Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ücretlerin Banka Aracılığıyla Ödenmesi Hususunda İspat Sorunu ve Çözümü PDF Yazdır e-Posta
18 Ağustos 2010

Image

İşsizlik ve bununla birlikte kayıt dışı istidam Ülkemizin önemli sorunlarından birisidir. Kayıt dışı istihdamla birlikte sözü edilen bir alt kavram da gerçek ücretlerin kayıtlara yansıtılmamasıdır.

Bu sorunun giderilmesinde öteden beri tartışılan yapısal bir çözüm ise ücretlerin banka aracılığıyla ödenmesi hususudur. Bu amaçla 5754 sayılı Yasa(1) ile ücret olgusunu düzenleyen çeşitli yasalardaki maddeler değiştirilmiş; devamında, uygulama esasları Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelikte(2) yer almıştır.

Konu ücret ödeme hususunu içerdiğinden, yapısı gereği ücretin ödenip ödenmediği yolunda bir takım çözümler üretmekte fakat diğer taraftan kendine özgü yeni ve başka bir takım ispat sorunlarını doğurmaktadır.

Önemi nedeniyle incelenmeye çalışılacak olan konu, konunun tarafları olan işçi-işveren-banka ilişkilerinin incelenmesiyle ele alınmaya çalışılacaktır.

II- BANKA ARACILIĞIYLA ÜCRET ÖDENMESİNDE İSPAT SORUNU

Ücretlerin banka aracılığıyla ödenmesiyle üç tür ispata dair uyuşmazlığın çıkacağı varsayılabilir. Bu uyuşmazlıklardan birincisi işçi ile banka arasındaki ilişkilerden diğeri ise işçi ile işveren arasındaki ilişkilerden ve sonuncusu banka ile işveren arasındaki ilişkilerden doğmaktadır.

A- İŞÇİ BANKA İLİŞKİLERİ AÇISINDAN

İşçinin banka kartını yanlış kullanması, kaybetmesi, çaldırması hallerinde veya Otomatik Para Çekme (OPÇ) makinesinde meydana gelebilecek arızalar işçi ile banka arasında düzgün giden ilişkileri olumsuz olarak etkileyebilmekte ve uyuşmazlıklar doğabilmektedir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, genel olarak bu tür para ödeme işlemlerinde işlemin, hesap sahibi tarafından yerine getirildiği var sayılmaktadır. Buna göre işçinin banka kartını kaybetmesi veya çaldırması halinde durumu derhal bankaya bildirmesi gerekmektedir. Uygulama, bu bildirim yapılıncaya kadar geçen sürede yapılan harcamaların kart sahibi tarafından yapıldığının kabulü yönündedir. Zira bildirim yapıldıktan hemen sonra kart iptal edilerek kullanımdan kaldırılmaktadır. Ancak bu noktada banka tarafından kart zamanında iptal edilmemişse, yapılan bildirimin zamanı ile iptal zamanı karşılaştırılmakta; eğer iptal işlemi yapılan bildirime rağmen geç gerçekleştirilmiş ise banka sorumluluk kabul etmektedir.

Diğer taraftan OPÇ makinesinde meydana gelebilecek teknik arızalar ile banka kartı sahibi dışında başka kişilerin yanlış kullanımdan meydana gelebilecek arızalardan doğan zararlarda bankanın sorumluluğunun bir kusursuz sorumluluk olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

Bu noktada banka ile müşteki (işçi) arasındaki ilişkileri düzenleyen ve genellikle banka tarafından tek yanlı olarak düzenlenmiş sözleşme, şartname, işlem şartları gibi isimlerle anılan hükümlere de değinmek gerekmektedir. İzlenebildiği kadarıyla bankalar kayıtlarının esas olduğunun kabulünü istemektedirler ve bu belgelere bu yönde ifadeler; hükümler koymaktadırlar ve genellikle banka kayıtlarının delil niteliğinde olduğu da kabul edilmektedir. Ancak aksinin her zaman eş değer kayıtlarla çürütülebilmesi mümkündür.

B- İŞÇİ İŞVEREN İLİŞKİLERİ AÇI-SINDAN

Ücretlerin bankaya yatırılmasıyla işçi ile işveren arasında doğabilecek uyuşmazlıkların ücretin ödenmemesi, geç ödenmesi, eksik ödenmesi ve eksik veya geç ödenmesinden doğabilecek fer-i hakların (faiz ve cezai şart) talep edilebilmesine ilişkin olduğu akla gelmektedir.

Ücretin ödenmesi durumunda ücret ödendiğinin ispatının işverene düşmesi nedeniyle işverenin, ücret miktarını bankaya yatırdığını ve bankanın işlemlerinden kaynaklanan bir sorunun olduğunu ispat etmesi beklenmelidir. Bu husus geç ödeme durumunda da söz konusu edilebilir. Fakat ücret miktarı konusundaki ispatın işçiye düşmesi nedeniyle eksik ödeme veya geç ödeme ve bundan kaynaklanacak fer-i hakların talebi hakkında işçinin uğraş vermesi beklenecektir. Bu durumda banka kayıtlarının delil olarak her zaman sunulması mümkündür. Ücret miktarının ne zaman ve ne tutarda yatırılmış olduğu banka kayıtları ile rahatlıkla ortaya konulabilecektir. Asıl sorun eksik veya geç ödeme halinde kısmi ifayı kabul ve fer-i hakların talep koşulları hakkında doğmaktadır.

