Danıştay 9. Dairesi Tarih: 10.06.2009 Esas No : 2008/6943 Karar No : 2009/2554 VUK Md. 359 İşyeri, demirbaş ve personel durumlarının iş hacimleri ile örtüşmediği, sık sık adres ve ortak değiştirdikleri, bildirilen adreslerde firmalara ve ortaklarına ulaşılamadığı, vergisel ödevlerin yerine getirilmediği, çok yüksek tutarlı fatura düzenledikleri ve alışlarının sahte olduğu tespit edilen firmaların düzenlediği faturaların, gerçeği yansıtmadığının ve sahte faturalar olduğunun kabulü gerektiği hk. İstemin Özeti: Davacının 2005 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, düzenlenen vergi inceleme raporu ile bir kısım sahte alış faturalarının indirim konusu yapıldığının tespiti üzerine bu faturalara ilişkin indirimlerinin reddi suretiyle aynı yılın Şubat-Haziran, Ağustos-Ekim ve Aralık dönemleri için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacıya fatura düzenleyen (AŞ) ile (YE) Ltd. Şti.’nin, işyeri, demirbaş ve personel durumlarının iş hacimleri ile örtüşmediği, sık sık adres ve ortak değiştirdikleri, bildirilen adreslerde firmalar ve ortaklarına ulaşılamadığı, vergisel ödevlerin yerine getirilmediği, çok yüksek tutarlı faturalar düzenlediklerinin ve alışlarının sahte olduğunun tespit edildiği, bu itibarla adı geçen firmaların düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı ve sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığından, bu faturalara ilişkin indirimlerin reddi suretiyle davacı adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının; alışlarının ve ödemelerin gerçeği yansıttığı, inceleme raporunun varsayıma dayandığı, eksik inceleme yapıldığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, oybirliği ile karar verildi./Yaklaşım Danıştay 9. Dairesi Tarih: 20.01.2010 Esas No: 2008/8815 Karar No : 2010/115 VUK Md. 3, 359 Fatura alınan mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda; defter ve belgelerin incelenmesi sonucu işletmenin emtia dengesinin mevcut olmadığı, belgesiz alım satımın bulunduğunun belirlendiği, alış faturalarının tamamına yakınının sahte olduğu, yüksek hasılata rağmen karlılık oranlarının çok düşük olduğu, işyerinin kiralık, deposunun bulunmadığı, bir dönem hiç işçi çalıştırmadığı, bunun dışında 1-2 işçisi bulunduğu, stok devir hızının yüksek olduğunun tespit edilmesi ve komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediği nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davaların vergi mahkemesince reddedildiği ve bu kararların Danıştayca onandığının anlaşılması karşısında, söz konusu mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek mal teslimine dayanmadığının kabulü gerektiği hk. İstemin Özeti: Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak sahte fatura kullanmak suretiyle haksız vergi indiriminde bulunduğundan bahisle 2002/Nisan-Eylül, Kasım dönemlerine ilişkin olarak adına re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin (...) Vergi Dairesinin ...... vergi kimlik numaralı mükellefi (ÜE)’den aldığı faturaların sahte olduğu sonucuna ulaşılarak bu faturalar nedeniyle yapılan katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, olayda davacının fatura aldığı adı geçen mükellefler hakkında düzenlenen ..... tarih ve VDENR-2006-552/41 sayılı vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin davacıya düzenlenen faturaların sahte olduğunu ortaya koyacak nitelikte olmadığı sonucuna varıldığından, adına yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında isabet bulunmadığı, özel usulsüzlük cezasına gelince; cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları uyuşmazlık konusu olayda gerçekleşmemiş olduğundan kesilen cezada yasaya uyarlık olmadığı gerekçesiyle kabul ederek salınan vergi ve kesilen cezaları kaldıran Vergi Mahkemesi kararının; salınan vergide ve kesilen cezalarda yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık; davacı şirketin 2002 yılında (ÜE)’den aldığı faturalarda yer alan ve indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin haksız yere indirildiğinin saptanması üzerine düzenlenen rapora dayanılarak adına re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir. Davalı vergi dairesinin, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasına yönelik ileri sürdüğü temyiz sebepleri, Vergi Mahkemesi kararının buna ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından yerinde görülmemiştir. Vergi Mahkemesi kararının vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasına gelince; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirilebilecekleri belirtilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde ifade edildiği üzere vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Bu kuralın gereği olarak yükümlülerin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda sözü edilen 29. maddesi hükmünden yararlanabilmelerinin ön şartı fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtmasıdır. Anılan madde hükümlerinin değerlendirilmesinden, vergilendirme işlemi yapılırken, Kanuna uygun olarak biçimlendirilen muamelelerin bu biçimselliğinin ötesine geçilerek, muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Kanun, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin hariç her türlü izni vermiştir. Bu deliller, tarafların ikrarı, vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadesi, muamelenin taraflarının ekonomik ve ticari konumları, işyerlerinin durumu, arandığında bulunup bulunamamasına ilişkin tespitler olabilir. Dosyanın incelenmesinde; (ÜE)’in hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda; 2001, 2002, 2003 yıllarına ait defter ve belgelerinin incelendiği, bu yıllarda ticaretini yaptığı emtiaların dönem başı ve dönem sonu mevcudu, dönem içi alış ve satış miktarlarına ilişkin emtia hareketlerinin kaydi envantere tabi tutulduğu, buna ilişkin tespitler sonucu işletmenin emtia dengesinin mevcut olmadığı, belgesiz alım satımının bulunduğunun belirlendiği, alış faturalarının tamamına yakınının sahte olduğu, 2001 yılında katma değer vergisi dahil (...) TL 2002 yılında (...) TL ve 2003 yılında (...) TL fatura düzenlediği halde karlılık oranlarının çok düşük olduğu işyerinin kiralık, deposunun bulunmadığı, bir dönem hiç işçi çalıştırmadığı bunun dışında 1, 2 işçisi bulunduğu, yüksek satış rakamlarına rağmen tüm dönemlerde ödenecek katma değer vergisinin sadece 1.580,86 YTL olduğu, stok devir hızının çok yüksek olduğu ve (ÜE)’in hakkında komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediği nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata karşı açılan davaların Vergi Mahkemesi kararları ile reddedildiği, bu kararların Danıştay Üçüncü Dairesinin kararları ile onandığı anlaşılmaktadır. Buna göre, yukarıda yer alan hususların değerlendirilmesinden, adı geçen kişi tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimine dayanmadığı, bu itibarla sözü edilen faturalar üzerinde gösterilen katma değer vergisi ödenmediği halde haksız yere indirim konusu yapıldığı sonucuna varıldığından, bu faturalara ilişkin tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisini terkin eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Temyiz konusu kararın vekalet ücretine ilişkin kısmına gelince; Vergi Mahkemesince her ne kadar kararın verildiği 2008 yılında geçerli olan Avukatlık Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti nispi olarak hesaplanarak hüküm altına alınmış ise de; vergi mahkemelerinde görülmekte olan dava ve işlerde yapılacak hukuki yardımlara ödenecek avukatlık ücretini maktu olarak belirleyen 13.12.2007 tarih ve 26729 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısım Birinci Bölümü 4 no.lu alt bendinin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin olarak çıkarılan ve 23.05.2008 tarih ve 26884 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarifenin 3. maddesinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Sekizinci Dairesi tarafından 30.10.2008 tarihinde verilen E: 2008/6855 sayılı yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karara yöneltilen itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca 28.05.2009 tarihinde verilen YD itiraz No: 2008/1402 sayılı kararla Danıştay Sekizinci Dairesi kararının kaldırılmasına ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci Kısmının Birinci Bölümünün 4. bendini değiştiren Tarife Değişikliğinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğinden İdari Dava Daireleri Kurulunun anılan kararı uyarınca, vergi mahkemesince avukatlık ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerekmektedir. Kaldı ki, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun “avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması” başlıklı 168. maddesinin 2. fıkrasına 16.06.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile eklenen “Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” cümlesi ile de bu husus Yasada düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Vergi Mahkemesi kararının özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına oy çokluğu ile karar verildi./Yaklaşım |