Maddi ve manevi bir zarar karşılığı ödenen paraların veraset ve intikal vergisine tabi tutulması mümkün değildir. Konuya ilişkin Maliye Bakanlığı’nın 14.02.2007 tarihli özelgesi aşağıdaki gibidir. İlgide kayıtlı yazınızda, ............... A.Ş.nin .......... İlçesinde bulunan maden ocağında 01/06/2006 tarihinde grizu patlaması nedeniyle meydana gelen iş kazası sonucunda hayatını kaybedenlerin eş ve çocuklarının açtıkları maddi ve manevi tazminat davası sonucu .......... Asliye Hukuk Mahkemesinin İş Mahkemesi sıfatıyla verdiği 19/07/2006 tarih ve Esas No:......, Karar No:....... sayılı karar ile diğer kararlar sonucunda şirketin toplam 817.500.-YTL maddi ve manevi tazminat ödendiği belirtilerek, söz konusu ödemelerin Gelir Vergisi Kanununun 25/1. maddesi uyarınca gelir vergisinden istisna olup olmayacağı ile 40/3 maddesi uyarınca gider olarak indirilip indirilemeyeceği hususundaki Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır. Bilindiği üzere, 21/06/2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin; mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safı kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı yer almaktadır. Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 3 numaralı bendinde; işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safı kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği; 41 inci maddesinin 5 numaralı bendinde ise, her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatların gider olarak indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, ............. Asliye Hukuk Mahkemesinin İş Mahkemesi sıfatıyla verdiği karar ile tarafların tazminat miktarında anlaşmış olmaları nedeniyle taraflar arasındaki sulhun onaylanmasına karar verildiğinden, şirket tarafından ödenen tazminat tutarlarının Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 3 numaralı bendine göre safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır. Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin 1 numaralı bendinde, "Ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminat ve yapılan yardımlar" ın gelir vergisinden müstesna olduğu belirtilmiştir. Bu hükme göre, hizmet erbabının; ana, baba, eş veya çocuğunun ölümü nedeniyle verilen tazminat ve yapılan yardımların gelir vergisinden müstesna tutulması gerekmektedir. Ancak, hizmet erbabının kendisinin ölümü halinde, mirasçılara yapılan yardım ve ödenen tazminatlar Gelir Vergisinin konusuna girmemektedir. Öte yandan, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu, aynı Kanunun 2 nci maddesinin parantez içi hükmüne göre de, maddi ve manevi bir zarar mukabili verilen tazminatların ivazsız sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümlere göre, maddi ve manevi bir zarar karşılığı ödenen paraların veraset ve intikal vergisine tabi tutulması mümkün değildir. Bu nedenle, 01/06/2006 tarihinde grizu patlaması nedeniyle meydana gelen iş kazası sonucunda hayatını kaybebedenlerin eş ve çocuklarının açtıkları dava sonucu işveren tarafından mirasçılarına maddi ve manevi bir zarar karşılığı olarak ödenen tazminatların, veraset ve intikal vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir. Maliye Bakanlığı’nın 14.02.2007 Tarih ve B.07.1.GİB.0.60/6000-2414 12731 Sayılı Özelgesi Nexia |