyla, her bir bölgedeki illerin gelişmişlik seviyelerine göre, destek yoğunlukları farklılaştırılmıştır. Bölgesel desteklerden yararlanacak yatırımlar öncelikle gümrük vergisi muafiyeti ve KDV istisnasından yararlanacaktır. Buna ilave olarak ise şu desteklerden yararlanabilecektir. Bölgesel desteklerden yararlanacak yatırımlar belirlenirken Karar’ın 2 no.lu ekinde yer alan dipnotlar da dikkate alınmalıdır.

I ve II. Bölgelerde: Vergi indirimi, yatırım yeri tahsisi ve 31.12.2010 tarihine kadar yatırıma başlanılması halinde sigorta primi işveren hissesi desteğinden,

III ve IV. Bölgelerde: Vergi indirimi, yatırım yeri tahsisi, sigorta primi işveren hissesi desteği ve faiz desteğinden.

Bölgesel desteklerden yararlanacak sektörler ve aranan asgari yatırım tutarları, her bölgedeki iller kendi aralarında gruplandırılıp, her bir il grubunun yatırım potansiyeli ve rekabet gücü dikkate alınarak, söz konusu Karar’ın 2 no.lu ekinde US 97 Ulusal Faaliyet ve Ürün Sınıflaması Kodlarıyla belirlenmiştir. Herhangi bir ilde yapılacak bir yatırımın teşviklerden yararlanabilmesi için hem bölge ve il grubu itibariyle belirlenen yatırım konularından birine ilişkin olması hem de belirlenen asgari yatırım tutarını veya asgari kapasite şartlarını sağlaması gerekmektedir.

B- BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLARA SAĞLANAN DESTEKLER

Büyük ölçekli yatırımlar, Karar’ın 3 no.lu ekinde belirlenen sektörlerde yapılan ve tutarı burada sektörler itibariyle belirlenen asgari yatırım tutarını aşan yatırımlardır. Bir yatırımın büyük ölçekli sayılabilmesi için hem belirlenen sektörde yapılmış olması hem de belirlenen asgari sabit yatırım tutarını aşmış olması gerekmektedir. Sektörler için sabit yatırım tutarları 50 milyon TL ile 1 milyar TL arasında değişmektedir. Yatırım tutarı gösterilmeyen sektörler için asgari sabit yatırım tutarı 50 milyon TL olarak dikkate alınacaktır. Anılan sektörlerde yapılan yatırımlarda asgari yatırım tutarının aşılamaması durumunda yatırım, teşviklerin uygulanması bakımından büyük ölçekli olarak kabul edilmeyecek, bölgesel bazda desteklenecek yatırımlara ilişkin esaslar çerçevesinde değerlendirilecektir.

Büyük ölçekli yatırımlar ülke ekonomisi açısından özel önem verilen yatırımlar olup, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, indirimli vergi oranı uygulaması, yatırım yeri tahsisi ve sigorta primi işveren hissesi desteğinden yararlanabilmektedir. Ancak I. ve II. bölgelerde yapılacak yatırımlarda sigorta primi işveren hissesi desteğinden yararlanılabilmek için 31.12.2010 tarihinden önce yatırıma başlanılmış olması gerekmektedir.

C- AR-GE VE ÇEVRE YATIRIMLARINA SAĞLANAN DESTEKLER

Yeni bir ürün geliştirilmesi, ürün kalite ve standardının yükseltilmesi, maliyet düşürücü ve standart yükseltici yeni bir teknolojinin ülke şartlarına uyumunun sağlanması amacıyla yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla, bu tür faaliyet sonuçlarının faydalı araç, gereç, malzeme, ürün, yöntem, sistem ve üretim tekniklerine dönüştürülmesi, mevcutların teknolojik açıdan iyileştirilmesi ve teknoloji uyarlanması için bilimsel esaslara uygun olarak yapılan ve her aşaması belirlenmiş araştırma ve geliştirme çalışmaları için gerçekleştirilecek yatırımlar Ar-Ge yatırımı sayılmaktadır. Çevre yatırımları ise doğrudan ticari mal üretimine yönelik olmayan, mevcut veya gerçekleştirilecek tesisin katı, sıvı veya gaz gibi atıklarının temizlenmesi veya yok edilmesine yönelik yatırımlardır.

