Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İnternette mp3 gerçeğinin Telif Hakları ihlalleri ve Vergi Kayıpları yönünden değerlendirilmesi PDF Yazdır e-Posta
17 Ağustos 2010

I- GİRİŞ:

MP3, açılımı MPEG-1 Audio Layer III (Film Uzmanlar Grubu Ses Katmanı 3) olan sıkıştırılmış ses biçimi ve bu biçimde kaydedilen seslere verilen addır. MP3, sayısal hale getirilmiş sesler üzerinden insan kulağının duyamayacağı frekansların silinmesi yöntemine dayanır. Ses kalitesinde kayıp olmadan 1:12 oranına kadar sıkıştırmaya imkan tanımaktadır.

MP3 sözcüğü, MPEG Layer 3'ün kısaltmasından oluşmuştur. (MPEG=Motion Pictures Experts Group). yepyeni bir müzik formatıdır. Sıkıştırma algoritmaları geliştirilmeden önce bilgisayarlarda ses örnekleri wav, pcm, voc, au, snd gibi formatlarda saklanmaktaydı.. Bu formatlar sesi depolarken insan kulağının duyamayacağı ses frekanslarını da depolayarak dosyanın şişmesine yol açmaktadırlar. Bu formatlarda CD kalitesinde 3-5 dakikalık bir ses kaydının saklanabilmesi için 50 ila 70 megabyte arasında bir sabit disk alanı gerekmektedir. Başlangıçta CD kalitesinde müzik dosyalarının sabit disklerde eskiye nazaran 16'da 1 oranında sıkıştırılarak daha az yer kaplar hale getirmesiyle yaygınlaşmıştır. Tüm internet kullanıcıları kendi evlerinde ve ofislerinde bu sıkıştırma algoritmasını kullanan sıkıştırıcı yazılımlar kullanarak CD'lerini, kasetlerini Mp3 formatına dönüştürmektedir.

II- MP3 SEKTÖRÜNÜN ÖZELLİKLERİ:

Bilgisayarlara ikinci bir sabit disk alımında geçerli sebepler arasında artık MP3 en üst sıralarda yer almakta ve çoğu internet kullanıcısı saatlerini internet'ten güncel ve hit parçaların MP3 dosyalarını aramak ve indirmekle geçirmektedir. Başta player'lar olmak üzere arka arkaya MP3 programları yazılmakta ve bu programlar için "plugin" adı verilen eklentiler geliştirilmektedir.

MP3'ü diğer ses formatlarından ayıran en önemli özelliği hem yüksek kalitede olması, hem de oldukça az yer (bir şarkı için yaklaşık 4 mb) kaplamasıdır. Bu iki özelliği sağlayabilmek için özel bir sıkıştırma algoritması kullanılmıştır. Bu algoritma kayıplı sıkıştırma yaparak insan kulağının duyamayacağı ses frekansındaki sesleri atarak sesi sıkıştırır. MP3 yapabilmek için her türlü ses formatı kullanılabilir. MP3'ler kaliteli ses dosyalarını çok az bir kayıpla sıkıştırıp az yer kaplar hale getirebildikleri için genellikle CD kalitesindeki seslerin sıkıştırılmasında kullanılır.

Bir şarkıyı mp3 formata dönüştürebilmek için izlenmesi gereken yol şarkıyı önce normal ses formatında saklamaktır. Bu format olarak genellikle Wav formatı kullanılır. Bu formatla kaydedilen şarkı diskte yaklaşık 50 mb yer kaplar. İkinci adım olarak ise bu wav formatında kaydedilmiş şarkı, çeşitli encoder (sıkıştırıcı) programlar yardımı ile mp3 haline getirilir.

