Limited ve Anonim Şirketlerin faaliyetleri sonucunda esas sermayelerinin 1/2’sini veya 2/3’ünün karşılıksız kalması halinde yapılması gereken işlemlerle ilgili olarak
... Türk Ticaret Kanunu’nun (T.T.K.) 324’üncü ve diğer maddelerinde yer verilmiş olup, 324’üncü madde başlığıyla beraber ilgili diğer maddeler şöyledir: “Şirketin Mali Durumunun Bozulması Halinde Madde 324 - Son yıllık bilançodan esas sermayenin yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, idare meclisi derhal toplanarak durumu umumi heyete bildirir. Şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcutsa idare meclisi aktiflerinin satış fiyatları esas olmak üzere bir ara bilançosu tanzim eder. Esas sermayesinin üçte iki karşılıksız kaldığı takdirde umumi heyet bu sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte bir sermaye ile iktifaya karar vermediği takdirde şirket feshedilmiş sayılır. Şirketin aktifleri şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediği takdirde idare meclisi bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Mahkeme bu takdirde şirketin iflasına hükmeder. Şu kadar ki; şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa idare meclisi veya bir alacaklının talebi üzerine mahkeme iflas kararını tehir edebilir. Bu halde mahkeme, envanter tanzimi veya bir yediemin tayini gibi şirket mallarının muhafazası için lüzumlu tedbirleri alır.” T.T.K.’nın 396’ncı maddesinde şirketlerin esas sermayenin azaltılması ile alakalı olarak düzenlenmiş olup, 397’nci maddesinde alacaklıları davet başlıklı maddesinin ikinci paragrafında; ‘Esas sermaye zararlar neticesinde bilançoda husule gelen bir açığı kapatmak maksadıyla ve bu açıklar nispetinde azaltılacak olursa idare meclisince alacaklıları davetten ve bunların haklarının ödenmesinden veya temininden vazgeçebilir.” Limited ve Anonim Şirketlerde yapılacak sermaye azaltmalarında; mahkemece tayin edilecek üç bilirkişi tarafından verilecek müşterek raporla esas sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifler mevcut olduğu tespit olmadıkça böyle bir karar verilemeyeceği ve sermaye azaltılmasıyla ilgili T.T.K.’nun 37’nci maddesine göre üç ilanın verilmesi gerektiği ve son ilandan itibaren iki ay içinde alacaklarını beyan etmek suretiyle ödeme veya teminat isteyebileceklerini alacaklılara bildirir. Şirketçe bilinen alacaklılara ayrıca davet mektuplarının gönderilmesi gerekmektedir. Ticaret Sicili Memurluğu, sermaye azaltmasının tescilini yapabilmesi için, bilirkişi atamasıyla ilgili mahkeme kararı, bilirkişi raporu, ilanlarla ilgili ticaret sicili gazeteleri, müdürler/yönetim kurulu ve denetçiler tarafından imzalanmış alacaklıların adı, soyadı ve ticaret unvanları ve alacaklarının miktarını gösteren alacaklılar listesi ile muaccel borçların ödenmesine veya temin edilmesine ilişkin belgeler ve de ana sözleşme değişikliğinin yer aldığı Ortaklar Kurulu Kararı/Genel Kurul Kararlarının ibrazı halinde gerekli tescil işlemleri sicil memurluğunca yapılmaktadır. T.T.K.’nın 517’nci maddesinde Limited Şirketlerin yapacağı sermaye azaltmasında Anonim Şirketlere ait hükümlerin uygulanacağına yer verilmiş, keza sermayenin kısmen kaybı ile ilgili T.T.K.’nın 546’ncı maddesinde uygulanacak hukuki işlemlerle ilgili olarak T.T.K.’nın 324’üncü maddesine yollama yapılmıştır. Limited Şirketler ile Anonim Şirketlerin yapacağı sermaye azaltılmalarında, bu şirketlerin kuruluşlarında talep edilen asgari sermaye tutarlarına kadar yapılabilir. Bu yazımızın konusunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 324’üncü maddesinde belirtildiği üzere, son yıllık bilançoda esas sermayesinin 2/3’ünün zayi olması halinde yapılacak sermaye tamamlaması ile sermaye artırımı işlemlerini içermektedir. Şirketin, 2/3’ü zayi olan esas sermayesini tamamlayabilmesi için Limited Şirketlerde Ortaklar Kurulu’nun, Anonim Şirketler de Genel Kurul’un alacağı karar doğrultusunda gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çünkü, ortaklar/ genel kurulların alacakları kararlarda; T.T.K.’nın 324’üncü maddesinde belirtildiği üzere aktiflerin satış fiyatı esas olmak üzere bir ara bilançosu tanzim eder. Şirket esas sermayesinin üçte ikisinin karşılıksız kaldığı takdirde umumi heyet/ortaklar kurulu üçte bir sermaye ile iktifaya karar vermediği takdirde şirket feshedilmiş sayılacaktır. Şirketin Ortaklar Kurulu/Genel Kurulca üçte ikisi zayi olan esas sermayenin tamamlanması yönünde karar vermesi halinde bu karar doğrultusunda ortaklardan varlık girişi (nakit/ ortakların cari hesap alacakları) yapılarak esas sermayenin tamamlanması gerçekleştirilecektir. Şirketin Ortaklar Kurulu/Genel Kurulca üçte ikisi zayi olan esas sermayenin tamamlanması