AR-GE ve çevre yatırımları da destek kapsamında olup bu konuda yapılacak yatırımlar bölge ayırımı gözetilmeksizin, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası ve faiz desteğinden yararlanabilecektir.

III- YATIRIM DESTEK UNSURLARI

Yatırımlara sağlanan destek unsurlarından indirimli gelir veya kurumlar vergisi uygulaması dışında kalanlar aşağıda kısaca özetlenmiştir.

A- GÜMRÜK VERGİSİ MUAFİYETİ

Teşvik edilen ve aranan şartları sağlayan yatırım konularından öngörülen asgari sabit yatırım tutarı üzerindeki tüm yatırımlar bölgesel ayırım yapılmaksızın gümrük vergisi muafiyetinden yararlanacaktır. Yatırım mallarının ithalinde gümrük vergisi muafiyeti uygulanmasına ilişkin esaslar söz konusu Karar’ın 6 ve Tebliğ’in 14. maddesinde açıklamıştır.

Karar’ın 6. maddesine göre; teşvik belgesi kapsamındaki yatırım malları ile otomobil ve hafif ticari araç yatırımlarında yatırım dönemi içerisinde kalmak kaydıyla “ckd” aksam ve parçalarının ithali, gemi ve 50 metrenin üzerindeki yat inşa yatırımları ile ilgili tekne kabuğu ithali, yürürlükteki İthalat Rejimi Kararı gereğince ödenmesi gereken gümrük vergisinden muaftır. Ancak bunların dışında kalan ham madde, ara malı ve işletme malzemesinin ithali teşvik belgesi dahilinde olsa da muafiyetten yararlanamaz.

Yatırım malı bina ve arsa hariç, teşvik belgesi kapsamındaki mal ve hizmet üretimi için kullanılan her tür makine, teçhizat, tesisat ve yatırımın cinsine bağlı olarak mefruşat gibi sabit harcamaları ifade etmektedir. Bu mallar teşvik belgesi kapsamında bulunmak koşuluyla gümrük vergisi ödenmeden ithal edilebilecektir. Ancak, binek aracı, inşaat malzemeleri, porselenden ve seramikten mamul sofra ve mutfak eşyası teşvik belgesi kapsamına alınmaz.

Tebliğ’in 15. maddesinde, kullanılmış makine ve teçhizat ithalinde gümrük vergisi muafiyeti uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Anılan maddenin (1) numaralı fıkrasında, bölgesel ve sektörel kısıtlamalar dikkate alınarak aşağıdaki yatırım mallarının gümrük vergisi uygulanmadan ithal edilebileceği belirtilmiştir.

● İthalat Rejimi Kararı uyarınca yayımlanan “Eski, Kullanılmış veya Yenileştirilmiş Olarak İthal Edilebilecek Maddelere İlişkin Tebliğ” hükümleri uyarınca ithali mümkün olan makine ve teçhizat (karayolu nakil vasıtaları hariç),

● İthalat Rejimi Kararı’nın 7. maddesi uyarınca ithaline izin verilen makine ve teçhizat.

Bölgesel ve sektörel kısıtlamalar dikkate alınmak suretiyle yatırım teşvik belgesi kapsamındaki makine ve teçhizattan kullanılmış olanları izin alınmak şartıyla gümrük vergisi muafiyeti uygulanarak ithal edilebilecektir. Bunlar dışında kullanılmış komple tesisler, -bölgesel ve sektörel kısıtlamalar dikkate alınmaksızın- Hazine Müsteşarlığı’nca proje bazında yapılacak değerlendirme sonucunda uygun görülmesi halinde teşvik belgesi kapsamında ithal edilebilecektir. Tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon yatırımlarına yönelik teşvik belgeleri kapsamında kullanılmış makine ve teçhizat ithal edilememektedir.