Bir şarkıyı mp3 formata dönüştürebilmek için izlenmesi gereken yol şarkıyı önce normal ses formatında saklamaktır. Bu format olarak genellikle Wav formatı kullanılır. Bu formatla kaydedilen şarkı diskte yaklaşık 50 mb yer kaplar. İkinci adım olarak ise bu wav formatında kaydedilmiş şarkı, çeşitli encoder (sıkıştırıcı) programlar yardımı ile mp3 haline getirilir.

III- MP3 İLE İLGİLİ TELİF HAKLARININ HUKUKSAL BOYUTU:

Web sitenizde kar değil, tanıtım amaçlı yapıldığı ve yasal sorumluluğun müzikleri indiren kişilere ait olduğunu beyan eden bir uyarı yazısı konmuş dahi olsa, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri ve 3257 sayılı Sinema Video ve Müzik Eserleri Kanunu ve ilgili alt mevzuatları gereği müzik eserleri sahibinden izinsiz olarak ticari ya da değil hiç bir nedenle kullanılamayacağı açıktır. Bu durumda izinsiz kullanılan ilgili şarkıların master hakları, besteci, söz yazarı ve aranjör hakları ile edisyon hakları ayrı ayrı ihlal edilmektedir. İzinsiz Mp3 yayınları sonucu ortaya çıkan yasa dışı durum sonucu gelecek ağır para ve hapis cezalarının dışında bu eserlerin mali haklarının sahibi firmaların uğradıkları zararlar dolayısıyla açacakları maddi ve manevi tazminat davaları da mutlaka olacaktır. Başka bir web sitesinde söz konusu eserler bedelli mp3 download satışı olarak piyasaya arz edilmektedir. Aynı faaliyetin izinsiz ve ücretsiz yapılması, firmayı zarara uğratmakta olduğundan bizim açılacak tazminat davasının ana konusu olacaktır. Yasa dışı bir uygulamada bir çalışan olarak, site yöneticisi ya da sitenin kaydını gerçekleştiren kişi olarak yer almak dahi suça iştirak kabul edilebilmektedir.

Müzik eserlerinin izinsiz kullanımı (korsan kullanım), firmanın uğradığı maddi ve manevi zararlara karşı tazminat talepleri ve sanatçıların uğradığı maddi ve manevi zararlara karşı tazminat konularında yasal işlemler telif haklarının ihlali halinde gündeme gelmektedir.

Bir eserin yaratıcı bir çaba sonucu özelliği olan başka bir esere dönüştürülmesine fikri hukukta işleme denilmektedir. Fiziksel ortamda mevcut bir eserin, bir kitabın veya müzik parçasının sanal ortama aktarılmak üzere sayısal (Digital) biçime dönüştürülmesi işleme anlamına gelir. Bir eserin sayısal biçime dönüştürülerek web sayfasına konulabilmesi için mutlaka eser sahibinden izin alınmalıdır. Aksi halde telif hakkı ihlali ile karşı karşıya kalınmaktadır.

Sahibinin rızası dışında dijital çevrim yapılarak fikri eserin ve doküman haline getirilmesi halinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 66. Maddesi ve devamında düzenlenen hukuk ve ceza davaları söz konusu olmaktadır. Eser sahibi, tecavüzün önlenmesi ( Men’i), tecavüzün kaldırılması (Ref’i) ve bunlarla birlikte veya ayrıca tazminat davası açma yollarından birini seçebilir. Fiilin internet ortamında işlenmiş olması, fiilin, failin ve zararın belirlenmesi noktalarında bazı güçlükler çıkabilirse de, genel anlamda koruyucu hükümlerin uygulanması açısından herhangi bir özellik taşımamaktadır. Bu nedenle Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun koruyucu hükümleri internet ortamında gerçekleşen ihlaller için de aynen uygulanacaktır.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu anlamında eser niteliğinde olmayan fotoğraf, mektup vs. gibi kişiye özgü unsurların bir başkasına ait web sitesine alınabilmesi yine sahibinin iznine bağlıdır. İzin alınmadan bu şekildeki unsurların web sitesine konulması, Medeni Kanun’un 23. ve 24. maddelerinde düzenlenen kişilik haklarına haksız saldırı niteliğindedir.

