MB: Akaryakıt ve tütündeki ÖTV ile su fiyatlarındaki artış, kasım enflasyonunu 0,8 puan artırabilir( |
26 Kasım 2007 | |
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, akaryakıt ve tütün ürünlerindeki ÖTV artışı ile su fiyatlarında gözlenen artışların, kasım ayı enflasyonunu yaklaşık 0,8 puan arttıracağını belirtti. Kurul, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki kısmi düzeltmenin ise kasım ayı enflasyonu üzerindeki baskıları sınırlayacağının "tahmin edildiği" değerlendirmesinde bulunurken, buna ek olarak, elektrik ve doğal gaz fiyatlarında ilerleyen aylarda yapılması gündemde olan ayarlamaların da, yıllık enflasyondaki düşüşü geciktirebileceğine dikkati çekti.Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun 14 Kasım 2007 tarihli toplantısına ilişkin değerlendirme özeti, bugün yayımlandı. Değerlendirmede, gıda ve alkolsüz içecekler fiyatlarındaki yüzde 3,41'lik artışın Ekim ayında yıllık enflasyonun yükselmesinde belirleyici olduğu, son dönemde gıda fiyatlarında gözlenen yüksek artışların, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de tüketici enflasyonunu olumsuz etkilediği belirtildi. Ekimde, Yeni Türk Lirasının güçlü konumunun, uluslararası petrol fiyatlarında Eylül ve Ekim aylarında gözlenen yükselişlerin, yurt içi akaryakıt fiyatlarına yansımasını sınırladığı belirtilen değerlendirmede, "Bunun yanında, konut grubundaki enerji kalemleri de sınırlı bir artış kaydetmiştir. Diğer taraftan, Para Politikası Kurulu, İstanbulda yürürlüğe giren yeni su tarifelerini, akaryakıt ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tutarlarındaki artışları ve uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının ulaştığı yüksek seviyeleri dikkate alarak Kasım ayında enerji grubundaki enflasyonun yükseleceğini not etmiştir" denildi. "Orta vadede düşüş eğilimi devam edebilir" Değerlendirmede, Kurulun, kısa dönemde, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamaların yıllık enflasyondaki düşüşü geciktirebileceği değerlendirmesinde bulunduğu da ifade edilerek, söz konusu ayarlamaların etkisinin büyük ölçüde Kasım ayında görüleceği bildirildi. Orta vadede ise enerji ve gıda fiyatlarına ilişkin risklere rağmen, güçlü parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle enflasyonun aşağı yönlü eğilimini devam ettirmesi beklendiği belirtilen değerlendirmede, şu görüşler yer aldı: "Faiz indirimlerinin temkinli ve ölçülü tutulduğu mevcut politika çerçevesinde yurt içi talebin kontrollü olarak toparlanmaya devam edeceği öngörülmektedir. Sanayi üretimi verileri de yılın üçüncü çeyreğinde iktisadi faaliyetlerdeki ılımlı büyümenin devam ettiğine işaret etmektedir. Enflasyonu etkileyen maliyet unsurlarına bakıldığında, uluslararası ham petrol fiyatlarının Ağustos ayından beri artış eğilimini sürdürdüğü gözlenmektedir. Bunun yanında olumsuz hava koşullarının sürmesi ve bazı tarım ürünlerinin alternatif yakıt üretiminde kullanılması nedeniyle uluslararası tarım ürünleri fiyatlarındaki yüksek artışlar da devam etmektedir. Ancak, YTL'nin güçlü konumu söz konusu olumsuz fiyat gelişmelerinin yurt içi enflasyon üzerindeki etkilerini sınırlayıcı rol oynamaktadır." Para politikası ve riskler Kurulun, Ekim Enflasyon Raporundaki para politikası duruşunu koruduğu, faiz indirimlerinin temkinli ve ölçülü tutulduğu, bu çerçevede enflasyonun orta vadeli hedefe yakın gerçekleşme olasılığının yüksek olduğunu değerlendirdiği belirtilen değerlendirmede, "Son üç ay içinde politika faizlerinin kademeli olarak indirilmesine rağmen kısa vadeli faizlerin mevcut seviyesinin enflasyondaki düşüşü desteklemeye devam ettiği vurgulanmıştır. Ayrıca Kurul, 2006 yılının ikinci yarısından itibaren uygulanan parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerinin devam ettiğine işaret etmiştir. Nitekim, dayanıklı tüketim malları ve hizmetler gibi para politikasına duyarlı olan kalemlerdeki fiyat artışları olumlu seyrini korumaktadır" denildi. Kurul, orta vadeli enflasyon görünümünü değerlendirirken de özellikle hizmetler gibi dış ticarete konu olmayan, yurt içi girdi kullanımının daha yoğun olduğu ve döviz kuru hareketlerinden görece