Bilindiği üzere ücretin geç ödenmesi veya eksik ödenmesi halleri kalan kısımdan ve fer-i haklardan vazgeçildiği anlamı doğurabilmektedir. Bu anlamıyla işçinin banka hesabında mevcut parayı çekmesi, ödenmemiş olan kısımdan veya geç veya eksik ödeme halinde istenebilecek faiz ve cezai şarttan vazgeçmiş olduğu iddiasını gündeme getirebilecektir.

Eksik ödemeyi kabul etme bakiyeden feragat anlamını taşımayacaktır. Bu anlamıyla asıl ücret miktarının eksik ödenmesi, asıl ücrete fazla çalışma, ikramiye, prim yahut bu nitelikteki ödemelerin dahil edilmemesi bu ödemelerden vazgeçildiğini göstermeyecek fark her zaman talep edilebilecektir.

Ancak fer-i haklar olan faiz ve cezai şartın istenmesi hususunda konu bu kadar net gözükmemektedir. Zira fer-i haklar asıl alacağın tahsili ile ortadan kalkmakta; o zamana kadar işlemiş bölümünün ayrıca talep edilebilmesi için yapılan ödemeye ihtirazı şart konulması gerekmektedir. Bu konuda Borçlar Yasası' nın 113. maddesinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Anılan hükme göre bu gibi durumlarda talep hakkının saklı tutulduğunun beyan edilmesi veya hal icabından anlaşılması halinde fer-i haklar talep edilebilecektir. Ancak OPÇ makinelerinin verdiği makbuzların imza içermemesi yüzünden senet hükmünde olmaması; ancak takdiri delillerden özel hüküm olabileceği ve bunun da sınırının 400 TL olmasından hareketle bunu aşan miktarlar için özel hüküm olarak da bir anlam ifade etmemesi ve fiilen bu belgelere ihtirazı kayıt konulmasının mümkün olmaması nedenleriyle bu hakların talep edilememesi sonucu doğmaktadır. Burada öngörülen çözüm, iş hukukunun özellikleri dikkate alınarak Borçlar Yasası hükümlerinin bu bağlamda iş hukukuna uygulanması gereğinden hareketle talep hakkının saklı tutulduğunun beyanı kavramının değil hal icabı kavramının uygulanması yönündedir.

Diğer taraftan bu konu ile ilgili olarak işverenin ücret hesap pusulası ve ücret bordrosu veya yerini tutan belge düzenlemesi yükümlüklerinin devam etmesi nedeniyle işçinin bu belgelere imzası yanında ihtirazı kayıt düşmesinin de her zaman mümkün olması karşısında bu konunun sorun olmaktan çıktığı da iddia edilebilir.

C- İŞVEREN BANKA İLİŞKİLERİ AÇISINDAN

İşveren banka ilişkileri açısından doğabilecek sorunlar; ücretin bankaya yatırılmaması veya yatırılmakla birlikte bankanın mevcut ilişki için öngörülen esaslar dışında veya söz konusu esaslara aykırı olarak işlem tesis etmesi veya etmemesi nedeniyle doğabilecek ödememe, eksik veya geç ödeme durumları anlatmaktadır.

Bu durumlarla ilgili olarak öncelikle işveren ve banka arasındaki ilişkinin Borçlar Yasası' nın 100. maddesinde düzenlenen yardımcı kavramına uyduğundan hareketle bu anlamıyla yardımcı olan bankanın kusurundan kaynaklanabilecek sorunların yardım edilen olan işvereni bağlayacağı tespit edilmektedir. Bir başka deyişle bankanın kusurundan kaynaklanan geç ödeme, eksik ödeme veya ödememe gibi hususlardan kaynaklanacak uyuşmazlıklarda işveren sorumlu tutulacaktır.

III- SONUÇ

Görüldüğü üzere gerek gerçek ücretlerin kayıtlara yansıtılması ve gerekse ücret ödemede ispat sorununun aşılması anlamında işlev görmesi amacıyla uygulamaya konulan ücretlerin banka aracılığıyla ödenmesi hususu, bu sorunların aşılması anlamında hizmet görmekle birlikte kendine özgü bir takım yeni ve başka ispat sorunları doğurmaktadır.

Bu sorunların konunun muhatapları olan işçi-işveren, işçi-banka ve işveren-banka arasındaki ilişkilerden kaynaklandığı görülmektedir. Yaşanan sorunların çözümünde ise iş hukuku araçlarının genellikle yetersiz kaldığı ve sorunun Borçlar Yasası' nın genel hükümlerine göre ve bazen de kısmen bankacılık mevzuatına göre çözümlenebildiği görülmektedir.

Öcal Kemal EVREN*
Yaklaşım

* Baş İş Müfettişi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bilim Uzmanı

(1) 08.05.2008 tarih ve 26870 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanmıştır.
(2) 18.11.2008 tarih ve 27058 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanmıştır.