4 Ağustos 2010 tarihli gazetede yayınlanan makalede, yatırım indirimiyle ilgili genel bir değerlendirme yapmış, konunun teknik boyutuyla ilgili değerlendirmeyi bu makaleye bırakmıştım. Aşağıda, başta 2009 yılı işlemleri ve gelişmeleri, önümüzdeki dönemlerde indirilebilecek tutar, 2010 yılı özellikle birinci ve ikinci geçici vergilendirme dönemlerinde yapılması gereken işlemler olmak üzere, konunun daha uygulamaya dönük boyutuna bakmaya çalışacağım. Yeni düzenlemeye göre kullanılacak yatırım indirimi tutarı Anayasa Mahkemesi kararı ve 6009 sayılı Kanun'la yapılan yeni düzenleme sonrasında, yararlanılabilecek yatırım indirimi istisnası tutarı, aşağıdaki unsurlardan oluşur hale gelmiştir: - 31.12.2005 tarihi itibariyle mevcut olup henüz indirilmemiş olan yatırım indirimi tutarı. - 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, Gelir Vergisi Kanunu'nun mülga ek 1-6'ncı maddeleri çerçevesinde başlanan yatırımlar için, belge kapsamında 01.01.2006 tarihinden sonra yapılan yatırımlar nedeniyle hak kazanılan ve daha önce indirilmeyen yatırım indirimi tutarı. - Gelir Vergisi Kanunu'nun mülga 19'uncu maddesi kapsamında 08.04.2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak, yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip bu tarihten sonra yapılan yatırımlar nedeniyle hak kazanılan ve indirilmeyen yatırım indirimi tutarı. Çok ayrıntıya girmemekle birlikte, Anayasa Mahkemesi'nin, Gelir Vergisi Kanunu'nun 19'uncu maddesini yürürlükten kaldıran maddenin yürürlük tarihini de iptal ettiğini belirtmekte yarar var. Bu çerçevede, 19'uncu madde kapsamında 1 Ocak - 8 Nisan 2006 döneminde yapılan yatırım harcamaları için de yatırım indiriminden yararlanmak mümkündür. Stopaj ve endeksleme uygulaması Yararlanılan yatırım indirimi tutarının stopaj karşısındaki tutarı ve yeterli kazanç olmadığı için sonraki dönemlere devredilen indirim hakkının endekslenmesiyle ilgili konular öteden beri uygulanmaktadır ve yeni düzenlemeyle de bu konuda bir değişiklik olmamıştır. Stopaj uygulamasını özetle hatırlatmak gerekirse, Gelir Vergisi Kanunu'nun; - Mülga ek 1-6 maddeleri kapsamında yapılan harcamalar dolayısıyla hak kazanılan ve yararlanılan indirim tutarı %19.8 oranında stopaja tabidir. - Mülga 19'uncu madde kapsamında yapılan harcamalar dolayısıyla hak kazanılan ve yararlanılan indirim tutarı stopaja tabi değildir. İstisna kazanç dağıtıldığında, genel hükümler çerçevesinde %15 oranında stopaj yapılacaktır. Endeksleme uygulaması kısaca özetlenecek olursa, Gelir Vergisi Kanunu'nun; - Mülga ek 1-6 maddeleri kapsamında yapılan harcamalar dolayısıyla hak kazanılan ve sonraki yıllara devreden indirim tutarı yeniden değerleme oranında, - Mülga 19'uncu madde kapsamında yapılan harcamalar dolayısıyla hak kazanılan ve sonraki yıllara devreden indirim tutarı ise ÜFE artışı oranında artırılarak dikkate alınır. 2009 yılı uygulaması ne oldu? Anayasa Mahkemesi kararının 15 Ekim 2009 tarihinde açıklanması ancak 8 Ocak 2010 tarihinde yayımlanması, 2009 yılında yatırım indiriminden yararlanılıp yararlanılamayacağı tartışmasını getirdi. Uzun bir süre tartışılan konuya tekrar girmemekle birlikte, hukukçuların büyük bölümünün olumlu görüşüne rağmen Gelir İdaresi'nin bunun hukuken mümkün olmadığı düşüncesini değiştirmediğini hatırlatmakla yetinelim. Gelir İdaresi'nin görüşü değişmedi ama mükellefler ne yaptı diye bakarsak; üç farklı uygulama şekli ortaya çıktı. Bir grup mükellef ihtirazi kayıtla beyanname verdi, yatırım indirimi kabul edilmediği için dava açtı. Bizce bu davalar büyük bir olasılıkla kazanılacak. Bir grup mükellef indirimden yararlanmadı, 2010 ve devamı yıllarda yararlanmayı planlıyor. Bu grup mükelleflerden 2009 yılında kazancı olanları, kazanç olmasına rağmen indirimden yararlanmadıkları için, kazanç tutarı kadar indirim hakkını kaybettikleri şeklindeki talihsiz bir yorum bekliyor. Umarız gerçekleşmez. Üçüncü grup mükellef, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda yatırım indiriminden yararlandı. Bu mükellefler halen bildiğimiz kadarıyla yatırım indirimi nedeniyle incelemede. Dolayısıyla iş yine mahkemede bitecek. Geçici vergi dönemleri itibariyle işlemler Ocak-mart 2010 dönemine ilişkin olarak Mayıs 2010'da verilen geçici vergi beyannamelerinde, herhangi bir sınırlama olmaksızın yatırım indiriminden yararlanılmıştır. 6009 sayılı Kanun'la, yatırım indirimi tutarı kazancın %25'i ile sınırlandırılmıştır. Bu nedenle, nisan-haziran dönemine ilişkin olarak verilecek geçici vergi beyannamelerinde bu sınırlama kapsamında indirimden yararlanılacaktır. Dolayısıyla ilk altı aylık geçici vergilendirme döneminden itibaren sınırlamaya uyulmuş olacaktır. Anayasaya aykırılık iddiası için ne yapılabilir? 4 Ağustos 2010 tarihinde yayınlanan makalede de belirtildiği üzere, 6009 sayılı Kanun'la yapılan düzenleme, daha önce iptal edilen düzenlemeyle aynı Anayasa'ya aykırılık koşullarını taşımaktadır. Dolayısıyla yeni düzenleme nedeniyle kazanılmış hakları sınırlandırılanların, düzenlemenin Anayasaya aykırılık gerekçesiyle yargıya taşımaları mümkündür. Bu çerçevede ilk geçici vergi beyannamesi ihtirazi kayıtla verilerek, Anayasa'ya aykırılık iddiası ile vergi mahkemesinde dava açılabilir. İsteyen işletmelerin geçici vergi beyannamelerini ihtirazi kayıt olmaksızın vererek, yıllık beyannameyi ihtirazi kayıtla vermeleri ve bu beyanname sonucu tarh edilen vergiye karşılık dava açmaları da bizce mümkündür. Recep Bıyık http://www.dunyagazetesi.com.tr/recep-biyik_106_0_yazar.html |