Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi Uygulaması (Hatırlatma) PDF Yazdır e-Posta
19 Temmuz 2010

Image

İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi uygulamalarına yönelik 57 sayılı KDV Sirküleri yayınlanmıştır.

Mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indiremeyecekleri vergilerin neler olduğuna Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinde yer verilmiştir. Konunun uygulaması ile ilgili olarak 23.06.2010 tarihinde yayınlanan 57 sayılı KDV Sirkülerinde açıklamalar yapılmıştır.

Sirkülerde indirilemeyecek vergiler konu kanun maddesi ile paralel olarak;

1. Vergiye Tabi Olmayan veya Vergiden İstisna Edilmiş Bulunan İşlemlerle İlgili KDV

2. Binek Otomobillerinin Alımında Ödenen KDV

3. Zayi Olan Mallara Ait KDV

4. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına Göre Kazancın Tespitinde İndirimi Kabul Edilmeyen Giderler Dolayısıyla Ödenen KDV

başlıkları altında açıklanarak örneklere yer verilmiştir.

Sirkülerde yer alan açıklamalar sırası ile aşağıda yer almaktadır. Sirkülerinde yapılan açıklamalar ile ilgili olarak örnekler de verilmiştir. Verilen bu örnekler indirim durumu her bölüm altında yer alan tablolarda özetlenmiştir.

1. Vergiye Tabi Olmayan veya Vergiden İstisna Edilmiş Bulunan İşlemlerle İlgili KDV

KDV Kanunu’nun 30-a maddesinde, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan işlemler ile ilgili yüklenilen vergilerin indirim konusu yapılamayacağı hükmü yer almaktadır. Sirkülerde her iki durum ayrı ayrı açıklanmıştır.

a) Vergiye Tabi Olmayan İşlemlere İlişkin Yüklenilen KDV

KDV Kanunu’nun 1/1 maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu; 6. maddesinde de işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsama girmeyen, yani vergiye tabi olmayan teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen vergiler indirim konusu yapılamamaktadır.

Bu işlemler KDV’nin konusuna girmediğinden, ihracat veya transit taşımacılık gibi herhangi bir istisna kapsamında değerlendirilerek KDV iadesi istenmesi de mümkün olmayacaktır.

ÖRNEK

SİRKÜLERE GÖRE İNDİRİM DURUMU

- Yurt dışındaki malların Türkiye'ye getirilmeksizin yine yurt dışına satışı yoluyla yapılan transit (doğrudan) ihracat işlemi, nedeni ile Türkiye’de yüklenilmiş olan vergiler.

İndirilemez

- Türkiye'de KDV mükellefi olan bir firmanın yabancı bir ülkede yer alan fabrikasında üretilen malların yurtdışında satışı, nedeni ile Türkiye’de yüklenilmiş olan vergiler.

İndirilemez

- Yurt dışındaki havayolu firmalarına yurtdışında yolcu taşımak üzere yapılan uçuş hizmetleri, nedeni ile Türkiye’de yüklenilmiş olan vergiler.

İndirilemez

- Yurt dışına çıkartılan kamyon, iş makinesi, tarım makinesi vb. araçların yine yurtdışındaki kişi ve kurumlara kiralanması, nedeni ile Türkiye’de yüklenilmiş olan vergiler.

İndirilemez

- Türkiye'de mükellef olan avukatın yurtdışında görülen bir davada müvekkilini temsil etmesi, nedeni ile Türkiye’de yüklenilmiş olan vergiler.

İndirilemez

- Türk inşaat firmasının yurtdışında otoyol inşaatı yapması, nedeni ile Türkiye’de yüklenilmiş olan vergiler.

İndirilemez

- Türkiye'de mukim bir inşaat firmasının yurtdışında yaptığı inşaatlara ilişkin bakım, onarım, montaj gibi hizmetlerin Türkiye'de mukim başka bir firma tarafından yurtdışında yapılması, nedeni ile Türkiye’de yüklenilmiş olan vergiler.

İndirilemez

Yukarıda örnekleri sayılan ve KDV’nin konusuna girmeyen bu tür işlemleri bulunan mükelleflerin direkt olarak bu işlemler ile ilgili olarak yüklenmiş oldukları KDV tutarları dışında, genel giderler dolayısı ile de yüklendiği tutarların olabileceğini göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.

