Yeni Çek Kanunu’na dikkat! |
13 Temmuz 2010 | |
14 Aralık 2009’da TBMM’nde kabul edilen Çek Kanunu 5941 numarasını alarak 20.12.2009 Tarih ve 27438 sayılı Resmi Gazete’de yayımıyla yürürlüğe girdi. İki maddesi yürürlük ve yürütmeyi düzenleyen standart maddelerden, diğer ikisi de geçiş dönemlerini düzenleyen geçici maddelerden oluşan toplam 12 maddelik bu kısa metin ticaret hayatımızda boyundan büyük etkiler yaratacak gibi görünüyor. Yeni yasanın günlük ticari hayattaki etkilerinin Temmuz ayından itibaren belirginleşmesini beklemekteyiz. Zira bankalar, 1 Temmuz 2010 tarihine kadar yeni çek defterlerini bastıracak ve ellerindeki eski çek defterlerini imha edeceklerdir. Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleri hakkında 3167 ise sayılı kanun hükümleri uygulanmaya devam edilecektir. Amaç nedir? Yeni yasanın gerekçesinde temel amaç “çekin güvenilir bir ödeme aracı olmasını sağlamak”, yani çeki teorideki yerine oturtmak olarak ifade edilmiştir. Gerekçede, “hamiline çekin kayıt dışı ekonominin bir aracı olmaktan çıkarılması” da yeni düzenlemenin diğer bir esas nedeni olarak gösterilmiştir. Neler getirmektedir? Yeni Çek Kanunu, 3167 sayılı yasayı değiştirmek yerine onu tamamen ortadan kaldıran, yeni kavramlar ve yükümlülükler getiren bir kanundur. • Tacir çeki, hamiline çek hesabı/yaprağı, ileri düzenleme tarihli çek gibi yeni kavramları düzenlemektedir. • Suç tanımını ve failini değiştirmekte, suç ve kabahat sayılan fiillerin cezalarını belirlemektedir. • Kişilere ve bankalara, banka personeline yeni yükümlülükler ve sorumluluklar getirmektedir. • Bazı işlemlerin Gelir İdaresi’ne bildirilmesini zorunlu kılmaktadır. Tacir Çek/Tacir Olmayanın Çeki Yasa, tacir çeki ile tacir olmayan kişinin çekini ayırmaktadır. Tacirin ticari işletmesi ile ilgili iş ve işlemlerinde tacir çeki kullanması zorunludur. Tacir olmayan kişi tacir çeki düzenleyemez, tacir de ticari olmayan ilişkilerinde tacir çeki kullanamaz. Hamiline Çek Hesabı ve Hamiline Çek Yaprağı Tacir olan veya olmayan kişi hamiline yazılı çek defteri kullanabilecektir; ancak hamiline düzenlenecek çekler için ayrı çek hesabı açılacaktır. Hamiline çekler, diğer çek defterlerinden açıkça ayırt edilebilecek şekilde bastırılacak ve hamiline çek yapraklarının üzerinde “hamiline” ibaresi matbu olarak yer alacaktır. Çekler Nasıl Ayırt Edilecek Bankalar, tacir olan veya olmayan kişiler için farklı, hamiline çekler için farklı çek defterleri vermek zorundadır. T.C. Merkez Bankası tebliğine göre: • Lacivert Çek: Tacir çekidir. • Kırmızı Çek: Hamiline düzenlenen tacir çekidir. • Yeşil Çek: Tacir olmayan kişi çekleri için kullanılır. • Kahverengi Çek: Hamiline düzenlenen tacir olmayan kişi çeklerdir. Suç, Fail ve Ceza Yeniden Tanımlanmıştır 5941 sayılı yeni Çek Kanunu ile • “Karşılıksız çek keşide edilmesi” suçunun yerini “karşılıksız işlemine sebebiyet verilmesi” suçu almıştır. • Suç faili, çekin tutarını günü geldiğinde bankada mevcut bulundurmayan kişi olmaktadır. • Her bir çek için 1500 güne kadar Adli Para Cezası olarak belirtilmiştir. Şirket yöneticilerinin dikkat etmesi gereken konular Karşılıksız Çıkan Tüzel Kişi Çeklerinde Suç Failinin Değişmiş Olması Çek karşılığını hesapta bulundurma yükümlülüğü tüzel kişinin mali işlemlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organı üyesi, belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişilere aittir. Bu nedenle, bir tüzel kişinin yönetim organına seçilirken veya mali bir yetki alırken, kişilerin oldukça dikkatli davranmaları, şirketin mali yapısı ve ödeme gücü hakkında mümkün olan en geniş bilgiye sahip olmaları gerekmektedir. Şirkete Ait Olduğu Varsayılan Gerçek Kişi Çek Hesapları Çek Kanununun 4. maddesine göre; tacir tüzel kişi ile ilişkili gerçek kişilere ait çek hesapları, bu tüzel kişiye ait sayılmaktadır. Söz konusu ilişkinin varlığına yönelik emarelerin bulunması halinde, hesabın bulunduğu banka şubesi durumu Gelir İdaresi Başkanlığına bildirilecektir. Bu kural, tartışmalara yol açacak gibi görünmektedir. Zira maddede yer alan “tüzel kişinin veya ortaklarının etkisi altında olma” oldukça sübjektif bir kavramdır. Tüzel kişinin organında görev alan veya temsilci sıfatını taşıyan kişiler adına açılmış olan çek hesaplarının herhangi bir ayırım yapılmaksızın tüzel kişi adına açılmış olduğunu kabul etmek; bu yöneticilerin veya temsilcilerin kendi adlarına hiçbir zaman çek hesabı açtıramayacakları anlamına gelebilecektir. Vadeli Çeklerin Gününden Önce İbraz Edilmemesi, Takip Edilmemesi Düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin ödenmemiş olması durumunda hukuki takip yapılamaz. Hukuki takip yapılabilmesi için çekin kanuni süresi içinde ibraz edilmesi ve karşılıksız işlemine tabi tutulması şarttır. Yeni Çek Kanunu’nun geçiş hükümleri arasında yer alan bir düzenlemeye göre, 2011 yılı sonuna kadar gününden önce çekin bankaya ibrazı geçersiz sayılmıştır. İşletmelerin, nakit akım planlamalarında bu durumu dikkate almaları yerinde olacaktır. Esasen, 2011 yılından sonra da çekleri gününden önce ibraz etmeme teamülünün oluşması beklenmektedir. Değerlendirme ve beklentiler Halen ülkemizde özellikle vadeli çek kullanımı ve hamiline çek uygulaması oldukça yaygındır. Bankalar Birliği verilerine göre, 2008 yılında takasa verilen çeklerin gayri safi yurtiçi hâsılaya oranı yaklaşık %28’dir. Piyasanın beklentisi, vadeli çeklerin bono gibi kabul göreceği yönündedir. Hamiline çek ve vadesiz çekler ise güvenli ödeme aracı olarak fonksiyon ifade edebilir. Taraflar arasında bir centilmenlik anlaşmasına dayanan vadeli çek uygulaması ile piyasada ilave bir satın alma gücü ve kaydi para yaratılmaktadır. Ekonomiyi genişletici bir etki oluşturmaktadır. Bankalar, yükümlülüklerin ve risklerinin artırılması nedeniyle çek kullanımın azalmasını beklemektedir. Böyle bir durum ise daralma etkisi yaratarak ekonomik canlanmayı geciktirebilir. _ Ahmet Cangöz, Ortak, Vergi Hizmetleri/Deloitte
|