İnternet dünyasında MP3 siteleri ile ilgili olarak The Recording Industry Assocotion of America (RIAA) ile Napster Firması ile ilgili dava gündemdedir. Napster, kendisine ait http://www.napster.com adresinde çok sayıda MP3 formatında müzik dosyası bulundurmaktadır. Herhangi bir internet kullanıcısına bu sitede yer alan bir MP3 dosyasını ücretsiz olarak indirebilme (download) imkanını sağlanmaktadır. RIAA bünyesindeki ABD’nin ünlü müzik kayıt şirketleri Napster’in bu yolla kendi telif haklarını ihlal ettiği ve bu ihlal neticesi 300 milyon ABD Doları satış kaybına uğradıkları iddiasıyla mahkemeye başvurmuşlardır. Bu davayı gören ABD San Francisco Bölge Mahkemesi Yargıcı Marilyn Hall Patel, Napster’in bu eyleminin şarkıların ve müzik bestelerinin kopyalanması ve dağıtılması anlamına geldiğini kabul ederek, web sitesinden online müzik dağıtımının yasaklanması yönünde karar almıştır. Napster’in başvurusu üzerine ABD Temyiz Mahkemesi 9. Dairesi, Bölge Mahkemesinin yasaklama kararının ertelenmesine karar vermiştir. ABD hukukunda kesin sonuçlanmamakla beraber, MP3 dosyalarını web sitesi vasıtasıyla izinsiz olarak dağıtmanın telif hakkını ihlal ettiği konusunda yargısal bir karar ortaya çıkmıştır. Türk hukuku açısından ise, eser veya komşu hak sahibinden izinsiz olarak bir müzik eserini MP3 formatına çevirerek web sitesine almanın fikri hak ihlali teşkil ettiği konusunda kuşku yoktur. Zira, bir şarkıyı veya senfonik besteyi MP3 formatına çevirme bir bakıma onun dijital dönüşümünü yapmak anlamına geldiği için işleme sayılır. İşleme ise bizatihi o müzik eseri sahibine ait ve 3. Kişilere yasaklanmış tekelci bir yetkidir.

Uygulamada müzik eserlerinin kanunsuz kopyalanmasını önleyecek bir takım mekanizmalar geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bunların başında ise müzik sitelerini (veya diğer bilgi bankalarını) yayınlayanların, ilgili Meslek Birlikleri ile görüşme ve uzlaşmaya çalışmaları gelmektedir. Bu çalışmalar halen Almanya ve İsviçre’de sürdürülmektedir. Son dönemlerde geliştirilen diğer bir yöntem ise elektronik yönetim sistemidir (elektronische Verwaltungssysteme / Lizenz-Management-Systeme). Bu sistemde dijital eserler tanıtıcı kod, eser sahibi, lisans sahibi ve lisans şartları gibi bilgilerle -eserden ayrılmayacak şekilde- donatılmakta ve böylece eserin sonradan çoğaltılması elektronik lisans sertifikası alma şartına bağlanmaktadır. Dijital eserlere yerleştirilen bu bilgiler sayesinde sonradan yapılan kopyaların onaylanmış mı, yoksa korsan mı olduğunun tespiti yoluna gidilmektedir.

IV- BAĞLANTILI HAK SAHİBİ FONOGRAM YAPIMCILARI MESLEK BİRLİĞİ (MÜYAP) ve İŞLEVLERİ:

Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği (MÜ-YAP), müzik yapımcılarının bir araya gelerek oluşturduğu, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 42. maddesi gereğince kurulmuş olan bir meslek birliğidir. MÜ-YAP'a üye olan 72 şirket Türkiye müzik endüstrisinin yüzde 80'lik bir kısmını oluşturmaktadır. Bugün Türkiye'de üyelerine ait hakların kullanımına izin verme yetkisine sahip tek kuruluş olan MÜ-YAP'ın tüzüğünde ilk amacı müzik yapımcılarının ortak çıkarlarını korumak, haklarını izlemek; alınacak tazminatların ve tespitleri içeren ses taşıyıcılarının kullanılmasından kaynaklanan ücretlerinin tahsili ile hak sahiplerine dağıtımını sağlamak olarak belirtilmektedir.