Bu tür giderler için ödenmiş ve daha önce indirim konusu yapılmış vergilerin, KDV’nin konusuna girmeyen işlemler için yüklenilen payları uygun dağıtım anahtarı ile belirlenerek ilgili dönem 1 No.lu KDV Beyannamesinin "İlave Edilecek KDV" satırına dahil edilmesi suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.

b) Vergiden İstisna Edilmiş İşlemlere İlişkin Yüklenilen KDV

KDV Kanunu’nun 11, 13, 14, 15 ve 17/4-s maddeleri ile 17/4-c, 17/4-r (kısmi olarak), 17/4-t, geçici 12 ve geçici 23. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemler dışında vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili yüklenilen vergilerin indirimi mümkün bulunmamaktadır.

ÖRNEK

SİRKÜLERE GÖRE İNDİRİM DURUMU

- Kanun’un 17/1 maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler indirim konusu yapılamayacaktır. Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığına bağışlanacak hastanelerin veya Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanacak okulların inşası nedeniyle yüklenilen KDV veya kamu menfaatine yararlı bir derneğe, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakfa yapılan ayni bağışlarla ilgili yüklenilen KDV

İndirilemez

- Tarım Müdürlükleri Döner Sermaye İşletmeleri veya Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri tarafından tarımı yaymak, ıslah ve teşvik amacıyla zirai araştırmalar, arazi ıslah çalışmaları yapılması; tohumluk, fidan, damızlık hayvan teslimleri Kanun’un 17/1-a maddesi gereğince KDV den istisna olduğundan bu teslimlerle ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu ürünlerin maliyetleri içinde yer alan KDV

İndirilemez

- Kamu menfaatine yararlı bir derneğe ait sağlık biriminin KDV’den müstesna olan sağlık hizmeti ifaları ile ilgili olarak yüklenmiş olduğu KDV

İndirilemez

- Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösterenler tarafından verilen bazı yazılım hizmetleri dolayısıyla yüklenilen KDV, ürettikleri yazılımı Türkiye'de satmaları kaydıyla indirim konusu yapılmayacaktır. Ancak, söz konusu yazılım hizmetinin yurt dışındaki bir müşteriye verilmesi halinde Kanunun 11 ve 12. maddeleri kapsamında KDV istisnası uygulanacak, Kanunun 32. maddesine göre bu işlem nedeniyle yüklenilen KDV indirilebilecektir.

Satış Türkiye’de yapılmışsa indirilemez

Yurtdışında bulunan bir müşteriye yapılırsa indirilebilecektir.

- 2863 sayılı Kanun kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelendirmelerinden yararlananlara verilen mimarlık hizmetleri ile projelerin uygulanması kapsamında yapılacak teslimler KDV den istisna olup, istisna kapsamına giren işlemleri yapanların bu işlemler nedeniyle yüklendikleri KDV

İndirilemez

- Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimi KDV den istisna olduğundan bu teslimler nedeniyle yüklenilen vergiler

İndirilemez

Katma değer vergisinin indirim mekanizmasına dayanması, bu mekanizmanın herhangi bir nedenle çalışmamasının işlemlere taraf olanların zararına yol açabilmektedir. Bu çerçevede istisna işlemler zaman zaman işlemi yapanlar için bir avantaj yaratmamakta, hatta bazı olanakları kısıtlayabilmektedir. Bu nedenle Katma değer Vergisi Kanunu’nun 18. maddesinde istisnadan vazgeçme düzenlemesi yapılmıştır. Bu düzenleme çerçevesinde istisnadan vazgeçilerek, 30. maddenin (a) bendi kapsamı dışına çıkılabilir ve indirim hakkı kullanılabilir.

2. Binek Otomobillerinin Alımında Ödenen KDV

KDV Kanunu’nun 30/b maddesi hükmüne göre, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV hariç olmak üzere, KDV mükelleflerinin binek otomobili alımında yüklendikleri KDV’nin indirimi mümkün bulunmamaktadır.