daha az etkilenen sektörlerdeki fiyat gelişmelerinin yakından takip edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kredi piyasası Bundan sonraki olası faiz indiriminin zamanlaması ve miktarının, "küresel piyasalardaki gelişmelere, dış talebe, kamu harcamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer değişkenlere bağlı olarak" belirleneceği kaydedilen değerlendirmede, önümüzdeki dönemde enflasyon ve para politikası görünümünün aşağı veya yukarı yönlü güncellenmesini gerektirebilecek temel riskler şu şekilde sıralandı: "Son aylardaki ölçülü faiz indiriminin de etkisiyle piyasa faizleri belirgin bir şekilde aşağı inmiştir. Ancak uluslararası kredi piyasalarındaki risklerin devam etmesi politika faizlerindeki indirim sürecinin iç talebe yansımasını sınırlamaktadır. Bununla birlikte, faizlerdeki düşüşün önümüzdeki dönemde kredi talebine ne ölçüde yansıyacağı ve iç talebi hangi ölçüde etkileyeceği konusundaki belirsizlikler devam etmektedir. Diğer yandan, küresel ekonomideki yavaşlamanın beklenenden daha keskin olma olasılığı da toplam talep tahminlerine ilişkin aşağı yönlü bir risk olarak değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, önümüzdeki dönemde gerek dış talebe gerekse iç talebe ilişkin gelişmelerin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Kredi piyasasındaki kayıplar ve bunların küresel sermaye piyasaları üzerindeki olası etkileri konusundaki belirsizlikler devam etmektedir. Söz konusu belirsizliklerin artarak sürmesi sonucu gelişmekte olan piyasalara olan yatırım iştahında belirgin bir bozulma olması ve ülkemiz piyasalarının da etkilenmesi durumunda Merkez Bankası, etkin likidite yönetimiyle ve gerektiğinde diğer politika araçlarını kullanarak olası dalgalanmaların orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini sınırlı tutmayı amaçlayacaktır." Gıda fiyatları risk Değerlendirmede, gıda fiyatlarındaki son bir yıllık artışın yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin, Ekim ayında yaklaşık 4 puana ulaştığına da dikkat çekildi. "Gıda fiyatları enflasyon tahminlerine yönelik önemli bir risk unsuru olmaya devam etmektedir. Olumsuz hava koşullarına bağlı olarak yaşanan üretim kayıpları ve rekolteye ilişkin belirsizlikler, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de gıda fiyatlarını olumsuz etkilemektedir" denilen değerlendirmede, diğer yandan, gıda fiyatlarında oluşan yüksek bazın, aşağı yönlü bir düzeltme olasılığını artırdığına da işaret edildi. Değerlendirmede, bunun yanı sıra uluslararası ham petrol fiyatlarının da son dönemde Ekim ayı Enflasyon Raporunda yer alan varsayımların belirgin olarak üzerine çıktığı vurgulanarak, şöyle denildi: Enerji ve gıda fiyatları "Petrol fiyatlarındaki artış sadece enerji fiyatlarını değil aynı zamanda alternatif yakıt arayışı kanalıyla mısır ve buğday gibi tarım ürünleri fiyatlarını da olumsuz etkilemektedir. Kurul, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamaların enflasyon üzerindeki etkisinin geçici olacağını tahmin etmektedir. Nitekim, son dönemde 2007 yıl sonu enflasyon beklentileri belirgin olarak yukarı yönlü güncellenirken orta vadeli beklentilerde bozulma olmamıştır. Ancak, elektrik ve doğal gaz gibi kalemlerde yapılması beklenen fiyat artışlarının ikincil etkileri konusundaki belirsizliklerin, Kurulu, faiz indirimlerinde göreli olarak daha ihtiyatlı olmaya sevk ettiği belirtilmelidir. Diğer yandan, elektrikte maliyet temelli otomatik fiyatlamaya geçilmesi halinde hem arz güvenliği hem de fiyat istikrarı üzerindeki riskler azaltılmış olacaktır. Özetle, uluslararası enerji ve gıda fiyatlarına ilişkin riskler devam etmektedir. Merkez Bankası, kontrolü dışındaki unsurların enflasyon üzerindeki doğrudan etkilerine tepki vermeyecektir. Bununla birlikte, önümüzdeki dönemde gıda ve enerji fiyatlarındaki gelişmelerin genel fiyatlama davranışlarına yansımaları yakından izlenecektir. Enflasyondaki düşüşün uzun vadeli, kalıcı bir kazanıma dönüşebilmesi için uygulanan para politikasının yapısal unsurlarla desteklenmesinin gerekliliği tekrar vurgulanmalıdır."
http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=335495 |