Kullanılmış olarak ithal edilen makine ve teçhizatın amacı dışında kullanılması veya Tebliğ’in 30. maddesi hükmü saklı kal­mak üzere satılması halinde sağlanan destek unsurları ilgili mevzuat çerçevesinde geri alınır ve söz konusu makine ve teçhizat gümrüklere iade edilir.

B- KATMA DEĞER VERGİSİ İSTİSNASI


Teşvik edilen ve aranan şartları sağlayan yatırım konularından öngörülen asgari sabit yatırım tutarı üzerindeki tüm yatırımlar bölgesel ayırım yapılmaksızın KDV istisnasından yararlanacaktır. Tebliğ’in 16. maddesinde de Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince, teşvik belgesini haiz yatırımcılara teşvik belgesi kapsamında yapılacak makine ve teçhizat ithal ve yerli teslimlerinin katma değer vergisinden istisna edileceği, aynı hükmün teşvik belgesinin veya teşvik belgesi kapsamı makine ve teçhizatın devir işlemlerinde ve makine ve teçhizat listelerinde set, ünite, takım vb. olarak belirtilen malların kısmi teslimlerinde de uygulanacağı açıklanmıştır.

KDVK’nın “Araçlar, Petrol Aramaları ve Teşvik Belgeli Yatırımlarda İstisna” başlıklı 13. maddesinin (d) bendinde “Yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makina ve teçhizat teslimleri (Şu kadar ki, yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir…” hükmü bulunmaktadır. Öte yandan aynı Kanun’un 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, teslimleri vergiden istisna edilen mal ve hizmetlerin ithalinin de KDV’den istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

KDV istisnası teşvik belgesi sahibi KDV mükelleflerinin belge kapsamında bulunan ve münhasıran indirim hakkı bulunan işlemlerde kullanacakları makine ve teçhizat alımlarında uygulanacaktır(4). Teşvik belgesi kapsamında yer alan makine ve teçhizatın teslimine ilişkin uygulama tam istisna mahiyetindedir. İstisna kapsamına giren makine ve teçhizatı teslim edenler, bu malların iktisabı dolayısıyla yüklendikleri KDV’leri genel esaslara bağlı kalmak şartıyla indirim konusu yapacaklar, indirimin mümkün olmaması halinde nakden veya mahsuben iade olarak talep edebileceklerdir.

Makine ve teçhizat, amortismana tabi iktisadi kıymet niteliği taşıyan ve mal ve hizmet üretiminde kullanılan sabit kıymetlerdir. Sarf malzemeleri ve yedek parçalar ile hizmet üretiminde doğrudan ve zorunlu olarak kullanılanlar dışındaki masa, sandalye, koltuk, dolap, mefruşat gibi demirbaşlar makine ve teçhizat kapsamına girmediğinden istisna uygulaması dışında bulunmaktadır.

Taşıt araçları makine ve teçhizat kapsamına girmemektedir. Bu nedenle otomobil, panel, arazi taşıtı, otobüs, minibüs, kamyonet, kamyon, treyler ve çekici (Euro normlarını haiz olanlar hariç) gibi taşıt araçları istisnadan faydalanamayacaktır. Ancak; yüklü ağırlığı 45 tonu geçen off road truck tipi kamyonlar ile karayoluna çıkması mümkün olmayan kaya taşımada kullanılan damperli kamyonlar, madencilikte kullanılan damperli kamyonlar, frigorifik kamyonlar, forkliftler, iş makinaları, vinçler, tarım makinaları ve benzerleri istisna kapsamında değerlendirilecektir.