KDV uygulaması bakımından binek otomobili kapsamına giren araçlar, 54sayılı KDV Sirkülerinde yapılan açıklamalara göre belirlenecektir.

Buna göre; 1+1, 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (en arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtlar 87.03 pozisyonunda yer almakta olup, binek otomobiller bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Bu çerçevede, taksi işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi gibi işletmelerin faaliyetleri ile ilgili satın aldıkları binek otomobilleri nedeniyle ödenen KDV indirim konusu yapılabilecektir. Bu mükelleflerin binek otomobilinin alış belgesinde gösterilen KDV, ait olduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla, ilgili belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde, bu araçların fiilen faaliyette kullanılmaya başlanılıp başlanılmadığına bakılmaksızın indirilebilecektir.

ÖRNEK

SİRKÜLERE GÖRE İNDİRİM DURUMU

Mükellef tarafından araç kiralama faaliyetinde kullanılmak üzere Ocak/2010 döneminde satın alınan araç nedeniyle ödenen KDV, bu dönemde aracın kiralanıp kiralanmadığına bakılmaksızın

İndirilebilir

Binek otomobili işletmeciliği ile uğraşan mükelleflerin işletme amacı dışında satın aldıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV

İndirilemez

A Oto Servis ve Ticaret A.Ş. nin test sürüşü aracı olarak aktifine kaydettiği binek otomobiline ait yüklenilen KDV

İndirilemez

Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.04 tarife pozisyonunda belirtilen taşıtların sonradan değişiklik yapılarak binek otomobiline dönüştürülmesi durumunda, bu taşıtların iktisabında yüklenilen KDV ile binek otomobiline dönüşüm nedeniyle oluşacak ÖTV farkı üzerinden hesaplanacak KDV

İndirilemez

3. Zayi Olan Mallara Ait KDV

1 seri no.lu KDV Genel Tebliğinde;

- Zayi olan mallar için satış ve dolayısıyla yaratılan bir katma değer olmayacağından, bu mallara ilişkin alış vesikalarında gösterilen verginin indirilmesinin, zayi olan mallar üzerindeki vergi yükünü tamamen ortadan kaldıracağı,

- Bu nedenle, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen KDV’nin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği belirtilmiştir.

Öte yandan aynı bentte, deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olan mallar nedeniyle yüklenilen vergilerin indirimine olanak tanınmaktadır.

ÖRNEK

SİRKÜLERE GÖRE İNDİRİM DURUMU

Deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olan mallar nedeniyle yüklenilen vergiler

İndirilebilir

Sel felaketi nedeniyle bir şirketin deposunda yer alan malların zayi olması veya Maliye Bakanlığınca yangın sebebiyle mücbir sebep ilan edilen yerde olması koşuluyla, yangın nedeniyle malların kullanılamaz duruma gelmesi halinde bu mallara ilişkin yüklenilen vergiler

İndirilebilir

İthal edilen malların depolandığı antrepolarda çıkan yangın sonrasında Maliye Bakanlığınca mücbir sebep ilan edilmediği takdirde zayi olan malların ithalinde ödenen KDV

İndirilemez

a) Malların Zayi Olması Sonucu Meydana Gelen Kayıplar

Konu ile ilgili olarak 113 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde açıklama yapılmış olup, sirkülerde bu tebliğ doğrultusunda açıklama yapılmış olup; kullanım süresi geçen veya kullanılamayacak hale gelen malların zayi olan mal olarak değerlendirileceği; KDV Kanunu’nun 30/c maddesine göre mükelleflerce bu malların iktisabında yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı ifade edilmiştir.

Tebliğin ilgili bölümünde; kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılması da mümkün bulunmadığı ve bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin "İlave Edilecek KDV" satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerektiği belirtilmiştir.

