Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Bağ-Kur Borcunu taksitlendirene hastaneler bakacak PDF Yazdır e-Posta
16 Ağustos 2010

Image

BAZI kimselerin sağlık giderlerini SGK’nın karşılaması, bunların prim borçlarının bulunmamasına bağlıdır.

Bunların başında da Bağ-Kur’lular gelmektedir.

SGK’nın sigortalı çalışanların sağlık hizmetlerini finanse etmesinde temel kural, ilgili sağlık tesisine başvurduklarında geriye doğru bir yılda en az 30 sigorta gününün bulunmasıdır. İşçiler ve memurlar için bu kural gerekli ve yeterlidir. İşverenlerinin primlerini ödemiş olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Ancak, Bağ-Kur sigortalıları için bu kural yetmemekte, başka şartların da yerine getirilmesi gerekmektedir. Bağ-Kur sigortalısının hem en az 30 sigorta günü olacak hem de 60 günden fazla prim borcu bulunmayacak! Prim borcu var ise, sağlık giderlerini SGK karşılamaz... Prim borcu olan Bağ-Kur’lu sağlık tesisine gittiğinde sistem ona müstahaklık/provizyon vermez ve o sağlık tesisi de tedavi etmez...
Ama bu sıkıntılı durum biraz yumuşatıldı...

Borcunu taksitlendirene sağlık hizmeti geldi

19 Haziran 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5997 sayılı Kanun ile prim borcu olan Bağ-Kur sigortalılarına, borçlarını taksitlendirmeleri halinde sağlık hizmetlerinin yine SGK tarafından karşılanması olanağı getirildi.

Bağ-Kur’lular, 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borçlarını tecil ve taksitlendirdiklerinde hem kendileri hem de bakmakla yükümlü olduğu eş ve çocukları sağlık yardımlarından faydalanabilecek.

Bunun için de taksitlendirme işlemi yapılmalı ve ilk taksit tutarı da peşin ödenmelidir.

Peki yapılması gereken ne?

Zaten SGK bir duyuru ile açıkladı, 23 Temmuz 2010 tarihinde... Bu durumda olanlar için SGK tarafından verilen ve 2 aylık geçerlilik süresi olan “Tecil Ve Taksitlendirmeden Faydalanan Sigortalılara Ait Sağlık Yardımı Müstahaklık Belgesi” tedavi için yeterlidir. Sağlık tesislerinin başka bir şey aramalarına gerek yok. İlgili sağlık tesisi, bu belge ile gelen Bağ-Kur sigortalısı ve hak sahiplerine verilen sağlık hizmetini SGK’ya fatura ederken, fatura eki belgelere bunu da koyacak. Hepsi bu... Belirtelim ki, eczanelerde aynı şeyi yapacak bunlara ilaç verirken..

SGK bilgisayar sistemi henüz hazır değil


Kanuni durum bu olmakla birlikte, borçlarını taksitlendirip ilk taksit tutarını da SGK’ye yatıranlar kamu ya da özel hastanelere gittiklerinde yine de sağlık hizmeti alamıyorlar...

Öyle ki, sağlık tesisleri SGK bağlantılı bilgisayar sistemlerinden yaptıkları sorgulamalarda, bunların sağlık hak sahibi olmadıklarını görüyor... Tartışma da buradan çıkıyor...

Hastaneler bu kişilerden sağlık giderinin karşılığını istiyor!

Aslında sorunun üç tarafı var:

Başta SGK... Kanunla verilen bu hakka ilişkin bilgisayar programları hazırlanıp işletime henüz açılmadı... Kamu ya da özel sağlık tesisleri ise, bu şekilde borcunu taksitlendirip ilk taksit tutarını da ödediğini belirten kişilerden belge istemiyor... Oysa bu belgeyi alsa sorun çözülecek... Vatandaşlarımız da taksit tutarını yatırmış olmanın yeterli olduğunu sanıyor.

Acil sağlık hizmetleri parasız

Acil sağlık hizmetlerinde kişilerden para talep edilmeyecek. Aslında bu kural öteden beri böyle. En son Başbakanlık bir genelge yayımlayarak konuyu bir kez daha hatırlattı. Kişilerin sağlık güvencesi olsun ya da olmasın sağlık tesislerinin acil servislerine başvurularında kendilerinden para talep edilmeyecek. Bu kural, dikkat edilirse hastalar için geçerli. Ama yapılan sağlık giderinin bir karşılığı olacak. Bu da sağlık tesislerinin türüne göre farklı şekilde finanse edilecek.

Eğer, acil sağlık hizmetini veren kamu sağlık kuruluşu veya özel tıp merkezi/dal merkezi ise, verdikleri hizmetin karşılığını bulundukları yerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan talep edecekler.

Acil sağlık hizmetini özel hastaneler vermiş ise, evvela bunları ücretsiz hasta kontenjanından yararlandıracaklar. Bu kontenjanın aşıldığı durumlarda ise, acil sağlık hizmeti giderleri belediye veya büyükşehir belediyelerinden talep edilecektir.

Veremli hastalara bedava ilaç

Bakanlar Kurulu 12 Temmuz 2010’da aldığı bir kararla, verem hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçları bu hastalar için parasız hale getirdi. Veremli hasta ve temaslıları;
herhangi bir sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarında Sağlık Bakanlığı’nca temin edilip, dağıtımı yapılacak, veremle ilgili her türlü ilaçtan parasız olarak yararlanabilecekler.

Memet Eser

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15561498.asp?yazarid=284