Belediyeler ve İl Özel İdareleri ile bunların bağlı kuruluşları ve hisselerinin tamamına sahip oldukları şirketlerce şehir içi yolcu taşımacılığında kullanılmak üzere iktisap edilecek olan otobüslerin teslim ve ithali istisna kapsamında bulunmaktadır. Hastane yatırımları için ambulanslar ile havaalanlarında yolcuları terminalden uçağa ve uçaktan terminale taşımak için kullanılan ve trafiğe çıkmayan apron otobüsleri de diğer şartları taşımak kaydıyla istisna kapsamında değerlendirilecektir.

İstisnadan yararlanmak isteyen yatırımcılar teşvik belgesini ve eki listenin aslını satıcıya veya gümrük idaresine ibraz ederek istisna uygulanmasını talep edeceklerdir. Bu kapsamda işlem yapan satıcılar ve gümrük idareleri sabit kıymetin belgede istisna kapsamına giren mallar arasında yer aldığını belirledikten sonra KDV uygulamaksızın işlem yapacaklar ve bunu listenin uygun bir yerine not edeceklerdir. Yatırımcılar, yatırım teşvik belgesi eki listelerde her bir makine ve teçhizat için belirtilen miktardan fazla istisna kapsamında mal alamayacaktır. Satıcıların, ibraz edilen listelerdeki şerhlere bakarak, bu miktarın aşılıp aşılmadığını kontrol edeceklerdir.

Tebliğ’in 29. maddesine göre teşvik belgesi kapsamındaki makine ve teçhizatın tamamının veya bir kısmının finansal kiralama yolu ile temini mümkün olup, finansal kiralama şirketi, finansal kiralama işlemine konu makine ve teçhizatlar için, teşvik belgesi sahibi yatırımcı ile sözleşme yapması ve sözleşme kapsamı yatırım mallarını sözleşme yaptığı yatırımcıya kiralaması durumunda KDV istisnasından da yararlanabilecektir.

Tebliğ’in 16. maddesinde, KDV Kanunu’nun 13/d maddesinde düzenlenen istisnanın, teşvik belgesinin veya teşvik belgesi kapsamı makine ve teçhizatın devir işlemlerinde de uygulanacağı belirtilmiştir. Yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, istisna uygulaması nedeniyle zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Yatırım teşvik belgesine konu makine ve teçhizatın teşvik mevzuatında belirtilen koşullara uyulmadan devir, satış ve temlik edilmesi durumunda, yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmediği kabul edilecektir.

C- FAİZ DESTEĞİ


Anılan BKK’da yer alan teşvik unsurlarından biri de yatırımların finansman maliyetlerinin düşürülmesine matuf faiz desteği sağlanmasıdır. Ancak faiz desteği uygulamasına esas olacak kredi miktarı, sabit yatırım tutarının % 70’ini geçmemelidir. Faiz desteği belirlenen kapsam dahilinde azami ilk kredi kullanım tarihinden itibaren 5 yıl süreyle uygulanabilir. Kullanılmış makine ve teçhizat alımı faiz desteği kapsamı dışındadır.

Faiz desteğinden, talebe bağlı olarak, bölgesel uygulama kapsamında III ve IV. bölgelerde yapılacak yatırımlar ile Ar-Ge ve çevre yatırımları yararlanabilmektedir. Bu desteğin uygulamasına ilişkin esaslar Hazine Müsteşarlığı ile aracı kurumlar arasında imzalanan protokol ile belirlenecektir(5). Faiz desteği en az bir yıl vadeli krediler için uygulanmaktadır. Faiz desteğine konu yatırım için kullandırılan kredilere ilişkin faiz desteği uygulaması, itfa planının gönderilmesiyle başlar. İtfa planı çerçevesinde yapılan ödemenin aksaması halinde destek uygulaması durur veya son bulur.

Uygulama ana çerçevesi şöyledir. Teşvik belgelerinde faiz desteği öngörülen yatırımlar için yatırımcının talepte bulunması, bankaların kredi kullandırmaya karar vermesi ve söz konusu banka tarafından Hazine Müsteşarlığı’na yapılacak müracaatın Müsteşarlıkça uygun görülmesi gerekmektedir. Yatırıma ilişkin finansman giderleri vadesinde yatırımcı tarafından ödenmekte, faiz desteği olarak BKK uyarınca belirlenen tutarı daha sonra yatırımcıya Hazine tarafından Merkez Bankası aracılığıyla iade edilmektedir. Faiz desteğine ilişkin düzenlemeler BKK’nın 8. maddesi ile Tebliğ’in 18 ve 19. maddelerinde yer almaktadır.

BKK’da faiz desteği miktarı, her bir itfa planı için ödenecek faiz veya kar payı oranının; III. bölgede yapılacak yatırımlarda TL cinsi kredilerde 3 puan, döviz veya dövize endeksli kredilerde 1 puan, IV. bölgede yapılacak yatırımlarda TL cinsi kredilerde 5 puan, döviz veya dövize endeksli kredilerde 2 puan, bölge ayrımı yapılmaksızın araştırma ve geliştirme yatırımları ile çevre yatırımlarında TL cinsi kredilerde 5 puan, döviz veya dövize endeksli kredilerde 2 puan olarak belirlenmiştir. Teşvik belgesi bazında uygulanacak azami faiz desteği tutarı; III ve IV. bölgede yapılacak yatırımlar için beşyüzbin TL, araştırma ve geliştirme ve çevre yatırımları için üçyüzbin TL’yi geçemez.

Kredinin amacı dışında kullanıldığının tespiti halinde; bankalarda, Müsteşarlıkça kullandırılan faiz desteği tutarına ilgili bankanın bu kapsamdaki krediye uygulanan faiz oranı uygulanmak suretiyle tespit edilecek tutar, finansal kiralama şirketlerinde ise itfa planında belirtilen toplam faiz desteği tutarı kamu tüzel kişiliğince geri alınır.

D- YATIRIM YERİ TAHSİSİ

BKK’ nın 11. maddesi ile Tebliğ’in 22. maddesinde, 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 23. maddesi hükmü çerçevesinde teşvik belgesi düzenlenmiş büyük ölçekli yatırımlar ile bölgesel desteklerden yararlanacak yatırımlar için Maliye Bakanlığı’nca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde yatırım yeri tahsis edilebileceği düzenlenmiştir.

5838 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile 4706 sayılı Hazine’ye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a Ek 3. madde eklenerek, yatırım yeri tahsisine ilişkin yasal düzenleme bu madde ile yapılmış, maddede Maliye Bakanlığı’na bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmiştir. Anılan yetki çerçevesinde Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan “Kamu Taşınmazlarının Yatırımlara Tahsisine İlişkin Usul ve Esaslar Yönetmeliği” yürürlüğe girmiştir(6).

Bu destekten, teşvik belgesine bağlanmış büyük ölçekli yatırımlar ile bölgesel desteklerden yararlanacak yatırımlar faydalanabilecektir. Ancak finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları ile taahhüt işleri, 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar ve rödovans sözleşmelerine bağlı olan yatırımlar destek kapsamı dışında tutulmuştur.

E- SİGORTA PRİMİ İŞVEREN HİSSESİ DESTEĞİ

Yatırımlara bağlı olarak gerçekleştirilecek istihdam için sigorta primi işveren hissesi desteği uygulamasına ilişkin yasal düzenleme 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na 5921 sayılı Kanunla eklenen ve aşağıda yer alan Ek 2. madde ile yapılmıştır(7). Bu maddeyle prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerinin tamamına kadar olan kısmının Hazine’ce karşılanacağı düzenlenmiştir. Uygulama esasları BK’ca belirlenecektir.