MÜ-YAP'ın internet üzerinde korsana karşı sürdürdüğü mücadele MÜ-YAP’ın açtığı davalar sonucunda Türkçe MP3 dağıtımı yapan 15 sitenin erişimini durdurmayı başarmasıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Erişimi durdurulamayan sitelerin yurtdışındaki sunucular üzerinden yayın yapmaları nedeniyle siteleri tamamen kapatmak için sadece Türk mahkemelerinin kararları yeterli olmamaktadır. Bu nedenle, yurtdışındaki internet kullanıcıları bu sitelere erişebilmekte ancak Türkiye'de Türk Telekom hatları üzerinden çıkış yapan internet kullanıcıları bu sitelere girememektedir. Türkiye'deki internet kullanıcılarının yüzde 98'i Türk Telekom hatlarını kullandığından sitenin Türkiye içi yayını fiilen kapatılmış olarak kabul edilmektedir.

Site sahiplerinin bir çoğunun adres ve kimlik bilgilerinin açık olmaması nedeniyle, kendilerine ulaşmak fiilen mümkün değildir. Ancak bilindiği gibi site sahiplerinin yanı sıra servis sağlayıcılar da yasal olmayan içeriğin engellenmesi ile yükümlü bulunmaktadır. Gelecek dönemde ise en çok gündeme gelecek konulardan birisi de yabancı müzik eserlerine sahip yurt dışındaki firmaların da haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle hukuki işlemleri başlatma olasılığıdır.

V-FİKİR VE SANAT ESERLERİNİ ÜRETENLER VE YAYANLARLA İLGİLİ SERTİFİKALANDIRMA ZORUNLULUĞU:

Fikir ve Sanat Eserlerinin Tespit Edildiği Materyallerin Dolum, Çoğaltım ve Satışını Yapan veya Yayan İşletmelerin Sertifikalandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik , Kültür Bakanlığı tarafından çıkarılmıştır.

Söz konusu Yönetmeliğin 1. maddesine göre; bu yönetmeliğin amacı, fikri mülkiyet haklarının korunması ve etkin bir şekilde takibinin sağlanması amacıyla, fikir ve sanat eserlerinin tespit edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten veya ithal eden veya bu materyallerin dolum, çoğaltım ve satışını yapan veya herhangi bir şekilde yayan ve umuma arz eden yerlerin, Bakanlıkça ücreti mukabili sertifikalandırılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Bu Yönetmelik 5/12/1951 tarihli 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun değişik 44 üncü ve Ek 10 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

İlgili Yönetmeliğin 4. maddesinde, yapılan tanımlamalar gözden geçirildiğinde;
-Dolum tesisi: Makara halinde manyetik şeritlere dolum yaparak kasete montaj veya özel olarak üretilen kalıplardan çoğaltılan CD, VCD, DVD gibi taşıyıcı materyallere enjeksiyon yoluyla dijital tespit yapılmasını sağlayan teknik donanıma sahip olan yerleri,
-SID kod: CD, VCD ve DVD gibi taşıyıcı materyallerin üretim veya dolumunu yapan yerlerin belirlenmesini sağlayan ve Uluslararası Fonogram Yapımcıları Birliği (IFPI) tarafından verilen kaynak tanımlama kodunu,
-Taşıyıcı materyal: Kaset, bilgisayar disketi, CD, VCD, DVD ve benzeri materyalleri,
-Zincir işletme: Ülke içinde on ve üzeri sayıda şubesi bulunan işletmeleri,
-Küçük işletme: Bir ila kırkdokuz çalışanı olan yerleri,
-Orta büyüklükteki işletme: Elli ila ikiyüzelli çalışanı olan yerleri,
-Büyük işletme: İkiyüzellibir ve daha fazla sayıda çalışanı olan yerleri ifade etmektedir.