ÖRNEK

SİRKÜLERE GÖRE İNDİRİM DURUMU

İmalatta kullanılmak için alınan ancak imalata girmeden eskime, bozulma, çürüme, çatlama vb. nedenlerle kullanılamaz hale gelen ve bu nedenle imalatta veya ambalajlamada kullanılabilme vasfını yitiren hammadde ve malzeme ile ambalaj maddeleri için yüklenilen KDV

İndirilemez

Son kullanma tarihinin geçmesi, çeşitli kimyasallar içerdiğinin tespit edilmesi gibi nedenlerle kanunen tekrar satılması mümkün olmayan ve imha edilen bisküvi, çikolata, konserve gibi gıda ürünleri için yüklenilen KDV

İndirilemez

Sağlık Bakanlığınca kullanımının yasaklanması nedeniyle imha edilen ilaçlar ile kullanım süresi içinde formül hatası bulunan, miadının dolması veya hasar görmesi nedeniyle kullanılamaz hale gelmiş, üretimden kalkmış, insan sağlığını tehdit eden ilaçlar için yüklenilen KDV

İndirilemez

Hatalı dikim, renk farklılığı, leke ve benzeri nedenlerle ya da şirket politikası gereği satışı mümkün olmadığından imha edilen mallar için yüklenilen KDV

İndirilemez

Kullanım ömrünü tamamladığı için imha edilen araç lastikleri için yüklenilen KDV

İndirilemez

Görüldüğü üzere, 57 sayılı Sirkülerde yapılan açıklamalar da 113 seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde yer alan açıklamalara paralel ve yine tartışmaya açık açıklamalardan oluşmaktadır.

Sirkülerde yer alan açıklamaların büyük bir bölümüne katılmak mümkün değildir. Buna ilişkin görüşümüze, 09.12.2009 tarih ve 2009/008 sayılı sektör (ilaç) bültenimizde yer verilmiş ve bu açıklamaların Kanun’a ve sürekli hale gelen Bakanlık uygulama ve görüşlerine aykırı olduğu ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Öte yandan, zayi olan mallarla ilgili olarak verilen son örnek de (Kullanım ömrünü tamamladığı için imha edilen araç lastikleri için yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı) son derece belirsiz ve tehlikeli sonuçlara varabilecek bir örnektir. Bu örnekte yer alan yorumun, hukuken amorti edilmiş, fiilen de kullanım ömrünü tamamlamış bütün iktisadi kıymetlerin daha önce indirilen KDV tutarlarının düzeltilmesini gerektirdiği şeklinde anlaşılmamaktadır. Böyle bir düşüncenin kabul edilmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Bu sabit kıymetler, katma değer vergisi uygulaması bakımından ifade edilecek olursa tüketilmiş kıymetlerdir, katma değer vergisi uygulaması açısından düzeltmeyi gerektirecek bir konu da yoktur. Kanımızca bu örnek, örneğe konu sabit kıymetleri üretenlerin, satamayıp stoklarında kalan ve sonradan satış olanağı da olmayıp bu çerçevede imha edilen sabit kıymetler için verilmiştir. Ayrıca örnek bu şekilde de olsa, imha edilen bu sabit kıymetler bizce zayi olan mal niteliğinde değildir ve yine bu görüşe katılmak da mümkün değildir.

b) Malların Değerinin Düşmesi Sonucu Meydana Gelen Kayıplar

Sirkülerde, malın tamamen yok olmaması, ancak değerinde önemli derecede düşüklük meydana gelmesi halinde malın zayi olması hükümleri geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Bu durumda malların zayi olması değil düşük bedelle veya zararına satışı söz konusu olacağından, bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabileceğinin tabii olduğu açıklaması yapılmıştır.

ÖRNEK

SİRKÜLERE GÖRE İNDİRİM DURUMU

Üretim esnasında renginde problem olan giyeceklerin daha düşük bir fiyatla satılması halinde bunlar nedeniyle yüklenilen KDV'nin tamamı

İndirilebilir

Yangın sonucu tamamen yok olmayan ve ekonomik değeri olan yedek parça ve malzemelerin düşük bir fiyatla satılması halinde bunlar nedeniyle yüklenilen KDV'nin tamamı

İndirilebilir

4. Fire Sonucu Meydana Gelen Kayıplar

Fireler, bir malın imalat sürecinde veya tüketiciye arzına kadar kendi doğal akışı içinde uğradığı fiziksel kayıp olarak tanımlanarak, imalat sırasında veya sonrasında meydana gelen firelerin zayi olan mal kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığı dolayısıyla da bunlar için daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin de düzeltilmesine gerek olmadığı belirtilmiştir.