“Ek Madde-2: Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlar çerçevesinde teşvik edilen yatırımlara bağlı olarak gerçekleştirilecek istihdam için, 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinde sayılan ve 82. maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerinin tamamına kadar olan kısmı Hazine’ce karşılanır. Hazine’ce karşılanacak tutarın uygulama süresini, karşılama oranını ve kapsamını; yatırımın sektörü, büyüklüğü ve bulunduğu illere göre farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

İşveren hissesine ait primlerin karşılanabilmesi için işverenlerin, çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na vermesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarın Hazine’ce karşılanmayan işveren hissesine ait tutarını ödemiş olması şarttır. Bu maddeye göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazine’den Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenir.”

Sigorta primi işveren hissesi desteğine ilişkin uygulama esasları anılan BKK ve Tebliğ’de açıklanmıştır. Sigorta primi işveren hissesi desteği, teşvik belgesine bağlanmış ve teşvik belgesinde bu destek öngörülmüş olan büyük ölçekli yatırımlarla bölgesel desteklerden yararlanacak yatırımlarda uygulanabilecektir. I. ve II. bölgelerde yapılacak yatırımlarda bu destekten yararlanabilmek için 31.12.2010 tarihinden önce yatırıma başlanılmış olması gerekmektedir. Bu destek komple yatırımlar ve diğer yatırım türlerinin tamamında uygulanabilmektedir. . Ancak, 5084 sayılı Kanun kapsamındaki desteklerden yararlanmakta olan işletmelerin ayrıca 2009/15199 sayılı BKK kapsamında sigorta primi işveren hissesi desteğinden yararlanması mümkün değildir.

Destekten, komple yeni yatırımlarda işletmeye geçiş tarihinden, diğer yatırımlarda ise yatırımın tamamlanmasından sonra yararlanılabilecektir. Sigorta primi işveren hissesi desteği, uygulanacak personel sayısı, süre ve sağlanacak desteğin tutarı yönünden Tebliğ’in 12. maddesiyle sınırlandırılmıştır.

F- TAŞINMA DESTEĞİ

5838 sayılı Kanun’un 10. maddesiyle KVK’ya eklenen geçici 4. madde ile “Münhasıran(8) tekstil, konfeksiyon ve hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektörlerinde faaliyette bulunanlardan üretim tesislerini Bakanlar Kurulu’nca belirlenen illere 31.12.2010 tarihine kadar nakleden ve asgari 50 kişilik istihdam sağlayan mükelleflerin, bu illerdeki işletmelerinden sağladıkları kazançlar için nakil tarihini izleyen hesap döneminden itibaren beş yıl süreyle kurumlar vergisi oranını % 75’i geçmemek üzere indirimli uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu madde hükmünden gelir vergisi mükellefleri de yararlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” düzenlemesi yapılmıştır.

Taşınma desteği ülkemizde ilk defa uygulanan bir teşvik unsurudur. BKK’nın 12. maddesi ve Tebliğ’in 23. maddesinde söz konusu taşınma desteğine ilişkin açıklamalar yapılmıştır. 12. maddede; tekstil, konfeksiyon ve hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektörlerinde taşınma desteğinin I. ve II. bölgelerdeki illerde faaliyette bulunan işletmelerin IV. bölgedeki illere 31.12.2010 tarihine kadar bütünüyle taşınması ve en az elli kişilik istihdam sağlanması halinde uygulanacağı açıklanmıştır.

Taşınma desteğinden tekstil, konfeksiyon ve hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektörlerinde I ve II. Bölgelerde faaliyette bulunan üretim tesisleri için yararlanılabilecektir. KVK’nın geçici 4. maddesinde “üretim tesisleri” ibaresine yer verilirken, BKK ve Tebliğ’de “işletmeler” ve “tesisler” ibareleri kullanılmıştır. KVK’da sadece üretim tesisleri için yararlanma öngörüldüğünden üretim tesisleri dışında kalan işletmelerin taşınması halinde destek uygulanması söz konusu olmayacaktır. Bu destekten kurumlar vergisi mükellefleri ve gelir vergisi mükellefleri yararlanabilecektir.