Yönetmeliğin 5. maddesinde;


“Fikir ve sanat eserlerinin tespit edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten veya ithal eden veya bu materyallerin dolum, çoğaltım ve satışını yapan veya herhangi bir şekilde yayan ve umuma arz eden aşağıda belirtilen yerler, Bakanlıktan yürüttükleri faaliyeti gösterir bir sertifika almak zorundadırlar.
a) Boş taşıyıcı materyalleri üreten veya ithal eden, dağıtan veya satan yerler,
b) Fikir ve sanat eserleri ile bu eserleri içeren yapımların, taşıyıcı materyalleri tespit ederek çoğaltımını yapan dolum tesisleri,
c) Fikir ve sanat eserlerinin çoğaltım, dağıtım veya satışını yapan matbaalar veya yayınevleri,
d) Sinema filmlerinin gösterim ve iletimini yapan salonlar ve benzeri yerler,
e) Fikir ve sanat eserlerinin ve bu eserleri içeren yapımlara ilişkin taşıyıcı materyallerin dijital iletim de dahil her türlü usul ve teknikle satış, dağıtım, ithalat ve pazarlamasını yapan veya bunları kiraya veren yerler.”
sertifika zorunluluğu kapsamında sayılmıştır.

Yönetmeliğin 6. maddesinde sertifikalandırma işlemlerinin il kültür ve turizm müdürlüklerince yapılacağı, sertifika talebinde bulunan tüm işletmelerin faaliyette bulundukları il müdürlüğünden temin edecekleri başvuru formunun ekinde, işyeri açma ruhsatı tasdikli örneği, sertifika ücretinin yatırıldığını gösterir banka dekontu ile fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmış nüshalarını kiraya veren yerler için, kiralama haklarının devralındığını gösterir yetki belgelerini ibraz ederek sertifika talebinde buluncakları, 7.maddesinde ise Bakanlıkça verilecek sertifikalarda, işyerinin adı ve adresi, işyeri sahibinin adı ve soyadı veya ünvanı, vergi numarası, işyerinin faaliyet alanı, sertifikanın türü, veriliş tarihi ve geçerlilik süresine ilişkin bilgilerin yanı sıra sertifika numarasının bulunacağı, söz konusu sertifikaların üç yılda bir yenileneceği, bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde sayılan belgelerin yenileme işlemleri esnasında da ibraz edileceği belirtilmiştir.

Sertifika alan yerler; ilgili Yönetmeliğin 8. maddesine göre;

a) Üretim veya çoğaltımını yaptıkları süreli olmayan yayınlar ve taşıyıcı materyaller ile dijital iletim söz konusu olduğunda giriş sayfasında sertifika numarasını bulundurmak,
b) Sertifikaları işyerinde görünür bir yere asmak,
c) Fatura ve sevk irsaliyelerine sertifika numaralarını yazmak,
d) Denetimler esnasında sertifika ve diğer ilgili belgeleri ibraz etmek,
e) Doğrudan satış söz konusu ise satış elemanlarında veya dağıtım araçlarında sertifikanın il kültür ve turizm müdürlüğünce onaylı bir örneğini bulundurmak ile yükümlüdürler.

Fikir ve sanat eserlerinin tespit edilerek çoğaltımının yapıldığı dolum tesislerinden İstanbul’da bulunanlar sertifikalarını Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğünden, diğer illerde bulunanlar ise Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğünden alacaklardır. Bu tesislerin sertifika alabilmeleri için, bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde sayılan belgelerin yanı sıra:

a) Sanayi Ticaret İl Müdürlüğü veya Türk Standartları Enstitüsünden dolum tesisi teknik donanımına sahip olunduğunu gösteren ve kapasite belirten raporu,
b) Tesiste bulunan teknik teçhizata ilişkin döküm ile bunlara ilişkin faturalar veya satış devir senetlerinin birer örneğini,
c) SID kodu belgesini,
ibraz etmeleri zorunludur.