Ancak, yasal düzenleme veya ilgili mesleki kuruluşlar tarafından belirlenen fire miktarını aşan kayıplara ilişkin giderlerin, Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indiriminin kabul edilmemesi halinde, bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin de indirim konusu yapılması mümkün olmayacağı tabiidir.

ÖRNEK

SİRKÜLERE GÖRE İNDİRİM DURUMU

Akaryakıtın depolanması sırasında ortaya çıkan ve ilgili kuruluşlar tarafından belirlenen oranlar dahilindeki kayıplara ilişkin yüklenilen KDV

İndirilebilir

Balık çiftliklerinde balık üretimi esnasında pazarlama aşamasına ulaşıncaya kadar geçen süreçte, balık üretim ve besleme firesi olarak oluşan balık ölümlerine ilişkin yüklenilen KDV

İndirilebilir

Tavuk çiftliklerinde, üretimin doğal sonucu oluşan kayıplara ilişkin yüklenilen KDV

İndirilebilir

Hazır giyim eşyası dikiminde veya ayakkabı yapımında üretim sürecindeki kesme, biçme, dikme gibi işlemlerin doğal sonucu olarak ortaya çıkan kayıplara ilişkin yüklenilen KDV

İndirilebilir

Sirkülerde yer alan görüşe katılmakla birlikte, Sirkülerde firenin, malın imalat sürecinde veya tüketiciye arzına kadar (nakliye ve pazarlama aşamasındaki olağan kayıpların fire olarak kabul edilmediği örneklerden anlaşılmaktadır) olan süreçle sınırlı olarak kabul edilmesi doğru bulunmamaktadır.

Üretim veya pazarlama aşamalarında, olağan ve kabul edilebilir sınırlar içinde oluşan kayıpları zayi olarak değerlendirmek ve bu mallara ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin indirimini yasaklamak için yasal bir neden bizce yoktur. Daha da ötesi, yasal düzenleme veya ilgili mesleki kuruluşlar tarafından belirlenen fire miktarını aşan kayıpların, her zaman KDV indirimine engel olmadığı düşünülmektedir. Olağan koşullarda gerçekleşen, tereddüde yer vermeyecek şekilde belgelendirilebilen ve ispatlanan firelerin de aynı kapsamda olması gerekmektedir.

Öte yandan, toplamda fire sınırlarında kalsa da, olağandışı nedenlerle zayi olan (örneğin hammaddenin taşınması sırasında kamyonun devrilmesi sonucu zayi olan mallar) mallar nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirimine bizce olanak yoktur.

5. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına Göre Kazancın Tespitinde İndirimi Kabul Edilmeyen Giderler Dolayısıyla Ödenen KDV

Gelir Vergisi Kanunu’nun 41. maddesinde ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinde kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler sayılmış olup KDV Kanunu’nun 30/d maddesi uyarınca, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen (kanunen kabul edilmeyen) bu giderler dolayısıyla ödenen KDV indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, faaliyetin yürütülmesi için gerekli olan giderler dışında kalan, işle ilgili bulunmayan veya işletme sahibinin özel tüketimine yönelik harcamalar niteliğinde bulunan ve sair kanunen kabul edilmeyen giderlere ilişkin belgelerde gösterilen KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV den indirilemeyecektir.

ÖRNEK

SİRKÜLERE GÖRE İNDİRİM DURUMU

Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan; yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz taşıtları ile uçak, helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ve amortismanları, kazancın tespitinde indirim olarak dikkate alınmadığından, bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV

İndirilemez

Serbest meslek faaliyetini sürdürmek amacıyla satın alınan taşınmazın bir kısmının konut, bir kısmının işyeri olarak kullanılması durumunda

Amortisman giderlerinin yarısı gider olarak yazılabileceğinden taşınmaz nedeniyle yüklenilen KDV nin de sadece yarısı indirim konusu yapılabilecektir.

Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler ile transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar dolayısıyla ödenen KDV

İndirilemez

Kanunen kabul edilmeyen giderlere ilişkin yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılamaması, iş veya işletmeyle ilgisi olmayan giderler için yüklenilen KDV’nin indiriminin engellenmesi amacına yöneliktir. Bu amaç dikkate alındığında, örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler ile transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar dolayısıyla ödenen KDV’nin indiriminin yasaklanması doğru bulunmamaktadır. Örtülü sermayenin varlığının kabul edildiği durumlarda, ödenen faiz veya hesaplanan kur farkı kurumlar vergisi bakımından kabul edilmese de, işletmenin bir finansman hizmeti aldığı açıktır ve bunun da iş ve işletmeyle ilgili olduğu durumda KDV indirimi engellenmemelidir. Benzer durum, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtıldığı durumlarda da söz konusudur. Örtülü kazanç dağıtımında işlem kar dağıtımı sayılmakta ve vergileme işlemleri buna göre düzeltilmektedir. Düzeltmenin bütün vergiler açısından yapılması durumunda KDV’nin de düzeltilmesi (indirim de bir düzeltme yöntemidir) veya KDV düzeltilmeyecekse de yüklenilen verginin indiriminin kabul edilmesi gerekir.

Daha önce uygulanan ve bizce doğru bir uygulama olan finansman gider kısıtlaması örneği örtülü sermaye ve örtülü kazanç dağıtımı işlemlerinde de uygulanmalıdır. 55 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel tebliğinde, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyen finansman giderleri nedeniyle yüklenilen KDV’nin indirimine izin verimli olup, doğru olan da bizce budur. Söz konusu Tebliğde yer alan düzenleme ilgilere hatırlatmak amacıyla aşağıya aynen alınıştır:

55 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği

“10. Finansman Giderlerine İlişkin Katma Değer Vergisi

Katma Değer Vergisi Kanununun "İndirilmeyecek Katma Değer Vergisi" başlıklı 30 uncu maddesinin (d) bendinde, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmış olup, madde hükmünün amacı esas itibariyle işle veya işletme ile ilgisi bulunmayan, dolayısıyla özel veya nihai tüketim sayılan giderler için yüklenilen vergilerin, işletmede oluşan katma değerden indirilmemesine yöneliktir.

Buna karşılık, Gelir Vergisi Kanununun 41/8 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15/13 üncü maddeleri ile getirilen ve işletmelerin kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin bazı gider ve maliyet unsurlarının bir kısmının indirim kısıtlamasına tabi olacağını öngören düzenlemenin, Katma Değer Vergisi Kanununun yukarıda bahsi geçen 30/d maddesi hükmü ile paralellik arz etmediği açıktır. Doğrudan işletmenin faaliyetiyle ilgili olan bu giderler için yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılamaması, katma değer vergisinin temel prensibi olan işle ilgili giderler için yüklenilen vergilerin mükellef üzerinde kalmaması prensibi ile de çelişmektedir.

Diğer taraftan, Katma Değer Vergisi Kanununun 29/4 üncü maddesi ile vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak giderme ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenleme konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiş bulunmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde Kanunun 30/d maddesi hükmünün söz konusu işlemler bakımından uygulanmaması Bakanlığımıza tanınan yetki çerçevesinde uygun görülmüştür.”

6. Sonuç

Katma Değer Vergisi sisteminde mükellefler vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplamış oldukları KDV’den, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısı ile hesaplanmış bulunan KDV’leri indirebilmektedirler.

Ancak, Kanun’un 30. maddesi kapsamındaki durumlara ilişkin yüklenilen KDV indirim konusu yapılamamaktadır. İndirim konusu yapılmayan bu vergiler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmektedir. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları uyarınca indirimi kabul edilmeyen giderler nedeniyle yüklenilen KDV ise, gider veya maliyet unsuru olarak değil, kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmaktadır.

Zayi olan mallarda olduğu gibi indirilemeyecek KDV koşulları sonradan oluşmuş ve yüklenilen KDV’nin daha önce indirim konusu yapılmış olması durumunda, bu tutarların indirilemeyecek KDV haline dönüştüğü vergilendirme dönemine ait 1 no.lu KDV Beyannamesinin "İlave Edilecek KDV" satırına dahil edilmesi suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.pwc

İlgili Sirküler metnine aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz.

 

Sitemizde bu konu ile ilgili 23.06.2010 tarihinde açıklama yapılmıştı.