Taşınma desteğinden yararlanabilmek için tesis naklinin 31.12.2010 tarihine kadar tamamlanması yeterlidir. 50 kişilik istihdam koşulunun ise yeni istihdam olması gerekmemekte, toplam bu kadar istihdam yapılmış olması yeterlidir.

Bu kapsamda bulunan işletmelerde sağlanan kazançlar için gelir veya kurumlar vergisi oranı nakil tarihini izleyen hesap döneminden itibaren beş yıl süreyle % 75 indirimli olarak uygulanacaktır. İndirimli vergi oranı nakledilen üretim tesislerinden sağlanan kazançlarla sınırlı olarak uygulanacaktır. İndirimli oran uygulamasının stopaj yoluyla yapılan vergilemeye şümulü yoktur.

Diğer taraftan çalışanların asgari ücrete tekabül eden sigorta primi işveren hissesinin tamamı taşınma tarihinden itibaren beş yıl süre ile Tebliğ’in 20. maddesinde belirlenen esaslar çerçevesinde bütçeden karşılanacaktır. 5084 sayılı Kanun kapsamı desteklerden yararlanmakta olan I ve II. bölgedeki işletmeler IV. bölgeye taşındıkları tarihten sonraki dönem için sigorta primi işveren hissesi desteği uygulamasından yararlanabilecektir. Bunun yanı sıra 31.12.2010 tarihinden önce başlanılan yatırımlarla ilgili olarak yapılacak ilave yatırımlarda kullanılan istihdam için söz konusu destek yedi yıl olarak uygulanacaktır.

Sema KÜÇÜK*
Yaklaşım

* Baş Hesap Uzmanı

(1) 16.07.2009 tarih ve 27290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2) 28.07.2009 tarih ve 27302 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(3) Yatırım desteklerinin uygulanması yönünden illerin gruplandırılmasında, 28.08.2002 tarih ve 2002/4720 sayılı BKK’da yer alan İstatistiki Bölge Sınıflandırması Düzey 2 bölgeleri ve illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyeleri dikkate alınmıştır.
I. Bölge: İstanbul, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, İzmir, Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, Ankara.
II. Bölge: Balıkesir, Çanakkale (Bozcaada ve Gökçeada hariç), Aydın, Denizli, Muğla, Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin.
III. Bölge: Konya, Karaman, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir, Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak, Kayseri, Sivas, Yozgat, Zonguldak, Karabük, Bartın, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Gaziantep, Adıyaman, Bitlis.
IV. Bölge: Kastamonu, Çankırı, Sinop, Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Ardahan, Iğdır, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt, Çanakkale İli Gökçeada ve Bozcaada İlçeleri.
(4) İstisna uygulamasına ilişkin esaslar ise 69, 74, 87, 93, 97, 99 Seri No.lu KDVK Genel Tebliğleri ile 2 ve 47 sayılı KDV Sirkülerlerinde açıklanmıştır.
(5) Aracı kurum ifadesi faiz desteğini uygulayacak kamu bankaları dahil olmak üzere katılım bankaları dahil bankaları ve finansal kiralama şirketlerini kapsamaktadır.
(6) 03.09.2009 tarih ve 27338 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
(7) Bu düzenleme ilk olarak 5920 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle yapılmış ancak bu Kanun Cumhurbaşkanlığınca TBMM’ye iade edildiğinden yürürlüğe girememiştir. Bu nedenle aynı düzenleme 5921 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle yasalaşmıştır.
(8) 5094 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesiyle bu ibarenin, 31.12.2010 tarihine kadar "Bakanlar Kurulu’nca belirlenen illerde münhasıran" olarak uygulanacağı hükme bağlanmıştır.