Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Şükrü Kızılot - Sahte faturaya gerçek görüntü (27.11.07) PDF Yazdır e-Posta
27 Kasım 2007

HALK arasında "naylon fatura" olarak adlandırılan "sahte fatura" olayı, yıllardır korkulu bir rüya...

1999 y
ılı öncesi sahte fatura konusunda, "vergi kaybı" ve "vergi kaçırma kastı" birlikte aranıyordu. 4369 Sayılı Kanunla, bundan vazgeçilince, öyle oldu ki 50 YTL’lik sahte fatura bulunsa dahi, insanlar hapse atıldı. Bu konuda çarpıcı bir olayı "İhracatçının Gözyaşları" başlıklı yazımızda açıklamıştık (Bkz. 12 Aralık 2002 tarihli Hürriyet). Kısaca özetleyelim, 30 milyon dolarlık ihracat yapan bir ihracat şirketinde, biri 50, diğeri de 70 YTL’lik, akaryakıt alımıyla ilgili iki naylon fatura bulunduğu için, şirketin yönetim kurulu başkanı, 30 ay hapse mahkum edilip hapse atılmıştı.

Hapisteyken de çocuklar
ına "Ben bu ülkeye 30 milyon dolar döviz getirdim. Ancak 100 dolarlık fatura yüzünden hapse atıldım. Yarın siz de aynı durumla karşılaşabilirsiniz. Satın malı-mülkü, gidin Amerika’ya yerleşin. Ben de hapisten sağ çıkarsam, gelirim Amerika’ya" demişti.

YÖNET
İM KURULU SANCISI

Özellikle son yıllarda, birçok kişi, sırf bu nedenle, şirket yönetim kurulu üyeliğinden uzak duruyor. İş hacmi çok büyük olan, değişik illerde şubesi ya da şantiyesi bulunan, yüzlerce işçi çalıştıran şirketlerde, yönetim kurulu üyelerinin, tüm alımlardan ve harcamalardan sorumlu olması, çalışanların aldığı bir faturanın dahi "sahte fatura" çıkması durumunda, hapis cezası istemiyle, ceza mahkemelerinde yargılanmaları söz konusu olabiliyor.

Hemen belirtelim, sahte fatura almak ya da düzenlemek suretiyle, vergi kaç
ıranların, en ağır şekilde cezalandırılması ve hapse atılması, doğru bir uygulama. Vergi kaçağının büyük boyutlarda olduğu ülkemizde, sahte belge alan ve düzenleyenle ilgili cezaları, daha da artırmak gerekiyor.

Ancak, vergi kaç
ırma kastı olmayan "iyiniyetli" mükellefleri de korumak gerekiyor.

Nitekim, bununla ilgili olarak, Vergi Usul Kanunu’nun 333/3. maddesinde "Fiili i
şleyen kişilerin cezalandırılacağına" yer verilmek suretiyle, iyi niyetli kişiler korunmaya çalışıldı. Türk Ticaret Kanunu’nda da iyi niyetli yöneticileri koruyan, düzenlemelere yer verildiğini görüyoruz. Olayın bu yönünü, yarınki yazımızda ele alacağız.

DANI
ŞTAY NE DİYOR?

Sahte fatura olay
ına Danıştay’ın bakışı, bu tür yollara başvuranların, ağır bir şekilde cezalandırılması, ancak iyi niyetli kişi ve kurumların da korunması yönünde.

Dan
ıştay’ın son kararları, sadece mal alımında bulunulan ya da iş yaptıran firmalar hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundan hareketle, tüm alımların gerçek olmadığının iddia edilemeyeceği, "naylon fatura alanlarını cezalandırılması olayında, bu faturayı düzenleyenler hakkında ne gibi işlemler yapıldığının araştırılması" yönünde. Örneğin;

- Faturay
ı düzenleyen firmanın adresinde bulunmaması gibi nedenlerle, o firmanın düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılamaz.

- Komisyon kar
şılığı gerçek dışı fatura düzenlediği iddia edilen firmalar hakkında, bu nedenle veya indirim konusu yaptığı vergilerle ilgili tarhiyat yapılıp yapılmadığı,

- Tarhiyat yap
ılmış ise yargıya intikal edip etmediği, etmiş ise sonucunun ne olduğu araştırılmalıdır (Dn.4.D.6.2.2007 Tarih ve E.2006/4226, K.2007/224. Bkz. www.yaklasim.com <http://www.yaklasim.com>).

Dan
ıştay’ın bir başka kararında da, yukarıdakilere ek olarak;

- Sahte fatura düzenler hakk
ında, "komisyon geliri" elde etmekten dolayı işlem yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise sonucunun ne olduğu, olayın yargı aşamasındaki durumu,

- Sahte fatura veren firman
ın, mükellefiyetinin idarece silinip silinmediği,

- Fatura düzenledi
ği dönemlerde, KDV beyannamelerini verip vermediği

ara
ştırılması gerektiği yönünde (Dn.4.D.26.4.2007 T.ve E.2006/1742, K.2007/1408. Danıştay’ın kararı ve bu konudaki önemli iki makale için Bkz. www.yaklasim.com <http://www.yaklasim.com>).

Görüldü
ğü gibi, Danıştay’ın "naylon fatura" konusundaki temel yaklaşımı, naylon fatura düzenleyenlerin, yapılan iş veya alınan malın, değişik açılardan araştırılması, naylon fatura alma amacı bulunmayan ve gerçekten mal alan ya da hizmet yaptıranların, hiçbir araştırma ve tespit yapılmadan mağdur edilmemeleri yönünde.

 

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/7765117.asp?yazarid=82