yönünde karar vermesi halinde bu karar doğrultusunda ortaklardan varlık girişi (nakit/ ortakların cari hesap alacakları) yapılarak esas sermayenin tamamlanması gerçekleştirilecek. Esas sermaye tamamlamasının yapılması halinde, iki şekilde muhasebe kaydı yapılabilir. Birinci kayıt işlemi; esas sermaye tamamlaması için ortaklar tarafından şirkete ödenen tutar, ödenmemiş sermaye hesabına alacak kaydı yapılacak ve bu kaydın yapılması halinde en kısa sürede, esas sermayenin artırım işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekecek. İkinci kayıt işlemi; esas sermayenin tamamlanması için ortaklar tarafından şirkete ödenen tutar özel fonlar hesabına kaydı yapılabilir. Esas sermaye tamamlaması için özel fonlar hesabına kaydedilen tutarın uzun süreli olarak şirkette tutulması halinde, sermaye tamamlaması yapmak üzere iştirakine ödeme yapan tüzel kişi ortaklar açısından, bedelsiz (faizsiz) para transferi yapan kurum olarak değerlendirilip, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtım hükümleri açısından eleştirilerek tarhiyata maruz kalınabilir. Sermaye tamamlamasında, iştiraklerine ödeme yapan kurum olması halinde, ödenen sermaye tamamlama tutarı sermayeye ilave edilmesi halinde, iştirak payına dahil edilerek muhasebeleştirilmesi gerektiği yönünde Maliye Bakanlığı’nın 16.11.1982 tarih ve 2213-925 sayılı muktezasında belirtilmiştir. İkinci görüşte; sermayenin tamamlanması için yapılan ödemelerin hissedar kurumda gider yazılabileceğini ve bu gider yazmanın nedeni şirket zararını ortaklara aktaran işlem olarak değerlendirilmesinden kaynaklandığı yönündeki değerlendirme sonucunda oluşmaktadır. Bu konuyla ilgili birinci görüş doğrultusunda işlem yapılması gerektiği ağırlık kazanmaktadır. Örnek: AB Anonim Şirketi’nin 31.12.2009 tarihi itibariyle Şirketin sermayesi: 150.000,00 TL Sermaye düzeltmesi olumlu farkları: 20.000,00 TL Kanuni ihtiyatlar: 25.000,00 TL Olağanüstü yedekler: 120.000,00 Geçmiş yıllar zararları: (-) 365.000,00 TL Dönem zararı: (-) 300.000,00 TL Şirketin özkaynak: (-) 350.000,00 TL Şirketin, 31.12.2009 tarihi itibariyle esas sermayesinin 2.3 katı tutarında zayi olduğu görülmektedir. Bu şirketin sermaye tamamlaması yapması için gereken tutar: 350.000,00 TL + 150.000,00 TL = 500.000,00 TL olup, şirketin esas sermayesinin üçte iki veya yüzde 50 oranında zayi olmaması şartını göz önüne alırsak; şirkete ortakları tarafından yapılması gereken sermaye tamamlama tutarı, 500.000,00 TL ile 425.000,00 TL arasında olması halinde, sermaye tamamlama tutarını esas sermayesine ilave ederek sermayesini bu tutarda artırması gerekecek. Sermaye tamamlama tutarının 500.000,00 TL olması halinde muhasebe kayıtları şu şekilde yapılacak. Tamamlama Hesabının Muhasebe Kayıtları: Bankalar/Ortaklara Borçlar Hesaplarına 500.000,00 TL Borç, Özel Fonlar/Ödenmemiş Sermaye Hesaplarına 500.000,00 TL alacak kaydedilecek. Tamamlama tutarının tamamının ödenmemiş sermaye hesabında kaydedilmesi ve sermaye artırımında kullanılması halinde, Ödenmemiş Sermaye Hesabına 500.000,00 TL borç, Sermaye Hesabına 500.000,00 TL alacak kaydedilecek. Tamamlama tutarının özel fonlar hesabına kaydedilmiş olması halinde: Özel Fonlar Hesabına 500.000,00 TL borç, Ödenmemiş Sermaye Hesabına, 500.000,00 TL alacak şeklinde gerekli muhasebe kayıtlarının yapılması gerekmektedir. Şahsi görüşüme göre; sermaye artırımı yapacak şirketin sermaye tamamlama tutarını ödenmemiş sermaye hesabında göstererek gerekli kayıtlarını yapması ve şirketin yapacağı sermaye artırımı esnasında sicil memurluğunun talep edeceği sermayenin ödendiğinin tespitine ait Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik / Yeminli Mali Müşavirlik Raporunda; raporun düzenlendiği tarihe yakın bir tarihi ihtiva eden mizandaki şirketin esas sermayesinin, öz sermaye içinde değerinin üçte ikisinin zayi olup olmadığının belirtilme zorunluluğu bulunması nedeniyle, tespit raporlarıyla ilgili yayımlanan tebliğ ekindeki örneğinde yer verildiği için tescili yapan sicil memurlukları bu hususa raporlarda yer verilip verilmediğini kontrol ederek işlem yapılmaktadır. Sonuç; T.T.K’ nın 324’üncü maddesine göre; esas sermayelerinin 2/3’ünü yitiren Limited ile Anonim şirketlerin, zayi olan sermayelerini ortaklardan tahsil edecekleri varlıklarla karşılayarak sermaye tamamlama işlemlerini yapmaları ve tamamlama işlemini takiben sermaye artırımında bulunarak faaliyetlerini sürdürmeleri gerekmektedir. Esas sermayelerinin 2/3’ü zayi olan şirketlerin, ileride alacaklıları tarafından iflas ile takibe neden olacak ortamı ortadan kaldırmaları ve ticari faaliyetlerini normal şartlarda devam ettirmelerine olanak sağlanmış olunacak. Mehmet Türker İTO Gazetesi |