İlgili Yönetmelik kapsamında; yukarıdaki belgelerle başvuru yapıldıktan sonra, Bakanlık ve ilgili alan meslek birlikleri temsilcilerinden, Bakanlıkça en az üç kişiden oluşturulan bir komisyon, tesiste üretim, kalite kontrol ve test ünitelerinin bulunup bulunmadığını kontrol ederek, şartlara uygunluk sağlandığının tespiti halinde dolum tesisine sertifika vereceklerdir. Dolum tesisleri, sertifikalandırmaya ilişkin diğer yükümlülüklerin yanı sıra, her türlü üretim faaliyeti, teçhizat ve kapasite değişikliğini on gün içinde Genel Müdürlüğe bildirmek ve SID Kodu ile sertifika numarasını taşıyıcı materyaller üzerinde bulundurmakla yükümlü bulunmaktadır.

Fikir ve Sanat Eserlerinin Tespit Edildiği Materyallerin Dolum, Çoğaltım ve Satışını Yapan veya Yayan İşletmelerin Sertifikalandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin (5) 1. maddesine göre; 18/4/2005 tarihli ve 25790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Fikir ve Sanat Eserlerinin Tespit Edildiği Materyallerin Dolum, Çoğaltım ve Satışını Yapan veya Yayan İşletmelerin Sertifikalandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin Geçici 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Geçici Madde 1 —Bu Yönetmelik gereğince sertifika alması zorunlu işletmeler ve tesisler ile daha önce dolum tesisi yeterlik belgesi almış olanlar 31/12/2006 tarihi mesai saati bitimine kadar sertifika almak zorundadırlar.”

VI-VERGİ KAYIPLARI YÖNÜNDEN MP3:

Müzik eserlerinin korsanlığı dünyada her yıl 5 milyar dolarlık bir ekonomik kayba neden olmaktadır. Ekonomilerin önemli lokomotiflerinden birisi olan fikri mülkiyet. kapsamında ABD'de telif hakları GSMH'nin yüzde 5.2'sini temsil etmektedir.

Ekim 2003 yılında tamamlanmış, Uluslararası Fonografi Endüstrisi Federasyonu'nun (IFPI) araştırmasına göre; müzik eserleri korsanlığının her yıl dünyada yaklaşık 5 milyar dolarlık kayba yol açtığı saptanmıştır. Bunun esas nedeni ise üretilen her beş müzik ürününden ikisinin korsan kopya olmasıdır. Bu durum ulusal ekonomilerin vergi kayıpları açısından nasıl bir manzara ile karşılaştığına işaret etmektedir

Vergi kaybı açısından Türkiye'ye bakıldığında ise durum tam bir felakettir. MÜYAP'ın bu konudaki raporuna göre 2001 yılında yerli repertuvarda tahmini korsanlık yüzde 30, yabancı repertuvarda yüzde 50’dir. Bu korsanlığın yalnızca 2001 yılında yarattığı kaybın 10.5 trilyon T.L.olduğu sanılmaktadır.

Gelir kaybı nedeniyle küçük firmalar piyasadan hızla silinmesi, daha büyüklerin ise yatırımlardan kaçınarak yeni yetenekleri desteklemek istememeleri, medyanın ve müzik kanallarının reklam gelirlerinin düşmesi, film ve klip endüstrisinin daralması en nihayetinde sektörlerdeki mağazaların kapanması bu felaketin acı veren sonuçlarıdır. Bunlardan daha da, önemlisi ise yaratıcı yeteneğe sahip olan sanatçıların kişisel gelirlerindeki azalma sonucunda üretimin tamamen durması tehlikesidir.

İnternet ortamında Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun koruması kapsamında iki ayrı durum ortaya çıkmaktadır.Birincisi eserin internet ortamında sahibinin kendi onayı ile kullanıcılara sunulması,ikincisi de eserin sahibinin izini ve bilgisi olmaksızın internet ortamına taşınarak topluma arz edilmesi durumudur.İlk durumda eserini internet ortamında kullanıcıların hizmetine sunan veya buna muvafakat veren eser sahibi ileride gerçekleşebilecek çoğaltma ve yayma eylemlerine de izin vermiş olacaktır.İkinci durumda ise,eser sahibinin manevi ve mali hakları ihlal edilmiş olacağından tazminat davaları gündeme gelebilecektir

Dijital telif haklarının ihlal edilmesi sonucunda;”korsan” olarak nitelendirilebilecek ürünlerin elde edilen gelirler vergi kaybı sanıldığından daha büyük boyutlardadır çünkü çoğu zaman bu ürünler kayıtdışı bir şekilde alım satıma söz konusu olmakta ve eser sahiplerinin dışında kalan kimseler tarafından bu ürünler için telif ücreti ödenmeden ticari kazançlar elde edilebilmektedir.Söz konusu ihlaller doğrudan vergi dışı veya vergisiz kazançalanlar yaratmakta dolayısıyla,hem devlet hem de eser sahipleri çift yönlü zarara uğramaktadırlar.

VII- SONUÇ:

Yasal düzenlemeler açısından; müzik eserlerinin internet üzerinden MP3 formatında kopyalanmasına izin verenlerle sokakta korsan CD satışını yapanlara karşı uygulanacak yaptırım, 2 yıl ile 4 yıl arasında hapis, 50.000 YTL (50 milyar TL ) ile 150.000 YTL (150 milyar TL) arasında para cezasıdır.

Ülkemizde, Türkçe içerikli müzik eserleriyle ilgili olarak internetteki MP3 site
sayısı bine yakındır. Bunların içinden yaklaşık 200 kadarı bedava MP3 indirmeye elverişli olanaklar sunmaktadır. Son dönemlerde söz konusu sitelerden 80’i için korsan yayın yaptıkları gerekçesiyle tedbir kararı alınmış durumdadır. Yasal takiplerin ana nedenini ise, MÜYAP’tan izinsiz olarak internetten kopyalamaya izin verilmesi oluşturmaktadır.

Ne acı bir gerçektir ki,dünya müzik endüstrisi MP3’ün yaygınlaşmasına göz yummuş fakat aradan belirli bir süreç geçtikten sonra MP3’ün varlığı yaşam kaynaklarına dokunmaya başlayınca durum değişmiştir. Müzik endüstrisinin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için mutlak surette paraya ihtiyaç vardır. Depolama aygıtlarının gelişmesi ve yeni teknolojiler sayesinde veri transfer hızının artmasıyla birlikte MP3 ve dosya paylaşımının bugünkü durumu müzik endüstrisini ve bu endüstrinin yürütücüsü konumunda bulunan müzisyenleri ciddi biçimde tehdit etmeye başlamıştır.

Türkiye’de korsan MP3 kullanımı dünyanın gelişmiş ülkeleriyle karşılaştırıldığında çok düşük düzeydedir. Bunun tek nedeni ise, çok tuhaftır ki internet bağlantı hızının altyapıdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle düşük olmasıdır. Hızlı ve ucuz bağlantıya sahip kullanıcıların sayısı çoğaldığında ise durumun ne kadar ciddi bir hal alacağını da tahmin etmek hiç zor değildir.

 

Ercan ALPTÜRK

YMM (Sworn-In Certified Public Accountant)

 

https://www.xing.com/net/pri27e318x/tfh/sorular-cevaplar-q-a-537779/internette-mp3-gercegi-telif-haklari-ihlalleri-31861979/